- 15 Ekim 2013
- 1.213
- 2.311
- 34
-
- Konu Sahibi colcicegi_1
- #341
Orası apayrı ve haklı bir konu ancak şöyle bir durum var. Oradaki insanlar bu arabaları almak için kasmıyorlar. Bütçelerini zorlayacak şeyi zaten almıyorlar. Bizim için premium görünen arabalar onlar için zaten orta sınıf. Eski model araba kullanan bir arkadaşım araba değiştirmekle ilgili tavsiyelere anlam bile veremiyor. Onlar için bu bir hedef değil. Zaten sıradan bir şey. Monaco'da gördüğümüz arabalar onlar için referans olabilir ancak. Bu arada ben de sağlam bir araba kullanıyorum ancak bunun için kendimi zora sokmadım. Zora sokacak arabalar da vardı kendimi bayağı sıksam alabilirdim ama onlara bakmadım bile. Çünkü ne gerek var ? İşimi gördüğü sürece de benimle. Sürekli bir üst modele geçme telaşı yerine o kısmı yatırım için kullanmayı tercih ederim.Ben de yıllarca öyle sanırdım, gurbetçiler öyle der genelde. yakın zamanda iki ülkeye gittim, yollarda 5 yaşından büyük araç görmedim gibi. Ve burda lüks diyebileceğimiz araçlardı hepsi. Bizim yollarımız çin menşeili arabalarla doldu son iki yılda. Avrupalılar da gayet güzel yaşamayı, kaliteli araç gereç kullanmayı seviyorlar yani. Marka sadece isimden ibaret değildir. İyi araba kullanma merakı herkeste vardır yani. Tabi ayağını yorganına göre uzatmak lazım da, biz niye telefon alırken 2 telefon da devlete, araç alırken de 3 araç neredeyse devlete alıyoruz onu sorgulamak lazım. Sürüş konforu, sessiz bir araçta yolculuk yapma herkesin hakkı. Yoksa yaptığınız yolların ne anlamı var değil mi. Güvenlik de cabası.
Aslında cevabımda da yazmıştım, ayağını yorganına göre uzatmak olarak ifade etmiştim. Gittiğim yerler AB ye sonradan girmiş, sovyet sonrası ülkeler tabi ki değildi. Gurbetçilerimizin çoğunlukta olduğu bilindik, gelişmiş ülkelerdi.o yüzden örnek verdim zaten. O minik araçlardan da gördüm kasaba içlerinde. Hız sınırı olmayan otoyollarda elbette o araçlar yoktu ve o minik araçların Türkiye fiyatlarını da öğrendim. Uygun hiç değillerdi. Kısacası bize herşey lüks. Konuda telefon var diye söylüyorum, orda 300 euro olan android cihazlar burda 2.5 asgari ücret. Yani ne alırsanız lüks artık neredeyse, ben buna değindim aslında. Gelirinden çok çok üst seviyede harcayan, sürekli borçlanan bir insanla konu sahibi yapamaz o ayrı. Ben de mesela 5 yıldır aynı telefonu kullanıyorum, bu benim şahsi tercihim. Demek istediğim biz gösteriş meraklısıyız, Avrupalılar böyle yaşamıyor düşüncesinin gerçekle bağdaşmadığıydı.Gittiginiz ulkeler neresi ve hangi kisimlarinda bulundunuz bilmiyorum da herkes lüks araclar kullanmiyor hatta lüks olmayan baya minik araclar kullanan insanlar da var.
Turkiyeye göre lüks araçlar var ama burada lüks ve gosteriş derdiyle alinmis degiller insanlar alabiliyor zaten.
Turkiyede lüks giyim markasi olarak görülen kiyafetleri burada asgari ucretli veya o civar kazanc saglayan insanlar cok rahat erişiyor yani kaliteye odeyebilecek para varsa almakta bir sorun yok bence.
Ama cepte para yokken o markalarin çok iyi olmasi mukkemmmeel olmasi harika olmasi borc ustune borca girerek almayi mantikli yapmiyor bana göre.
30-40 lira kazanip coluk cocuk "ama coo kaliteli" diye X markasindan giyinmesi gosteriş derdidir.
