yok......
baktığımda titreyen içimi,
umutlarım dindirdi..
ben ki yalnız gecenin,en ıssız yerinde,
seni düşünmüyorsam...
umudum oldu olmayan hayallerim,
umut doldu yarınım..
yarınımda bir sen yoktun,
bir de titreyen içim..
tuzak
ihanetin acıtmadı , kırık kalbimi,
yalnızlığım bitirmedi..
yalanların yüceltti ruhumu..
bakışların bitirdi seni..
ben büyüdüm,
ben serpildim..
ben daha bir güzelleştim,
daha bir masumlaştım..
daha bir ben oldum..
işte o an,
sen daha bir yok oldun...
günlerden bir gün,
günlerden yine yalnızlık,
zamanın adı yok,
zaman yine aynı zaman...
unuttum..
büyüyeceğim daha,
ben daha büyümeden,
büyüverirse zaman..
işte o zaman,
isyan olur,yalnızlığım..
eğer günün birinde,
içtiğim su kadar ,vazgeçilmezsen,
işte o zaman,
keseceğim bileklerimi.
hissizleşmişse kabaran duygular,
adı yoksa gözyaşının,
unutulmuşsa bugün..
dünün içinden kapacağım yarınımı...
saklambaç paranoyaklaşmış bir sabahın geç vakitlerinde,
oyun oynardı benliğim benimle..
tut ki saklandığı yerden,
ses çıkarmadan beklerken..
oyun bozanlığı gelmişti
yine.......
o sessizliği bozan tren,
az sonra benimle beraber,
içinde benle...
uzun bir yolculuğun kısa hatıraları,
gecenin sesi,
gündüzün ürperten sessizliği...
elma dersem çık,armut dersem....
çıkma der gibi.