- 19 Aralık 2006
- 444
- 5
Bir taraf hep daha fazla sever
Hep böyle olur. Karı-koca ya da sevgili fark etmez. Taraflardan biri ötekini hep daha fazla sever.
Daha fazla kıskanır, daha fazla kızar, daha fazla ister, daha fazla...
Yani genellikle bir taraf daha baskındır.
Öteki suskun.
Biri kaçar, öteki kovalar.
Biri kontrol sağlama peşindedir, öbürü dağıtma...
Ve bu düzen hiç değişmez. Sıraya da binmez. Yani bir gün o kıskanıyorsa iki gün sonra öteki kıskanmaz. Kim kıskanıyorsa ömür boyu o kıskanır.
Kısacası, nasıl başladıysa öyle gider...
Maalesef...
Maalesef çünkü bu durumda hep aynı taraf mutsuz olur. Huzursuz da...
Öteki ise yaramaz çocuklar gibidir.
Hep, bi bekâr olsam var ya... duygusuyla yaşar. Hayatta boşanmayı falan düşünmez ama bunun hayalini kurar.
Boşanmanın değil ama... Bekâr olmanın...
Bu nasıl olacak derseniz, onu şimdiye kadar kimse bulamadı zaten.
DELİ Mİ NE?
Bu yüzden hareketleri hep kuşku yaratır.
Ne yapsa şüphe çeker.
Yapmasa da çeker...
Yani aslında bir şey de yapmaz belki ama hep her an yapacakmış gibidir.
Gözleri velfecri okur onların.
Hani bir yerde otururken ne zaman baksanız size baktığını gördüğünüz adamlar vardır...
Deli mi ne? dersiniz.
Ama gözünüz de takılır ona. Bu sefer, sizin de ona baktığınızı sanır. Kurtulamazsınız.
İşte bu adamlar şanslı taraflardandır.
Yani üzerine düşülen, kıskanılan, daha çok sevilen...
Şanslı taraftaki kadınlar ise neşeli olanlardır.
Evet. Etrafınıza bakın; evli kadınların çoğu neşesizdir.
Kaybetmişlerdir, unutmuşlardır neşelerini, canlılıklarını...
Üzerlerine kasvet çökmüştür.
Ama bazıları...
Bazıları keyiflidir. Hatta kahkaha falan atarlar.
Aynen öyle. Çoğu onu bile unutmuştur. İçleri çürümüştür. Çürütülmüştür.
Kim çürütmüştür, bilin bakalım...
Ama benim dediğim keyifli olanlar...
İşte onlar şanslı taraftaki kadınlardır.
Kıskanılan, üzerine düşülen, daha çok sevilen.
ŞÖYLE DURUMLAR YAŞANIR
Taraflardan biri ötekini daha fazla sever.
Şöyle durumlar yaşanır.
Biri Biz çok mutluyuz, birbirimizi de çok seviyoruz derken öteki susar.
Biri, içinde aldatma geçen filmlerden nefret eder, öteki bunları kahkahalarla seyreder.
Biri gezmeyi sever öteki evi...
Biri yalnız tatile gitmeyi ister öteki bunu duymak dahi istemez. Zaten öyle bir hava yaratır ki bu ona söylenemez bile...
Biri işini evinden daha çok sever öteki ailesini..
Biri bayramlardan ve yılbaşı tatillerinden nefret eder ötekiyse bayılır.
Kadın da erkek de kıskanıldıkça şımarır.
Şımardıkça da kıskanılır.
Hep böyle olur. Karı-koca ya da sevgili fark etmez. Taraflardan biri ötekini hep daha fazla sever.
Daha fazla kıskanır, daha fazla kızar, daha fazla ister, daha fazla...
Yani genellikle bir taraf daha baskındır.
Öteki suskun.
Biri kaçar, öteki kovalar.
Biri kontrol sağlama peşindedir, öbürü dağıtma...
Ve bu düzen hiç değişmez. Sıraya da binmez. Yani bir gün o kıskanıyorsa iki gün sonra öteki kıskanmaz. Kim kıskanıyorsa ömür boyu o kıskanır.
Kısacası, nasıl başladıysa öyle gider...
Maalesef...
Maalesef çünkü bu durumda hep aynı taraf mutsuz olur. Huzursuz da...
Öteki ise yaramaz çocuklar gibidir.
Hep, bi bekâr olsam var ya... duygusuyla yaşar. Hayatta boşanmayı falan düşünmez ama bunun hayalini kurar.
Boşanmanın değil ama... Bekâr olmanın...
Bu nasıl olacak derseniz, onu şimdiye kadar kimse bulamadı zaten.
DELİ Mİ NE?
Bu yüzden hareketleri hep kuşku yaratır.
Ne yapsa şüphe çeker.
Yapmasa da çeker...
Yani aslında bir şey de yapmaz belki ama hep her an yapacakmış gibidir.
Gözleri velfecri okur onların.
Hani bir yerde otururken ne zaman baksanız size baktığını gördüğünüz adamlar vardır...
Deli mi ne? dersiniz.
Ama gözünüz de takılır ona. Bu sefer, sizin de ona baktığınızı sanır. Kurtulamazsınız.
İşte bu adamlar şanslı taraflardandır.
Yani üzerine düşülen, kıskanılan, daha çok sevilen...
Şanslı taraftaki kadınlar ise neşeli olanlardır.
Evet. Etrafınıza bakın; evli kadınların çoğu neşesizdir.
Kaybetmişlerdir, unutmuşlardır neşelerini, canlılıklarını...
Üzerlerine kasvet çökmüştür.
Ama bazıları...
Bazıları keyiflidir. Hatta kahkaha falan atarlar.
Aynen öyle. Çoğu onu bile unutmuştur. İçleri çürümüştür. Çürütülmüştür.
Kim çürütmüştür, bilin bakalım...
Ama benim dediğim keyifli olanlar...
İşte onlar şanslı taraftaki kadınlardır.
Kıskanılan, üzerine düşülen, daha çok sevilen.
ŞÖYLE DURUMLAR YAŞANIR
Taraflardan biri ötekini daha fazla sever.
Şöyle durumlar yaşanır.
Biri Biz çok mutluyuz, birbirimizi de çok seviyoruz derken öteki susar.
Biri, içinde aldatma geçen filmlerden nefret eder, öteki bunları kahkahalarla seyreder.
Biri gezmeyi sever öteki evi...
Biri yalnız tatile gitmeyi ister öteki bunu duymak dahi istemez. Zaten öyle bir hava yaratır ki bu ona söylenemez bile...
Biri işini evinden daha çok sever öteki ailesini..
Biri bayramlardan ve yılbaşı tatillerinden nefret eder ötekiyse bayılır.
Kadın da erkek de kıskanıldıkça şımarır.
Şımardıkça da kıskanılır.