Ankara’da 97 yurttaşın yaşamını yitirdiği katliamı gerçekleştiren iki canlı bombadan birinin kimliği netleşti. DNA eşleşmesinin ardından ismi açıklanması beklenen bombacının, istihbarat birimlerinin takibe aldığı eylemci listesindeki şüphelilerden biri olduğu belirtildi.
Fotoğraf: DHA
Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre soruşturma kapsamında, canlı bomba olduğu değerlendirilen bir kişinin fotoğraflarıyla, patlamada parçalanan kafatası ve yüz dokularının eşleştiği bildirildi. Emniyet kaynakları, “Daha önce istihbarat birimleri tarafından ismi bilinen, IŞİD ile bağlantılı olarak eylem yapacağı noktasında belli süre istihbarat takibinde olan bir kişi. Canlı bombanın bu kişi olacağı noktasında somut deliler var” dedi.
DNA sonuçları bekleniyor
Adıyaman nüfusuna kayıtlı şahsın, IŞİD ile bağlantılı olarak Suriye’ye geçtiği, burada bomba eğitimi aldıktan sonra yasadışı yollarla Türkiye’ye girdiği öne sürüldü. MİT’in de takip listesinde olan söz konusu kişinin, Türkiye’ye geçtikten sonra izini kaybettirdiği ve yapılan istihbarat çalışmalarında bir sonuca ulaşılamadığı belirtildi. Kimliğinin kesin tespiti için aileden alınan DNA eşleşmesinin sonucu bekleniyor.
İkinci saldırgan konusunda ise henüz bir görüntüye ulaşılamadı. Daha önce çocukları ve yakınlarının IŞİD’e katıldığı gerekçesiyle polise başvuran ailelerden alınan DNA örneklerinden de henüz sonuç alınamadı. İkinci canlı bombanın yabancı olup olmadığı ise ‘yüz doku’ veri bankasıyla eşleme yapılarak ortaya çıkarılacak.
‘Uyuyan hücrelerde’ eyleme hazırlandılar
Canlı bombaların eyleme nasıl hazırlandıkları, Ankara’ya geliş tarihleri, bağlantıları, alana gelirken kimseyle temas kurup kurmadıklarının belirlenmesi için geriye dönük incelenen kamera kayıtlarından da henüz bir sonuca varılamadı.
Canlı bombaların, örgütün ‘uyuyan hücrelerinde’ eyleme hazırlandığı, olay günü Ankara’ya geldikleri, kimseyle temasa geçmedikleri, telefon veya benzeri iletişim aracı kullanmadıkları ihtimalinin ağırlık kazandığı ifade edildi.
Emniyet kaynakları, “Canlı bomba eylemlerinde kritik ve önemli olan husus, eylemi yapacak kişiyle ilgili önceden istihbarat sağlamak ve eylem yapacağı noktaya yaklaşmadan yakalamaktır. Canlı bomba o alana kadar geldiyse artık 10 bin polis dikseniz de bir anlam ifade etmez. Yasadışı yollardan Türkiye’ye geldilerse MİT, Türkiye içerisine girdikten sonra da takip yapılmadıysa istihbarat birimleri sorgulanmalı”yorumunu yaptı.
Şüpheli, Dokumacılar Grubu
Diyarbakır, Suruç ve Ankara’da meydana gelen bombalı saldırıların ardından gözler IŞİD’e çevrilmişti.
DHA’nın haberine göre, IŞİD içerisindeki Dokumacılar Grubu’nun 21 üyesinin ismi belirlendi ve 19’unun fotoğrafına ulaşıldı. Yabancı uyruklu iki kadının fotoğrafına ise ulaşılamadı.
Bu kişilerden 18’inin Adıyamanlı, üçünün ise bu kişilerle evlilik yapan yabancı kadınlar olduğu ifade edildi. İstihbarat birimleri bombalı eylem eğitimi alan 21 kişilik listedeki bazı isimlerin Türkiye’ye geçip, ‘uyuyan hücre’ olarak adlandırılan evlerde kaldığını saptadı.

