- 12 Temmuz 2006
- 35.010
- 30.365
- 60
Bronş mukozasının hava keseciklerine (alveol) kadar yapılabilen akut iltihabıdır. Tedavide antibiyotikler kullanılır.
Bronşlar solunan havayı soluk bo*rusundan akciğerlere taşıyan, dallandıkça incelerek bronşiyollere dönüşen ve sonunda sayısız hava kesecikleri*ne (alveol) bağlanan borucuklardır. Bronşlardan geçerek hava kesecikleri*ne giren havadaki oksijen ince çeperli kılcal damar ağından kana geçerek do*kulara taşınır. Dokularda gerçekleşen metabolizma etkinlikleri sonucunda or*taya çıkan karbon dioksit de gene kan dolaşımı yoluyla hava keseciklerinin duvarlarını kaplayan kılcal damarlara gelir. Bu açıklamadan anlaşılabileceği gibi solunum sisteminde hava kesecik*leri gaz alışverişinin gerçekleşmesini, bronşlar ise hava iletimini sağlayan ya*pılardır. Bronşların ağız ve burun yo*luyla dış ortama açık olmaları, dış or*tamdaki olumsuz koşullardan önemli ölçüde etkilenmelerine yol açar. Bakte*riler, zararlı toz ve gaz gibi maddeler solunan havayla birlikte doğrudan bronşlara ulaşabilir. Ama bronşlar bir*çok savunma sistemiyle donatılmıştır. Yabancı maddeler burun ve yutakta ge*çişi denetleyen son derece etkili engel*leri aşmak zorundadır. Bunu başaranlar ise çok sayıda hücrenin salgısıyla bes*lenen ve bronş duvarını örterek bir set oluşturan mukus katmanıyla karşılaşır. Ayrıca titrek tüylü epitel hücrelerinden oluşan bir temizlik sistemi de vardır. Bu tüyler fırça gibi çalışarak yabancı maddeleri ve mukusu sürekli dışarıya doğru süpürür. Ama koruyucu sistem*lerin etkinliğini azaltan koşulların orta*ya çıkması ya da bu sistemlerin aşın yüklenmesine bağlı olarak bronşlar ilti*haplanabilir. Sonuçta sık sık görülen ve genellikle önemli sayılmayan bir hastalık olan bronşit ortaya çıkar. Bu akut iltihap bronş ağacının ince dalları*na kadar ulaşıp çevre akciğer dokusuna da yayıldığında bronkopnömoniye, ya*ni bronş-akciğer iltihabına dönüşmüş olur.
Akciğer İltihabı Bronş Nedenleri
Bronkopnömoni etkeni olan streptokok, stafilokok, pnömokok, ve Friedlânder basili gibi bakteriler tek başlarına ya da bazen birkaçı bir arada bulunur.
Olguların çoğunda bronş-akciğer il*tihabı, larenjit (gırtlak iltihabı) ve fa*renjit (yutak iltihabı) gibi üst solunum yollarının virüs ya da bakteri kökenli iltihaplarından sonra görülür. Üst solu*num yolu iltihaplan ise çoğu kez genel hastalıklara bağlı ikincil hastalık (komplikasyon) olarak ortaya çıkar. Bu komplikasyonlar çocuklarda grip, boğ*maca, kızamık ve difteri, erişkinlerde tifo, bruselloz (Malta humması), septi*semi gibi bulaşıcı hastalıklardan, ayrıca kalp yetmezliği, zehirlenmeler ve cerra*hi girişimlerden, sonuç olarak vücudun direncini azaltan her türlü gelişmeden kaynaklanır.
Bronş-akciğer iltihabını hazırlayan etkenler:
• Uzun süre yatakta kalan hastalarda akciğerin alt loblarında kan göllenmesi.
• Özellikle felç nedeniyle yutma zorluğu olan hastalarda bronş ağacına besin, mukus, yabancı cisim gibi mikroplu maddelerin kaçması.
