Bu soğuk havalar da başka binaların başka odalarına, ışık yanan odalarına göz gezdirirken, perdeye vuran gölgeler bir karabasandan farksız çocukluk yıllarına götürür seni. Soba üzerinde kızaran kestane ve arkasına kızgın şiş saplanan plastik araba...Rüyalar da bu kadar karmaşık değilmiydi zaten? şimdi seni bu düşüncelere zorlayan her ne ise ondan kaçmak isterken, hemen ilerideki sokakta iki çocuk yorgunluktan bayılana kadar top oynar. Ve sen ne yaparsan yap hiç bir zaman unutamazsın veletlik yıllarını...
Bir kadının koynuna sığındığında ise zaten bir çocuktan farkın yoktur...
yazar: fırat onur altay
Bir kadının koynuna sığındığında ise zaten bir çocuktan farkın yoktur...
yazar: fırat onur altay