Büyü hakkında bilinmesi gerekenler

ceylan41

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
4 Aralık 2011
92
0
96
Kocaeli
Yüzlerinin nursuzluğu,siyahlığı, karanlığı, biraz dikkatle bakıldığında belli olur.

Hastanın ve annesinin ismini sorarlar.

Hastanın elbiselerinden mendil,resim iç çamaşırı v.s. isterler.

Anlaşılmayan tılsım, resim, rakam ve yıldızların isimlerini yazarlar.

Manası belli olmayan tılsım ve azimetleri okurlar.

Bardaktaki suya bakıp huddam (çin) çağırırlar, bilgi verirler.

Aleni veya gizli cin ulularından yardım ister veya kurban keserler.

Küfrü, şirki ileri olanlar, kendilerine gelenlerin ismini ve ziyaret sebebini belirtirler. Sonra da bu keramet addedilir.

Necis bir şeyle ayetleri maklub (ters) yazıp cinlerden yardım beklerler.

Yazdıkları muskanın denize atılmasını, yakılmasını veya toprağa gömülmesini isterler.

Hastanın yıldızını ve doğum tarihini sorarlar. Halbuki yıldızlar ancak semanın zineti ve şeytanların recmi için teshir edilmiştir.

Daha önceden hazırladıkları muskayı, büyüyü, hastaya yapılan büyü olduğu, cinlerin huddamların getirdiğini iddia ederler.

Bazende önceki ziyaretlerden kişinin adının ve annesinin adının bilinmesinden cinlerini, şeytanlarını ona musallat edip, tekrar ziyaretini temine çalışırlar.

Dini, akademik seviyeleri olmadığı için, fatiha suresini tam tecvid ve tertil edemezler (okuyamazlar).

Hilelerine el çabukluğu ve bazı kimyasal maddeleri de ilâve ederler
 
Büyü Nasıl Yapılır?




Büyü özellikle ip, saç, tırnak ve elbiselerden yapılır. Büyü de en önemli faktör büyü yapanın kalbini bağlaması, yapacağı işin tesir edeceğine inaması ve şeytandan yardım dilemesi ve nefes olayıdır.

Nefes etme üflemektirki, tükürüklü veya tükürüksüz olabilmektedir.

Büyü yaparken kutsal kitaplardan konuyla ilgili bölümler okunmakta, üflenmektedir. Yapılacak büyüye göre günün ve ayın farklı zamanlarında yapılması gerekmektedir.
Ancak şunu unutmamalı, büyü yapmak kadar, büyücüye gitmek ve onların çoğalmasına da sebep olmak da suçtur ve günah bakımından bu işi yapanla, sebep olan arasında çok fazla bir fark yoktur.

Büyü Ne Zaman Yapılır ?

Her şey gibi büyü yapmanın da zamanı vardır. Büyü genellikle gece yapılır. Ancak şeytanla tam işbirliği halinde olan büyücüler için saatin de önemi olmayabilir.

Bu arada büyünün cinsine göre zamanı ayarlanır. Ara açmak, ayırmak, düşman etmek için olan büyüler, ayın onbeşinden itibaren yeni ay küçülmeye başladığı zaman yapılır. Bağlamak, emre almak yani muhabbet için olan büyülerse ayın hilal halinden onbeşine kadar olan döneminde, yani ay büyürken yapılır.
 
Büyü Çeşitleri ve Ayırma Büyüleri

Sabun ve Saç Sabun ve saçla yapılan bu büyü öldürücüdür. Büyü yapılmak istenen kimsenin saçından birkaç tel alınır. Hiç kullanılmamış bir kalıp sabuna sarılır. Sabuna kır bir iğne batırılır ve belirli bir dua okunur. Sonra bu sabun kör bir kuyuya atılır. Sabun orda eridikçe büyü yapılan kişi de evinde erimeye başlar ve yatağa düşer.

Kaşık Büyüsü İki sevgiliyi, eşi ya da kardeşi ayırmak için yapılan bir büyüdür. İki tahta kaşığa, ayırmak istenilen kişilerin isimleri yazılır ve kaşıklar arka arkaya getirilir. Yeni ölmüş birinin mezarı açılarak kefeninden bir parça yırtılır ve kaşıklara sarılır.

Belirli bir dua okunur ve kaşıklar başka bir mezara gömülür. Ayrılması istenen kişiler o andan itibaren birbirleri için adeta ölü gibidirler. Yaşadıkları sürece bir daha yüz yüze gelemezler.



