- 12 Temmuz 2006
- 55.494
- 212.746
- 52
Kendine güven duyabilmesi için bir insanın olumlu bir bakış ile bakabilmesi gerekir. Geçmişe, bugüne ve geleceğe olumlu gözlükle bakan insanlar, hem iyi hem yanlış şeyleri aynı anda görürler. Çünkü insanın doğasında önce olumuz şeyler görme eğilimi vardır. Kendilerini eğiten insanlar hayatı aydınlık senaryolarla değerlendirirler. Pencereden dışarıyı gözlemleyen bir kişi düşününüz, olumlu bakış açısına sahipse ağaç, kuş, çiçek gibi güzelliklerle ilgilenecektir. Kötümser bakış açısına sahipse çöpleri, dağınıklıkları görecektir.
Kendini güvende hissetmenin bir gereği de güvenmesi gereken kişilerin güvenilir olmasıdır. Ülkeyi yönetenler yalan, bencillik, çıkarcılık içerisinde ise insanlar gemi kaptanlarının yanlış şey yaptığı duygusu ile kaygı ve güvensizlik içerisinde olacaktır. Yönetenlerin adaletli davranmaması güvensizliği çok artırıcı bir etki yapar. Çünkü insanda “hak duygusu” vardır. Bu duygu karşılanmadığı zaman her an başının derde gireceğini düşünen insan gelecek kaygısı ve güvensizlik hissedecektir.
Güven bunalımı çeken insanlara da ilişkide önerdiğimiz birinci şey açık, net ve dürüst yaklaşımdır. Şaka bile olsa yalan söylememektir.
Diğer dikkat edilecek şey insanlarda koku duygusunu artıran şartların ortadan kaldırılması gerekir. Kendisini yalnız hisseden insan güvensizlik içerisine kolaylıkla girecektir.
Türkiye’nin durumuna gelince, Türk toplumu itaat kültüründen gelmektedir. Lider tipi bir toplumuz. Kendimiz ne kadar yalancı, sarhoş da olsak bizi yönetenlerin dürüst, namuslu olmasını isteriz. Bu nedenle güven verici bir yönetim toplumdaki hak duygusunu, güven duygusunu artırıcı etki yapacaktır. Siyasetçiler yalan söylemeden siyaset yapmanın yolunu bulmalıdırlar. Aksi taktirde güvensizlik daha derinleşecek, sosyal zorluklar yaşanacaktır.
Ülkenin kaynaklarının ve menfaatinin adil şekilde paylaşıldığının görülmesi, toplumda güven duygusunu, hak duygusunu güçlendirici etki yapacaktır.
Orta vadede eğitim sisteminin dürüst, namuslu insanlara prim verici şekilde düzeltilmesi gerekir.
Başkalarını düzeltmek yerine kendimizi düzeltme çabası hepimiz için geçerli olmalıdır
Burada yer alan hertürlü bilgi ALINTIDIR
Kendini güvende hissetmenin bir gereği de güvenmesi gereken kişilerin güvenilir olmasıdır. Ülkeyi yönetenler yalan, bencillik, çıkarcılık içerisinde ise insanlar gemi kaptanlarının yanlış şey yaptığı duygusu ile kaygı ve güvensizlik içerisinde olacaktır. Yönetenlerin adaletli davranmaması güvensizliği çok artırıcı bir etki yapar. Çünkü insanda “hak duygusu” vardır. Bu duygu karşılanmadığı zaman her an başının derde gireceğini düşünen insan gelecek kaygısı ve güvensizlik hissedecektir.
Güven bunalımı çeken insanlara da ilişkide önerdiğimiz birinci şey açık, net ve dürüst yaklaşımdır. Şaka bile olsa yalan söylememektir.
Diğer dikkat edilecek şey insanlarda koku duygusunu artıran şartların ortadan kaldırılması gerekir. Kendisini yalnız hisseden insan güvensizlik içerisine kolaylıkla girecektir.
Türkiye’nin durumuna gelince, Türk toplumu itaat kültüründen gelmektedir. Lider tipi bir toplumuz. Kendimiz ne kadar yalancı, sarhoş da olsak bizi yönetenlerin dürüst, namuslu olmasını isteriz. Bu nedenle güven verici bir yönetim toplumdaki hak duygusunu, güven duygusunu artırıcı etki yapacaktır. Siyasetçiler yalan söylemeden siyaset yapmanın yolunu bulmalıdırlar. Aksi taktirde güvensizlik daha derinleşecek, sosyal zorluklar yaşanacaktır.
Ülkenin kaynaklarının ve menfaatinin adil şekilde paylaşıldığının görülmesi, toplumda güven duygusunu, hak duygusunu güçlendirici etki yapacaktır.
Orta vadede eğitim sisteminin dürüst, namuslu insanlara prim verici şekilde düzeltilmesi gerekir.
Başkalarını düzeltmek yerine kendimizi düzeltme çabası hepimiz için geçerli olmalıdır
Burada yer alan hertürlü bilgi ALINTIDIR
Son düzenleme: