- 29 Aralık 2010
- 8.416
- 23.872
-
- Konu Sahibi kirmizi oje
- #21
Arya üzüldüm bunu yazmana. Uzun zamandır da evliymişsiniz, hep mi böyleydiniz de boşanmaya niyet ettin? Bazen ilişkilerin tıkandığı zamanlar olur ama geçer, yeter ki saygısızlık ve güvensizlik olmasın.Sanki ben bunlari yazmişim. Bende hep alttan almaktan tükendim. Hep küslüklerinden. Asla benim tarafimdan bakmamasindan,..
Ha iyi bir baba felan fakat yetmiyor. Sürekli hep bir olayin patlamasi, hayal kirikliklar,..
Sonuç, bende boşanmaya karar verdim. Bunu bir 10 yil daha yapamam.
Yanı adamın freelance çalışmasını bile sorun etmişsiniz. Ben eşinizin öfkesinin ,hırçınlığnin sizin onu surekli yetersiz gören enerjiniz olduğunu düşündüm bu yazdiklarinizdan.
Ama hic bir zaman değilmiş .Sorun etmek benim hakkım.
Bazı şirketlerden iş teklifi aldım yüksek maaşa ama istemedi. Kendi ülkemde kalsaydım kendi ihtiyaçlarımı rahat rahat karşılardım. O, ailesi burada diye bu ülkedeysem, daha iyi bir işte çalışmak varken sabahları erken kalkmayı sevmediği ve baskı altında çalışmadığı için az maaşla çalışıyor ve ihtiyaçlarımı karşılayamiyorsa sorun ederim. Ben onunla evlenmek için sabah ezanından önce kalkıp işe gidip para biriktirdim. O ise benim kadar dertli değil bu konuda.
Ama hic bir zaman değilmiş .
Bunu bile bile evlenmişsiniz?
Arya üzüldüm bunu yazmana. Uzun zamandır da evliymişsiniz, hep mi böyleydiniz de boşanmaya niyet ettin? Bazen ilişkilerin tıkandığı zamanlar olur ama geçer, yeter ki saygısızlık ve güvensizlik olmasın.
Anlıyorum ben yinede dediğime direkt öyle değil demek yerine bir düşünmenizi tavsiye ederim.Bir yıldır Freelance çalışıyor. Öncesinde evlenmeye öyle hevesliydi ki, benim için öyle riskler aldı ki ben onunla iş konusunda böyle bir sorun yaşayacağımızı hiç düşünmedim.
Anlıyorum ben yinede dediğime direkt öyle değil demek yerine bir düşünmenizi tavsiye ederim.
Çalışan o yani nasıl ne şekilde çalışacağına kendisinin karar vermesi daha doğru değil mi ? Evlenince insan fikir danışır evet ama kendi rahatı neyse yine onu seçer ben böyle bakıyorum .
Ayrıca ihtiyaçlarımı karşılayamıyor bence hiç bir kadının kullanmaması gereken bir cümle . Evlilik ihtiyaç karşılama kurumu olmamalı bir kadın için.
Umarım hayırlısı neyse o olur .
Bazen benimde kafam karişiyor, hepmi böyleydik yoksa ben yenimi uyandim?
Ve düşündükçe, biz hep böyleymişiz. Hep ben alttan almişim yada kendimi suçlamiştim. Geçtiğimiz yil psikologada gittik, ilk başta fayda etsede, artik etmiyor. Ve bende enerjide artik tükendi. Hep ite kaka ilişkide istemiyorum. Savaşmak istemiyorum. Yoruldum.
Küslügü sürdürmek, partnerini kirmakta saygisizlik değil mi? Öfkeyi idare edememek, negatif duygular ile nasil baş etmesini bilmiyor. Benim üstüme kusuyor (fiziksel şiddet yok ama). Ciddi derecede artik biktim. Huzur istiyorum sadece.