Ya da telefin ayni sekilde. O telefon harika olabilir ama paran varsa alabilirsin
Araba almak için kasmak tamamen ülke şartlarından kaynaklanıyor. Güvenli bulduğum, sürüşü rahat orta halli bir araba için neden kasmam gerekiyor mesela. 15 yaşında, güvenlik yönünden zayıf, yol tutuşu zayıf bir araca neden binmek zorundayım. Yollarda halen neden isimleri lakap yaptığımız araçlar var, tehlike saçıyorlar. İyi bir eğitim aldım eşim de ben de. Görece güzel mesleklerimiz var. Arabamızı değiştirmemiz gerekirken neden kasmamız gerekiyor. Ve hallice bir araç aldığımız takdirde neden bu lüks gözüküyor. Şişmiş fiyatlar ve fütursuzca alınan vergiler yüzünden. Lüks Avrupada belli başlı markaların belli başlı modelleridir. Ama oranın orta halli aracı burası için lüks oluyor. Monaco aklıma bile gelmedi mesela.Orası apayrı ve haklı bir konu ancak şöyle bir durum var. Oradaki insanlar bu arabaları almak için kasmıyorlar. Bütçelerini zorlayacak şeyi zaten almıyorlar. Bizim için premium görünen arabalar onlar için zaten orta sınıf. Eski model araba kullanan bir arkadaşım araba değiştirmekle ilgili tavsiyelere anlam bile veremiyor. Onlar için bu bir hedef değil. Zaten sıradan bir şey. Monaco'da gördüğümüz arabalar onlar için referans olabilir ancak. Bu arada ben de sağlam bir araba kullanıyorum ancak bunun için kendimi zora sokmadım. Zora sokacak arabalar da vardı kendimi bayağı sıksam alabilirdim ama onlara bakmadım bile. Çünkü ne gerek var ? İşimi gördüğü sürece de benimle. Sürekli bir üst modele geçme telaşı yerine o kısmı yatırım için kullanmayı tercih ederim.
Hayatindaki kisiyle bi evi ortak paylasiyosan geliriniz gideriniz ortaksa fikirlerinin önemi var ama sevgilin flörtün vs ise seni ilgilendirmez.Mesela maaş 30 bin TL diyelim. Ama iphone 16 pro max alıyor hayatınızdaki kişi. İnsanın ayağını yorganına göre uzatması gerekmez mi? Çok saçma geliyor bana. Sizce?
Demek istediğim biz gösteriş meraklısıyız, Avrupalılar böyle yaşamıyor düşüncesinin gerçekle bağdaşmadığıydı.
İnanın bu tip insanlar her toplumda var. Ben genel olarak gösteriş meraklılılığı dalgasına, Avrupa basit yaşıyor, biz lüks meraklısı milletiz tespitine, gurbetçi üzerinden verilen örneklemeye karşı yazdım. Yoksa toplumun tüm defolarından haberdarım. Konudaki insan da belki böyledir ya da değildir bilemem. Telefonla statü atlanmaz, yaşam şekli değişmez. Ben bir kahve markasından bir zamanlar kahve içmeyi severdim, ucuz, konsepti rahat ve görece lezzetli bulduğum içindi mesela. Ama insanların bunu lüks olarak ya da gösteriş olarak değerlendirdiğini duyunca şaşırmıştım mesela. Orda burda sözlüklerde yazılırdı. Belli markaları bu şekilde etiketlemek, sorunun ana nedenini örtmek geliyor bana. Yoksa tüm toplumlarda markalarla kendini yaratmak isteyen insanlar var. Lüks markaların menşeilerine baktığımızda da çoğu Avrupadır.Avrupa sadece kaliteli olduğu için alıyor, biz statü için vs için anlayışına katılmıyorum sadece. Yoksa bu davranışın yanlışlığı konusunda hemfikiriz.Gösteriş meraklisi olmakla o urunleri alabilmek farkli işte.
Turkiyede taktigi saatle statu atladigini sanan is yerinde saygi duyalacagini dusunen bir suru insan var. Yanlista dusunmuyorlar öyle oluyor cunku.
Burada insanlar saatine bakip ya da bir magaza girdiginde ustunu basini ineceleyerek ona göre davranmiyorlar.
Bundan bahsediyoruz biraz da.
Insanlarin alma nedeni sadece kalite degil toplum icinde giydigi ve taktigi seylerle.yer edinme çabasi gosteriş cabasi var.
