- 23 Ağustos 2012
- 49.516
- 229.555
-
- Konu Sahibi Cileklivanilinn
- #21
Psikolojik yardım alın, sürekli aynı sorunlu ilişkiler içinde olmanız normal değil belli ki ters giden biseyler var ...Merhaba,
Aslında açtığım konuları çoğunuz biliyorsunuz. Bana kızacağınızı da biliyorum ama tek derdim kendimi toparlamak ve farkındalık kazanmak. Yakınlarıma anlatamıyorum.
En son biri vardı ve o kişi beni evine çağırdı. Ben kabul ettim fakat sabah eski sevgilisinin fotoğraflarını beğendiğini gördüm. Kız bir sinyal yaksa beni ekecekti belki. Üstelik hem ayağına çağırdı hem de son anda sadece 2-3 saat durabileceğimizi sonrasında planı olduğunu söyledi. Acele acele alkol içip sonra evime döneceğim yani. Üstelik ertesi gün tatil olmasına rağmen bana ayırdığı süre bu. Ben tabii ki gitmedim ve kişiyle iletişimimi kestim. Üstelik her buluşmaya geç geliyordu ve hep bir bahanesi vardı. Sürekli kendini acındırmalar, her mimiğimi yorumlamalar cabası. Bir kere arkadaşların yanında "baban seni dövüyordu dimi" dedi aniden. Öylece kalakaldım. Her neyse konu bu değil. Benim şu yaşıma kadar yaşadığım ilişkilerin hepsi bu örüntüdeydi. 1.5 senelik bir ilişkim vardı. Sürekli ayrılıp barışmalar, her cümlemi yanlış yorumlamalar, sürekli başka bir kadını seviyormuş gibi davranmalar vs vs. Ben o kişiyi bırakınca tam 2 sene peşimden koştu. Okulumun önüne gelir gizlice beni takip ederdi falan. Ondan sonraki ilişkimde de benzer şeyler yaşadım. Durduk yere laf sokmalar, bende olmayan özellikteki kadınları beğendiğini söylemeler, uzak bir şehre taşınacağım deyip korku salmalar ama taşınmamalar. Hatta ilk sevgilim bilerek 1 haftalığına izmire gitmişti sırf taşındı sanıp korkayım diye. O kadar bunaldım ki kimseye güvenemiyorum. Kendime olan inancım kaybolmuş durumda. Bir tanesi demişti ki "cilekli benim hayatım sims oyunu gibiydi hep, nasıl istersem hep öyle oldu." Sonra da "arkadaşlarım diyor ki bu kadar kız çevren varken böyle bir kızla ne işin var" bunları yüzüme söyledi. O gün ayrıldığımda ise yalvar yakar barışmak istedi. Bir süre denesem de tekrar ayrıldım. Bulunduğum cafelere geliyor, bilerek karşıma çıkıyordu.
Böyle böyle derken, özgüvenimi yitirme aşamasındayım. Çevremde beğenilen biriyim ama kimi hayatıma alsam hep değersizleştirilmeye çalışıyorum. Buna tezat olarak "cilekli benim neyimi seviyor anlamıyorum" diye ağzından kaçırmıştı birisi. Sevme biçimimde de bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Mesela ilk sevgilim sobalı bir evde oturuyor diye lodos zamanlarını takip ederdim. Ayrıldıktan sonra "sen beni annemden çok sevdin, ben istedikçe istedim sonra bu manyaklığa dönüştü" demişti. Hepsinin ortak noktası pasif baba figürü ve çocuğun üzerine fazla düşen anne. İlişkide anne yerine mi koyuyorlar bilmiyorum ama gitmem için her şeyi yapıp, sonsuz anlayış bekleyip sonra gidince beni suçlu hissettiriyorlar. Haftalardır evden çıkamıyorum, sorumluluklarımı yerine getiremiyorum, sabahları berbat uyanıyorum. Küçüklüğümden beri problemli bir aile hayatım oldu. Tek istediğim sıcak bir aile hayatıydı. Ben karşımdakilere sevgi verdikçe hep fazlasını istediler. Şu son 2 saatliğine ayağına çağırma olayından sonra tamamen kırılma yaşadım. Gelmeyeceğim deyince zırlama falan dedi hatta.
Bilmiyorum ileride aile hayatımın böyle olmasından çok korkuyorum.
Ayy aynen.ben de 30 yaşına girdim.resmen bambaşka birine dönüşmüşüm.26 yaş çok küçük bir yaş bence . Neden olmuyor diye karalar bağlamak için özellikle.