Fotoğraf: DHA
Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre soruşturma kapsamında, canlı bomba olduğu değerlendirilen bir kişinin fotoğraflarıyla, patlamada parçalanan kafatası ve yüz dokularının eşleştiği bildirildi. Emniyet kaynakları, “Daha önce istihbarat birimleri tarafından ismi bilinen, IŞİD ile bağlantılı olarak eylem yapacağı noktasında belli süre istihbarat takibinde olan bir kişi. Canlı bombanın bu kişi olacağı noktasında somut deliler var” dedi.
DNA sonuçları bekleniyor
Adıyaman nüfusuna kayıtlı şahsın, IŞİD ile bağlantılı olarak Suriye’ye geçtiği, burada bomba eğitimi aldıktan sonra yasadışı yollarla Türkiye’ye girdiği öne sürüldü. MİT’in de takip listesinde olan söz konusu kişinin, Türkiye’ye geçtikten sonra izini kaybettirdiği ve yapılan istihbarat çalışmalarında bir sonuca ulaşılamadığı belirtildi. Kimliğinin kesin tespiti için aileden alınan DNA eşleşmesinin sonucu bekleniyor.
İkinci saldırgan konusunda ise henüz bir görüntüye ulaşılamadı. Daha önce çocukları ve yakınlarının IŞİD’e katıldığı gerekçesiyle polise başvuran ailelerden alınan DNA örneklerinden de henüz sonuç alınamadı. İkinci canlı bombanın yabancı olup olmadığı ise ‘yüz doku’ veri bankasıyla eşleme yapılarak ortaya çıkarılacak.

‘Uyuyan hücrelerde’ eyleme hazırlandılar
Canlı bombaların eyleme nasıl hazırlandıkları, Ankara’ya geliş tarihleri, bağlantıları, alana gelirken kimseyle temas kurup kurmadıklarının belirlenmesi için geriye dönük incelenen kamera kayıtlarından da henüz bir sonuca varılamadı.
Canlı bombaların, örgütün ‘uyuyan hücrelerinde’ eyleme hazırlandığı, olay günü Ankara’ya geldikleri, kimseyle temasa geçmedikleri, telefon veya benzeri iletişim aracı kullanmadıkları ihtimalinin ağırlık kazandığı ifade edildi.
Emniyet kaynakları, “Canlı bomba eylemlerinde kritik ve önemli olan husus, eylemi yapacak kişiyle ilgili önceden istihbarat sağlamak ve eylem yapacağı noktaya yaklaşmadan yakalamaktır. Canlı bomba o alana kadar geldiyse artık 10 bin polis dikseniz de bir anlam ifade etmez. Yasadışı yollardan Türkiye’ye geldilerse MİT, Türkiye içerisine girdikten sonra da takip yapılmadıysa istihbarat birimleri sorgulanmalı”yorumunu yaptı.

Şüpheli, Dokumacılar Grubu
Diyarbakır, Suruç ve Ankara’da meydana gelen bombalı saldırıların ardından gözler IŞİD’e çevrilmişti.
DHA’nın haberine göre, IŞİD içerisindeki Dokumacılar Grubu’nun 21 üyesinin ismi belirlendi ve 19’unun fotoğrafına ulaşıldı. Yabancı uyruklu iki kadının fotoğrafına ise ulaşılamadı.
Bu kişilerden 18’inin Adıyamanlı, üçünün ise bu kişilerle evlilik yapan yabancı kadınlar olduğu ifade edildi. İstihbarat birimleri bombalı eylem eğitimi alan 21 kişilik listedeki bazı isimlerin Türkiye’ye geçip, ‘uyuyan hücre’ olarak adlandırılan evlerde kaldığını saptadı.