Böbrek nakilli arkadaşlar veya yakınları burada toplanalım

turnal

Kader diyorum başkada birşey gelmiyor elimden..
Kayıtlı Üye
19 Kasım 2011
925
1
46
böbrek nakilli arkadaşlar varsa birbirimize tavsiyelerde bulununalım benimde eşim nakil oldu 2 yıl oldu biz olalı
 
selam canım..
bnmde bir akrabamda böbrek yetmezliği varmış..
benden rica etti. bi araştırırmısın dedi..
nasıl oluyor bu işler.. nereye baçvurcam sıra için dedii
bi bilgin varsa paylaşırmısın
 

slm öncelikle gogleden arama yaptır organ nakli yapan hastaneler diye biz izmir egede yaptırdık oraya gidip sıraya gireceksiniz canlıdan alınacaksa böbrek ikisi birden başvuracak ikisinden de kan alınacak 1 hafta içinde doku uyumu olup olmadıgı için sizi ararlar ama kadavra sırasını girerseniz kaç yıl beklersiniz bilmem kimisi 3 yıl kimisi 15 yıl bekliyo kadavrada neyse kan uyumu olduktan sonra konrollere ve psikatriye gönderirler bizim bunlara bitirmemiz 2 ay sürdü canlıdan olacaksa nakli hiç beklemesin hemen olsunlar çok zor çünkü
 

ALLAH razı olsun canım
hiç cvb gelceğinide ummazdım
kafama takılan bişey olursa yazarım yine inş çok saol
 
ALLAH razı olsun canım
hiç cvb gelceğinide ummazdım
kafama takılan bişey olursa yazarım yine inş çok saol

ne demek canım gelmezmiyim sadece buaralar yogundum ondan geç yazdım bu derdi bir ALLAH birde çeken bilir RABBİM bu derdi düşmanımın bile başına vermesin inanki diyalize giren hastaların hepsine dua ediyorum genci yaşlısı ne zaman diyaliz aracı görsem yeminle aglıyorum RABBİM sizin akrabanızla birlikle hepsini tez zamanda kurtarsın buarada yakının kaç yaşında ne zmandır diyalize giriyo şekeri tansiyonu varmı ve kim böbrek verecek
 

canım ben bu yakınımı çok iyi tanımıyorum..
halamın eşi rahatsız olan..
farklı şehirlerde oturuyoruz. malesef biraz bağlarımız kopmuş.. doguda oturuyorlar biz batıda.. öyle koptu işte..
geçen kuzeni aradım..işim vardı onla. sonra o beni aradı. kendisi netten internetetn pek anlamaz.. araştırmamamı istedi.. bende araştırayım dedim.. yazıklarınızı yazdım başkada şeylerde araştırdım yazdım..
kendisi tahminen 50yaşında.. 12de çocugu var bi oğlununa yanlışla silah vurulmuştu. 1 böbreği yok zaten..
diğer çocuklarından biri verir herhalde.. işlemleri ankarada yapcaklar diye düşünüyorum.. şekeri tansıyonu varmı bilmiyorum.. eniştemi yolda görsem tanımam.. hiç görmedim sanırım
 


Öncelikle büyük geçmiş olsun ve inşallah bundan sonra Allah sağlık sıhhat versin...

Yaklaşık 10 aydan fazladır gece neredeyse sabahlara kadar bu konuyu araştırmaktayım...

Aslında bu forumda daha önce başlıklara çok gözattım ve görememiştim. Şimdi tekrar bir arama yaptırınca buldum burayı...

Dializ, asla bir tedavi değil,,, Sadece hayatı sürdürebilmek için bir çözüm... Evet, adına ne kadar çözüm denebilir ? O da ayrı bir konu.

Yine de, bir başka organ iflas ettiğinde yerini nakil dışında alabilecek başka hiç bir şey olmamasına rağmen, söz konusu olan böbrek olunca en azından böyle bir alternatif, yani böbreğin görevini nispeten görebilecek bir alternatif olması bakımından ise sevendirici...

Eğer bu iletiyi okursanız; size sormak istediğim en önemli husus şu:

Kadavradan değil canlı vericiden düşünmekteyiz biz nakili... Birinci derece yakınım ve nakil için kendini tabi ki çok hazır hissetmiyor.