Zaman geçtikçe işler rayına girecektir. 32 yaşındayım ben şimdi 26 yaşıma dönüp bakıyorum ne kadar tecrübesiz hayatı ne kadar bilmeyen biriymişim. Bu işin gücün olmasından bağımsız bir toyluk. Henüz gençliğin deli zamanları yeni bitmiş
işleri oluruna bırakmadığın için bunlar oluyor.zihnini ve enerjini serbest bırakman lazım.ne kadar kontrolcülük ve endişe varsa o kadar sorun yaşanıyor ilişkilerde.Gereksiz bir telaşın var.bırak olursa olur olmazsa olmaz.bu rahatlığı hissetmen gerek.Merhaba,
Aslında açtığım konuları çoğunuz biliyorsunuz. Bana kızacağınızı da biliyorum ama tek derdim kendimi toparlamak ve farkındalık kazanmak. Yakınlarıma anlatamıyorum.
En son biri vardı ve o kişi beni evine çağırdı. Ben kabul ettim fakat sabah eski sevgilisinin fotoğraflarını beğendiğini gördüm. Kız bir sinyal yaksa beni ekecekti belki. Üstelik hem ayağına çağırdı hem de son anda sadece 2-3 saat durabileceğimizi sonrasında planı olduğunu söyledi. Acele acele alkol içip sonra evime döneceğim yani. Üstelik ertesi gün tatil olmasına rağmen bana ayırdığı süre bu. Ben tabii ki gitmedim ve kişiyle iletişimimi kestim. Üstelik her buluşmaya geç geliyordu ve hep bir bahanesi vardı. Sürekli kendini acındırmalar, her mimiğimi yorumlamalar cabası. Bir kere arkadaşların yanında "baban seni dövüyordu dimi" dedi aniden. Öylece kalakaldım. Her neyse konu bu değil. Benim şu yaşıma kadar yaşadığım ilişkilerin hepsi bu örüntüdeydi. 1.5 senelik bir ilişkim vardı. Sürekli ayrılıp barışmalar, her cümlemi yanlış yorumlamalar, sürekli başka bir kadını seviyormuş gibi davranmalar vs vs. Ben o kişiyi bırakınca tam 2 sene peşimden koştu. Okulumun önüne gelir gizlice beni takip ederdi falan. Ondan sonraki ilişkimde de benzer şeyler yaşadım. Durduk yere laf sokmalar, bende olmayan özellikteki kadınları beğendiğini söylemeler, uzak bir şehre taşınacağım deyip korku salmalar ama taşınmamalar. Hatta ilk sevgilim bilerek 1 haftalığına izmire gitmişti sırf taşındı sanıp korkayım diye. O kadar bunaldım ki kimseye güvenemiyorum. Kendime olan inancım kaybolmuş durumda. Bir tanesi demişti ki "cilekli benim hayatım sims oyunu gibiydi hep, nasıl istersem hep öyle oldu." Sonra da "arkadaşlarım diyor ki bu kadar kız çevren varken böyle bir kızla ne işin var" bunları yüzüme söyledi. O gün ayrıldığımda ise yalvar yakar barışmak istedi. Bir süre denesem de tekrar ayrıldım. Bulunduğum cafelere geliyor, bilerek karşıma çıkıyordu.
Böyle böyle derken, özgüvenimi yitirme aşamasındayım. Çevremde beğenilen biriyim ama kimi hayatıma alsam hep değersizleştirilmeye çalışıyorum. Buna tezat olarak "cilekli benim neyimi seviyor anlamıyorum" diye ağzından kaçırmıştı birisi. Sevme biçimimde de bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Mesela ilk sevgilim sobalı bir evde oturuyor diye lodos zamanlarını takip ederdim. Ayrıldıktan sonra "sen beni annemden çok sevdin, ben istedikçe istedim sonra bu manyaklığa dönüştü" demişti. Hepsinin ortak noktası pasif baba figürü ve çocuğun üzerine fazla düşen anne. İlişkide anne yerine mi koyuyorlar bilmiyorum ama gitmem için her şeyi yapıp, sonsuz anlayış bekleyip sonra gidince beni suçlu hissettiriyorlar. Haftalardır evden çıkamıyorum, sorumluluklarımı yerine getiremiyorum, sabahları berbat uyanıyorum. Küçüklüğümden beri problemli bir aile hayatım oldu. Tek istediğim sıcak bir aile hayatıydı. Ben karşımdakilere sevgi verdikçe hep fazlasını istediler. Şu son 2 saatliğine ayağına çağırma olayından sonra tamamen kırılma yaşadım. Gelmeyeceğim deyince zırlama falan dedi hatta.
