• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bülent Arınç: Suriye helikopterini biz vurduk!

katikula

Guru
Kayıtlı Üye
15 Eylül 2008
34.740
12.323
298
İstanbul
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, bakanlar kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Bugün sınıra yakın bölgede Suriye topraklarına düşen helikopterin sınır ihlali yaptığını ifade eden Arınç, bu nedenle Malatya'dan kalkan Türk uçaklarınca düşürüldüğünü söyledi. Arınç şöyle konuştu:

"Suriye'ye ait 1 adet Mİ 17 helikopteri, bugün saat 14.20'de Hatay Yayladağı Güveççi bölgesinde 2 kilometre Türkiye'de hudut ihlalinde bulunmuş. Hava savunma unsurları tarafından sürekli ikaz edilmiş. ihlalin devam etmesi üzerine Malatya'dan havalanan uçaklarımız tarafından saat 14.25'te füzeyle vurulması sonucu helikopterin Suriye topraklarına düştüğü tespit edilmiştir. Şu ana kadar mürettebatla ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamadık, çünkü Suriye tarafına helikopter düştü. Sınır hattımızda 24 saat esasına göre hava keşif unsurlarımız uçuş yapmaktadır. Bildiğiniz gibi uçağımız düşürüldükten sonra özellikle Akçakale, Viranşehir bölgesine sürekli karşı tarafından taciz ateşleri yapıldığı için angajman kurallarımız değiştirilmiş ve yeni bir uygulama başlamıştı."

arinc-biz-vurduk--3610972.Jpeg
 
Son düzenleyen: Moderatör:
ÜRKİYE ANGAJMAN KURALLARINI DEĞİŞTİRMİŞTİ
Malatya Erhaç'tan havalanan 173. Şafak Filo'ya ait Pilot Yüzbaşı Gökhan Ertan idaresindeki Türk RF-4E Phantom tipi keşif jetinin 22 Haziran 2012'de Suriye hava savunma unsurları tarafından düşürülmüştü.
Yüzbaşı Ertan ve Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy saldırıda şehit oldu. Bu olayın ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 26 Haziran 2012'de Suriye ile angajman kurallarının değiştiğini ilan etti.
Bu doğrultuda sınır ihlali yapılması durumunda Türk kara ve hava unsurları doğrudan saldırı yetkisine sahip kılındı. Angajman kurallarının o tarihte değiştirilmesiyle Türkiye, "önleyici müdahale (preventive strike)" olarak adlandırılan askeri duruma geçti. Askeri literatürde "önleyici müdahale", "düşman unsurun öngörülebilir saldırılarını etkisiz kılmak için yapılan müdahaleler" olarak adlandırılıyor.
 
Başbakan yardımcı Bülent Arınç, Suriye'ye ait bir helikopterin dün Türk savaş uçakları tarafından düşürüldüğünü açıkladı. Dün gece Paris ziyaretinden dönen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ayağının tozuyla A Haber'den Murat Akgül'ün sorularını yanıtladı.

DÜŞÜRÜLEN HELİKOPTERLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKEN AYRINTI

Davutoğlu, Suriye helikopterinin Türk jetleri tarafından düşürülmesiyle ilgili olarak "Söz konusu Türkiye'nin çıkarı ise evet dünyayı ayağa kaldırırız." dedi. Herhangi bir misilleme beklenmediğini söyleyen Davutoğlu, "Düşürülen helikopter halkın üzerine varil bombası atan bir helikopterdi" dedi.
 
Varil bombası atan bi helikoptermiymiş? :)

Yarım saat önce iki farklı haber kanalında izledim. "Keşif uçağı" olduğu söylendi.

Muhaliflerin yoğun olduğu bölgeyi kontrol ettiği de belirtilmişti.

...ve evet, birileri fena kaşınıyor.
 