Domuz Yağı Eşleri ayırmak için çok kullanılan şeylerden biri de domuz yağıdır. Büyüyü yapacak olan kimse bir parça domuz yağını alır, koynuna sokar. Sonra bir kiliseye giderek rahipten kendisini okumasını ister. Rahip bu isteği kabul ederek o kimseyi okursa maksat gerçekleşir. O insan okunurken koynunda gizli domuz yağı da okunmuş olur.

Bu okunmuş domuz yağını çiftin yattığı yatağa koyarsa, o zaman karı koca birbirini domuz gibi görmeye başlar, birbirinden nefret ederler. Büyüyü yapan kişi, eğer yatağa koyamıyorsa, sokak kapısına sürer, bu da tartışma ve kavgalara yol açar.

Ölü Toprağı Ayırmak için yapılan büyülerde ölü toprağı kullanılır. Ölü toprağı bir mezardan alınarak ayırmak istenilen kişilerin yatağına serpilir. Çift o andan itibaren birbirinden ayrılır. Ölü toprağı serpilirken belirli dualar ve sözler söylemek gerekir.
 
Kısmet Açmak İçin Yapılan Büyüler

Pamuk Çekirdeği Üç pamuk çekirdeğinin üstüne birer defa tuncina duası okunur. Sonra kızla evlenmesi istenen erkeğin ismi söylenir ve çekirdekler adamın kapısının eşiğine gömülür. Kısa süre sonra erkeğin kızla evlendiği söylenir.

Kurşun Bir levha kurşunun üzerine istenen kimsenin ve annesinin adları yazılır. Sonra tuncina duasının baş kısmı yazılarak ateşe atılır. Kurşunu atarken de 'Bu kurşun nasıl erirse…..benim için öyle erisin bana gelsin!' denir. Kurşun eridiğinde o kişinin dayanamayarak geldiği söylenir.

Saygı İçin Sevdirmek için bu büyüden de yararlanılır. Böylece kendisini sevmeyen, beğenmeyen birini bile kolaylıkla bağlar. Bu büyü yapıldığı zaman büyülenen kimse deli gibi aşık olur.

Büyü yapanı görmediği zamanlar kederinden ölecek hale gelir. Pek çok çeşit muhabbet büyüsü vardır. Büyülenen bir yiyeceği istenen kimseye yedirmek veya okunmuş çiçeği koklatmak yeterlidir.

At Nalı Eski bir at nalının üzerine sevmesi istenilen kişinin adı ve Ayetülkürsü suresi yazılır. Küllü bir ateşin dibine nal yerleştirilir, yalnız bu ateş hiç sönmeyecektir. Ancak ateş yandığı sürece o kişinin aşkı devam edecektir.

Biber Bir top kırmızı biberin çekirdekleri çıkarılarak kırkbir tanesi ayrılır diğerleri atılır. Her çekirdeğe bir Yasin suresi okunur ve bu çekirdekler tekrar biberin içine doldurulur. Biber ateşe atılırken de 'Bu biber nasıl yanarsa ….benim için öyle yansın bana gelsin' denilir. Yedi gün süreyle bunu tekrarlamak gerekir.

Bakır Bir bakır levha üzerine Tanrının sıfatları yazılır ve yüksek bir yere asılır. Her gün seher vaktinde kalkılıp bu bakıra bakılarak istenen kimsenin helal sevgisi için dua edilir. Böylece o kimse gelir ve bakır orda durduğu sürece bir daha ayrılmaz.

Yarasa kanı Yarasa kesilerek kanı sevilen kimsenin eşyasına yahut üstüne sürülür. Veya bu kandan bir iki damlası istenen kişinin içeceği bir şeye karıştırılır. Yarasanın ölüsü de o kimsenin kapısının eşiğine gömülür. Büyülen kimse aşık olur ve bir daha ayrılmaz.
 
Tırnak Bir kadının kestiği tırnak, bir kapta yakılıp kömür haline getirilir ve ince ince dövülerek toz haline getirilir. Bu toz, sevmesi istenen kimsenin yiyeceğine veya içeceğine karıştırılır. O kimse bunu yedikten sonra bağlanır ve bir daha ayrılmaz.

Nohut Kırk bir tane nohudun her birinin üstüne bir İhlas duası okunur. Sonra nohutlar bir kaba konularak ağır ağır pişirilirken sevmesi istenen kimsenin adı tekrarlanır. Nohutlar iyice pişince o kişinin içine büyük bir aşk ateşi düşer. Her şeyi terk ederek koşa koşa geldiği söylenir.

