- 5 Ekim 2008
- 357
- 219
-
- Konu Sahibi icimdekibosluk
- #101
Evet ben kendim gibi olmak, gelecek korkusu hissetmeden yaşamak istiyorum. Sürekli eleştirildiğim konularda kendimi savunmaktan yoruldum artık. Ben kafamda bir karara vardım aslında, eşim de kararını almıştır . O da görüyor iki ileri br geri yürüttüğümüzü.Eşinizin düşüncesi ve kafa yapısı kendisini bağlar. Şöyle ki ne siz onun söylemeleriyle bambaşka bir insan olacaksınız ne de eşiniz. Bu durumda ortak payda da devam etmek istiyor musunuz ? devam etmeyi seçerseniz artıları eksileri neler olacak onları düşüneceksiniz.
Her gün benliğinizden bir parçayı daha silip atmaya çalışmak mı ? yoksa siz olarak mutlu , huzurlu ve tedirgin olmadan bir ömür yaşamak mı siz seçeceksiniz.
Bana diyor ki kıyafete tapıyorsun, hayatında en önemli şeyi kıyafet yapmışsın. Bir kıyafet yüzünden evliliği bitirmeyi göze alıyorsun. İyi de kıyafetten dolayı bizi bu duruma getiren kendisi. Ona hep dedim ben değişmedim, değişen sensinEşinizin düşüncesi ve kafa yapısı kendisini bağlar. Şöyle ki ne siz onun söylemeleriyle bambaşka bir insan olacaksınız ne de eşiniz. Bu durumda ortak payda da devam etmek istiyor musunuz ? devam etmeyi seçerseniz artıları eksileri neler olacak onları düşüneceksiniz.
Her gün benliğinizden bir parçayı daha silip atmaya çalışmak mı ? yoksa siz olarak mutlu , huzurlu ve tedirgin olmadan bir ömür yaşamak mı siz seçeceksiniz.
Allah mutluluğunuzu daim etsin. Size saygı duyan biriyle evlisiniz anladığım kadarıyla. Kukla olmam demişsini. Bu kukla benzetmesini çok yaptım eşimle konuşurken. Kendimi kukla gibi hissediyorum.eşiniz evlenince zaten değişir / değiştiririm umudu ile evlenmiş
sizi de çok seviyor ama kendini frenleyemiyor bunu hissettim ben
unv ilk senelerinde bir erkek arkadaşım oldu. çok yakışıklı iyi bir çocuktu. sorunlu bir ailesi ve problemleri vardı. konuşur mesajlaşırdık neyse konuşma aralarında ben seni çok seviyorum ama ailemle ilgili sıkıntım var der dururdu
neyse gel zaman git zaman bu arkadaş denize gitsek nasıl mayo giyersin filan demeye başladı normal dedim yok o öyle olmaz bluz şort tarzı şeyler giymen lazım dedi
neyse ailemler tanıştırsam babam kapanmanı istese ne dersin. baban niye istiyor benim düşünmem önemli değil mi yada senin.
neyse kot giymesen bir günde seni etekli görsem ( geniş 8 parça filan olmalıymış) bende o yok ablamda var getirim giyer misin
neyse okul bitince çalışacak mısın. evet çalışacağım peki ben yada ailem istemezse ne olacak
neyse okulda erkeklerle aynı sıra oturma çay içme selam verme
kadın doktora git.
yer anını bana bana ilet.
seni seviyorum ama aramızda bazı pürüzler bunları düzelmemiz gerek.
vs vs vs
diye gider şimdilik bunlar aklıma geldi.
gel zaman git zaman o sevgi içimde azaldı mı hayır ama çok farklıydık ve sudan sebeplerden ayrıldık. 2.5 sene sonunda.
ben onun bir kuklası değildim. onun dediği gibi yaşam tarzımı değiştiremezdim o bile değil aile yüzünden hiç değiştiremezdim.