Bir yıldır dializ alıyor. Ve nakil işine cesaretlendirme ve yönlendirme konusunda her an kararını çabuklaştırma konusunda ise benim vereceğim yönlendirme çok etken olacak.

Ülkemizde bu işlemi yapan tüm cerrahi ekipleri ve başlarındaki kişileri, işlemin yapıldığı (özel tıp merkezlerindekileri) hastanelerin istatistiki sonuçlarını gibi bilgileri neredeyse artık ezberledim diyebilir ve halen takipteyim...

Üniversite Hastanelerinde ise bildiğiniz gibi Antalya bu konuda en iyileri ve sayıca en çok ve çeşitli nakilleri gerçekleştiriyor...

Şu andaki tek tereddütüm ve işlemleri hemen başlatmak adına yapacağım yönlendirmenin önüne geçen tek endişem;

Nakil sonrasında "enfeksiyon riski"... Çünkü düşünmek bile istemiyorum evet, ama çok başarılı sonuçların ardından, sadece bu enfeksiyon nedeniyle kayıplar olduğu konusu, önünde sonunda vereceğimiz bu kararı (en azından beni düşündüren en önemli konu diyebilirim) biraz daha geciktiriyor diyebilirim.

Oldukça uzun uzun ve ayrıntılı olarak yazdım size...

Sormak istediğim şey; Nakil sonrası özellikle ilk üç ay içinde hastada bir problem yaşadınız mı bu anlamda acaba ?

Allah herkesin yardımcısı olsun ve size de tekrar geçmiş olsun...



 

evet haklısın ilk 3 ay çok ama çok önemli eşimin izmirden komşuları vardı ben tanımıyorum bayana da kocası vermiş böbregini o bayan nakilden 1 ay sonra enfeksiyon sebebiyle öldü beyninde mantar oluşmuş insanları eleştirmek haddime degil ama o bayan baya evi pismiş yani normal bir insan bile hasta olur o derece şimdi konuya gelelim ben eşime temizlik konuşunda çok dikkat ettim biz nakil olduk 33 gün hastanede yattık ben 1 gün eşim 2 gün yogum bakımda kaldı o çıktıktan normal tek kişilik özel odaya alındı eşimin ailesi dikkat etmedi bende bu sebeble onlara dr şikayet ettim onları gönderdim ben baktım eşime neyse odasını hergün dezenfekte ettim dometosla yatagın çarşafını 2 günde bir degiştirdik banyo yasak olsugu için hergün kolanyalı pamukla sildik bedenini ilk 3 ay çift maske kullandı eve ziyaretçi kabul etmedik kalabalık ortama mecbur kalmadıkça girmedi sebzesini meyvesini sirkeli suyla yıkadım ,,ve ayrıca evi sık sık havalandırdım wc ve banyo da çok önemli buraları hergün domestosladım mutfak temizligide çok önemli çok uzattım lafı AÇIKSASI TOPLUM İÇİNE FAZLA GİRMESİN DIŞARI ÇIKARSA ÇİFT MASKE KULLANSIN EN ÖNEMLİSİ EV ÇOKK TEMİZ OLMALI VE NAKİL İÇİN EGEYİ TERCİH ETMENİZİ ÖNERİRİM VE NAKİL OLDUKTAN SONRA ODASINDA 3 KİŞİDEN FAZLA OLMASIN GECE YANINDA KALMAK İÇİN 1 KİŞİ OLSUN NE KADAR ÇOK KİŞİ OLURSA HASTA İÇİN O KADAR ZARARLI ve biz 3 yıl olacak nakil olalı kordizon kullandıgı için sürekli bedeni agrıyo en ufak bişeyde ellerini burkuyu dr ra sorduk kalsuyum eksikliginden olmuş nakilden sonra bol vitamin bol su ve peynir ,süt,yogurt gibi şeyleri çok tüketmeli bütün nakilli hastalar kordizon kullandıkları için bünyeleri zayıf oluyo ve kemik erimesi oluyo ALLAH a şükür öyle bişey olmadı bize .......... sizede bol şans bu zorlu yolda aslında o kadar zor degil ama özen ve dikkat hapları saatinde içmek yeterli gerisi ALLAH a kalmış ..
 