Sevilenin Eşyası Sevilen kişinin giydiği eşyasını alarak da büyü yapılabilir. Özellikle tene giyilen şeylerden çok yararlanılır. Böyle bir eşyanın bir parçası yırtılarak üstüne Tuncina duası yazılır. Sonra parça ateşe atılır. O kimse başkasına bağlı olsa da ona yüz çevirir ve büyüyü yapan kişiye gelir.

Kuru Üzüm Yirmibir tane kuru üzümün üstüne bir Yasin okunur. Sonra bunlar bir kapta ağır ağır kavrulur. Üzümler kavrulurken bir kara dut, bir beyaz dut çubuğu ile bunlar karıştırılır. Bir yandan da "Falanın oğlu ya da kızı… aşkımdan ak dut gibi sararsın, kara dut gibi kararsın. Yemesin içmesin, gözüne uyku girmesin, beni görmedikçe rahat etmesin!" diye tekrarlanır. Üzümler kavrulduktan sonra iki gün içinde büyü yapılan çıkagelir.

Saç Teli Sevilen kimsenin yedi tel saçına Ya Vedut okunur ve saçlar ateşe atılarak yakılır. O kimse aşktan delirecek gibi olur ve yapan kişiye gelir.

Sicim Bir sicime kırkbir düğüm atılır. Bu istenen kişinin geleceği sırada kapının önüne bir paspasın altına yerleştirilir. O kimse oraya bastığı an bağlanmış olur. Bir daha da ayrılmayı düşünmez. Yalnız her düğümü atarken o kimsenin adını söylemelidir.

Bakla Kırkbir tane baklanın üstlerine bir adet Esma çekilir. Ondan sonra baklaların her gece bir tanesi ateşe atılarak, "…benim aşkımdan yanıp tutuşsun ve hemen gelsin" denilir. Kırkbir gece içinde istenen kişinin geldiği söylenir. Bazen daha birkaç bakla yakıldığı halde gelebilir, o durumda diğer baklaları yakmaya devam etmek gerekir. Aksi halde büyü yarım kalacağı için gelen kimse de birden soğuyarak geri dönebilir.

Gül Bir gülün üstüne bir adet Esma ve Tuncina suresi okunur ve bu, beğenilen kimseye verilir. Kendisi bu çiçeği koklar ve bir daha ayrılmamak üzere aşık olur. Ancak böyle bir çiçeği büyü yapılacak kişinin eline vermek, başkalarıyla yollamamak gerekir.

Şeker Bir şeker veya tatlı üzerine kırkbir adet Bismillahirrahmanirrahim okunur ve sevilen kimseye yedirilir. O kimse o andan itibaren neşe, huzur ve sevgi duyar. Aslında diğer büyülerle karıştırmamak gerekir. Bu iş iyi niyetle yapılırsa bir zararı yoktur. Çünkü tatlı yiyen kimsede sadece huzur ve mutluluk olur. Bunun etkisi de uzun süreli değildir.

İncir Taze bir incirin üstüne Ya Bedduh, Ya Kısmet, Ya Muhabbet sözleri bin kere okunur ve sonra sevilen kimseye yedirilir. Böylece o kimse aşık olur ve kalbiyle bağlanır bir daha da ayrılmayı istemez.

Yabancılar Büyünün sadece bildiğiniz, tanıdığınız kimseleri etkileyeceğini de sanmamalısınız. Büyü tanıdığınız veya tanımadığınız herkesi etkileyebilir. Ancak her gün üstüne büyüyü engelleyici dualar okuyan veya büyüye mani olacak muska taşıyan kişileri etkilemez.

Eski zamanlarda korkunç büyüler yapan tiplerin bazı usullere başvurarak yabancıları da bağladıkları söylenmektedir. Yani bir kadın, bir rastlantı sonucu gördüğü bir erkeği, büyücünün yaptığı sihir sayesinde ayağına getirtebilmektedir. Eski çağlarda bu tür durumlara sık rastlanırmış. Yalnız bazı büyülerin ömür boyu sürmesine karşılık, bazıları da geçicidir.

Büyü Tazeleme Bazı büyülerin ömür boyu sürmesine karşın, bazıları bir ay ya da bir yılda etkisini kaybeder. Mesela biber yakarak birinde arzu uyandırmak mümkün olabilir fakat bu geçici bir istektir. Bunun devam etmesi için bu büyüyü tekrarlamak gerekir.