• Akciğerde tümör oluşumu sonucunda bronş tıkanmasına bağlı olarak bir böl*genin hava alamaması
Akciğer İltihabı Bronş Belirtileri
Bronş-akciğer iltihabı belirtileri başlan*gıçta genellikle üst solunum yollan nez*lesi ya da başka bir organ hastalığının belirtilerine benzer. Gelişen iltihap has*tanın genel durumunu bozarak ateş yük*selmesi, yorgunluk, halsizlik, öksürük ve bazen kanlı olabilen balgam, nabız ve solunum sayısında artış gibi belirtilere yol açar. Bazı olgularda şiddetli baş ağ*rısı, dalgınlık ya da hezeyan gibi daha ağır belirtiler görülebilir. Bazen belirti*ler fark edilemeyecek ölçüde hafiftir.
Akciğer iltihabından farklı olarak bronş-akciğer iltihabı çok değişik biçim*lerde gelişebilir. Belirtileri yok denecek ölçüde az olan, kısa süreli çok hafif ol*guların yanı sıra akut ve ağır, uzun süren ya da yineleyen olgulara da rastlanır.
Akciğer İltihabı Bronş Tanı ve Teşhis
Tipik durumlarda bronş-akciğer iltihabı tanısı koymak son derece kolaydır. Özellikle,
• üst solunum yollan enfeksiyonu sıra*sında düşen ateş yeniden yükselir;
• öksürük ve balgam çıkarma başlar;
• genel durum hızla bozulur.
Bu veriler daha sonra bir akciğer fil*miyle kesinleşecek olan bronş-akciğer iltihabı olasılığını düşündürmeye yeter.
Ama tanıya ulaşmak her zaman bu kadar kolay olmaz. Özellikle kalp has*taları, amfizem ve kronik bronşit gibi kronik solunum yolu enfeksiyonları ya da genel durumu bozan başka hastalık*ları olan yaşlılarda, ayrıca alkol bağım*lısı kişilerde farklı belirtiler ortaya çıka*bilir: Ateş hemen hemen yoktur. Buna karşılık genel durum ve dolaşım olduk*ça bozuk, nabız ve solunum sayısı art*mış, dil kuru ve kırmızıdır. Öksürük az*dır. İştahsızlık süreklilik gösterir. Za*manında tanı konulamazsa hastalık öldürücü olabilir.
Yeni geliştirilen antibiyotikler en ağır olgularda bile bronş-akciğer iltiha*bı tedavisinde başarı oranını eskiye gö*re büyük ölçüde artırmıştır.
Akciğer İltihabı Bronş Hastalık Süresi
Hastalığın geçmesi için bazen bir hafta gibi kısa bir süre yetebilir. Bazen de ge*rilemeler ve alevlenmelerle daha uzun sürebilir. Alevlenmeler genellikle akci*ğerde yeni odakların enfeksiyonu sonu*cunda gelişir. En ağır durumlar, birden çok mikroba bağlı olarak ortaya çıkar. Örneğin, nezle virüsü ile stafilokok ya da streptokok gibi bakterilerin birlikte bulunması hastalığı ağırlaştırır.
Antibiyotik tedavisiyle iyileşmenin sağlandığı olgularda hastalık belirtileri bir ya da iki gün sonra hafifler ve ateş gi*derek düşer. Buna karşılık yapısal bo*zukluklar daha yavaş düzelir. Muayene*de akciğer dinlenirken duyulan hırıltılı sesler uzunca bir süre daha sürer. Radyo*lojik incelemede hastalık belirtilerinin gerilemesi ve kaybolması da birkaç haf*tayı bulur. Muayene ve radyolojik ince*leme sonuçlarının bu kadar geç düzelme*sinin nedeni, akciğerdeki iltihap odaklarının yavaş iyileşmesinden kaynaklanır. Gerçekten de, antibiyotikler yalnız en*feksiyondan sorumlu bakterileri yok eder. Ama bronş-akciğer iltihabının te*mizlenmesini çabuklaştırıcı bir etki yap*mazlar. Bu nedenle ateş ve öksürük be*lirtilerinin kaybolmasına bakarak antibi*yotik tedavisinin kesilmesi, dokularda yeniden bakteri üremesine yol açabilir.
Yetersiz ya da yanlış tedavi uygu*lanmış olgularda yeni komplikasyonlar, özellikle de akciğer zarı iltihaplanması görülebilir. Bu arada ateş, öksürük, bal*gam çıkarma, solunum güçlüğü gibi be*lirtiler de sürer. Ender olarak hastalık uzun bir zamana yayılarak kronikleşebilir.