Burada o marka kiyafet ve cantayi kullandi diye kimse waaooowww demiyor. Kaliteli diye alirlar tabi ki insanlar
Bılemıyorum ablacım dene işte yoksa babaannemın bir lafı var elin guzelı bıtmez dıye her seyın her gün yenisi cıkıyorOf abla napacağım bitireyim mi içim elvermiyor. Çok dürüst düzgün bir çocuk ve sanırım en kötü özelliği de bu. Abartıyor muyum diye cok düsündüm
Orası apayrı ve haklı bir konu demiştim zaten başta. Buradaki konu ülke şartlarının neden ve nasıl bu noktaya geldiğini tartışmak ve bunun haksızlığı değil, mevcut gerçeklerin altında sevgilisinin davranışının sağlıklı olup olmadığı tartışmasıAraba almak için kasmak tamamen ülke şartlarından kaynaklanıyor. Güvenli bulduğum, sürüşü rahat orta halli bir araba için neden kasmam gerekiyor mesela. 15 yaşında, güvenlik yönünden zayıf, yol tutuşu zayıf bir araca neden binmek zorundayım. Yollarda halen neden isimleri lakap yaptığımız araçlar var, tehlike saçıyorlar. İyi bir eğitim aldım eşim de ben de. Görece güzel mesleklerimiz var. Arabamızı değiştirmemiz gerekirken neden kasmamız gerekiyor. Ve hallice bir araç aldığımız takdirde neden bu lüks gözüküyor. Şişmiş fiyatlar ve fütursuzca alınan vergiler yüzünden. Lüks Avrupada belli başlı markaların belli başlı modelleridir. Ama oranın orta halli aracı burası için lüks oluyor. Monaco aklıma bile gelmedi mesela.
Bahsedilen telefonu o genç de alabilmeliydi, ya da fotoğraf makinesini, ya da bilgisayarı. Ama dünyada oranına rastlanmadığı kadar yüksek oranda vergi alındığı, üstelik yurt dışından alınan üzrüne de yine başka ülkelerde olmayan bir kayıt ücreti alındığı için lüks mesela. Yoksa mesela iki hafta önce yine o elma markası, ürünlerine hiçbir ülkede zam yapmazken bizim ülkemizde yaptı. Bu bizim lüks severliğimizden değil elbette.
Konudan saptım, konudaki karakteri tanımıyorum, elbet tedbirsizce davranıyordur ama ben lüks konusundaki efsaneleşen bir kaç söylemin aslında çok da doğru olmadığını yazmak istedim.
Bu, bu ülkede var. Benim mühendis arkadaşım asgari ücretle almak için birçok insanın kastığı telefonu almaya gerek duymuyor. Popüler kültürün ayak uydurduğu her şey kalitelidir diye bir şey yok. Marka değeri kalitesinin üzerinde çok fazla ürün var. Örneğin Subaru 4 çeker arabalar güvenlik ve sağlamlık açısından BMW arka çeker birçok arabayı sollayacakken fiyat olarak onların altındadır. Volvo Türkiye'de Avrupaya göre tercih edilme oranına göre daha aaşağıda kalır muadili arabalar içinde. Çünkü hava atılabilme kapasitesi diğerleri kadar yoktur. Oysa xc90 ı ölümlü kazaya karışmamış olma adını hala saklı tutar. 16 ülke gezmiş bazısında da yaşamış biri olarak onlarda hava atma amaçlı yapılmıyor bu işler. Adam zaten alabiliyor herkesin yapabildiği şeyin nesi ile hava atsın. Bizde ise öyle bir takıntı birçok insanda varAç gezerim yine de şık gezerim
Ne var ki bunda? Giderlerini ona göre ayarlıyordur,hevesi vardır,maddi sorumluluk alanı dardır ve alıyordur.Bence yadırganası bir durum değil.Mesela maaş 30 bin TL diyelim. Ama iphone 16 pro max alıyor hayatınızdaki kişi. İnsanın ayağını yorganına göre uzatması gerekmez mi? Çok saçma geliyor bana. Sizce?
Ben zaten konudan bağımsız yazılan bir tespite karşı yazmıştım bu mesajı. Sevgilisinin sağlıklı davranmadığı, ya da en azından tutumlu ve para yönetimini bilen bir insana göre ters davrandığı açık.Orası apayrı ve haklı bir konu demiştim zaten başta. Buradaki konu ülke şartlarının neden ve nasıl bu noktaya geldiğini tartışmak ve bunun haksızlığı değil, mevcut gerçeklerin altında sevgilisinin davranışının sağlıklı olup olmadığı tartışması