Buna karşın kaşık büyüsü ömür boyudur. Domuz büyüsü de yine bulunup temizlendiği anda etkisini kaybeder. Bu tür büyülerin tekrarlanması durumunda etkili olurlar. Yani büyüler ömür boyu ve kısa süreli olmak üzere ikiye ayrılırlar.

Mum Bir mum üzerine istenen kişinin annesinin adı ve isteklinin kendi adı yazılır. Bunun üzerine de bin Esma okunur. Gece yarısından sonra büyüyü yapan kimse, 'Bu mum nasıl yanıyorsa, sende benim için öyle yan' diyerek mumu yakar. Ama mumun yedide biri yanınca söndürür.

Ertesi gece yine aynı şeyi tekrarlar. Böylece mumu yedi gecede yakar. Erimiş mumu da harlı ateşe atar ve yine aynı sözleri tekrarlar. Böylece o insan sevgiden yana yana çıkagelir.
 
Kabak Sevgisi sönen, unutan, bıkan ve giden birini geri getirmek için de büyüden yararlanılır. Pek çok muhabbet büyüsü sönen aşkı canlandırmaya yeter. Ancak araya soğukluk girdiyse ve o kimse çok uzaklardaysa, o vakit çok daha kuvvetli bir büyü gerekebilir.

Bir bal kabağı oyulur ve yandan çekirdekleri çıkarılır. Bu çekirdeklere onbir Esma okunur. Sonra bu çekirdekler tekrar kabağın içine konur. Kabak gidenin gelebileceği tarafa, yüksek bir yere asılır. Orada kurumaya bırakılır. Kabak kuruyup düştüğü gün, o kaçan, unutan, giden kimse büyük bir sevgi ve istekle geri döner. Bir daha da ayrılmaz.

Güzel Görünme Bir kızın sevgilisine, bir kadının kocasına güzellik muskası yapmak için kullanılmamış bir el aynasının üstüne güzel görünmek isteyenin adı, is mürekkebi ya da toprak boyası kullanılarak, tüy, kanat teleği ya da başka bir nesneyle yazılır, kurumadan silinir. Bu iş yedi defa tekrarlanır.

Aynanın ortasına bir damla mürekkep ya da toprak boyası damlatılır. Damlatma sırasında kızın ya da kadının adı söylenip Vech-I ahsen ya Halik (Ey yaratıcı bu en güzel yüzdür) denir. Boya damlası aynanın üzerinde kuruduktan sonra yetmiş halakallah'I beşer fi suretuilmelek (Tanrı melek kılığında insan yaratmıştır), kırkbir kez maşallahu subhanallah söylenir, aynaya üfürülür.

Ayna üç gece ay ışığına bırakılır, bu süre içinde yedi Elham, bir Duha suresi okunur. Üçüncü günün bitiminde ayna yazılır, üstüne aynanın büyüklüğünde bir muşamba yapıştırılıp büyüyü yaptıranın odasına asılır. Bu kişi her sabah kalktığında aynaya bir kez bakar. Ayna konduğu yerde asılı durduğu ve yapan aynaya baktığı sürece kocasına ya da sevgilisine güzel görünürmüş.

Bir erkek istediği kız ya da kadın için aynı özel büyüyü yaptırır. Önce kızın adı yazılı bir kağıdın üzerine üç sin, yetmiş elif, üç lam Kuran'dan küçük bir sure yazılır. Kağıt ılık suyun içinde yıkanır, ezilir toz gibi suya karıştırılır. Su, mürekkebin çıkardığı boya ile morarır.

Bir cuma gecesi yatsıdan önce bu su kızın kapısına serpilir, ancak suyun birazı saklanır. Birisi aracılığıyla kızın başına damlatılır. Kırk gün içinde kızda erkeğe karşı bir yönelme başlarmış.



Gül İyice açılmış gülün çiçeğinden yedi yaprak koparılıp, büyü yaptıracak olanın adı söylenerek yedi kez üflenir. Bu arada bir de elhamdulillahirrabbilalemin çekilir.

Gül yaprakları daire şeklinde dizilip üç gün bırakılır. Her gece bir kez sübhane marifetihi deyip yapraklara üflenir.

Üç gün bittikten sonra kurumaya yüz tutan bu çiçek yapraklarının üzerine bir is mürekkebi ya da sulandırılmış toprak boyası damlatılırken yine büyü yaptıranın adı söylenir.

