- 4 Ekim 2007
- 248
- 0
- 316
- 43
- Konu Sahibi Cirkin Peri
- #1
Gecenin içinden gelen sessizliğin sesiydi onu mahveden. Yalnızlık değildi canını acıtan, yüreğinin ona yaşattığı sızı yakıyordu dört bir tarafını. Günleri karışmıştı birbirine. Her gece bir anı akıyordu gözlerinden yanaklarına. Pencere buğusunda bir resim çizmeye başladı bilinçsiz.
—Kimsenin göremediği ünlemler çiziyorum titrek yüreğimle gecenin karanlığına, pencerenin bulanık tarafından umarsızca. Kirpiklerim ıslanıyor durup dururken; ağzımda eskiden kalma tuzlu bir tat, deniz kokusu geliyor burnuma. Deniz seni hatırlatıyor oysa, oysa seni her hatırlayışımda iğneler batıyor yüreğimin her bir yanına.
Gözündeki yaşları sildi sonra, camın buğusuna çizdiği resimden geçti, dar sokakları izlemeye koyuldu. Uzaklara dalmıştı gözü, çok uzaklara…
…………
…………
…………
O sırada balkona çıkmış hava alıyordu Cem. Yağmur başlamıştı, koca bir of çekti derinden. Yağmur hızlandığı halde girmiyordu içeri.
Özlemişti yağmuru…
Islanmayı…
En çok da onu…
—Araba farlarına yağmur yağıyor, insanlar kaçışıyor. Sokaklar pek bir dar nedense, iki kişi yan yana ıslanamıyor. Sen olmadığından belki bu kadar dar geliyor bana, belki de tek başıma sığamıyorum iki apartman arasında uzayıp giden yola. Offf deniz koktu mis gibi. Acaba şimdi sen… Acaba sen de benim gibi…
Erkekler ağlar mıydı? Yok ağlamaz diyerek kaçarcasına çıktı evden sığamadığı sokaklara Cem. Erkekler ağlamaz diyordu ya belli olsun istemiyordu gözyaşları.
………….
………….
………….
O sırada banka oturuyordu Melis. Denizin çağrısına dayanamamıştı daha fazla. Buğulu gözlerini alıp, sızısını takıp koynuna atmıştı kendisini dışarıya.
Yağmur sırılsıklam etmişti genç kızı. Koca banka sığamıyordu. O da çok özlemişti ıslanmayı ama yalnız ıslanmak kora çeviriyordu yüreğini. Titriyordu, sırılsıklam olmuştu ama hala inadına oturuyordu.
—Ne kadar oldu sen gideli? Üşüyorum evet çok üşüyorum… Neden gittin ki? Neden şimdi tek başınayım bu karanlık sahilde? Neden sen yoksun da bu banka sığamıyorum tek başıma ve neden dar geliyor her bir yer bana?
Cem hala dolaşıyordu boş sokaklarda. Kimisi karanlık sokaklardan geçerek geldi deniz kenarına.
Karanlıktı sahil, bankın birinde oturan bir karaltı gördü, tam ters istikamete ilerlemeye başladı.
Ayak seslerini duyunca irkildi Melis. Başını çevirdiğinde bir karaltı hızla ilerliyordu yolda. Korktu, bu saatte hayırlı biri olmazdı sokakta diye düşündü ama yine de kalkmadı yerinden.
—Şimdi sen olsaydın şu karaltı, ah n’olurdu sen olsaydın ve gelseydin yanıma…
Dediği anda kesildi ayak sesleri.
—Dönüp oraya gitsem mi acaba? Hani hiç tanımıyorum ya anlatsam, dinlese beni… En fazla birer şarap alırdık, o dinlerdi ben anlatırdım…
Dedi Cem. Adamın durduğunu görünce kalktı Melis, karanlıkta ilerlemeye başladı.
—Sen olsaydın yanımda, bu kadar korkmazdım asla. Sen olsaydın üşümezdim de, ne kadar soğuk olursa olsun sen ısıtırdın ellerimi…
Bankta oturan kişinin kaybolduğunu görünce vazgeçti Cem. İlerlemeye devam etti.
İki sevgili aynı sahilde, yine aynı yağmur altında ıslanıyorlardı birbirlerini özleyerek ve eşlik ederek yağmura gözlerinde iki damla yaşla.
Yağmur sırılsıklam etmişti Melis’i, eve girdiğinde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu… Acısı daha bir artmıştı deniz kenarına gidince…Acısı daha bir artmıştı tek başına ıslanırken yağmurun altında. Her defasında aklına geliyordu sevdiği. Zaman geçirir derlerdi ya o her defasında daha bir acırken buluyordu yüreğini.
Bir kadeh şarap koydu kendine gece biri çoktan geçmişti. Uyuyamıyordu, gözleri kıpkırmızı olmuştu ve bir şekilde rahatlamak istiyordu… Belki zilzurna olana kadar içmek ve hiç bir şeyi umursamamak.
Şarap bardağına baktı mutfakta biraz, sonra kadehi dikti kafasına ve lavaboya bırakıp, şişeyi aldı, odasına gitti. Çizdiği resim su damlaları nedeniyle parçalanmıştı. Ağlamaya başladı yine.
—Neden bu resim gibi olduk seninle? Neden gitti söyle bana? Neredesin şimdi? Biraz olsun gelmiyor muyum aklına, birazcık düşünmüyor musun ne yapıyorum diye? Özlemiyor musun hiç beni?
Hızla kalktı yerinden camın üzerindeki son resim parçalarını da sildi…
—Sana muhtacım Cem… N’olur gel! Yalvarırım gel…
Gece ilerlemiyordu bir türlü.