biriciğim

xsxulem

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
687
23
52
Çoğalıp gitti yıllar, öyle özledim ki seni...."

BİRİCİĞİM... Sesinin kanatları taşısın seni bana.... Sihirli sesinin kanatlarında süzülmek istiyorum bir anda bulunduğum yerden. Sesinin kanatlarında aşmak istiyorum uçsuz bucaksız bozkırları. Altımdan geçmeli kentlerin siluetleri birbiri ardından. Hiçbirini hatırlamamalıyı m, sana ulaşana dek.. Ezberlediğim tek adres,sesinin yaşadığı yer olmalı sevgilim.... Buğday başaklarının hemen üzerlerinde uçmalıyım bir süre. Güneşi bağrına basan ay çiçek tarlalarından geçmeliyim sessizce.. bir o kadar da uçarcasına,umutla gelmeliyim sana, özlemlerin yüreğimi sarsmalı kilometreleri bir bir bırakırken ardımda.. Sonra yeniden çıkarmalısın beni yükseklere.Kartallar a bile meydan okumalıyım sesinden aldığım güçle... Onlardan daha hızlı çullanmalıyım bizi ayıran her şeyin üzerine. Yanık bozkır türküleri dinlemeliyim, bana kanat olup güneşlere yaklaştıran sesinden.... Bırak bu kez hüzne yer olmasın sesinde... Her tonunu sevince, her tonunu özleme ayır sevgilim.. Kavuşmaların türküsünü mırıldan kulağıma. Çöllerde susamış bir derviş gibi çağır beni pınarlarına. Özleminin büyüklüğünü beni sararak anlatsın sesinin kanatları... Sevinçten gözlerim yaşarmalı,güneşlere yaklaştığım anlarda... Ayrılığın yakan hüznününü, kavuşmalarla çıkarmalıyım dünyamdan da. Ama yoruldum artık sevgili.... Dayanamam,zor oluyor uzun yolculuklar. Kısacık olurdu hep yolculuklarım seni tanımadan önce. İndir beni sesinin kanatlarından. .. Güneşleri getirdim sana,hala boynunu bükmedi topladığım papatyalar.. . Buğday başaklarının kokusunu taşıyorum,bozkı ra hayat veren... Ayçiçekleri topladım senin için, bilmediğim tarlalardan. .. Sımsıkı sarılmalıyız artık.. "Özlemlerden yeni bir sevda yaratmalıyız şimdi. Bir bütün yaratmalıyız seninle; içinde ne senden ne de benden hiç birşey taşımayan... Özgürlüklere bile meydan okumalı,ona bile bağlamaktan vazgeçmeliyiz sevdamızı..." Ayrılacaksak eğer bir kez daha, önce söz vermeliyiz kavuşmak için. Artık öğrendim ayrılıkların, güneşlerden de yakıcı olduğunu. Meğer büyükmüş ayrılıklar,zamansı z ölümlerden bile.... seni seviyorum..seni seviyorum..seni seviyorum... .

YÜREĞİMDE eritemediğim özlemlerimi gönder...

O şehrin özlemli kokularını gönder bana. Sabahın buğusuyla uyanan Ejderin silkinişini, Renk renk çiçeklerle bezenen yolların karmaşasını... Uykulu yüzlerdeki gülümseyişi, Her sokakta besmeleyle açılan kepenk seslerini, Simitçi çocuğun gözlerindeki pırıltıyı gönder bana... Sonsuzluğa uzanan evlerdeki günlük telaşları gönder... "Sımsıkı tutan ellerin yürek atışlarını," Yok sayılan sokak çocuklarının yüreklerine sinen korkuyu gönder.... Sabahın ilk ışıklarıyla yorgun bedeni yatağa bırakanları... . Sonra; Yosun kokulu beyaz köpüklü dalgaların çılgınlığını... Güvercinleri. .... salıncakları.. . kaldırımları... Bir bardak demli çay gönder bana martıların çığlığı eşliğinde... Ayyaşları gönder, yosmaları, sevdalı yürekleri, "küfürlü karanlıkları" gönder... Bir sigara yak, bir nefes uzat bana..! Ağır ağır yürü kaldırımlardan. O sokaklara ait bütün görüntüleri Düşünce aynasına yansıyan bakışlardan göreyim. Kokular olsun.... Sıradan görüntüler, kavgalar, bağırışlar, müzikler olsun içinde... Kıpırtılar, sevdalar, alın teri, çirkinliğin detayları, Sonra sarmalayan ılık lodos olsun kollarının sarışında... Ayıklayıp gönderme bana, o şehre ait görüntüleri Olduğu gibi olsun. Sen bilmezsin koynunda yaşadığın o şehri özlemeyi Balık restoranlarda içilen bir yudum sohbetli rakıyı, Puslu maviliği, Kuma düşen bir damla yağmurun yok oluşunu, Çamurlu yolları, karanlık ara sokakları Çaresizliği, karmaşayı, masal ülkesini andıran ışıltıları... "Bir yudum gökyüzü gönder bana..." Sevgi dolu yürekleri, ifadesiz yüzleri, yorgun Bedenleri.. Ürkek bakışları, "kendini harcamışları" gönder. O şehre ait damıtılmış görüntüleri gönder bana. Yüreğimde eritemediğim özlemimi gönder...!
 
X