
Tarihsel bir gerçektir, bilirsiniz insanlar zamanı ölçmeye başladıklarında ilk olarak iki temel birim kullandılar; Güneş'in iki doğumu arasında geçen süreye "gün" diyerek en kısa zaman birimini, Ay'ın her iki hilali arasında geçen süreye de "Ay" diyerek daha uzun bir zaman birimi belirlediler.
Fakat, günden uzun, aydan ise kısa zaman dilimleri lazım olduğunda, yine "gökyüzünde" değişmez bir sembole ihtiyaç duydular. Bu sembol "tekdüze" duran Güneş olamayacağına göre, düzenli biçim değiştiren Ay'ın evrelerini "hafta" adını verecekleri zaman dilimi için kullanmaya başladılar.
Ay'ın hilal evresi ile "tam yarım" göründüğü ilk "dördün" evresi arasında 7 günlük zaman vardır. Aynı şekilde ilk dördün ile "dolunay" arasında da 7 gün geçer. Ardından 7 gün sonra "son dördün" gelir ve nihayet onun da 7 gün sonrasında ay yine ince bir hilale dönüşerek gözden kaybolur.
Ayrıca buradan "dördün" kelimesinin ne anlama geldiğini de anlamış olmalısınız: Bir ay 4 haftadır.