Büyüklük tevazudadır...

bir de şimdi bizi yönetenleri düşünün

sanki Atatürkten daha büyük işler yapmışlar gibi burunları kaf dağında
 
bir Sezen Aksu sözü şöyle der: ''aşkı bilmiyorlar anlatamamki ben''
işte yukarıda işlemiş olduğun dengeyi anlatabilmekte aşkı kelimelerle anlatmak gibi birşey. bu konuya senin gibi bakabilen oldukca az insan var
bu iki konu arasındaki denge malesef sömürge olarak algılanıyor otamatikman ,düşünülmeden .Bu çok üzücü insanlar aralarına fitne sokulmasına farkında olmadan izin veriyorlar .sonra onlar amaçlarına ulaşıyor ''sen şucusun ben bucuyum ''gibi basit ,kalitesiz konuşmalar ortaya çıkıyor. oysa hissedebilsek farkedeceğiz ve anlayacağız.
sevdiğimiz bir kişiden bir email aldığımızda sabırsızlanıyoruz okumak için
yaratıcımızında bize yazdığı mektubu okumak için sabırsızlanmayı anlasak ve
o deniz gözleriyle bizi kurtaran önderimizin yüceliğini....
bu dengeyi ikiye ayırmasak anlasak çok güzel olacak ama..................
 
çok Güldüm
Susi Canim Anlatmak Istediğimi Anlamişsin Ama Hala Anlamaynlar Var Bkz;yukari:)
 
Politika yapmıyoruz değil mi?:1rolleyes: Bu güzel konuya çok güzel bir hikayeyle katkıda bulunmak istedim..:1yes2:

Bir adam kötü yoldan para kazanip bununla kendisine bir inek alır.
Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektas Veli'nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister
O zamanlar dergâhlar ayni zamanda aşevi işlevi görüyordu. Durumu Hacı Bektas Veli'ye anlatır ve Hacı Bektas Veli

- ' helal değildir ' diye bu kurbanı geri çevirir.

Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhına gider ve ayni durumu Mevlana'ya anlatır .

Mevlana ise ; bu hediyeyi kabul eder.
Adam ayni şeyi Hacı Bektas Veli'ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana'ya bunun sebebini sorar.

Mevlana söyle der:

- Biz bir karga isek Hacı Bektas Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.

Adam üşenmez kalkar Hacı Bektas dergâhı'na gider ve Hacı Bektas Veli'ye, Mevlana'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektas Veli'ye sorar.

Hacı Bektas da söyle der:

- Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nın gönlü okyanus gibidir.

Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez.
Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir."

Böylesi tevazu ve incelikle, birbirlerini yermek yerine yüceltebilmeyi
becerebilen bir insan ve toplum olmamız dileğiyle... :1yes2:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…