- 18 Şubat 2021
- 15
- 9
- 34
- Konu Sahibi yorgun savasci
- #1
Herkese merhaba. Konuya girmeden bilgilendirmemi yapayim: 10 yildan fazladir siteye uyeyim, bu konu icin ikinci uyelik actim. Fake degilim, zaten hikayem de fake olmak icin yeterince ilgi cekici degil.
30 yasindayim. Oldukca mutlu ve huzurlu olan hayatim yaklasik 1 ay once tabir-i caizse basima yikildi. Sorunlarim yakin zamanda cozulecegini dusunmuyorum, daha dogrusu belirsizlik icindeyim. Buraya yazmak istedim cunku birileriyle dertlesmeye su an cok ihtiyacim var.
Yaklasik 7 senedir Amerika’da yasiyorum. Iyi bir kariyerim ve cok sevdigim bir nisanlim var. Maddi durumum oldukca iyi, ailem ve arkadaslarimla aram iyi, gul gibi gecinip gidiyodum kisacasi. Yaklasik bir ay once babam gece yarisi beni aradi ve yakin zamanda merdivenden dusup beyin kanamasi gecirdigini ogrendim. Basimdan asagi kaynar sular dokuldu. 72 saat hastanede gozlem altinda tutulmus, MR, BT gereken her sey cekildikten sonra eve taburcu edilmis. Konusmamizda “ben iyiyim, ama annene nasil yardim edecegimi bilmiyorum” dedi. Hickira hickira agladi. Babami ilk kez boyle aglarken gordum. Annemin psikolojisi (bir cogumuz gibi) koronavirus nedeniyle zaten cok iyi durumda degildi. Ailem emekli ve cok sosyal insanlar. Maddi durumlari da iyi; arkadaslariyla bol bol gezer, planlar yaparlar. Koronavirusten hepsi cok etkilendi, yaslari sebebiyle risk grubunda olduklari icin de sosyal hayatlari bitme seviyesine geldi. Normalde her yaz onlari ziyarete gelen ben gectigimiz yaz onlara hastalik tasimamak icin gelmedim. Butun bunlarin birlesimi, babamin dususu, sonrasinda evde gozlem altinda tutulmasi, anneannemin uzun zamandir Alzheimer hastasi olmasi derken annem hem bedensel hem de ruhsal olarak cokmus ve apar topar hastaneye kaldirilmis.
Ben bu sureci babamin dususunden birkac hafta sonra ogrenebildim, cunku ailem beni korumak icin bu durumu benden saklamaya karar vermis. Elbette bu surec icinde onlarla mesajlasmis hatta bir cok kez goruntulu konusmustum. Bir seylerin ters gittiginden suphelendigim de oldu, fakat bana hep anneannemin rahatsizligi sebebiyle cok dertli olduklarini, onunla ilgilendiklerini ve bazen telefonu acamadiklarini soylediler. Dediklerine inandim cunku inanmamak icin bi sebebim yoktu. Sanirim durumu daha once anlayamadigim icin hala kendimi sucluyorum. Babam o aksam aglayarak beni aramasa su an ne durumda olurduk bilmiyorum.
Babamla konusmamin ertesi gunu sirketime mail attim, avukatlarla konustum ve gitme hazirligi yapmaya basladim. Sirketim durumu cok anlayisla karsiladi, zaten koronavirus nedeniyle evden calistigimiz icin olaylar duzelene kadar Turkiye’den calismamda hic bir sorun olmadigini soylediler. Fakat yakin zamanda yeni bir vize turune gecmistim ve Amerika icinde statu degisikligi yapmistim. Bu durumda yeni vizem onaylanmis olmasina ragmen yurt disina ciktigimda tekrar ulkeye donebilmem icin vizemin pasaportuma basili olmasi gerekiyor. Sorun da burda basliyor, zira Amerikan konsoloslugu Mart 2020’den beri kapali. Su an icin bulabildigim en erken randevu tarihi Temmuz 2021. Bu randevuyu one alabilmek icin de neredeyse bir aydir ugrasiyorum ama onun detaylarina hic girmeyeyim, anlatsam ayri bir roman olur. One alabilirsem de amacim annemleri de yanimda goturup bi sure Amerika'da beraber kalmak. Bu konuda hemfikiriz.
