- 8 Aralık 2011
- 44.479
- 156.792
Bol su içerek kalbini koru
Sıcak havalarda kalp, tansiyon, diyabet gibi hastalıkları olanların yaşam standartlarının düşmesinin yanı sıra uyulması gereken kurallar göz ardı edildiğinde ölümlere kadar varabilen tablolar ortaya
Yüksek nem oranıyla birlikte artan hava sıcaklığı sağlıklı kişilerde bile hastalık nedeni olabilirken, kronik hastalığı olanların ise şikayetleri artıyor.Memorial Şişli Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Özgür Mollaoğlu’nun kronik hastalığı olanlara yönelik uyarıları şöyle;
Kalbinizi koruyun
Hava sıcaklıklarının artması, özellikle kalp hastaları açısından önemli riskleri de beraberinde getirir. Sıcaklıklarla birlikte artan su ve tuz kaybı kanın pıhtılaşma oranının yükselmesine neden olur. Yaşanan bu olumsuzluklar kalbin çalışmasını etkiler ve ritim problemlerine yol açabilir. Olası bir kalp krizini önlemek için özellikle kalp hastası olan kişilerin bol sıvı alarak güneşin zararlı etkilerinden korunmaları hayati önem taşımaktadır. Vücut ısısını sabit tutan en önemli mekanizmalardan biri cildin kan dolaşımıdır. Cildi besleyen damarlar sıcakta ise genişleyerek vücuttaki ısı kaybını azaltmaya veya artırmaya çalışır. Bu durum kalbin daha fazla çalışmasını gerektirir.
Klimalara dikkat
Uzun süre sıcak ortamda kaldıktan sonra aniden klimalı soğuk bir ortama girmek kalp krizine davetiye çıkartabilir. Serinlemek için kullanılan klimaya direkt maruz kalmak yerine farklı bir odada çalıştırılarak serinlemeyi tercih etmek daha sağlıklı bir seçenektir.
Ani sıcaklık geçişleri kalp damarlarında spazm etkisi yaparak büzülmelere ve krizlere neden olmaktadır. Klimadan kaynaklanan şok etkisini soğuk suyla alınan duşun da yapabileceği unutulmamalıdır.
Tatilde seçici olun
Tatil planı yaparken nem oranının daha düşük olduğu bölgelerin seçilmesi kalp hastalarının ihmal etmemesi gereken bir detaydır. Yüksek sıcaklıklara rağmen nem oranının düşük olduğu karasal iklim bölgeleri tatil planında ön plana çekilmelidir. Yazı deniz keyfi yaşayarak geçirmek isteyenler ise kalp sağlığını olumsuz etkilemeyecek daha az nemli beldeleri tercih etmelidir.
Yüzde 60’ı aşarsa
Astımlı hastalarda nefes darlığına yol açan nedenlerin başında viral enfeksiyonlar ve alerjenlere maruziyet gelmektedir. Bununla birlikte özellikle aşırı sıcak hava ve solunum yollarında gelişen ani ısı değişiklileri astım bulgularının başlamasına yol açabilmektedir. Düzenli bakımı yapılmayan klimalar, soğutma sistemlerindeki küf mantarları, bakterilerin ve tozların birikmesi de astım krizlerini tetikleyebilir. Astım hastaları için ortamdaki havanın en uygun nem miktarı yüzde 30 ile 50 arasındadır ve sıcaklıkların yükseldiği ve nem oranının yüzde 60’ı geçtiği durumlarda evden çıkmamalıdır. Tatile gidecek alerji hastalarının kalacakları otelin ya da bölgenin alerjenler açısından gözden geçirilmesi önemli bir ayrıntıdır.
Sıcak migreni tetikleyebilir
Sıcaklık ve nem oranının artması migren krizlerini de etkilemektedir. Aşırı sıcaklarda mecbur kalınmadıkça güneşe çıkılmaması migren ataklarından korunmanın en iyi yoludur.Ağrıya karşı kıyafet seçimine özen gösterilmelidir. Vücudu terletecek ve dar kıyafetlerden kaçınılmalı. Ağrı geldiğinde serin ve loş bir yere uzanılması ve ağrı başlarken ağrı kesici ilaç alınması ataklarının önüne geçmek için uygulanan diğer tedbirlerdir.
Yaz meyvelerine dikkat edin!
Yaz mevsiminde şeker hastalarının sıkça karşılaştığı başka bir sorunda lezzetli yaz meyvelerinin ve dondurmanın sık ve bol tüketilmesidir. Yazın gündüzlerin daha uzun olması, mevsim dolayısıyla, kavun karpuz gibi birçok glisemik indeksi yüksek meyvenin bolca bulunması ve çok tüketilmesi, aşırı dondurma tüketimi, belirli bir beslenme- uyku düzenine sahip olması gereken diyabetiklerde sorun oluşturabilir.Bunun yanı sıra uzun yürüyüş yapacak diyabet hastalarının ani şeker düşüşlerine karşı önlem alabilmek için, yanlarında şeker içeren bir besin ile sokağa çıkmaları unutulmaması gereken bir detaydır. Diyabetiklerin sağlıklı bir yaz geçirebilmeleri için beslenmelerine dikkat etmeleri aşırı sıcakta efor yapmaktan kaçınmaları ve bol sıvı tüketmeleri gerekir.
