TANIŞMAK İÇİN
Paris'te karşı kaldırıma geçmek için yeşil ışığın yanmasını bekleyen güzel kızın yanına yaklaşan delikanlı:
- Pardon matmazel, Georges Duval adında bir genç tanıyor musunuz?
- Hayır, ne yazık ki tanımıyorum.
Delikanlı gülümsedi:
- Öyleyse onunla tanışmak ister misiniz?
KARAKOLDA
- Komiserim, izin verirseniz evimizi soyan hırsızla bir noktayı görüşmek istiyorum.
- Neymiş o?
- Karımın yatak odasından geçtiği halde karım uyanmamış. Bunu nasıl yaptığını bana da öğretmesini rica edeceğim.
GÜVENSİZLİK
Büyük bir kaya soygunundan sonra çalıntı otomobille yol alan üç soyguncu, kent dışında otomobilden inip tarlalar arasında geldikleri yöne doğru hızla ilerlediler. Uzun süren bu iz kaybettirme yürüyüşünden sonra ıssız bir yer bulup oturdular. İçlerinden biri:
- Haydi sayalım artık, dedi. Kaç milyon kaldırdığımızı merak ediyorum.
İkincisi elini şöyle bir salladı:
- Yorgunluktan öldük yahu! Şimdi o kadar parayı saymakla ne diye uğraşalım. Yarın gazetelerde okur, biz de öğreniriz kaç milyon kaldırdığımızı.
Üçüncüsü öfkeyle yerinden fırladı:
- Deli misin be! Yarın her gazete ayrı bir rakam verir, biz de birbirimize gireriz
SÜPER BENZİN
İki deli, yolda giderken bir direksiyon bulunca çok sevindiler. O sevinçle "saatte 160'la" uzunca bir süre yol aldıktan sonra benzincinin önünde durdular. "Arabayı süren":
- Onbin liralık, dedi, süper olsun.
Benzinci ikisini de tepeden tırnağa süzdükten sonra:
- Gidin işinize be! diye bağırdı, sizin civatalarınız gevşek!
İkincisi, "araba kullanana" döndü:
- Gördün mü! Araba masraf kapısı açtı bile
AT KENDİNİ
Öbür dünyaya gelenler sıraya sokuluyor, uygun adım yürüyüşle Sırat köprüsü başına sevkediliyordu. Baş melek Saint Pierre, gelen bir grup erkeğe "Durr!!" buyruğunu verdikten sonra:
- Karısını aldatanlar kendilerini buradan aşağıya, cehenneme atsınlar!!
Gelenlerin hepsi kendini attı, bir kişi kaldı. Saint Pierre ona döndü:
- Hey sen! Sağır numarası yapma! At kendini sen de