Kisacasi olayi ogrenmemden birkac gun icerisinde bavulumu topladim, koronavirus testimi yaptirdim ve apar topar Turkiye’ye geldim. Geldigim gun annemi hastaneden taburcu ettiler (yaklasik 2 hafta kalmisti). Iki hafta kadar sirketten izin aldim, hem gun icinde hem de aksamlari aileme yardim edebilmek icin. Ilk zamanlar siklikla annemi de babami da doktor randevularina goturmem gerekti. Annem bu surecte cok kilo vermis, yavas yavas onu toparlamaya calisiyoruz. Ruh halini duzenlemek icin de doktor kontorlunde bir cok ilac kullaniyor, iyi gunleri de oluyo kotu gunleri de. Babamin fiziksel durumu duzelmis gorunuyo, ama ufak tefek unutkanliklari olabiliyo arada. Fakat iIkisine de soz gecirmekte bazen zorlaniyorum, ikisi de bir an once eski hayatlarina donmek istiyolar ve bunun icin cok fazla acele ediyolar. Annem “ne zaman araba surebilirim” diye soruyo mesela surekli, babam da “ben gidip spor yapicam” diye tutturabiliyor. Onlarin her hareketini yeni yurumeye baslayan cocugunu izleyen anne edasiyla takip ediyorum, sikintili bir durumda hemen yanlarina kosuyorum. Sanirim bu durumdan biraz boguluyolar, neticede niyetim iyi olsa da ustlerine cok dusuyorum. Hepimiz eski hayatlarimiza donmek istiyoruz, ama bunun hemen yarin olmayacagini kabullenmekte zorlaniyoruz.
Butun bu durumla basa cikmak icin elimden geleni yapmaya calisiyorum ama elimden gelenin yeterli olmadigini dusundugum cok oluyor. Kafam biraz dagilir diye ise tekrar basladim, ama performansim berbat. Gunduz ailemin islerine yardimci olmaya calisiyorum, geceleri Amerika saatiyle calisiyorum. Uykularim korkunc. Hayatim bir ayda cok degisti, adapte olmakta cok zorlaniyorum. Kendimi cok yetersiz hissediyorum. Nisanlimla aramizda 11 saat fark var, onunla havadan sudan konusmayi ozluyorum. Evimi, kedimi, arkadaslarimi ozluyorum. Gece deliksiz 7-8 saat uyumayi ozluyorum. Mutlu olmayi ozluyorum...
Ailemin durumu yavas yavas iyiye gidiyo gibi ama benim durumum hic oyle degil. Bu hafta itibariyle terapiye basladim, umarim bi yardimi dokunur. Su an beynim en buyuk dusmanim sanki. Surekli kafamda felaket senaryolari kuruyorum. Yok ucuncu, yok besinci mutasyon derken konsoloslugun hic bir zaman acilmayacagini, isime, evime, nisanlima donemeyecegimi, ailemin bi daha asla eski sagligina kavusamayacagini dusunuyorum. Kimseye belli etmeden tuvalette aglama krizlerine giriyorum bazen. Cok yoruldum, cok bunaldim. Bir isik gormeye calisiyorum ama basaramiyorum. Kendimi cok caresiz hissediyorum.
Cok uzun oldu biliyorum, farkinda olmadan yazmis durmusum. Okudugunuz icin tesekkur ederim. Bi umit belki ayni zaman diliminde birileriyle dertlesmemin bir faydasi olur. Havadan sudan konusmaya bile ihtiyacim var inanin, kendimi cok yalniz hissediyorum.
30 yasindayim. Oldukca mutlu ve huzurlu olan hayatim yaklasik 1 ay once tabir-i caizse basima yikildi. Sorunlarim yakin zamanda cozulecegini dusunmuyorum, daha dogrusu belirsizlik icindeyim. Buraya yazmak istedim cunku birileriyle dertlesmeye su an cok ihtiyacim var.
Yaklasik 7 senedir Amerika’da yasiyorum. Iyi bir kariyerim ve cok sevdigim bir nisanlim var. Maddi durumum oldukca iyi, ailem ve arkadaslarimla aram iyi, gul gibi gecinip gidiyodum kisacasi. Yaklasik bir ay once babam gece yarisi beni aradi ve yakin zamanda merdivenden dusup beyin kanamasi gecirdigini ogrendim. Basimdan asagi kaynar sular dokuldu. 72 saat hastanede gozlem altinda tutulmus, MR, BT gereken her sey cekildikten sonra eve taburcu edilmis. Konusmamizda “ben iyiyim, ama annene nasil yardim edecegimi bilmiyorum” dedi. Hickira hickira agladi. Babami ilk kez boyle aglarken gordum. Annemin psikolojisi (bir cogumuz gibi) koronavirus nedeniyle zaten cok iyi durumda degildi. Ailem emekli ve cok sosyal insanlar. Maddi durumlari da iyi; arkadaslariyla bol bol gezer, planlar yaparlar. Koronavirusten hepsi cok etkilendi, yaslari sebebiyle risk grubunda olduklari icin de sosyal hayatlari bitme seviyesine geldi. Normalde her yaz onlari ziyarete gelen ben gectigimiz yaz onlara hastalik tasimamak icin gelmedim. Butun bunlarin birlesimi, babamin dususu, sonrasinda evde gozlem altinda tutulmasi, anneannemin uzun zamandir Alzheimer hastasi olmasi derken annem hem bedensel hem de ruhsal olarak cokmus ve apar topar hastaneye kaldirilmis.