Tansiyon ilaçlarınıza yaz ayarı yaptırın
Aşırı sıcaklar ve yüksek nem tansiyon hastalarını olumsuz etkilemektedir. Havanın nemli olduğu durumlarda vücut, ısısını dengeleyemediğinden kan basıncı da olumsuz etkilenecektir. Sıcakların başlamasıyla rutin doktor muayenesi yaptırılmalıdır. Yaz aylarında kullanılan tansiyon ilaçlarının dozları da sıcaklara göre ayarlanmalı, ilaçların yaz ayarı yapılmalıdır. Tansiyon ilaçlarının birçoğunda idrar söktürücü özelliği bulunması vücutta sodyum ve potasyum kaybına neden olur. İlaç kaynaklı kayıp terlemeyle de artacağından, vücuttan fazla su atılımı, şuur kaybı ve ritim bozukluğuna neden olabilir. Tansiyon ilacı kullananların doktorlarına danışarak sıcak havalarda idrar söktürücü özellikte olmayan ilaçları kullanmaları uygun olacaktır. Tuzsuz Diyet yapan hipertansiyon hastaları tuz kaybını önlemek için doktorlarına danışarak tuz tüketimini belirlemelidir. Durumlarına göre bir miktar tuz tüketimini artırabilirler. Bunların yanı sıra ishal gibi sıvı kaybına yol açan hastalıklarda ortaya çıkabilen ciddi tansiyon düşüklükleri hayati tehlikeye yol açabilir.
Şekeri olana uyarı
Aşırı sıcaklar, şeker düzeyinde anı iniş çıkışlar yarattığından diyabet hastaları için ciddi risk oluşturur. Diyabetli hastalar doğrudan güneş altında kalmamalıdır. Aşırı sıcaklar nedeniyle kan şekerinin yükselmesi kan akışkanlığını azaltır. Şekerin yükselmesiyle ortaya çıkan sıvı kaybı sıcağın da etkisiyle inme, kalp krizi ve beyin kanamalarına neden olabilir. Ayrıca sıcak yüzünden yaşanan ani su kayıpları, şeker hastalarında körlük ve sakatlığa da zemin hazırlar.
Kaynak.Milliyet.
Sıcak havalarda kalp, tansiyon, diyabet gibi hastalıkları olanların yaşam standartlarının düşmesinin yanı sıra uyulması gereken kurallar göz ardı edildiğinde ölümlere kadar varabilen tablolar ortaya
Yüksek nem oranıyla birlikte artan hava sıcaklığı sağlıklı kişilerde bile hastalık nedeni olabilirken, kronik hastalığı olanların ise şikayetleri artıyor.Memorial Şişli Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Özgür Mollaoğlu’nun kronik hastalığı olanlara yönelik uyarıları şöyle;
Kalbinizi koruyun
Hava sıcaklıklarının artması, özellikle kalp hastaları açısından önemli riskleri de beraberinde getirir. Sıcaklıklarla birlikte artan su ve tuz kaybı kanın pıhtılaşma oranının yükselmesine neden olur. Yaşanan bu olumsuzluklar kalbin çalışmasını etkiler ve ritim problemlerine yol açabilir. Olası bir kalp krizini önlemek için özellikle kalp hastası olan kişilerin bol sıvı alarak güneşin zararlı etkilerinden korunmaları hayati önem taşımaktadır. Vücut ısısını sabit tutan en önemli mekanizmalardan biri cildin kan dolaşımıdır. Cildi besleyen damarlar sıcakta ise genişleyerek vücuttaki ısı kaybını azaltmaya veya artırmaya çalışır. Bu durum kalbin daha fazla çalışmasını gerektirir.
Klimalara dikkat
Uzun süre sıcak ortamda kaldıktan sonra aniden klimalı soğuk bir ortama girmek kalp krizine davetiye çıkartabilir. Serinlemek için kullanılan klimaya direkt maruz kalmak yerine farklı bir odada çalıştırılarak serinlemeyi tercih etmek daha sağlıklı bir seçenektir.
Ani sıcaklık geçişleri kalp damarlarında spazm etkisi yaparak büzülmelere ve krizlere neden olmaktadır. Klimadan kaynaklanan şok etkisini soğuk suyla alınan duşun da yapabileceği unutulmamalıdır.
Tatilde seçici olun
Tatil planı yaparken nem oranının daha düşük olduğu bölgelerin seçilmesi kalp hastalarının ihmal etmemesi gereken bir detaydır. Yüksek sıcaklıklara rağmen nem oranının düşük olduğu karasal iklim bölgeleri tatil planında ön plana çekilmelidir. Yazı deniz keyfi yaşayarak geçirmek isteyenler ise kalp sağlığını olumsuz etkilemeyecek daha az nemli beldeleri tercih etmelidir.
