- 8 Şubat 2009
- 2.145
- 1
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Narter Yeşildağlar, gebelikte mümkünse cep telefonu kullanılmaması gerektiğini belirterek Danimarka’da yapılan bir araştırmaya göre gebelikte cep telefonu kullanan annelerin çocuklarında okul çağında hiperaktivite ve duygusal uygunsuz cevapların saptanmış olduğunu belirterek “cep telefonu kullanımına çok dikkat edilmeli” diyor.
Gebelikte cep telefonu kullanımı anneyi ve bebeği nasıl etkiliyor?
Mobil telefonların gebelikteki kullanımının doğacak olan bebeğe etkilerinin araştırılması çok zor bir konu. Cep telefonları ve onların yaymış olduğu elektromanyetik alanlar konusunda memeli hayvanlar üzerinde yapılmış çalışmalarda herhangi bir organ kaybının oluşmadığı gözlenmiş. Oysa bu konuda organ kaybından farklı olarak, başka şeylere bakmak gerekiyor; örneğin, okul çağında duygusal dengenin normal olup olmadığının anlaşılması gibi. Ancak ne yazık ki, böyle çalışmalar için çok uzun süre gerekiyor; bir başka deyişle, gebeliğinde cep telefonu kullanan gebelerin, gebeliklerinde cep telefonu kullanmayan gebelerle karşılaştırılmaları ve doğmuş olan bebeklerin tüm çocukluk boyunca izlenmeleri önem taşıyor. Dünyada bahsettiğimiz özellikleri taşıyan bu konuda yapılmış tek bir ciddi insan çalışmasının olması da bu tür çalışmaların zorluğunu ortaya koyuyor.
Bu çalışmada nasıl bir yol izlenmiş?
Amerika Birleşik Devletleri ve Danimarka ortak çalışması olan bu araştırma Danimarka’da 90’ların sonunda planlanmış, başlanmış ve 2006’ya kadar sürdürülmüş. Henüz o yıllarda mobil telefon kullanımı çok yaygın değilken yapılmış olması çalışmanın önemini artırıyor. Onüç binden fazla kadının izlendiği çalışmada, gebeliklerinde mobil telefon kullanan ve kullanmayan kadınlar karşılaştırılmış. Şu anda böyle bir çalışmayı yapmak mümkün değil, çünkü neredeyse bütün kadınlar cep telefonu kullanıyor. Çalışmaya dahil edilen gebeliklerden doğan çocuklar okul çağına kadar izlenmiş. Çalışmanın sonuçları 2007’de analiz edilerek 2008’de de yayınlanmış.
Bu çalışmanın sonuçları arasında çarpıcı noktalar var mı?
Çalışmada ortaya çıkan en çarpıcı sonuç, mobil telefon kullanan gebelerin okul yaşına gelen çocuklarında ciddi bir problem olarak hiperaktiflik ve duygusal dengesizliklerin gözlenmesi. Çalışmanın sonuçları, konunun çok ciddi biçimde ele alınması gerektiğini gözler önüne seriyor. Bu çalışmanın sonuçlarını test etmek için benzer bir çalışmayı bugün yapmayı planlasak, binlerce gebenin dahil edildiği, cep telefonu kullanan ve kullanmayan gebelerin doğacak çocuklarının yıllarca (en az 6–7 yıl) izlenmesi gerekecek; tabii, bu tarz bir çalışmada cep telefonu kullanımının serbest bırakıldığı gruptaki gebelerin çocuklarında ortaya çıkacak muhtemel problemler sebebiyle etik kurallara uymayan bir durum söz konusu olacağı için belki de bundan sonra böyle bir çalışma yapılması mümkün olamayacak. O nedenle Danimarka’daki çalışma ve sonuçları çok önemli.
Gebelerin cep telefonu dışında dikkat etmesi gereken manyetik alanlar var mı?
Mobil telefonlar için çok düşük frekanslı elektromanyetik alan deniliyor. Bir de kablosuz internet gibi radyo frekanslı elektromanyetik alanlar var. Artık her evde kablosuz internet bağlantısı var. Bu nedenle büyük sitelerde ve ev içlerinde elektromanyetik alanların ölçülmesini öneriyoruz. Bunun dışında yüksek gerilimin olduğu, yüksek antenlerin bulunduğu bazı noktaların da dikkatli bir şekilde araştırılması gerekiyor. Örneğin İstanbul’da özellikle Çamlıca ve Kınalıada çevresinde ev içi ve ev dışı ortamlarda mutlaka ölçüm yapılması lazım.
Sağlıklı bir hamilelik için öneriler
- Bir kere mobil telefon cihazları açıkken etkili oluyor. Bu nedenle öncelikle kişi telefonu kendi üzerinde taşımamalı. Özellikle gebeler üzerinde hiç taşımamalı.
- Mümkünse cep telefonları yatak odasına konmamalı. Yatak odaları, çok uzun süre kalınan mekanlardır. Yatak odasındaki cep telefonun uykunun kalitesini bozduğuna dair çalışmalar var. Eğer yatak odasına konacaksa bile yatağa en uzak noktaya konmasında yarar var.
- Konuşma süreleri çok az tutulmalı. Normal kişilerde bile bu çok önemliyken gebelerde daha da titiz olunmalı; gebe olmayanlar günde en fazla 30 dakika konuşma sınırını aşmamaya çalışmalı, gebeler ise sadece çok gerekli durumlarda cep telefonuyla konuşmalı.
- Telefon, arabada kullanılacaksa hands-free set kullanılarak ellerin serbest kalacağı, yani telefonun gebenin vücuduyla temas etmediği konumda ve sadece gelen çağrıları almak amacıyla (“receiver” olarak) kullanılmalı.