şimdi 10 yıl öncesine götürdün beni.
o okulu benden sonra 2 kere bıraktı eni sonu istediği bir bölüme gitti. geçen sene mezun olmuş ne yapar ne eder bilmem ama doktor oldu kendileri.
ben 2,5 yıllık evliyim
okulumu bitirdim
5 senedir çalışıyorum.
eşim çok iyi bir insan .
yakışıklı mı hayır saçları var mı hayır boyu uzun mu hayır
ama yüreği çok güzel
istemediğim şeyi yaptıramaz.
arada der ki ne birazda sen bilirsin koca cim desen bana
eşimle farklı değil miyiz farklıyız aynı memleketliyiz fakat ailelerimiz yetiştirme tarzımız her şeyimiz farklı fakat
seviyorum eşimi
oda beni seviyor
boşanmanın eşiğinden döndük defalarca sudan sebeplerle ama seviyoruz.
ondan ayrılırsam beni onun gibi anlayan başka bir eş insan daha bulamam bunu da çok iyi biliyorum.
Allah mutluluğunuzu daim etsin. Size saygı duyan biriyle evlisiniz anladığım kadarıyla. Kukla olmam demişsini. Bu kukla benzetmesini çok yaptım eşimle konuşurken. Kendimi kukla gibi hissediyorum.
allah yardımcın olsun. benim de eşimde armada çok ciddi problemlerim vardı. dini ahlaki yapımız hiç uyuşmuyordu. aile bağları desen öyle. ergen gibi hep dışarda arkadaşları ile olmak istiyordu. henüz evliliğin başındasın. bu durum değişecek mi? birden değil. sen uğraşır ve dua edersen evet değişecek. eşim hayatımın sonuna kadar içkiyi bırakmam çok seviyorum dedi. geçenlerde elinde namazlıklarla geldi büroya. bir anda namaza başladı. geçen arkadaşına ben kullanmıyorum namaza başladım dedi. sanırım davet etmişlerdi. evde artık çocukları uyutur bakar. mesela havuza gittiğimzde çocukları giydirmek kurutmak çok zor olurdu tek başıma. artık oda giydiriyor veya kurutuyor sorumluluk almaya başladı artık. ama bu beni evet çok yıprattı. artık eskisi gibi mücadele etmiyorum. rahatım. evimizde daha fazla huzur var. kimse kimseye müdahale etmiyor. evlilik kolay değil. kim olursa olsun. en mükemmel erkeği de bulsan emin ol onda da kusurlar bulacaksın. çünkü yuvayı dişi kuş yapar. bu lafın için çok dolu.Sığamıyorum hiçbir yere, hayat yorgunu,evlilik yorgunuyum. Kapana sıkıştım kaldım. Önümü göremiyorum, çevreden gelecek tepkilerle mücadele etmeye gücüm yok. Boşanmak istiyorum, istiyor muyum gerçekten ? Umudum yok güzel günlerimin olacağına. 1 yıllık evliliğim yürümüyor. Çocuk yok, işim var çok şükür; ailemse kapıya koymaz. Ama onları çok çok üzeceğim,hem onları hem de eşimin ailesini. Dayanamam annemin ve babamın benim yüzümden kahrolmasına. Elim kolum bağlanıyor büyüklerimi düşündükçe. Kurtulur mu bu evlilik diye düşünüyorum. Her anım bunu düşünmekle geçiyor. Ama umudum yok , eşimle ciddi fikir ayrılıklarımız var. Yani oturup konuşamıyoruz bile, hayata bakış açımız, zevklerimiz, kültürlerimiz çok farklı. Kimine göre dayak yoksa,aldatma yoksa bir evlilik biter mi,bu olsa olsa şımarıklıktır. Ama değil işte, benim evlilik hayalim böyle değildi. Eşim beni hiç anlamıyor, psikolojik baskı uyguluyor çoğu konuda. Artık hazmedemiyorum, kendim olmak istiyorum. Onun şekil verdiği kalıba girmek istemiyorum. Bu evlilikten çok iyi bir ders edindim. Sizler de kulağınıza küpe edinin lütfen: evleneceğiniz kişi ile kültür,aile,eğitim vs konularda DENK olmaya bakın. Başlarsa aşkın,tutkunun göz boyayıcı etkisiyle bunların rayına oturacağı düşünülse de olmuyor. Aradaki farklılıklar her ortamda gün yüzüne çıkıyor. Benim eşimle siyasi görüşümüz farklı, dine yakınlığımız farklı, ailelerimizin sosyo ekonomik durumları farklı... Farklılıklar farklılıklar farklılıklar....