Kronik olgularda, hastalık etkenini kesin biçimde ortaya çıkaracak tanı yöntemleri kullanılmalıdır. Böylece te*davinin etkisi yeniden gözden geçirile*rek en uygun antibiyotik seçimi yapılır.
Akciğer İltihabı Bronş Tedavisi, Tedavi
Antibiyotikler. Bronş-akciğer iltihabı tedavisinin temeli antibiyotiklere dayanır. Bu tedavi hastada enfeksiyon etkeni ya da etkenlerinin bakteri kültürü yapı*larak ortaya çıkarılması, sonra da antibiyogram ile bu bakterilerin duyarlı ol*duğu antibiyotiklerin saptanması saye*sinde daha başarılı biçimde yürütülür. Yapılacak incelemeler için öksürükle atılan balgamdan alınacak örnek genel*likle hastalık etkeni olmayan başka mikroplarla da bulaşık olduğundan doğ*ru tanıya ulaşmada büyük zorluk yara*tır. Bu nedenle bazı özel yöntemlerin uygulanması gerekecektir.
Balgamda bulunması kaçınılmaz olan yanıltıcı bakterilerden kurtulmak için incelenecek örneğin doğrudan bronşlardan alınması gerekebilir. Bronkoskop gibi bronşlara uzatılan aletlerin kullanıldığı bu işlem kronik bronşitli hastalara uygulanır. Akut durumlarda ise hem hastanın genel durumunun çok bozuk olması nedeniyle, hem de antibi*yotik tedavisine hemen başlanması gerektiğinden uzun zaman alan inceleme*lere girişilemez. Akut bronş-akciğer za*rı iltihabında antibiyotik tedavisine baş*lanmasına karşın hastalık gerilemezse, yukarıda sözü edilen özgün antibiyotiği belirleme işlemi zorunlu hale gelir. Aşağıdaki veriler genel olarak antibiyo*tik tedavisini yönlendirebilecek yeterli*liktedir.
• Hastanın özgeçmişi. Hastanın daha önceki sağlık durumuna ilişkin olarak kendisinin ya da yakınlarının anlattıkla*rı.
• Epidemiyolojik durum. Toplumda yaygın enfeksiyon etkeni olan ya da en azından hastaneye gelen olgularda sap*tanan bakteri türlerinin bilinmesi. Bu bakterilerin çeşitli antibiyotiklere karşı duyarlılığının saptanması.
• Belirtiler ve bu belirtilerin şiddeti. Bu veriler temel alınarak, özellikle ağır gidişli olgularda ve genel durumu bo*zuk hastalarda tanı konur konmaz bak*terilere karşı tedaviye hemen başlanabi*lir.
Başka yardımcı ilaçlar. Akut bronş-akciğer iltihabının tedavisinde antibiyotikler dışında, merkez sinir sis*temini uyaran, kalp ve dolaşımı güç*lendirici, öksürük giderici ilaçlar, vita*minler kullanılır. Ayrıca dinlenme, iyi havalandırılmış ve ısıtılmış ortamlarda bulunma, besleyici, ama kolay sindirilebilen yiyecekleri yeme gibi genel sağlık ve beslenmeyle ilgili önlemler alınır.
Bilmek İstedikleriniz
Akciğerlerin genel özellikleri nelerdir?
İnsanların göğüs boşluğunda biri sağa, öbürü sola yerleşmiş iki akci*ğer vardır. Bunların üstünü akciğer zan (plevra) örter. Süngersi, esnek ve kabaca koni biçimindedirler. Her birinin tepesi daralarak yuvarlaklaşırken tabam geniş bir yüzey oluşturur. Renkleri çocukta grimsi be*yaz, yaşlılarda solunumla alınarak biriken yabancı maddeler nedeniyle daha koyu renklidir.
Solunumla akciğere giren havanın özelliği nasıl olmalıdır?
Hava bileşiminin önemi özellikle solunum yolu hastalıklarında ve alerjik durumlarda iyice ortaya çıkar. Havadaki oksijen, karbon dioksit, azot ve su buharı oranlarının sürekli uygun düzeylerde olması ge*rekir. Havanın ısısı da değişmemelidir. Ayrıca hava toz, çiçek tozu, bakteri, mantar sporları gibi yabancı maddelerden olabildiğince arın*mış olmalıdır.
Solunum sisteminde bu tür yabancı maddeleri temizleyebilecek bir mekanizma var mıdır?
Burnun ön bölümündeki kıllar, özelleşmiş hücrelerin salgılarıyla bes*lenen mukoza katmanı, tüylü epitel hücreleri ve hastalık yapıcı etken*lerin lenf dolaşımıyla uzaklaştırılması solunan havadaki yabancı maddelere karşı önemli korunma mekanizmalarını oluşturur.
İklim ve çevre koşulları solunum sürecini olumsuz etkileyerek bronş-akciğer hastalıklarının oluşmasını kolaylaştırabilir mi?
İnsanlar için en uygun iklim koşullarım belirlemek oldukça zordur. Ama insanların genellikle kendilerini sıcak bir ortamda soğuk bir orta*ma göre daha iyi hissettikleri de bir gerçektir. Araştırmalar, ruhsal ve fiziksel etkinlikler için en uygun sıcaklığın 4°C-21°C arasında değişti*ğini göstermektedir. Sonuç olarak, hızlı sıcaklık değişimleri ve vücu*dun hızla soğuması gibi ortamın ısısıyla ilişkili değişikliklerin, aşın si*gara içmenin ve aşın hava kirliliğinin sağlık koşullan üzerinde olum*suz etki yaptığı, bu gibi etkenlerin solunum yollan enfeksiyonlarının başlıca hazırlayıcı öğeleri olduğu söylenebilir.
Hava sıcaklığındaki hızlı değişmeler, hava kirliliği ve aşırı sigara içme neden akciğer ve solunum yolu hastalıklarına yol açar?
Bütün bu etkenler organizmanın savunma gücünü azaltarak mikropla*ra solunum sisteminde çoğalıp hastalık yapma fırsatı vermektedir.
Alkol bronş-akciğer hastalıklarına olan yatkınlığı artırır mı?
Alkolün kuşkusuz böyle bir etkisi vardır. Bu etki hem doğrudan solu*num reflekslerini, hem de organizmanın enfeksiyonlara verdiği yanıtı zayıflatmasından kaynaklanır
Bronşlar solunan havayı soluk bo*rusundan akciğerlere taşıyan, dallandıkça incelerek bronşiyollere dönüşen ve sonunda sayısız hava kesecikleri*ne (alveol) bağlanan borucuklardır. Bronşlardan geçerek hava kesecikleri*ne giren havadaki oksijen ince çeperli kılcal damar ağından kana geçerek do*kulara taşınır. Dokularda gerçekleşen metabolizma etkinlikleri sonucunda or*taya çıkan karbon dioksit de gene kan dolaşımı yoluyla hava keseciklerinin duvarlarını kaplayan kılcal damarlara gelir. Bu açıklamadan anlaşılabileceği gibi solunum sisteminde hava kesecik*leri gaz alışverişinin gerçekleşmesini, bronşlar ise hava iletimini sağlayan ya*pılardır. Bronşların ağız ve burun yo*luyla dış ortama açık olmaları, dış or*tamdaki olumsuz koşullardan önemli ölçüde etkilenmelerine yol açar. Bakte*riler, zararlı toz ve gaz gibi maddeler solunan havayla birlikte doğrudan bronşlara ulaşabilir. Ama bronşlar bir*çok savunma sistemiyle donatılmıştır. Yabancı maddeler burun ve yutakta ge*çişi denetleyen son derece etkili engel*leri aşmak zorundadır. Bunu başaranlar ise çok sayıda hücrenin salgısıyla bes*lenen ve bronş duvarını örterek bir set oluşturan mukus katmanıyla karşılaşır. Ayrıca titrek tüylü epitel hücrelerinden oluşan bir temizlik sistemi de vardır. Bu tüyler fırça gibi çalışarak yabancı maddeleri ve mukusu sürekli dışarıya doğru süpürür. Ama koruyucu sistem*lerin etkinliğini azaltan koşulların orta*ya çıkması ya da bu sistemlerin aşın yüklenmesine bağlı olarak bronşlar ilti*haplanabilir. Sonuçta sık sık görülen ve genellikle önemli sayılmayan bir hastalık olan bronşit ortaya çıkar. Bu akut iltihap bronş ağacının ince dalları*na kadar ulaşıp çevre akciğer dokusuna da yayıldığında bronkopnömoniye, ya*ni bronş-akciğer iltihabına dönüşmüş olur.