Elhamdülillah ya Allah denir. Yapraklar üst üste konup bastırılır, yedi kat muşambaya sarılıp, üzerlerine kırkbir kez Leyl (Leyl, Kur'anın 92. suresidir. Perdesini çeken gece adına, ışıldayan gün adına, erkeği dişiyi yaradan adına diye başlar.) suresi okunup üflenir, sonra bu muşamba da üç kat yeşil yamaya sarılıp dikilir.

Üzerine yedi dikiş vurulur. Büyüyü yaptıran yıkanır, kokular sürünür, bu muskayı yatağının altına gizler. Bu muska yatağın altında bulunduğu sürece, büyüyü yaptıran başkalarının gözüne gül gibi güzel görünürmüş.

Bal Arının oğul denen yavrularının ilk yaptığı bal, kovandan çıkmadan üç yemek kaşığı kadar alınıp bir kaba konur. Güzel görünmek isteyenin adı yedi kez söylenip bal üflenir. Sonra bir rekat namaz kılınır.

Belirli sözler söylendikten sonra sağa sola üflenir, göğe karşı Hıfzeyle ya Hu söylenir. Ya Hu derken u harfinin yedi kez söylenmesi gerekir. Bu iş bittikten sonra bir kaşık tuzsuz tereyağı küçük bir yumak yapılarak büyü yapılan kimsenin yanaklarına dudaklarına sürülerek bal akıtılır iyice karıştırılır. Karışımın bulunduğu tasın üstü örtülür.

Üç beklenir, dördüncü günden itibaren her sabah ezanından önce, yaptıran kişi o baldan biraz yer. Yerken de "Allahumme rabbike" der. Yedi sabah bu işlemi tekrarlar. Bal bittikten sonra yedi gün ortalıkta pek görünmez daha sonra istediği gibi rahatça dolaşabilir, ve kendisine bakanların gözüne çok güzel görünürmüş.
 
Koca Bulmak İçin

Duvak Teli Bir kızın kısmetinin açılması için, gerdek gecesi yeni gelinin duvağından bir tel koparıp onunla büyü yapılırmış. Duvaktan alınan tel üç gün içinde cinciye götürülür. Cinci telin üstüne üç düğüm vurur, uçlarını boş bırakır.

Her düğümün üzerine büyü yaptıranın adını yedi kez söyleyip üfler. Kızın saçından üç tel saç alır, onları da duvak teliyle birbirine dolaştırır, sarar, yediye bükerek bağlar. Üç gün günde yetmiş kez, euzubillah der, yere tükürür.

Üçüncü günün bitiminde telleri üç kat muşambaya, muşambayı yeşil yamaya sarar, otuz üç dikişle diker, her dikiş vuruşunda büyü yaptıranın adını söyler, fatih'i-kısmet der.

Kız yapılan muskayı, göğüs arasına ya da koynuna asar. Kırk gün içinde isteyeni çıkar. Bunu yalnız yaptıranla cinci hoca bilmelidir. Başkaları duyarsa büyü bozulur.

Üç Yol Ağzı Kısmeti çıkmayan kızın, üç sabah üç yol ağzında durması gerekir. Önce cinci hocaya gidip, sabah ezanından önce okunulması gerekir. Hoca kızın alnına üç sin yazar, aralarına birer nokta koyar.

Mor mürekkeple yazılan bu yazılar, üç kulhuvallah okunacak süre boyunca, kızın alnında durur, sonra silinir. Kızın avuçlarının içine de birer kaf yazılır, biraz sonra silinir. Üç kez euzübi rabbike söylendikten sonra, kızın göğsüne üflenir.

Evli bir kadının baş örtüsü kızın başına örtülür, Kuran'dan bir sure okunup kızın yüzüne üflenir. Bu işlem en az üç kez, en çok yedi kez sabah ezandan önce yapılır. Kız cincinin yanından ayrılıp üç yol ağzına gider. Orada üç kulhuvallah, bir elham okuyup sağa sola üfleyecek sürede durur, yüzünü güneşin doğduğu yöne çevirir.

Bazı sözler söyler, başını üç kez toprağa sürer ve dua eder. Bunu da en az üç, en fazla yedi kez yapar. Bu büyünün yapıldığı süre, kızın aybaşı halinden yedi gün önce ya da yedi gün sonra olmalıdır. Yine büyüyü sadece kız ve cinci hoca bilecektir. Bunu yapan kızın kısmeti yirmisekiz gün içinde açılırmış.

