• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bu Cumlenin Anlami Ne Olabilir Sizce?

cmcmcns

_CanCu (: _
Kayıtlı Üye
12 Haziran 2007
534
0
96
38
Bursa


"Süllümün süyüğündeki püsüğe hapabınan larkadanak goduydüm tuvallandı" Eğer Maraşlı değilseniz, cümleyi anlamanız imkansız gibi. Üstelik Maraşlı olmanız da yetmez!

Kütahya yöresinde mantara ‘domalan’, Maraş yöresinde merdivene ‘süllüm’, Balıkesir yöresinde salona ‘hanit’, Erzurum yöresinde mızıldayan çocuğa ‘dızdız’, İç Anadolu’da damada ‘güvağ’ dendiğini biliyor muydunuz?

Eğer bu yörelerde yaşamamışsanız, bilmeme ihtimaliniz hem yüksek hem de doğal. Ancak halen bu memleketlerde yaşayan; ama yöresinin özgün kelime ve deyişlerini bilenlerin sayısı da giderek azalmakta... Çünkü yöresel şivelerle birlikte mahallî kelimeler de, iletişimin yaygınlaşması ve formel eğitim görenlerin sayısının artması ile giderek dilin içinden çekiliyor. Öyle ki şiveden ve mahallî kelimelerin kullanımından dolayı, büyük şehirde doğup büyüyen torun, memleketteki dedesinin ne dediğini anlamak için cümlelerin yaygın kullanılan İstanbul Türkçesine çevrilmesini istiyor.

ÇORUM YÖRESİ
Yamranmak: Homurdanmak

Acı gêrek olmak: Boğazından acı su gelmek. Aşlak: Yama. Bi dınnak: Azıcık. Bödelek: Böbrek. Cılga: Patika. Çükündürük: Şeker pancarı. Çintermek: Dikkatlice bakmak. Dığdılamak: Bağlamak. Dümükmek: Aralıksız çalışmak. Elgavşur böcüğü: İşe karışmayıp kenarda bekleyen. Gârmuk: Kusmuk. Göbel: Oğlan çocuğu. Hapaz: Avuç. İvitlemek: Ayıklamak. Mêsitmemek: Önemsememek. Mühlüz: Beş parasız. Okkalık: Ekmek. Puyhurmak: Fışkırmak. Soyha: Sevimsiz. Şinnemek: Şımarmak. Temşüt: Sahur vakti. Yamranmak: Homurdanmak.

KÜTAHYA YÖRESİ
Fatılmak: Kanamak

Ciba: Çocuk. Çezgi: İp. Çıkı: Mendile benzer bez parçası. Çeruze: Çile, eziyet. Domalan: Patatese benzeyen bir mantar çeşidi. Dombey, camız: Manda. Deperotu: Havuç. Fatılmak: Kanamak. Kepen: Heybe. Gire: Pazar günü. Dernek: Salı. Haney: Salon. Patet, pate kompür: Patates. Mintan: Gömlek. Çitle, pösteki: Minder. Künge: Toz, pislik. Siyez: Uyuşuk, kendi halinde. Yemeni, lapçın: Ayakkabı. Kupa: Bardak. Turpan: Ekin veya ot biçmeye yarayan bir çeşit orak. Örende :Bir, bir buçuk metreye yakın uzunluktaki sopa.

DENİZLİ YÖRESİ
Çöveçlenmek: Güneşlenmek

Angurya: Salatalık. Ayneşmeg: Karışmak. Alatlamak: Acele etmek. Ard’deş: Arkadaş. Berenarı: İyi kötü. Böngüldek: Köstebek. Coşhaa: Hayret. Culluk: Hindi. Cebil: Köpek. Çöveçlenmek: Güneşlenmek. Debbendübben: Düşe kalka. Ebermeg: Getirmek. Enimek: Eskimeye yüz tutmak. Gubur: Yeni, gömlek. Gopil: Küçük, ufak. Pisgirmek: Çalıştırmak. Sarod: Havuç. Sıtırasız: Yüzsüz. Talator: Cacık. Velesbid: Bisiklet. Üslenkes: Asla. Yılıg: Eğri.Yümseg: Yüksek. Zaddine: Zaten: Zençmek: Hızla asılmak. Tomafil: Otomobil.

KAHRAMANMARAŞ YÖRESİ
Tahıldak: Olgunlaşmamış incir

Arısili: Tertemiz. Böğür: Yan taraf. Cıncık: Cam. Cinatı: Bisiklet. Çitil: Fidan. Çor: Öksürük. Duluk: Avurt. Ecer: Yeni. Gallep: Güvercin. Göde: Şişman. İlende: Reçel. Kahke: Simit. Kürrük: Sıpa, tay. Mucuk: Sivrisinek. Pöhrek: Lağım. Kömbe: Çörek. Püsük: Kedi. Hapap: Takunya. Gavas: Belediye zabıtası. Mırık: Çamur. Mırtık: Güvercin besleyen. Puharı: Baca. Sohum: Lokma. Şeş: Tülbent. Taydaş: Akran. Tahıldak: Olgunlaşmamış incir. Teh: Üzüm kurusu. Tuman: Don. Veleme: Zifaf yemeği. Yörep: Meyilli.
 
bunlar ne ya ne bir dil mi kafamçokkarıştıkafamçokkarıştı
 
ben denizlide yaşıyorum ama bunları hiç duymadım eskiden kullanılıyolardı heralde???
 
Anlamını bir kenara bırak, okumakta bile zorlandım. Ne yazıyo ule burda.fisfisfis
 
Valla bana çokda ilginç gelmedi yinede,Günümüz gençliğinin 'geliorm,ne diyosuuaan' gibi ilginç ağdalı konuşmalarından daha kötü gelmedi bana...:))))
 
Back