Akciğer İltihabı Bronş Nedenleri
Bronkopnömoni etkeni olan streptokok, stafilokok, pnömokok, ve Friedlânder basili gibi bakteriler tek başlarına ya da bazen birkaçı bir arada bulunur.
Olguların çoğunda bronş-akciğer il*tihabı, larenjit (gırtlak iltihabı) ve fa*renjit (yutak iltihabı) gibi üst solunum yollarının virüs ya da bakteri kökenli iltihaplarından sonra görülür. Üst solu*num yolu iltihaplan ise çoğu kez genel hastalıklara bağlı ikincil hastalık (komplikasyon) olarak ortaya çıkar. Bu komplikasyonlar çocuklarda grip, boğ*maca, kızamık ve difteri, erişkinlerde tifo, bruselloz (Malta humması), septi*semi gibi bulaşıcı hastalıklardan, ayrıca kalp yetmezliği, zehirlenmeler ve cerra*hi girişimlerden, sonuç olarak vücudun direncini azaltan her türlü gelişmeden kaynaklanır.
Bronş-akciğer iltihabını hazırlayan etkenler:
• Uzun süre yatakta kalan hastalarda akciğerin alt loblarında kan göllenmesi.
• Özellikle felç nedeniyle yutma zorluğu olan hastalarda bronş ağacına besin, mukus, yabancı cisim gibi mikroplu maddelerin kaçması.
• Akciğerde tümör oluşumu sonucunda bronş tıkanmasına bağlı olarak bir böl*genin hava alamaması
Akciğer İltihabı Bronş Belirtileri
Bronş-akciğer iltihabı belirtileri başlan*gıçta genellikle üst solunum yollan nez*lesi ya da başka bir organ hastalığının belirtilerine benzer. Gelişen iltihap has*tanın genel durumunu bozarak ateş yük*selmesi, yorgunluk, halsizlik, öksürük ve bazen kanlı olabilen balgam, nabız ve solunum sayısında artış gibi belirtilere yol açar. Bazı olgularda şiddetli baş ağ*rısı, dalgınlık ya da hezeyan gibi daha ağır belirtiler görülebilir. Bazen belirti*ler fark edilemeyecek ölçüde hafiftir.
Akciğer iltihabından farklı olarak bronş-akciğer iltihabı çok değişik biçim*lerde gelişebilir. Belirtileri yok denecek ölçüde az olan, kısa süreli çok hafif ol*guların yanı sıra akut ve ağır, uzun süren ya da yineleyen olgulara da rastlanır.
Akciğer İltihabı Bronş Tanı ve Teşhis
Tipik durumlarda bronş-akciğer iltihabı tanısı koymak son derece kolaydır. Özellikle,
• üst solunum yollan enfeksiyonu sıra*sında düşen ateş yeniden yükselir;
• öksürük ve balgam çıkarma başlar;
• genel durum hızla bozulur.
Bu veriler daha sonra bir akciğer fil*miyle kesinleşecek olan bronş-akciğer iltihabı olasılığını düşündürmeye yeter.
Ama tanıya ulaşmak her zaman bu kadar kolay olmaz. Özellikle kalp has*taları, amfizem ve kronik bronşit gibi kronik solunum yolu enfeksiyonları ya da genel durumu bozan başka hastalık*ları olan yaşlılarda, ayrıca alkol bağım*lısı kişilerde farklı belirtiler ortaya çıka*bilir: Ateş hemen hemen yoktur. Buna karşılık genel durum ve dolaşım olduk*ça bozuk, nabız ve solunum sayısı art*mış, dil kuru ve kırmızıdır. Öksürük az*dır. İştahsızlık süreklilik gösterir. Za*manında tanı konulamazsa hastalık öldürücü olabilir.
Yeni geliştirilen antibiyotikler en ağır olgularda bile bronş-akciğer iltiha*bı tedavisinde başarı oranını eskiye gö*re büyük ölçüde artırmıştır.