Kimyasal silahlar, ölen masum çocuklar, müdahale, Rusya vetosu, Esad'ın geleceği, çatışmalar, sınırı geçen bombalar, Arap Baharı, düşürülen Fantom, mazot kaçakçıları, taciz atışları, sığınmacılar, Obama'nın kararsızlığı, Cameron'un uyanıklığı, Putin'in kararlılığını kapsayan bir yazıyı bitirmiştim ki Suriye'den flaş haber geldi:
Malatya'dan kalkan Türk savaş uçakları, sınır ihlali yapan Suriye helikopterini düşürdü! Çok önemli bir gelişmeydi bu!
Hiç düşünmeden yazıyı kaldırıp çöpe attım! "Ne olmuştu? Uçaklarımız neden helikopteri vurmuştu?
Bunun başka bir anlamı var mıydı?
Mesaj kimeydi? Ankara ne söylüyordu?"
Bunlar gibi onlarca soru zihnimde uçuştu! Hepsine cevap ararken bir yıl önceye gittim! O sancılı günlere!
Bir el ısrarla Türkiye'yi, Suriye bataklığına çekmek istiyordu! Sınırı geçen bombaların sayısı belli değildi!
Tacizin ardı arkası kesilmiyordu!
Tansiyon tavan yapmışken, 22 Haziran 2012 sabahı Malatya'dan kalkan Türk savaş uçağı Lazkiye açıklarında denize çakıldı! İki pilotumuzun şehit olduğu uçak, Suriye füzesiyle düşürülmüştü!
Ankara'nın ne cevap vereceği merakla bekleniyordu! Brezilya'dan dönen Başbakan başkanlığında toplanan güvenlik zirvesinden net açıklama çıkmadı! Sadece uçağın düşürüldüğü bilgisi paylaşıldı!
Türkiye kendisine yakışanı yapmış büyük devlet gibi davranmıştı!
Konuşmak yerine icraat yapıyordu!
Herkes düşen uçağı unutmuş, şehit pilotların acısı kalplere gömülmüşken, ANKARA sürpriz bir hamle ile misilleme yaptı!
Misilleme Esad'ın can evindeydi!
Şam'daki yönetiminin sağır odası olan Ulusal Güvenlik Kurulu toplantısının yapıldığı bina BOMBA ile sarsıldı!
Patlayan bomba Savunma Bakanı Davud Racha, Esad'ın eniştesi ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı Asıf Şevket ile General Hasan Türkmani'nin ölümüne yol açtı!
Saldırıdan yaralı olarak kurtulduğu söylense de, Esad'ın kardeşi Mahir'in de hayatını kaybettiği bilgisi Ankara'ya geliyordu!
Ankara bölgenin en güçlü devleti olarak soğukkanlı davranmış ve gereğini yapmıştı!
Misillemenin yapıldığı tarih 18 Temmuz 2012'ydi!
Şam patlama ile sarsılırken Erdoğan ziyaret için Moskova'daydı! Putin'le bir araya gelecekti! Uçak piste inmesine rağmen 45 dakika içeride beklemişti!
Şam'daki patlama ajanslara düştükten sonra Kremlin'e doğru yola çıkmıştı!
Ankara tek söz etmeden "Bölgede benden izinsiz kimse plan yapamaz" diyordu! Ama bunu duyması gerekenler dışında kimseler duymuyordu!
Türkiye gereken cevabı fazlasıyla verdikten sonra, Suriye'de dram bitmedi! Katliam, kimyasal silahlarla sürdü! Dünya izledi, Esad da vahşeti sürdürdü! Ankara bir yandan Kuzey Irak petrol ve gazını Türkiye üzerinden geçirmeye çalışıyor, bir yandan da Esad ile uğraşıyordu! Dışarıdaki mücadele bir şey değildi! Asıl dert, Ankara'yı enerji oyununda devredışı bırakmak isteyen Maliki'ye CHP'nin verdiği destekti!
Avrupa kasetle götürdüğü Baykal'dan sonra partiyi tekrar kendi çizgisine çekmeyi başarmıştı!
Baykalsız CHP, Ankara ne yaparsa tersini yapıyordu!
Ülkenin değil de dışarısının çıkarlarını korur gibiydi!
En son durakları da Mursi'yi deviren Sisi'ydi!
Açık ve net oynuyorlardı!
Avrupalı güçlerin ve içerideki etkili ailelerin elleri partinin içindeydi! Kürt sorunu kesinlikle çözülmemeliydi!
KORKU buydu! Bu korku Avrupa patentliydi! Her gün onlarca genç toprağa düşerken sesini çıkarmayanlar BARIŞ geliyor diye ne yapacaklarını şaşırıyordu!
Neyse...
Ankara, Kuzey Irak ve Kürt sorunu ile uğraşırken Esad bildiğini okumaya devam etti! Kimyasal silah kullanmasına rağmen, bütün anlaşmalar çöpe atıldı!
Göz yumuldu! Esad'a bir "Bravo" demedikleri kaldı! En son G-20 toplantısında liderler bir araya geldi!
Akşam yemeğinde herkes eteğindeki taşı döktü! Ama ortada sonuç yoktu!
Toplantılar bitmiş herkes evine giderken Obama uçağın kapısından geri döndü!
St. Petersburg heyecanla beklemeye koyuldu! Putin ile son kez görüşüp Esad ve Suriye olayını tatlıya bağladılar!
İki lider anlaşınca, Dışişleri Bakanları Kerry ve Lavrov Cenevre'de bir araya gelip son noktayı koydu! Ama ortada Türkiye yoktu! Daha doğrusu iki ülke karar alıp sonucu Ankara'ya iletti! Bir de üstüne Dışişleri Bakanı Davutoğlu "Bilgi verilmek" için Paris'e davet edildi!
O toplantı dündü!
Erdoğan'ın Putin'e gidişinde yaşanan sürprizin bir benzeri dün sınırda yaşandı!
Bu kez havaya uçan Ulusal Güvenlik Merkezi değil, bir helikopterdi!
Rus yapımı Suriye helikopteri, Malatya'dan havalanan savaş uçaklarımız tarafından vuruldu! Pilotlar işini bitirip, o muhteşem Suriye hava savunma sistemine rağmen üslerine sağsalim döndü!
Topraklarında 350 bin Suriyeli barındıran Ankara yine konuşmuştu! "BİZ OLMADAN KİMSE KARAR ALAMAZ" demişti! Bunu da şehit düşen pilotların arkadaşları tarafından dillendirmişti! Ankara en etkili biçimde konuşuyordu!
Herkes mesajı alıyordu! Şam'a gitmek için Türk askerine 15 dakika yeterdi! Buna rağmen aylardır Ankara'nın susmasını belli ki birileri yanlış anlamıştı!
Dün o yanlış anlama düzeltildi!
Bir mesaj da PKK'nın çekilmesini durdurmaya çalışan güçlereydi!
Yıllarca PKK'yı kovalayan güçler aynı zamanda yüzünü Şam'a çeviren birliklerdi! Birileri PKK ile dikkatimizi tekrar içeri çekmeye çalıştı! Askerin motivasyonunu bozmaya kalkıştı!
Malatya'dan havalanan Şahinler onlara da cevap verdi: Size de yeteriz!
Galiba Ankara artık onların anladığı dilden konuşacak!
Kimse merak etmesin Türkiye'nin istemediği hiçbir şey olmaz! Olsa da hayata geçmez!
Bunu en iyi Esad biliyor!
Diğerleri mi?
911 km'lik sınırda onlara yetecek kadar ders var!
Yeter ki izlesinler!
 
Back