Yüzde 60’ı aşarsa
Astımlı hastalarda nefes darlığına yol açan nedenlerin başında viral enfeksiyonlar ve alerjenlere maruziyet gelmektedir. Bununla birlikte özellikle aşırı sıcak hava ve solunum yollarında gelişen ani ısı değişiklileri astım bulgularının başlamasına yol açabilmektedir. Düzenli bakımı yapılmayan klimalar, soğutma sistemlerindeki küf mantarları, bakterilerin ve tozların birikmesi de astım krizlerini tetikleyebilir. Astım hastaları için ortamdaki havanın en uygun nem miktarı yüzde 30 ile 50 arasındadır ve sıcaklıkların yükseldiği ve nem oranının yüzde 60’ı geçtiği durumlarda evden çıkmamalıdır. Tatile gidecek alerji hastalarının kalacakları otelin ya da bölgenin alerjenler açısından gözden geçirilmesi önemli bir ayrıntıdır.
Sıcak migreni tetikleyebilir
Sıcaklık ve nem oranının artması migren krizlerini de etkilemektedir. Aşırı sıcaklarda mecbur kalınmadıkça güneşe çıkılmaması migren ataklarından korunmanın en iyi yoludur.Ağrıya karşı kıyafet seçimine özen gösterilmelidir. Vücudu terletecek ve dar kıyafetlerden kaçınılmalı. Ağrı geldiğinde serin ve loş bir yere uzanılması ve ağrı başlarken ağrı kesici ilaç alınması ataklarının önüne geçmek için uygulanan diğer tedbirlerdir.
Yaz meyvelerine dikkat edin!
Yaz mevsiminde şeker hastalarının sıkça karşılaştığı başka bir sorunda lezzetli yaz meyvelerinin ve dondurmanın sık ve bol tüketilmesidir. Yazın gündüzlerin daha uzun olması, mevsim dolayısıyla, kavun karpuz gibi birçok glisemik indeksi yüksek meyvenin bolca bulunması ve çok tüketilmesi, aşırı dondurma tüketimi, belirli bir beslenme- uyku düzenine sahip olması gereken diyabetiklerde sorun oluşturabilir.Bunun yanı sıra uzun yürüyüş yapacak diyabet hastalarının ani şeker düşüşlerine karşı önlem alabilmek için, yanlarında şeker içeren bir besin ile sokağa çıkmaları unutulmaması gereken bir detaydır. Diyabetiklerin sağlıklı bir yaz geçirebilmeleri için beslenmelerine dikkat etmeleri aşırı sıcakta efor yapmaktan kaçınmaları ve bol sıvı tüketmeleri gerekir.
Tansiyon ilaçlarınıza yaz ayarı yaptırın
Aşırı sıcaklar ve yüksek nem tansiyon hastalarını olumsuz etkilemektedir. Havanın nemli olduğu durumlarda vücut, ısısını dengeleyemediğinden kan basıncı da olumsuz etkilenecektir. Sıcakların başlamasıyla rutin doktor muayenesi yaptırılmalıdır. Yaz aylarında kullanılan tansiyon ilaçlarının dozları da sıcaklara göre ayarlanmalı, ilaçların yaz ayarı yapılmalıdır. Tansiyon ilaçlarının birçoğunda idrar söktürücü özelliği bulunması vücutta sodyum ve potasyum kaybına neden olur. İlaç kaynaklı kayıp terlemeyle de artacağından, vücuttan fazla su atılımı, şuur kaybı ve ritim bozukluğuna neden olabilir. Tansiyon ilacı kullananların doktorlarına danışarak sıcak havalarda idrar söktürücü özellikte olmayan ilaçları kullanmaları uygun olacaktır. Tuzsuz Diyet yapan hipertansiyon hastaları tuz kaybını önlemek için doktorlarına danışarak tuz tüketimini belirlemelidir. Durumlarına göre bir miktar tuz tüketimini artırabilirler. Bunların yanı sıra ishal gibi sıvı kaybına yol açan hastalıklarda ortaya çıkabilen ciddi tansiyon düşüklükleri hayati tehlikeye yol açabilir.
Şekeri olana uyarı
Aşırı sıcaklar, şeker düzeyinde anı iniş çıkışlar yarattığından diyabet hastaları için ciddi risk oluşturur. Diyabetli hastalar doğrudan güneş altında kalmamalıdır. Aşırı sıcaklar nedeniyle kan şekerinin yükselmesi kan akışkanlığını azaltır. Şekerin yükselmesiyle ortaya çıkan sıvı kaybı sıcağın da etkisiyle inme, kalp krizi ve beyin kanamalarına neden olabilir. Ayrıca sıcak yüzünden yaşanan ani su kayıpları, şeker hastalarında körlük ve sakatlığa da zemin hazırlar.
Kaynak.Milliyet.