Neden olcak muhtemelen cocuk bu evliliği kurtarır mı diye düşünmüştür.Onu bende merak ediyorum, ınsallah konu sahıbı cevap verir
Onun istemediği yerlerde çalışmadım diyorsunuz , bakin bu fedakârlık degil . Bu karşınızdaki patron koltuğuna oturtmaktir. Ve bunu yine siz isteyerek yapmışsınız.Biliyor musunuz evlenmeden önce eşimin maddoyatinin alışmadigim bir sekilde olduğunun farkındaydim ama o zamanlar azimliydi. Ailem zorlanirsin dedi, ama ben hayat müşterek bir kadın değil erkeğe kimseye dayanmamali dedim. Kendim çalıştım, didindim. Buraya onun ülkesine geldim, burada kendime iş imkanları oluşturdum, onun istemediği işte çalışmadım, kabul ettiği iste ise çok gelirimiz yok ama olsun kariyerime katkısı var diye onun da desteğiyle çalıştım severek.
Ama sonuç olarak ihtiyaçlar bir şekilde birikiyor. Evet şimdilik idare ediyorum, ama ileride ne olacak? Hayat müşterek diye çıktığım yolda onu bazı zamanlar yanımda göremedim. En basitinden aileme ziyarete gittiğimde biletlerimi hep ben aldım. Tamam sorun değil, alayım. Ama ailemin fark ettiği ihtiyaçlarımı onun fark etmemesi ailemin almayı teklif etmesi ve benim utanmalarim ne olacak?
Karışık yazıyorum, kusura bakmayın. Çok doluyum, zihnim şu an da olumlu ve olumsuz her şeyi karıştırmış bir durumda. Ama zannettiğiniz gibi biri değilim, aksine maddi olarak.daha çok fedakarlık yapan taraf benim.
Öyle ne mahkemeler kurdum ben kafamda, kaç kez boşadım.
Ama sonuçta arada hala sevgi varsa- ki bunu anlamak zor değil- ayrılmak zor gelir,
özlersiniz, özleyeceğim korkusu ile ilişkinize can verebilir miyim umudu ile mücadeleye devam
edersiniz.
Yıllar insanları değiştirir.
İki taraf birbirinin dilini çözer.
Kavga konuları değişir ya da azalır.
Bakış açınız değişir.
Onunla olmak istiyorsanız, kabul etmeyi öğrenirsiniz.
Veya zaman size aslında herkesin eksiklerle dolu olduğunu öğretir, tahammül gücünüz artar böylelikle.
Ama ne olursa olsun tek bir tarafın desteği ile ayakta kalmaz bir evlilik.
İnsanız, kusurlarla doluyuz.
Herkes zaman zaman yorulur, bırakmayı düşünür.
Biri güçten düştüğünde diğeri tutacak evliliği.
Bu kişi hep aynı kişi olmayacak..
Evlilik ancak böyle yürür.
Eğer karşınızda evlilik devamını hep sizin omuzunuza yükleyen birisi var ise
çok yıpratmayın kendinizi..
Bunun dışında mücadeleye değer..
Galiba dediğiniz gibi aynı şeyleri yaşıyoruz... Sizin için de kendime de üzüldüm...
İnsan öyle arada kalıyor ki... Yani eşim için ak ya da kara diyemiyorum, gri diyebiliyorum. Böyle bir durumda da insan karar veremiyor, ben de.cogu zaman kendimi sucladim. Ama şu an baktığımda kim gerçekten haklı/haksız ayırt edemiyorum..
Neden olcak muhtemelen cocuk bu evliliği kurtarır mı diye düşünmüştür.
Yapmayın lütfen ya.çocuk için uygun zaman ne zamam diye sormak demek beklemeli miyim evliliğin oturmasını beklememelimiyim diye sormaktır.bunun iki sebebi olur ya eşinle mutlu degilsindir ya da maddi acıdan sıkıntın vardır ondan sorarsın bu soruyu.maddi açıdan zaten iyi kötü idare ettigini söylüyosun o zaman geriyede eşinle arandaki problem kalıyor.sadece sen degil cogu kadın bunu düşünüyor ve bu yanlış bir düşünce degil.kimi zaman cocuk yuva kurtarıyor kimi zaman ortada kalan bir madur oluyor.bazı erkekler aile olduklarını baba olduklarında anlayabilir.bunu bu kadar hakaret olarak algılamanız saçma? Ne için sordunuz o zaman madem o kadar iyiydiniz evlendiğiniz günden beri iki haftada nası bosanmayı kafaya koydunuz.yada iki haftada dediginiz gibi neden cok doldum diyorsunuz?Ne kadar acımasızsınız. Beni tanımadan etmeden bu yorumu nasıl yaparsınız.