Sığamıyorum hiçbir yere, hayat yorgunu,evlilik yorgunuyum. Kapana sıkıştım kaldım. Önümü göremiyorum, çevreden gelecek tepkilerle mücadele etmeye gücüm yok. Boşanmak istiyorum, istiyor muyum gerçekten ? Umudum yok güzel günlerimin olacağına. 1 yıllık evliliğim yürümüyor. Çocuk yok, işim var çok şükür; ailemse kapıya koymaz. Ama onları çok çok üzeceğim,hem onları hem de eşimin ailesini. Dayanamam annemin ve babamın benim yüzümden kahrolmasına. Elim kolum bağlanıyor büyüklerimi düşündükçe. Kurtulur mu bu evlilik diye düşünüyorum. Her anım bunu düşünmekle geçiyor. Ama umudum yok , eşimle ciddi fikir ayrılıklarımız var. Yani oturup konuşamıyoruz bile, hayata bakış açımız, zevklerimiz, kültürlerimiz çok farklı. Kimine göre dayak yoksa,aldatma yoksa bir evlilik biter mi,bu olsa olsa şımarıklıktır. Ama değil işte, benim evlilik hayalim böyle değildi. Eşim beni hiç anlamıyor, psikolojik baskı uyguluyor çoğu konuda. Artık hazmedemiyorum, kendim olmak istiyorum. Onun şekil verdiği kalıba girmek istemiyorum. Bu evlilikten çok iyi bir ders edindim. Sizler de kulağınıza küpe edinin lütfen: evleneceğiniz kişi ile kültür,aile,eğitim vs konularda DENK olmaya bakın. Başlarsa aşkın,tutkunun göz boyayıcı etkisiyle bunların rayına oturacağı düşünülse de olmuyor. Aradaki farklılıklar her ortamda gün yüzüne çıkıyor. Benim eşimle siyasi görüşümüz farklı, dine yakınlığımız farklı, ailelerimizin sosyo ekonomik durumları farklı... Farklılıklar farklılıklar farklılıklar....
Hayır hayır bizdeki farklılıklar bu kadar derin değil, benim ailem de oruç tutar,annem namaz kılar sadece başı açıktır. Fark şu ki benim ailem her şeyi dinin emirlerine göre yapmaz, bizleri daha rahat yetiştirmişlerdir. Ancak eşimin ailesinde belirli bir yaşa gelmiş kızının başını kapatması beklenir (kapatmıyorsa kişi, söylenir telkinlerde bulunulur olmuyorsa vazgeçilir. Ancak imalar devam eder) yine eşimin ailesinde kuaförün kadın olması şarttır, kadın hastalıklarında kadın doktor öncelikle tercih edilir, bir kızın normal erkek arkadaşı olamazzz HAŞA ne demekkkk. Gibi gibi gibi. İzledikleri tv kanalları, sohbet konuları dahi hep dini çerçevede.Esimin ailesiyle benim ailem arasinda her anlamda ucurum var, esimle benim aramda olmamasina ragmen (ayni siyasi partiyi destekleyip, dinlerle ilgili ayni bakis açısına sahibiz) eger ailelerimizle ayni sehirde yasasak ozellikle cocuk yetistirme konusunda sorun yasardik gibi geliyor bana.
en basiti ramazanda bir aile oruc tutarken digerinin alakasi yok, cocuk bunu kafasinda nasil oturtacak, hele ki bir taraf oruc tutmayan cehennemde yanar, diger taraf sacmaliktir gibi ifadeler kullanirsa cocuk icin tramva...
eger esim ailesi gibi olsa birakin evlenmeyi arkadas bile olmazdim, olamazdim, imkansiz benim icin... ama sizin bu kadar uc farkliliklariniz yoksa esinizi daha az mudahaleci olmasi konusunda ikna etmeyi deneyebilirsiniz. Olmadi cok gecikmeden yollarinizi ayirin. Hayat bir baskasinin istedigi rollerle yasanamayacak kadar kisa...