Bilmiyorum ileride aile hayatımın böyle olmasından çok korkuyorum.
saniorum senin mütevaziligin ve güzelligin olgunlugun yaninda eziliyorlar ellerinden kacirmamak icinde seni manipüle etmeye calisip kendileini bulunmazhint kumasi gibi sana sunuyorlar bence gercekten adam gibi adam kendine güvenen ahlakli oturup kalkmasini bilen ne konustugunu karsisindaki sevdigi kisiye deger vermeyi bilen abuk subuk vs seylerle aklini karistirmayan seffaf biri olursa sizi gercekten seven biri cikana kadar abuk subuk donanimli hareketlerdeki adamlari ilk anladiginiz dak itibaren sutlayin devam etmeyin edersenizde bir öncekilerden bi farki olmayacaktir belkim dahada kisilik bozuklugu fazla olan adamda cikabibilr sonunda sizinde kimyanizi altüst edebilir insaAllah hakkinizda herseyin enhayirlisi olsun dilerimMerhaba,
Aslında açtığım konuları çoğunuz biliyorsunuz. Bana kızacağınızı da biliyorum ama tek derdim kendimi toparlamak ve farkındalık kazanmak. Yakınlarıma anlatamıyorum.
En son biri vardı ve o kişi beni evine çağırdı. Ben kabul ettim fakat sabah eski sevgilisinin fotoğraflarını beğendiğini gördüm. Kız bir sinyal yaksa beni ekecekti belki. Üstelik hem ayağına çağırdı hem de son anda sadece 2-3 saat durabileceğimizi sonrasında planı olduğunu söyledi. Acele acele alkol içip sonra evime döneceğim yani. Üstelik ertesi gün tatil olmasına rağmen bana ayırdığı süre bu. Ben tabii ki gitmedim ve kişiyle iletişimimi kestim. Üstelik her buluşmaya geç geliyordu ve hep bir bahanesi vardı. Sürekli kendini acındırmalar, her mimiğimi yorumlamalar cabası. Bir kere arkadaşların yanında "baban seni dövüyordu dimi" dedi aniden. Öylece kalakaldım. Her neyse konu bu değil. Benim şu yaşıma kadar yaşadığım ilişkilerin hepsi bu örüntüdeydi. 1.5 senelik bir ilişkim vardı. Sürekli ayrılıp barışmalar, her cümlemi yanlış yorumlamalar, sürekli başka bir kadını seviyormuş gibi davranmalar vs vs. Ben o kişiyi bırakınca tam 2 sene peşimden koştu. Okulumun önüne gelir gizlice beni takip ederdi falan. Ondan sonraki ilişkimde de benzer şeyler yaşadım. Durduk yere laf sokmalar, bende olmayan özellikteki kadınları beğendiğini söylemeler, uzak bir şehre taşınacağım deyip korku salmalar ama taşınmamalar. Hatta ilk sevgilim bilerek 1 haftalığına izmire gitmişti sırf taşındı sanıp korkayım diye. O kadar bunaldım ki kimseye güvenemiyorum. Kendime olan inancım kaybolmuş durumda. Bir tanesi demişti ki "cilekli benim hayatım sims oyunu gibiydi hep, nasıl istersem hep öyle oldu." Sonra da "arkadaşlarım diyor ki bu kadar kız çevren varken böyle bir kızla ne işin var" bunları yüzüme söyledi. O gün ayrıldığımda ise yalvar yakar barışmak istedi. Bir süre denesem de tekrar ayrıldım. Bulunduğum cafelere geliyor, bilerek karşıma çıkıyordu.
Böyle böyle derken, özgüvenimi yitirme aşamasındayım. Çevremde beğenilen biriyim ama kimi hayatıma alsam hep değersizleştirilmeye çalışıyorum. Buna tezat olarak "cilekli benim neyimi seviyor anlamıyorum" diye ağzından kaçırmıştı birisi. Sevme biçimimde de bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Mesela ilk sevgilim sobalı bir evde oturuyor diye lodos zamanlarını takip ederdim. Ayrıldıktan sonra "sen beni annemden çok sevdin, ben istedikçe istedim sonra bu manyaklığa dönüştü" demişti. Hepsinin ortak noktası pasif baba figürü ve çocuğun üzerine fazla düşen anne. İlişkide anne yerine mi koyuyorlar bilmiyorum ama gitmem için her şeyi yapıp, sonsuz anlayış bekleyip sonra gidince beni suçlu hissettiriyorlar. Haftalardır evden çıkamıyorum, sorumluluklarımı yerine getiremiyorum, sabahları berbat uyanıyorum. Küçüklüğümden beri problemli bir aile hayatım oldu. Tek istediğim sıcak bir aile hayatıydı. Ben karşımdakilere sevgi verdikçe hep fazlasını istediler. Şu son 2 saatliğine ayağına çağırma olayından sonra tamamen kırılma yaşadım. Gelmeyeceğim deyince zırlama falan dedi hatta.