Kız Bulma Erkek, yalımları ( Alevleri) yükselen bir ocağın başına oturur, yetmiş ya şafi söyler ocağa üfler. Cinci bu sırada Kuran'dan kısa bir sure okuyup delikanlının dört bir tarafına üfler. Sonra bir kağıdı bir bardak suda iyice ufalar, üç besmele ile içirir.

Bu işlem üç gün akşam namazından sonra uygulanır. Üç gün ara verildikten sonra delikanlı yine cinciye gelir muskayı alıp boynuna asar. Muska dışarıdan görünmez. Muskanın dört köşesine dört kız adı, ortasına da delikanlının adı yazılır.

Arapça sözler delikanlının adını çevreler. Kız adları dışta kalır. Muska dokuza katlanıp üç kat muşambaya sarılır, yapıştırılır. Dikilmez. Yaptıran bu muskayı boynuna astıktan en fazla kırk gün içinde evlenebilecek kız bulurmuş.

Sevgiyi Arttırma İki sevgili ya da karı koca arasında bir soğukluk, uyuşmazlık belirtileri başlar, bunun gelecekte daha büyük boyutlara ulaşacağından şüphe edilirse, nefesi keskin bir hocaya gidilirmiş.

Hoca Kuran'ın Meryem Suresi"ni mor mürekkeple bir kağıda yazar, kağıdı küçük bir tas suda eritir, üç sabah kendisine başvurana içirir, yedişer damla da başına döker. Üçüncü günü kalan suyu da yedi damla içirdikten sonra, kendisine başvuran erkekse başına, kadınsa iki göğsünün arasına döküp üfler.

Dört gün ara verir. Yedinci günü yine Meryem Suresi'ni yazıp düzenlediği muskayı göğsünün üstünde, içten taşınmak üzere başvurana verir. Bu işlemin uygulanışından en geç dokuz, en az yedi gün sonra aradaki soğukluk yumuşamaya, yerini sıcaklığa bırakmaya başlarmış.
 
Sihir ve Büyü bozma için yapılan efsunlardan örnekler

1. Zeytin çekirdeği, vücudun çeşitli yerlerinden koparılmış kıllar, leylek pisliği, zırnık, iğde çekirdeği gibi bazı şeyler yakılarak dumanıyla tütsülenirse sihir bozulurmuş.

2. İçine 7 dükkanın süprüntüsü, çalınmış pancar, yeşil kağıt atılmış su ile bir saçak altında yıkanılırsa yine sihir bozulurmuş.

3. Kirpi kanı içmek sihiri bozarmış. .

4. Deniz aşın seyahat yapmak yine iyi gelirmiş.

5. Nikah kıyılırken erkeği bağlamak için yapılan büyüye karşı ise iki yumurta haşlamak ve soyduktan sonra, üzerine belirli yazılar yazmak, bunlann birini erkeğe, birini kıza yedirmek gerekirmiş.

6. Bir baltanın demir kısmına yine belirli yazılar yazıp baltayı ocağa gömmek ve demiri kızannca boş bir dolapta üzerine su dökmek.

7. Değirmen dolabından veya çarkından sıçrayan su ile yıkanmak(21).





8. 7 kapı eşiğinden birer parça koparıp ateşe atarak onun dumanıyla evin her tarafım tütsülemek.

9. Demir tortusunu suya atarak onunla yıkanmak.

10.100 dirhem pirince bazı dualar okuyarak pilavını pişirmek, bu pilavı büyünün etkisi altında kalan kimseye yedirmek.

11. Kırlangıç pisliğini kahvenin üzerine ekerek büyü etkisi altındaki kişiye içirmek.

12. Tuvalet taşına ters oturarak büyük abdest yapmak

13. Akrep tütsüsü yapmak. Öldürülen akrep bir kutuya konup saklanır. Her gün bunun bir parçasını ateşe atıp yakarak büyülü kimse ve ev tütsülenir. Tütsü güneş doğduktan sonra batıncaya kadar yapılır. Gece yapılmaz.

14. Zeytin okumak. Okuma izni olan (el-alan) kişi büyülü kişinin durumuna baktıktan sonra 7 zeytin ister. Bunlara bazı dualar okur. Sonra evden biri bu okunmuş zeytinleri alarak boş bir arsaya, boş bir toprağa atar.Böylece büyü etkisi o kişiden zeytinlerle beraber gitmiş olur.