- Gebeler yüksek gerilim ve yüksek antenlerin bulunduğu yerlerin yakınında çok bulunmamalı.
alıntıdır
Gebelikte cep telefonu kullanımı anneyi ve bebeği nasıl etkiliyor?
Mobil telefonların gebelikteki kullanımının doğacak olan bebeğe etkilerinin araştırılması çok zor bir konu. Cep telefonları ve onların yaymış olduğu elektromanyetik alanlar konusunda memeli hayvanlar üzerinde yapılmış çalışmalarda herhangi bir organ kaybının oluşmadığı gözlenmiş. Oysa bu konuda organ kaybından farklı olarak, başka şeylere bakmak gerekiyor; örneğin, okul çağında duygusal dengenin normal olup olmadığının anlaşılması gibi. Ancak ne yazık ki, böyle çalışmalar için çok uzun süre gerekiyor; bir başka deyişle, gebeliğinde cep telefonu kullanan gebelerin, gebeliklerinde cep telefonu kullanmayan gebelerle karşılaştırılmaları ve doğmuş olan bebeklerin tüm çocukluk boyunca izlenmeleri önem taşıyor. Dünyada bahsettiğimiz özellikleri taşıyan bu konuda yapılmış tek bir ciddi insan çalışmasının olması da bu tür çalışmaların zorluğunu ortaya koyuyor.
Bu çalışmada nasıl bir yol izlenmiş?
Amerika Birleşik Devletleri ve Danimarka ortak çalışması olan bu araştırma Danimarka’da 90’ların sonunda planlanmış, başlanmış ve 2006’ya kadar sürdürülmüş. Henüz o yıllarda mobil telefon kullanımı çok yaygın değilken yapılmış olması çalışmanın önemini artırıyor. Onüç binden fazla kadının izlendiği çalışmada, gebeliklerinde mobil telefon kullanan ve kullanmayan kadınlar karşılaştırılmış. Şu anda böyle bir çalışmayı yapmak mümkün değil, çünkü neredeyse bütün kadınlar cep telefonu kullanıyor. Çalışmaya dahil edilen gebeliklerden doğan çocuklar okul çağına kadar izlenmiş. Çalışmanın sonuçları 2007’de analiz edilerek 2008’de de yayınlanmış.
Bu çalışmanın sonuçları arasında çarpıcı noktalar var mı?
Çalışmada ortaya çıkan en çarpıcı sonuç, mobil telefon kullanan gebelerin okul yaşına gelen çocuklarında ciddi bir problem olarak hiperaktiflik ve duygusal dengesizliklerin gözlenmesi. Çalışmanın sonuçları, konunun çok ciddi biçimde ele alınması gerektiğini gözler önüne seriyor. Bu çalışmanın sonuçlarını test etmek için benzer bir çalışmayı bugün yapmayı planlasak, binlerce gebenin dahil edildiği, cep telefonu kullanan ve kullanmayan gebelerin doğacak çocuklarının yıllarca (en az 6–7 yıl) izlenmesi gerekecek; tabii, bu tarz bir çalışmada cep telefonu kullanımının serbest bırakıldığı gruptaki gebelerin çocuklarında ortaya çıkacak muhtemel problemler sebebiyle etik kurallara uymayan bir durum söz konusu olacağı için belki de bundan sonra böyle bir çalışma yapılması mümkün olamayacak. O nedenle Danimarka’daki çalışma ve sonuçları çok önemli.
Gebelerin cep telefonu dışında dikkat etmesi gereken manyetik alanlar var mı?
Mobil telefonlar için çok düşük frekanslı elektromanyetik alan deniliyor. Bir de kablosuz internet gibi radyo frekanslı elektromanyetik alanlar var. Artık her evde kablosuz internet bağlantısı var. Bu nedenle büyük sitelerde ve ev içlerinde elektromanyetik alanların ölçülmesini öneriyoruz. Bunun dışında yüksek gerilimin olduğu, yüksek antenlerin bulunduğu bazı noktaların da dikkatli bir şekilde araştırılması gerekiyor. Örneğin İstanbul’da özellikle Çamlıca ve Kınalıada çevresinde ev içi ve ev dışı ortamlarda mutlaka ölçüm yapılması lazım.
Sağlıklı bir hamilelik için öneriler
- Bir kere mobil telefon cihazları açıkken etkili oluyor. Bu nedenle öncelikle kişi telefonu kendi üzerinde taşımamalı. Özellikle gebeler üzerinde hiç taşımamalı.
- Mümkünse cep telefonları yatak odasına konmamalı. Yatak odaları, çok uzun süre kalınan mekanlardır. Yatak odasındaki cep telefonun uykunun kalitesini bozduğuna dair çalışmalar var. Eğer yatak odasına konacaksa bile yatağa en uzak noktaya konmasında yarar var.
- Konuşma süreleri çok az tutulmalı. Normal kişilerde bile bu çok önemliyken gebelerde daha da titiz olunmalı; gebe olmayanlar günde en fazla 30 dakika konuşma sınırını aşmamaya çalışmalı, gebeler ise sadece çok gerekli durumlarda cep telefonuyla konuşmalı.
- Telefon, arabada kullanılacaksa hands-free set kullanılarak ellerin serbest kalacağı, yani telefonun gebenin vücuduyla temas etmediği konumda ve sadece gelen çağrıları almak amacıyla (“receiver” olarak) kullanılmalı.
- Gebeler yüksek gerilim ve yüksek antenlerin bulunduğu yerlerin yakınında çok bulunmamalı.
alıntıdır