Selamlar EŞİM ADINA SÖYLEDİKLERİNİ AKTARIYORUM 7 ay zorlu diyalizin ardından ameliyat olmaktan çok kokmama rağmen eşimin ısrar ve teşvikile güç de olsa ameliyat olmaya karar verdim. dünyada en çok korktuğum şeydi ameliyat :) ama diyaliz olamaz hale gelmiştim ya ölecektim ya nakil olacaktım. ölüm korkusu daha ağır bastı . aslında böbreği veren korkar çoğu durumlarda ama ben alıcı olmama rağmen korkuyordum. sevdiğiniz insanı kaybetmek istemiyorssanız mutlaka böbreğinizi verin ve ikna edin. sabahlara kadar ölmek istemiyorum diyerek ağlamak kaçınılmaz oluryordu. öyleki uyumak dahi istemiyordum ya uyanamazssam diye. diyaliz kalbi bitiren bir tedavi zaten ölenlerde zaten kalp yetmezliğinden ölüyor. amaliyata girip çıkmak 5-6 saat ve sonrasında artık idrar yapabilmenin mutluluğu geliyor ve herşeye değiyor. temizliğe dikkat edin allah istemedikce enfeksiyon kapmazssınız alnınızda yazlıysa ölüm zaten öleceksiniz. size düşen temizliğe ve beslenmeye ilk yıl içinde çok dikkat etmek . korkmasın o hasta allahın izniyele yeniden doğmuş gibi olacak. ben ege üniv. oldum nakili antalyaya da iyi diyorlar ama fazla yığılma oluyor ve gerekn hassasiyet ve yeterli zaman ayrılamaz hale geliyor ve çok kalabalık. ege üniversitesinin başarı oranı zaten %100 yakın oranlarda ve bir fark yok.yinede siz bilirsiniz. allah gani gani şifa versin tüm diyaliz hhastaları ve nakil olmayı düşünenlere
 


Merhaba

Oldukça gecikmeli olarak, çok teşekkür ediyorum cevabınıza, yardımcı olmanıza ve bu süreci paylaşmış olmanıza.

Tabii ki her zaman için sağlığımız açısından zaten oldukça önemli bir husus temizlik veya hijyen.

Ancak; çok daha fazla hassas ve ihtimam gösterilmesi gereken durumlarda ise aynı şekilde bir o kadar daha titizlik gerektiriyor durum.

Zaten ben de sorumu sorarken, özellikle bu ilk üç ay içinde hastaların enfeksiyona karşı çok çok daha yatkınlıkları olacağını düşündüğüm için ve örneklerini de gözlemlediğim için, acaba sizdeki durum nasıldı? diye, direk bu süreci yaşayan birilerinin deneyimlerini de öğrenmek istemiştim.

Sonuçta; aslında zaten ben de araştırma yaparken sadece körü körüne olmasın ve bilgi sahibi olmak adına yapıyorum diyebilirim. Çünkü, yaşanacak bir şeyler varsa, bu nerede? ne zaman? hangi şartlarda olursa olsun, önüne geçebilmek zaten mümkün olmaycaktır.

Bu konuda veya pek çok konuda tedbir tabi ki önemlidir. Lakin, buna rağmen çok da hesap kitap yapmak ne kadar doğru? İşte bu noktada, çok doğru değil. Çünkü yukarıda da söylediğim gibi, insanoğlunun bazı şeyleri değiştirebilme veya sonuçlarını tamamıyla kendi belirleyebilme gibi bir şansı ve yeteneği yok, böyle bir şey tabii ki tam anlamıyla ne yazık ki mümkün olamıyor.

İyi düşünüp, belki de hiç yaşanmayacak olan gereksiz endişe ve kaygılara da gark olmanın zaten manası yok. Hayatın her safhasında böyle düşünmeye ve öyle hareket etmeye çalışmak, yapılacak en doğru şey.