Bilmiyorum ileride aile hayatımın böyle olmasından çok korkuyorum.
Sizin acilen adam gibi bir psikolojik destek almanız gerekiyor.sürekli öldüm, bittim, yandım, çöktüm tarzı konular açıyorsunuz.hepsi de erkeklerle ilgili.hem terapi alıp, hem ilaç kullanmalısınız bence.Merhaba,
Aslında açtığım konuları çoğunuz biliyorsunuz. Bana kızacağınızı da biliyorum ama tek derdim kendimi toparlamak ve farkındalık kazanmak. Yakınlarıma anlatamıyorum.
En son biri vardı ve o kişi beni evine çağırdı. Ben kabul ettim fakat sabah eski sevgilisinin fotoğraflarını beğendiğini gördüm. Kız bir sinyal yaksa beni ekecekti belki. Üstelik hem ayağına çağırdı hem de son anda sadece 2-3 saat durabileceğimizi sonrasında planı olduğunu söyledi. Acele acele alkol içip sonra evime döneceğim yani. Üstelik ertesi gün tatil olmasına rağmen bana ayırdığı süre bu. Ben tabii ki gitmedim ve kişiyle iletişimimi kestim. Üstelik her buluşmaya geç geliyordu ve hep bir bahanesi vardı. Sürekli kendini acındırmalar, her mimiğimi yorumlamalar cabası. Bir kere arkadaşların yanında "baban seni dövüyordu dimi" dedi aniden. Öylece kalakaldım. Her neyse konu bu değil. Benim şu yaşıma kadar yaşadığım ilişkilerin hepsi bu örüntüdeydi. 1.5 senelik bir ilişkim vardı. Sürekli ayrılıp barışmalar, her cümlemi yanlış yorumlamalar, sürekli başka bir kadını seviyormuş gibi davranmalar vs vs. Ben o kişiyi bırakınca tam 2 sene peşimden koştu. Okulumun önüne gelir gizlice beni takip ederdi falan. Ondan sonraki ilişkimde de benzer şeyler yaşadım. Durduk yere laf sokmalar, bende olmayan özellikteki kadınları beğendiğini söylemeler, uzak bir şehre taşınacağım deyip korku salmalar ama taşınmamalar. Hatta ilk sevgilim bilerek 1 haftalığına izmire gitmişti sırf taşındı sanıp korkayım diye. O kadar bunaldım ki kimseye güvenemiyorum. Kendime olan inancım kaybolmuş durumda. Bir tanesi demişti ki "cilekli benim hayatım sims oyunu gibiydi hep, nasıl istersem hep öyle oldu." Sonra da "arkadaşlarım diyor ki bu kadar kız çevren varken böyle bir kızla ne işin var" bunları yüzüme söyledi. O gün ayrıldığımda ise yalvar yakar barışmak istedi. Bir süre denesem de tekrar ayrıldım. Bulunduğum cafelere geliyor, bilerek karşıma çıkıyordu.
Böyle böyle derken, özgüvenimi yitirme aşamasındayım. Çevremde beğenilen biriyim ama kimi hayatıma alsam hep değersizleştirilmeye çalışıyorum. Buna tezat olarak "cilekli benim neyimi seviyor anlamıyorum" diye ağzından kaçırmıştı birisi. Sevme biçimimde de bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Mesela ilk sevgilim sobalı bir evde oturuyor diye lodos zamanlarını takip ederdim. Ayrıldıktan sonra "sen beni annemden çok sevdin, ben istedikçe istedim sonra bu manyaklığa dönüştü" demişti. Hepsinin ortak noktası pasif baba figürü ve çocuğun üzerine fazla düşen anne. İlişkide anne yerine mi koyuyorlar bilmiyorum ama gitmem için her şeyi yapıp, sonsuz anlayış bekleyip sonra gidince beni suçlu hissettiriyorlar. Haftalardır evden çıkamıyorum, sorumluluklarımı yerine getiremiyorum, sabahları berbat uyanıyorum. Küçüklüğümden beri problemli bir aile hayatım oldu. Tek istediğim sıcak bir aile hayatıydı. Ben karşımdakilere sevgi verdikçe hep fazlasını istediler. Şu son 2 saatliğine ayağına çağırma olayından sonra tamamen kırılma yaşadım. Gelmeyeceğim deyince zırlama falan dedi hatta.
Bilmiyorum ileride aile hayatımın böyle olmasından çok korkuyorum.