- 3 Aralık 2006
- 3.073
- 132
- 688
- 63
Bir Öğrencilik Anısı
Hikmet KAVAS
Bir öğrencilik anısıyla yanaştım yanınıza... paylaşır mısınız?
Öğretmenimiz birgün sınıfta bir kompozisyon yazmamızı istedi. Konu: Kötü Alışkanlıklar. Herkes sigaranın, rakının ve bunlara benzer şeylerin kötülüğünden bahsedecekti nasılsa. Oldum olası herkesin yapacağı şeyi yapmak istemem. Bu bana hayat tekrarı gibi gelir. Neyse, uzatmayalım ben de bir kompozisyon döşeyiverdim. Ama daha bağlamadan tenefüs zili çalınca küt diye bitiriverdim. İşte o kompozisyon:
Rakıyı, sigarayı, esrarı felan bilmem. Kumarı, hırsızlığı, jiletçiliği felan da bilmem. Bunlar alışkanlığım olsaydı kötü mü iyi mi yorum yapabilirdim. Ben bana kötü gelen alışkanlıklardan bahsedeceğim. Matematikçimizin hep aynı öğrencilerle paslaşması, tembel belledikleriyle ilgilenmemesi kötü bir alışkanlıktır. Her sabah okulun avlusunda, doğruyum/ çalışkanım, diyerek kendimizi övmemiz kötü bir alışkanlıktır. Her seçimde aynı yalancıları meclise seçmek kötü bir alışkanlıktır.
Bütün bu alışkanlıklardan vazgeçmek için ne yapmak gerekir? Elbette hayatımızı ters çevirirsek bu kötü dediklerimizin tersini bulma olasılığımız yüksektir.
Örneğin, ben bu kompozisyondan iyi not alamazsam; öğretmenimiz kötü alışkanlığına devam ediyor, diye... diyebeler miyim?
" Ooooolum, ben zaten aptal olduğunu biliyom. Kaatta da haykırman şart mı" dedi öbür ders, bu öğretmen hazretleri. Ben de cevap verdim: "İkimizi de zaman yargılayacak öğretmenim."
Arada bir dergilerde şiirlerim yer alır. Öykü, deneme gibi denemelerim var... Yani edebiyat hep yanıbaşımda. Ya o öğretmen? Başında fes, ayaklarında mes, beyninde kafesle üç kapının eşiğini aşındırıp duruyor. Hangi kapılar mı? Ev, camii ve kahvehane.
Hikmet KAVAS
Bir öğrencilik anısıyla yanaştım yanınıza... paylaşır mısınız?
Öğretmenimiz birgün sınıfta bir kompozisyon yazmamızı istedi. Konu: Kötü Alışkanlıklar. Herkes sigaranın, rakının ve bunlara benzer şeylerin kötülüğünden bahsedecekti nasılsa. Oldum olası herkesin yapacağı şeyi yapmak istemem. Bu bana hayat tekrarı gibi gelir. Neyse, uzatmayalım ben de bir kompozisyon döşeyiverdim. Ama daha bağlamadan tenefüs zili çalınca küt diye bitiriverdim. İşte o kompozisyon:
Rakıyı, sigarayı, esrarı felan bilmem. Kumarı, hırsızlığı, jiletçiliği felan da bilmem. Bunlar alışkanlığım olsaydı kötü mü iyi mi yorum yapabilirdim. Ben bana kötü gelen alışkanlıklardan bahsedeceğim. Matematikçimizin hep aynı öğrencilerle paslaşması, tembel belledikleriyle ilgilenmemesi kötü bir alışkanlıktır. Her sabah okulun avlusunda, doğruyum/ çalışkanım, diyerek kendimizi övmemiz kötü bir alışkanlıktır. Her seçimde aynı yalancıları meclise seçmek kötü bir alışkanlıktır.
Bütün bu alışkanlıklardan vazgeçmek için ne yapmak gerekir? Elbette hayatımızı ters çevirirsek bu kötü dediklerimizin tersini bulma olasılığımız yüksektir.
Örneğin, ben bu kompozisyondan iyi not alamazsam; öğretmenimiz kötü alışkanlığına devam ediyor, diye... diyebeler miyim?
" Ooooolum, ben zaten aptal olduğunu biliyom. Kaatta da haykırman şart mı" dedi öbür ders, bu öğretmen hazretleri. Ben de cevap verdim: "İkimizi de zaman yargılayacak öğretmenim."
Arada bir dergilerde şiirlerim yer alır. Öykü, deneme gibi denemelerim var... Yani edebiyat hep yanıbaşımda. Ya o öğretmen? Başında fes, ayaklarında mes, beyninde kafesle üç kapının eşiğini aşındırıp duruyor. Hangi kapılar mı? Ev, camii ve kahvehane.