15. Leylek pisliğini ateşte yakarak tütsülenmek, v.s.

Sihirin ( büyünün ) çok değişik şekilleri olduğu gibi büyü bozmanın da daha pek çok değişik yöntemleri mevcuttur. Biz en çok kullanılanlarından bazılarını nakletmekle bir fikir vermek istedik.
 
Büyü Bozmak ve Büyü Çözmek

Tek sevap olanı yapılmış bir büyüyü bozmaktır. Böylece büyülü, yani aslında acı çekmekte olan kimse bu durumdan kurtulur. Ancak büyüyü çözmenin de kolay olduğunu sanmamak gerekir. Bu herkesin yapabileceği bir iş değildir.

Çünkü büyü yapan Tanrıya ortak koşmakta, yani ortak olarak başka bir gücü göstermektedir. Bu da bağışlanmaz bir günahtır. Büyü yapan şeytanla işbirliği etmektedir.

Şeytanın yardımıyla istediklerini elde etmektedir. Bu arada ilginç bir şeyi de açıklayalım: Tanrı, din kitaplarında kendi iradesi dışında hiç bir şey yapılamayacağını kesinlikle belirtmektedir.

Hatta büyünün bile kendi istediği zaman tutacağı açıklanmaktadır. Yani her şey Tanrının isteğiyle olur.

Bir büyüyü çözebilmek için de rasgele çarelere başvurmak tehlikelidir. Yine, herkes büyü çözemez. Çünkü buna gücü yetmez.

Büyü bozabilecek kimsenin belirli özellikleri, yetenekleri olmalıdır. Dini iyi bilen, ruhu çok gelişmiş, din bilgini diye adlandırabileceğimiz biri ancak büyüyü bozabilir. Böylece o kötü etkiyi ortadan kaldırır ve kendisi de zarar görmez.

Normal şartlarda Büyü bozan kimse bozduğu O büyünün bütün Pisliklerini Sıkıntılarını ve Dertlerinide kendi üzerine almış olur bundan kurtulması bazan aylarca bazanda yıllarca sürer, Büyüyü bozan kimsenin Ruhsal ve bedensel Yeterliliği yoksa şayet,

Bu Risk Büyüyü bozan kişinin Hayatına bile mal olacak kadar da riskli bir iştir.



Büyü bozan kişinin MEDYUMLUK ve Durugörü Yeteneklerinin Yanısıra Pisişik İlimleri ve Paranormal olaylarıda Çok iyi bilmesi gerekmektedir, yine ayrıca bu işler aslına bakarsanız yapan kişilercede bozulamayan işlerdir, Bu işi yapan medyum Hertürlü RİSKİ de Üstlenmiş olmakla kalmaz.

Aynı zamanda Büyülü veya Efsunlu ( Sihir ve Büyüye Maruz Kalmış Kişinin ) Hayatındaki bütün Kötülük ve Sıkıntıları Üslenmiş ise buda Özel bir yeteneğin Ona Allah Tarafından verildiğinden Olsa gerek, Hizmet için Yaparlar.

Ancak bunun sonucunda, Büyüyü bozduran kişi de, O kişi İle Ölene Kadar Kan bağı varmış gibi, ( Büyüyü Bozan Kimseye/Kişiye destek Olmalıdır ). ( En azından Dostluğunu ve İletişimini koparmamalıdır.) Bu Özel bir İstek değildir.

Büyüyü bozan Kişi Eline aldığı dizginleri Ruhen ve bedenen sıkıntıya girdiği bir dönemde İradesi dışında bıraktığında, Sizden Alınan Negatif enerjiler yine aynı Oranda size geri döner ve böylece Bozdurduğunuz büyünün etkisi de size geri dönmüş olmakla kalmaz busefer İlkinden daha da tehlikeli boyutlara ulaşarak sizi yıpratıp helak eder.

Büyüyü bozan kişi sizinle Tılsım arasında bir Paratoner gibidir.

Böylesine yetenekli olmayan birisi büyüyü çözmeye kalkarsa büyük zarar görebilir. Çok ağır bir güç aldığı için hastalanabilir, bir felaketle karşılaşabilir. Ama bu arada herkesçe bilinen büyü ve nazarı def eden basit usullerde vardır.
 