Eşinize de geçmiş olsun diyor ve bundan sonraki hayatında sağlıklar diliyorum. Hem size hem de eşinize, verdiğiniz bilgiler için çok ama çok teşekkür ediyorum tekrar.

Sevgi ve saygılarımla
 
 
Son düzenleme:
Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyleyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeyebaşladı. Ve yine Gözlerinde o korkuyu gördüm.

Bir an da kasıldım ağzımı açamıyordum ama düşüncelerimi söylemem lazımdı. Ben boşanmak istiyorum. Sinirlenmedi Sözlerime karşılık vermedi, sadece sebebini sordu.

Bir cevap veremedim ve buna çok sinirlendi elinde ki Çatal Bıçakları fırlattı. Bana bağırdı ve Adam olmadığımı söyledi. Bu akşam tek kelime konuşmadık. Eşim bütün Gece ağladı. Farkındaydım Evliliğimiz ne olacağını merak ediyordu, ama onu tatmin edecek bir şey söyleyemeyecektim. Ben Jane'e aşık oldum, eşimi sevmiyorum artık.

Bu vicdan azabıyla bir Evlilik sözleşmesi hazırladım, Evi, Arabayı ve Şirkettin 30% ona verecektim. Sözleşmeye kısa bir süre baktı ve yırttı. 10 yıl hayatımı paylaştığım bu Kadın bana yabancı olmuştu. Onun harcadığı zamana ve enerjiye üzülüyordum, ama geri dönemezdim, Jane'e çok aşık olmuştum. Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, bu benim beklediğim bir tepkiydi. Onun ağlaması benim hafiflememe sebep olmuştu. Bir süredir aklımdan geçiriyordum boşanmayı, bu fikir bende saplantı haline gelmişti ve şimdi bu duyguyu daha da güçlü hissediyordum ve doğru karardı.

Bir sonra ki akşam eve geç gelmiştim ve Eşimi Masada yazı yazarken gördüm. Çok uykum vardı ve Akşam yemeğini yemeden uyumaya gittim. Jane ile geçirdiğim o kadar saat beni yormuştu. Bir ara uyandım ve onu hala yazı yazarken gördüm Masa da. Ama bu benim Umurumda değildi ve başımı çevirip uyumaya devam ettim. .

Ertesi sabah bana Şartlarını yazı halinde sundu. Benden hiç bir şey istemiyordu, sadece boşanmamızı ilan etmek için 1 ay müsaade istedi ve bu zamanda normal bir Aile gibi davranmamızı istedi. Bunun sebebi Oğlumuzun 1 ay sonra Sınavların olması ve bu dönemde ona bu yükü bindirmemekti. Bu kabul edilebilinir. Bir şey daha vardı, benden onu Evlilik Gecesinde onu kapıdan içeriye nasıl taşıdığımı hatırlamaktı, ve 1 ay boyunca her sabah onu Yatak odasında Kapıya kadar taşımamı istedi. Kafayı yediğini düşündüm, ama son günlerimizin iyi geçmesi acısından, kabul ettim.

Sonra bu şartlardan Jane bahsettim, yüksek ses ile gülüp bunun çok saçma olduğunu ve eninde sonunda Boşanmayı kabul etmek zorunda kalacağını söyledi.

Eşimle boşanma konusunu açtığımdan beri Fiziksel temasta bulunmadık. Bu sebepten ilk gün onu kucağıma alıp kapıya götürdüğümde tuhaf bir duygu yaşadım. Oğlumuz arkamızda duruyordu ve alkış yapmaya başladı 'Babam Annemi kucağında taşıyor' bu onu çok sevindirmişti, Sözleri canımı acıtmıştı... Yatak odasından Evin Kapısına kadar 10 metre taşıdım. Eşim gözlerini kapattı ve kulağıma' Oğlumuza boşanmamızdan bahsetme' diye fısıldadı. Bende başımı öne eğerek tamam dedim, ve içime bir üzüntü çöktü. Kapı önünde onu bıraktım Eşim Otobüs durağına gitti ve onu İşe götürecek olan Otobüsü bekledi. Bende tek başıma Ofise gittim.

