Boşanma meclisimiz kurulduğunda, boşanacağım insan, yetişkin oğlumuzla kızımıza, öfkeyle meziyetlerini sayıp döküyordu.
İhanet etmedim. Aç açık muhtaç bırakmadım. Şiddet uygulamadım. (Psikolojik şiddet şiddetten sayılmaz)
Daha ne istiyor bu ananız? dediğinde, yılların ve ilişkimizin fotoğrafını çeken oğlumuzun birkaç cümlesi olmuştu.
__Evet babacığım aynen dediğin gibi görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştın. Koşulların el verdikçe bizi
lüks restoranlara götürdün. Özel günlerde devasa boyutta çiçek buketleri gönderdin.
__Peki babacığım, hep birlikte deniz kenarında oturup çay ile simit yiyerek vakit geçirmenin annemi çok mutlu edeceğini biliyor muydun?
__Biliyordum oğlum.
__Böyle ortamlar paylaştık mı, paylaştınız mı baba?
__Hayır oğlum.
__Her zaman sence uygun olanları, kendi hoşuna gidenleri verdin anneme. Onun ne istediğini, neyi sevebileceğini önemsemedin.
Oooyy o anları yaşar gibi oldum yeniden.
Neyse geçti bitti hepsi. Herkes kendi düzenini kurdu çok Şükür.
Allah herkesin yuvasına huzur içinde birlik, beraberlik nasip etsin.