Büyü Bozmak ve Büyü Çözmek

Tek sevap olanı yapılmış bir büyüyü bozmaktır. Böylece büyülü, yani aslında acı çekmekte olan kimse bu durumdan kurtulur. Ancak büyüyü çözmenin de kolay olduğunu sanmamak gerekir. Bu herkesin yapabileceği bir iş değildir.

Çünkü büyü yapan Tanrıya ortak koşmakta, yani ortak olarak başka bir gücü göstermektedir. Bu da bağışlanmaz bir günahtır. Büyü yapan şeytanla işbirliği etmektedir.

Şeytanın yardımıyla istediklerini elde etmektedir. Bu arada ilginç bir şeyi de açıklayalım: Tanrı, din kitaplarında kendi iradesi dışında hiç bir şey yapılamayacağını kesinlikle belirtmektedir.

Hatta büyünün bile kendi istediği zaman tutacağı açıklanmaktadır. Yani her şey Tanrının isteğiyle olur.

Bir büyüyü çözebilmek için de rasgele çarelere başvurmak tehlikelidir. Yine, herkes büyü çözemez. Çünkü buna gücü yetmez.

Büyü bozabilecek kimsenin belirli özellikleri, yetenekleri olmalıdır. Dini iyi bilen, ruhu çok gelişmiş, din bilgini diye adlandırabileceğimiz biri ancak büyüyü bozabilir. Böylece o kötü etkiyi ortadan kaldırır ve kendisi de zarar görmez.

Normal şartlarda Büyü bozan kimse bozduğu O büyünün bütün Pisliklerini Sıkıntılarını ve Dertlerinide kendi üzerine almış olur bundan kurtulması bazan aylarca bazanda yıllarca sürer, Büyüyü bozan kimsenin Ruhsal ve bedensel Yeterliliği yoksa şayet,

Bu Risk Büyüyü bozan kişinin Hayatına bile mal olacak kadar da riskli bir iştir.



Büyü bozan kişinin MEDYUMLUK ve Durugörü Yeteneklerinin Yanısıra Pisişik İlimleri ve Paranormal olaylarıda Çok iyi bilmesi gerekmektedir, yine ayrıca bu işler aslına bakarsanız yapan kişilercede bozulamayan işlerdir, Bu işi yapan medyum Hertürlü RİSKİ de Üstlenmiş olmakla kalmaz.

Aynı zamanda Büyülü veya Efsunlu ( Sihir ve Büyüye Maruz Kalmış Kişinin ) Hayatındaki bütün Kötülük ve Sıkıntıları Üslenmiş ise buda Özel bir yeteneğin Ona Allah Tarafından verildiğinden Olsa gerek, Hizmet için Yaparlar.

Ancak bunun sonucunda, Büyüyü bozduran kişi de, O kişi İle Ölene Kadar Kan bağı varmış gibi, ( Büyüyü Bozan Kimseye/Kişiye destek Olmalıdır ). ( En azından Dostluğunu ve İletişimini koparmamalıdır.) Bu Özel bir İstek değildir.

Büyüyü bozan Kişi Eline aldığı dizginleri Ruhen ve bedenen sıkıntıya girdiği bir dönemde İradesi dışında bıraktığında, Sizden Alınan Negatif enerjiler yine aynı Oranda size geri döner ve böylece Bozdurduğunuz büyünün etkisi de size geri dönmüş olmakla kalmaz busefer İlkinden daha da tehlikeli boyutlara ulaşarak sizi yıpratıp helak eder.

Büyüyü bozan kişi sizinle Tılsım arasında bir Paratoner gibidir.

Böylesine yetenekli olmayan birisi büyüyü çözmeye kalkarsa büyük zarar görebilir. Çok ağır bir güç aldığı için hastalanabilir, bir felaketle karşılaşabilir. Ama bu arada herkesçe bilinen büyü ve nazarı def eden basit usullerde vardır.
merhaba ceylan. senin kendi deneyimin var mı bu konuyla ilgili yoksa bunlar etraftan duydukların mı?
 
Profesyonel Olarak Fal bakan Annemin En Önemli Lafıdır ve hala Aklımdadır.

''Büyüye KAtiyen inanmayın.İnandığınız Zaman Büyü Sizi Bulur.Butun kötülüklerden Arınmak İçin Duştaydan Son Anlarda Suratınızdan Aşağıya Doğru Su Akarken '''ALLAH'ım Bu Sularla Birlikte Bütün Kötülükleri , Şerleri At ÜStümden yarabbim'' Duasını Okumamı Söyler Hep
 
Back
X