2. Gün bu oyunu oynamak bize daha kolay gelmişti. Eşim başını Göğsüme yasladı, ve onun kokusunu duydum. Birden Eşime uzun süredir bakmadığımı anladım. Ve onun Evlendiğim zaman ki kadar Genç olmadığını fark ettim. Yüzünde hafif çizgiler oluşmuş saclarına ak düşmüştü. Gecen yıllar öylesine yanından geçmemişti, O an kendime ona bununla neler yaptığımı sordum.

4. Gün onu kucağıma aldığımda bir güven duygusu yaşadım. Bu bana Hayatının 10 yılını Hediye eden Kadın.

5. Gün bu güven duygusu daha da büyümüştü. Bundan Jane bahsetmedim. Günler geçtikçe onu taşımak daha da kolaylaşmıştı, belki de bu sayede yaptığım antrenman dan dolayıdır bu.

Bir Sabah onu ne giyeceğini düşünürken izledim. İsyan ederek her gün kıyafetlerin biraz daha bol geldiğini söyledi. Birden onun ne kadar süzüldüğünü ve kilo verdiğini fark ettim. Demek ki onu her sabah daha kolay taşıyabilmemin sebebi buydu. Birden yüzüme yumruk gibi vurdu. Bu kadar Acıyı ve Üzüntüyü Kalbinde taşıyordu. Farkında olmadan başını okşadım. O an Oğlumuz da geldi ve ' Baba Annemi taşıman lazım ' dedi. Bu hayatımızın bir parçası olmuştu, Babasının Annesini odadan Kapıya taşıması. Eşim Oğlumuzu yanına çağırdı ve ona sıkı sıkı sarıldı. Ben başımı cevirdim, son anda kararımdan vazgeçmek istemiyordum. Onu kucağıma aldım ve Yatak odasından Kapıya kadar taşıdım. Elini enseme koymuştu ve ben onu sıkı sıkı tutmuştum. Tıpkı Evlendiğimiz gün gibi.

Artık Huzursuzlaşmıştım bu kadar kilo vermesinden. Son Gün onu kucağım da taşıdığımda hareket etmedim. Oğlumuz okuldaydı ve Eşime Hayatımızda ki yakınlığın ne kadar eksildiğini söyledim. Ofise gittim arabadan fırladım kapıyı kilitlemeden bunun için zaman yoktu. Her anın kararımı değiştirmesinden korkuyordum ve Merdiven den yukarı koştum, yukarı varınca Jane kapıyı actı. Ona Karımdan boşanmayacağımı söyledim.

Şaşkın bir ifadeyle elini anlıma koydu ve ' Senin ateşin mi var' diye sordu. Üzgünüm Jane ama ben artık boşanmak istemiyorum dedim. Evliliğimizin renksiz kalması sevgi eksikliğinden değil, birbirimizin değerini unuttuğumuzdan dı. Şimdi aklıma geldi ki, ona Evlendiğimiz Gün kapıdan içeri taşıyınca ömrümün sonuna kadar Sadakat yemini verdiğimi........ Jane olayı anlayınca yüzüme bir tokat attı ve kapıyı kapatarak ağlamaya başladı. Hemen aşağı koşup ilk Çiçekçiye gidip Eşime bir Buket çiçek aldım, üzerinde ki Karta da'''seni her Sabah hayatımın sonuna kadar taşıyacağım'''' .

Eve vardığımda yüzümü bir gülümseme kapladı, elimde Çiçeklerle yatak odasına gittim ve Eşimi yatağın üstünde Ölü buldum. Eşim aylardır Kanser ile savaşıyordu ve ben Jane ile ilgilenmekten bunu fark etmemiştim. Fazla yaşamayacağını bildiği için, beni Oğlumun bana negatif tutumundan korumaya çalışmıştı . En azından Oğlumun gözünde iyi bir Eş olarak kalmamı istemişti.

İlişkide ki küçük şeylerdir önemli olan. Villalar, arabalar çok paralar değil . Bunlar hayatı kolaylaştırır ama asla Mutluluğun temeli olamazlar.

İlişkine zaman ayır ve ilişkinin güven ve huzur anlamına gelecek şeylere meşgul ol.

Mutlu bir beraberlik yaşa.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…