Şuan kuzen hakkındada bilgi almayı çok istedim biliyorum özeliniz ama.. Haklısınız.Ay herkes haklı valla bi manyak benim galiba.
Manyak falan değilsiniz tabi ki sadece benim kuzen gibi girmişsiniz bi labirentin içine, dönüp dönüp duruyosunuz. İnsan bi ilişkisi, biraz sevgisi biraz da alışkanlığı varken o duvarlar etrafına ne ara örülüyo fark edemiyo.
Kuzenimle ilgili çok detay vermek istemem ama kısaca anlatayım size. Başı sizinkine çok benzer aslında.
-4 yıllık bi bölümde okuyan bi kız.
-2 yıllık bi bölümde okuyan, babası zengin(merkez ve şubeler halinde iş yerleri var, bi nevi zincir gibi) bi sevgili (şu anda eski kocası oluyo)
-Çocuk sürekli bu işin aileler arasında adı konsun artık, şimdi nişan yapalım sen mezun olunca da evleniriz kafasında. Mezun olur olmaz da işe başladı zaten o şubelerden birinde. Bizim kız mezun olana kadar arada geçen 2 seneyi de zehir etti kıza.
Ve benim kuzen bütün ailesinin yalvarıp yakarmasını dinlemedi, bu çocuk için kariyeriyle ilgili bi sürü fırsattan vazgeçti. Çocuğun ilesi de bi güzel ikna ettiler. İşler iyiyken herkes sevgi kelebeği, herkes adeta bi melek çünkü.
-Her şey senin için kızım,yeni mezunsun iş ararken sefil mi olcan?
-Akademisyen olcan da nolcak, asistan maaşı neyine yetcek?
-Yurt dışına gitsen ne gitmesen ne, geri Türkiye'ye dönüp çalışmıcak mısın?
-Biz sana bakarız, ama illa çalışacaksan gel seni yerleştirelim hatırı sayılır bi tanıdığın yanına, işinin saati yeri belli olsun, tecrübe kazan.
Sonra iş yerinde daha 2. haftasında o hatırı sayılır(!) tanıdık "X Beyin gelini diye aldık bunu başımıza, iş bilmez, yol yordam bilmez" demiş bizimkinin arkasından. Kız işi bırakmak istemiş, "O zaman kırar dizini evde oturursun." demişler. Sonrası da aynı şekilde devam etmiş. Her hatasında "Torpille alınan eleman bu kadar olur işte." deyip durmuşlar fısır fısır.
Biz boşanınca öğrendik bunları, o dönem utanmış kimseye anlatamamış zaten. Ama bana söylediği "Bi işi iyi yapsam kabahat, kötü yapsam kabahat. Ya yağ çekerler ya nefret ederler zaten." dedi.
Boşanma sürecini ise burada anlatamam ama adam kuzene çok affedersin yedirdiği yemeğe kadar başına kakmaya kalktı, "Ben olmasam sen o restoranın önünden geçemezsin." laflarıyla. Gören de bizim kuzen o gelene kadar gecekonduda yaşıyordu sanacak, hadsiz herif.
Böyle işte, bi kere X beyin gelini, Y beyin karısı oldun mu onlarla aran iyiyse iyisin. Ona da ne kadar iyilik denirse.