Ben bu sureci babamin dususunden birkac hafta sonra ogrenebildim, cunku ailem beni korumak icin bu durumu benden saklamaya karar vermis. Elbette bu surec icinde onlarla mesajlasmis hatta bir cok kez goruntulu konusmustum. Bir seylerin ters gittiginden suphelendigim de oldu, fakat bana hep anneannemin rahatsizligi sebebiyle cok dertli olduklarini, onunla ilgilendiklerini ve bazen telefonu acamadiklarini soylediler. Dediklerine inandim cunku inanmamak icin bi sebebim yoktu. Sanirim durumu daha once anlayamadigim icin hala kendimi sucluyorum. Babam o aksam aglayarak beni aramasa su an ne durumda olurduk bilmiyorum.
Babamla konusmamin ertesi gunu sirketime mail attim, avukatlarla konustum ve gitme hazirligi yapmaya basladim. Sirketim durumu cok anlayisla karsiladi, zaten koronavirus nedeniyle evden calistigimiz icin olaylar duzelene kadar Turkiye’den calismamda hic bir sorun olmadigini soylediler. Fakat yakin zamanda yeni bir vize turune gecmistim ve Amerika icinde statu degisikligi yapmistim. Bu durumda yeni vizem onaylanmis olmasina ragmen yurt disina ciktigimda tekrar ulkeye donebilmem icin vizemin pasaportuma basili olmasi gerekiyor. Sorun da burda basliyor, zira Amerikan konsoloslugu Mart 2020’den beri kapali. Su an icin bulabildigim en erken randevu tarihi Temmuz 2021. Bu randevuyu one alabilmek icin de neredeyse bir aydir ugrasiyorum ama onun detaylarina hic girmeyeyim, anlatsam ayri bir roman olur. One alabilirsem de amacim annemleri de yanimda goturup bi sure Amerika'da beraber kalmak. Bu konuda hemfikiriz.
Kisacasi olayi ogrenmemden birkac gun icerisinde bavulumu topladim, koronavirus testimi yaptirdim ve apar topar Turkiye’ye geldim. Geldigim gun annemi hastaneden taburcu ettiler (yaklasik 2 hafta kalmisti). Iki hafta kadar sirketten izin aldim, hem gun icinde hem de aksamlari aileme yardim edebilmek icin. Ilk zamanlar siklikla annemi de babami da doktor randevularina goturmem gerekti. Annem bu surecte cok kilo vermis, yavas yavas onu toparlamaya calisiyoruz. Ruh halini duzenlemek icin de doktor kontorlunde bir cok ilac kullaniyor, iyi gunleri de oluyo kotu gunleri de. Babamin fiziksel durumu duzelmis gorunuyo, ama ufak tefek unutkanliklari olabiliyo arada. Fakat iIkisine de soz gecirmekte bazen zorlaniyorum, ikisi de bir an once eski hayatlarina donmek istiyolar ve bunun icin cok fazla acele ediyolar. Annem “ne zaman araba surebilirim” diye soruyo mesela surekli, babam da “ben gidip spor yapicam” diye tutturabiliyor. Onlarin her hareketini yeni yurumeye baslayan cocugunu izleyen anne edasiyla takip ediyorum, sikintili bir durumda hemen yanlarina kosuyorum. Sanirim bu durumdan biraz boguluyolar, neticede niyetim iyi olsa da ustlerine cok dusuyorum. Hepimiz eski hayatlarimiza donmek istiyoruz, ama bunun hemen yarin olmayacagini kabullenmekte zorlaniyoruz.
Butun bu durumla basa cikmak icin elimden geleni yapmaya calisiyorum ama elimden gelenin yeterli olmadigini dusundugum cok oluyor. Kafam biraz dagilir diye ise tekrar basladim, ama performansim berbat. Gunduz ailemin islerine yardimci olmaya calisiyorum, geceleri Amerika saatiyle calisiyorum. Uykularim korkunc. Hayatim bir ayda cok degisti, adapte olmakta cok zorlaniyorum. Kendimi cok yetersiz hissediyorum. Nisanlimla aramizda 11 saat fark var, onunla havadan sudan konusmayi ozluyorum. Evimi, kedimi, arkadaslarimi ozluyorum. Gece deliksiz 7-8 saat uyumayi ozluyorum. Mutlu olmayi ozluyorum...
Ailemin durumu yavas yavas iyiye gidiyo gibi ama benim durumum hic oyle degil. Bu hafta itibariyle terapiye basladim, umarim bi yardimi dokunur. Su an beynim en buyuk dusmanim sanki. Surekli kafamda felaket senaryolari kuruyorum. Yok ucuncu, yok besinci mutasyon derken konsoloslugun hic bir zaman acilmayacagini, isime, evime, nisanlima donemeyecegimi, ailemin bi daha asla eski sagligina kavusamayacagini dusunuyorum. Kimseye belli etmeden tuvalette aglama krizlerine giriyorum bazen. Cok yoruldum, cok bunaldim. Bir isik gormeye calisiyorum ama basaramiyorum. Kendimi cok caresiz hissediyorum.
Cok uzun oldu biliyorum, farkinda olmadan yazmis durmusum. Okudugunuz icin tesekkur ederim. Bi umit belki ayni zaman diliminde birileriyle dertlesmemin bir faydasi olur. Havadan sudan konusmaya bile ihtiyacim var inanin, kendimi cok yalniz hissediyorum.