Akciğer İltihabı Bronş Hastalık Süresi
Hastalığın geçmesi için bazen bir hafta gibi kısa bir süre yetebilir. Bazen de ge*rilemeler ve alevlenmelerle daha uzun sürebilir. Alevlenmeler genellikle akci*ğerde yeni odakların enfeksiyonu sonu*cunda gelişir. En ağır durumlar, birden çok mikroba bağlı olarak ortaya çıkar. Örneğin, nezle virüsü ile stafilokok ya da streptokok gibi bakterilerin birlikte bulunması hastalığı ağırlaştırır.
Antibiyotik tedavisiyle iyileşmenin sağlandığı olgularda hastalık belirtileri bir ya da iki gün sonra hafifler ve ateş gi*derek düşer. Buna karşılık yapısal bo*zukluklar daha yavaş düzelir. Muayene*de akciğer dinlenirken duyulan hırıltılı sesler uzunca bir süre daha sürer. Radyo*lojik incelemede hastalık belirtilerinin gerilemesi ve kaybolması da birkaç haf*tayı bulur. Muayene ve radyolojik ince*leme sonuçlarının bu kadar geç düzelme*sinin nedeni, akciğerdeki iltihap odaklarının yavaş iyileşmesinden kaynaklanır. Gerçekten de, antibiyotikler yalnız en*feksiyondan sorumlu bakterileri yok eder. Ama bronş-akciğer iltihabının te*mizlenmesini çabuklaştırıcı bir etki yap*mazlar. Bu nedenle ateş ve öksürük be*lirtilerinin kaybolmasına bakarak antibi*yotik tedavisinin kesilmesi, dokularda yeniden bakteri üremesine yol açabilir.
Yetersiz ya da yanlış tedavi uygu*lanmış olgularda yeni komplikasyonlar, özellikle de akciğer zarı iltihaplanması görülebilir. Bu arada ateş, öksürük, bal*gam çıkarma, solunum güçlüğü gibi be*lirtiler de sürer. Ender olarak hastalık uzun bir zamana yayılarak kronikleşebilir.
Kronik olgularda, hastalık etkenini kesin biçimde ortaya çıkaracak tanı yöntemleri kullanılmalıdır. Böylece te*davinin etkisi yeniden gözden geçirile*rek en uygun antibiyotik seçimi yapılır.
Akciğer İltihabı Bronş Tedavisi, Tedavi
Antibiyotikler. Bronş-akciğer iltihabı tedavisinin temeli antibiyotiklere dayanır. Bu tedavi hastada enfeksiyon etkeni ya da etkenlerinin bakteri kültürü yapı*larak ortaya çıkarılması, sonra da antibiyogram ile bu bakterilerin duyarlı ol*duğu antibiyotiklerin saptanması saye*sinde daha başarılı biçimde yürütülür. Yapılacak incelemeler için öksürükle atılan balgamdan alınacak örnek genel*likle hastalık etkeni olmayan başka mikroplarla da bulaşık olduğundan doğ*ru tanıya ulaşmada büyük zorluk yara*tır. Bu nedenle bazı özel yöntemlerin uygulanması gerekecektir.
Balgamda bulunması kaçınılmaz olan yanıltıcı bakterilerden kurtulmak için incelenecek örneğin doğrudan bronşlardan alınması gerekebilir. Bronkoskop gibi bronşlara uzatılan aletlerin kullanıldığı bu işlem kronik bronşitli hastalara uygulanır. Akut durumlarda ise hem hastanın genel durumunun çok bozuk olması nedeniyle, hem de antibi*yotik tedavisine hemen başlanması gerektiğinden uzun zaman alan inceleme*lere girişilemez. Akut bronş-akciğer za*rı iltihabında antibiyotik tedavisine baş*lanmasına karşın hastalık gerilemezse, yukarıda sözü edilen özgün antibiyotiği belirleme işlemi zorunlu hale gelir. Aşağıdaki veriler genel olarak antibiyo*tik tedavisini yönlendirebilecek yeterli*liktedir.
• Hastanın özgeçmişi. Hastanın daha önceki sağlık durumuna ilişkin olarak kendisinin ya da yakınlarının anlattıkla*rı.