Ben asla bir varlığı, bir bebeği yarabandı olarak kullanacak bir kadın değilim!
O konumu okusaydiniz eşimle çok mutlu zamanlarimi yaşıyorum ve artik bebek düşünmeye başladım dediğimi görürdünüz. Konumu bilip yazanlar da iki haftada ne oldu acaba boyle büyük bir karar vermek.icim diye yazdılar.
Çok yazık..
Evlilik zor degıl de Kocanız zor.Boşanacak bir durum da olmadı bu zamana kadar, hep küçücük seyler büyüdü de büyüdü. Bugün de beni sokak ortasında bırakıp gidecek kadar bir olay bile değildi konuştuğumuz konu. Ben ona haklısın deyip sessiz kalıp konuyu kapatabilirdim de, ama doğru bildiğim bir şeyden bilerek feragat etmek istemedim, hatalisin dedim, sinirlendiğinde de ağır konuştum.
Bilmiyorum evlilik bana çok zor geldi. Zaten kiminle evlense insan muhakkak anlaşmazlık olur farkındayım, ama aklı başında bir insan olarak ondan sakinlik ve bana karşı naif olmasını bekliyorum. Bunu göremediğim zamanlarda evliliği sorguluyorum.
Yapmayın lütfen ya.çocuk için uygun zaman ne zamam diye sormak demek beklemeli miyim evliliğin oturmasını beklememelimiyim diye sormaktır.bunun iki sebebi olur ya eşinle mutlu degilsindir ya da maddi acıdan sıkıntın vardır ondan sorarsın bu soruyu.maddi açıdan zaten iyi kötü idare ettigini söylüyosun o zaman geriyede eşinle arandaki problem kalıyor.sadece sen degil cogu kadın bunu düşünüyor ve bu yanlış bir düşünce degil.kimi zaman cocuk yuva kurtarıyor kimi zaman ortada kalan bir madur oluyor.bazı erkekler aile olduklarını baba olduklarında anlayabilir.bunu bu kadar hakaret olarak algılamanız saçma? Ne için sordunuz o zaman madem o kadar iyiydiniz evlendiğiniz günden beri iki haftada nası bosanmayı kafaya koydunuz.yada iki haftada dediginiz gibi neden cok doldum diyorsunuz?
Elbette eşinin davranışının elle tutulur tarafı yok. Saygısızlıktan kastım, onurunu incitecek şekilde bel altı vurma teşebbüsleri gibiydi mesela. Bazı insan edepsiz oluyor, benim ex gibi.Bazen benimde kafam karişiyor, hepmi böyleydik yoksa ben yenimi uyandim?
Ve düşündükçe, biz hep böyleymişiz. Hep ben alttan almişim yada kendimi suçlamiştim. Geçtiğimiz yil psikologada gittik, ilk başta fayda etsede, artik etmiyor. Ve bende enerjide artik tükendi. Hep ite kaka ilişkide istemiyorum. Savaşmak istemiyorum. Yoruldum.
Küslügü sürdürmek, partnerini kirmakta saygisizlik değil mi? Öfkeyi idare edememek, negatif duygular ile nasil baş etmesini bilmiyor. Benim üstüme kusuyor (fiziksel şiddet yok ama). Ciddi derecede artik biktim. Huzur istiyorum sadece.
Aryacım cok uzuldum sana , bu duygular ıcınde olmana. Rabbım en kısa zamanda hayırlı bir cıkıs yolu göstersin sana ınsallahSanki ben bunlari yazmişim. Bende hep alttan almaktan tükendim. Hep küslüklerinden. Asla benim tarafimdan bakmamasindan,..
Ha iyi bir baba felan fakat yetmiyor. Sürekli hep bir olayin patlamasi, hayal kirikliklar,..
Sonuç, bende boşanmaya karar verdim. Bunu bir 10 yil daha yapamam.