Demişsiniz ya böyle sebepten evlilik bitirilir mi diye asıl tam da bu sebepten bitirilir evlilik. Sizin kendi canınıza kastınız mı var? Anneniz sizi bu adamın kölesi olun diye mi yetiştirdi?
Sizin kendi aklınız fikriniz yok muymuş da her konuda beyefendinin fikrini söylemesi gerekiyor. Evlenmeden önce görmemiş mi sizi. O zaman öyle bit kızla evlenecekti. Gittiğiniz kuaföre karışmak ne demek? Sonra çalıştığınız yerse erkek var çalışma, bakkal erkek gitme, dışarıda erkek sinek var dışarı çıkma olmasın bu işin sonu. Bir senede buraya geldiyse 10 yıl sonrasını siz düşünün.
Hayır kendiniz söylüyorsunuz kızımız olsa diye. Adam sizin suratınıza kızım olsa senin eline bırakmam demiş daha ne desin diye bekliyorsunuz. Kendinize acımıyorsunuz da kızınıza ve hatta oğlunuz da mı acımıyorsunuz?
O ailemi üzer diye düşündüğünüz elalem kapısını kapatıp oturunca o evde o yobaz adamla siz yaşıyorsunuz. Ve ben eminim ki aileniz kızının böyle bir adamla yaşadığını bilse ayrılmanızdan daha çok üzülür. Boşu boşuna hayatınızı tüketiyorsunuz. Hatanın neresinden dönseniz kardır ve burdan bakılınca sizin evliliğiniz hatadan başka bir şey değil.
Psikolojik baskı böyle bir şey işte. Adam artık sizin kendi düşüncelerinizi sorgulamanızı sağlamayı başarmış. Artık ben mi hatalıyım diye düşünür olmuşsunuz. Bir insana önündeki kırmızı kalem için 100 kere biri bu kalem siyah derse bir acaba siyah mı der ya sizinki de o hesap.
Ya kendiniz olmayı bırakıp onun istediği kişi olacaksınız o da ortamlarda karım benim sözümden çıkmaz diye şişinip duracak ya da boşanacaksınız.
Hayat böyle şeylerle uğraşmak için çok kısa. Şimdi boşansanız 6 ay sonra herkes her şeyi unutmuş olacak. O kadarcık sıkıntı çekmemek için bir ömrü riske atmak ne kadar mantıklı bunu düşünün.
Ay yine İzmirli damarım tuttu çok yazdım. Son olarak ne yaparsanız yapın mutlu olun