E
EU1
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #1
Ana rahmini sessizi dışardan tamamen soyutlamış bir su dünyası gibi hayal ederiz. Halbuki rahmin içi çok gürültülüdür. Rahim sıvısında yankılanan sayısız ses bebeğimizin kulaklarına ulaşır ve kesintisiz işitsel uyarılmalara yol açar. Bu seslerin birçoğunu vücudumuz üretir. Damarlarımızda akan kan, kalp atıişlarımız, sindirim sistemimizdeki gazlar, ciğerlerimizi dolduran hava, hatta hıçkırmamız, hapşırmamız ve öksürmemiz bile ses kaynağıdır.
Bebeğimizin işitme duyusu döllenmeden sonraki 15-20 hafta içinde gelişmeye başlar. Araştırmalara göre 25 hafta sonra annenin karnına yerleştirilen bir hopörlerden verilen ses bebeğin kalp atışlarının hızlanmasına veya bacaklarının ani hareketler yapmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, hamileleğin bu aşamasında bebeğimiz, rahim sıvısından kulaklarına gelen sesleri işlemeye başlamış demektir.
Bebeğinizin neler duyduğunu merak ediyorsnız kulağınıza bir deniz kabuğu dayayabilir ve kendi kan dolaşımızın sesini dinleyebilirsiniz. Başımızı sevdiğimizn göğsüne yasladığımızda duyduğumuz kalp atışları, uzaklardan gelen gurultular ve ciğerlere dolan havanın sesi de bebeğimizin duyduklarına benzer. Tabi bebeğimizin duydukları rahimdeki sıvı nedeniyle değişime uğramaktadır. Üstelik o, bu farklı seslerin ne olduğunu, ne anlama geldiğini de bilemez. ama yine de sesleri birbirinden ayırmaya çalışırken gerçek anlamda uyarılmış olur...
Bebeğimizin işitme duyusu döllenmeden sonraki 15-20 hafta içinde gelişmeye başlar. Araştırmalara göre 25 hafta sonra annenin karnına yerleştirilen bir hopörlerden verilen ses bebeğin kalp atışlarının hızlanmasına veya bacaklarının ani hareketler yapmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, hamileleğin bu aşamasında bebeğimiz, rahim sıvısından kulaklarına gelen sesleri işlemeye başlamış demektir.
Bebeğinizin neler duyduğunu merak ediyorsnız kulağınıza bir deniz kabuğu dayayabilir ve kendi kan dolaşımızın sesini dinleyebilirsiniz. Başımızı sevdiğimizn göğsüne yasladığımızda duyduğumuz kalp atışları, uzaklardan gelen gurultular ve ciğerlere dolan havanın sesi de bebeğimizin duyduklarına benzer. Tabi bebeğimizin duydukları rahimdeki sıvı nedeniyle değişime uğramaktadır. Üstelik o, bu farklı seslerin ne olduğunu, ne anlama geldiğini de bilemez. ama yine de sesleri birbirinden ayırmaya çalışırken gerçek anlamda uyarılmış olur...