• Epidemiyolojik durum. Toplumda yaygın enfeksiyon etkeni olan ya da en azından hastaneye gelen olgularda sap*tanan bakteri türlerinin bilinmesi. Bu bakterilerin çeşitli antibiyotiklere karşı duyarlılığının saptanması.
• Belirtiler ve bu belirtilerin şiddeti. Bu veriler temel alınarak, özellikle ağır gidişli olgularda ve genel durumu bo*zuk hastalarda tanı konur konmaz bak*terilere karşı tedaviye hemen başlanabi*lir.
Başka yardımcı ilaçlar. Akut bronş-akciğer iltihabının tedavisinde antibiyotikler dışında, merkez sinir sis*temini uyaran, kalp ve dolaşımı güç*lendirici, öksürük giderici ilaçlar, vita*minler kullanılır. Ayrıca dinlenme, iyi havalandırılmış ve ısıtılmış ortamlarda bulunma, besleyici, ama kolay sindirilebilen yiyecekleri yeme gibi genel sağlık ve beslenmeyle ilgili önlemler alınır.
Bilmek İstedikleriniz
Akciğerlerin genel özellikleri nelerdir?
İnsanların göğüs boşluğunda biri sağa, öbürü sola yerleşmiş iki akci*ğer vardır. Bunların üstünü akciğer zan (plevra) örter. Süngersi, esnek ve kabaca koni biçimindedirler. Her birinin tepesi daralarak yuvarlaklaşırken tabam geniş bir yüzey oluşturur. Renkleri çocukta grimsi be*yaz, yaşlılarda solunumla alınarak biriken yabancı maddeler nedeniyle daha koyu renklidir.
Solunumla akciğere giren havanın özelliği nasıl olmalıdır?
Hava bileşiminin önemi özellikle solunum yolu hastalıklarında ve alerjik durumlarda iyice ortaya çıkar. Havadaki oksijen, karbon dioksit, azot ve su buharı oranlarının sürekli uygun düzeylerde olması ge*rekir. Havanın ısısı da değişmemelidir. Ayrıca hava toz, çiçek tozu, bakteri, mantar sporları gibi yabancı maddelerden olabildiğince arın*mış olmalıdır.
Solunum sisteminde bu tür yabancı maddeleri temizleyebilecek bir mekanizma var mıdır?
Burnun ön bölümündeki kıllar, özelleşmiş hücrelerin salgılarıyla bes*lenen mukoza katmanı, tüylü epitel hücreleri ve hastalık yapıcı etken*lerin lenf dolaşımıyla uzaklaştırılması solunan havadaki yabancı maddelere karşı önemli korunma mekanizmalarını oluşturur.
İklim ve çevre koşulları solunum sürecini olumsuz etkileyerek bronş-akciğer hastalıklarının oluşmasını kolaylaştırabilir mi?
İnsanlar için en uygun iklim koşullarım belirlemek oldukça zordur. Ama insanların genellikle kendilerini sıcak bir ortamda soğuk bir orta*ma göre daha iyi hissettikleri de bir gerçektir. Araştırmalar, ruhsal ve fiziksel etkinlikler için en uygun sıcaklığın 4°C-21°C arasında değişti*ğini göstermektedir. Sonuç olarak, hızlı sıcaklık değişimleri ve vücu*dun hızla soğuması gibi ortamın ısısıyla ilişkili değişikliklerin, aşın si*gara içmenin ve aşın hava kirliliğinin sağlık koşullan üzerinde olum*suz etki yaptığı, bu gibi etkenlerin solunum yollan enfeksiyonlarının başlıca hazırlayıcı öğeleri olduğu söylenebilir.
Hava sıcaklığındaki hızlı değişmeler, hava kirliliği ve aşırı sigara içme neden akciğer ve solunum yolu hastalıklarına yol açar?
Bütün bu etkenler organizmanın savunma gücünü azaltarak mikropla*ra solunum sisteminde çoğalıp hastalık yapma fırsatı vermektedir.
Alkol bronş-akciğer hastalıklarına olan yatkınlığı artırır mı?
Alkolün kuşkusuz böyle bir etkisi vardır. Bu etki hem doğrudan solu*num reflekslerini, hem de organizmanın enfeksiyonlara verdiği yanıtı zayıflatmasından kaynaklanır