- 18 Mart 2012
- 21
- 7
-
- Konu Sahibi pigme pofuduk
- #161
kızlar öncelikle iyi geceler.
inanın burda ne dertler okuyoruz, "seninki de dert mi" diyebilirsiniz belki ama herkesin derdi kendine işte.
2 gün önce evlenme teklifi aldım, çok aşırı mutlu olmam gerekir ama olamıyorum.
çok fazla derine inmeden konuyu özetlemeye çalışacağım. ama özeti bile uzun olacak, baştan uyarayım.
beklemiyordum, şaşırdım çünkü tek taşı gider beraber seçeriz diye konuşmuştuk. içime sinsin istemiştim. neyse sevgilim de sürpriz olsun istemiş, almış gelmiş.
alyanslarımızı önceden almıştık, alyans numaramı söylemiş ona göre almış. ama kuyumcu onu kalın alyansla ince tek taşın numarasının farklı olacağı konusunda uyarmamış. haliyle büyük geldi. ama kesimi falan tam istediğim gibi. taşında sıkıntı yok yani.
büyük gelince biraz bozuldum çünkü hemen takasım gelmişti, sonuç olarak 9 yıldır beraberiz ve ben bu yüzüğü gerçekten çok bekledim. bi de iç kısmı kalın olup taşa doğru incelen bi model, alyansla takınca alyans ekleme doğru yanaştığı için sıkıyor, tek taş da alyansın üstüne biniyor, avuç kısmı çok rahat değil yani.
sevgilim önce kardeşini aradı söyledi, ki aramız iyidir ben de konuştum, sonra dedi ki "annem "teklif edince haber ver" demişti bi de onu arayayım".
aradı, konuştu, annesi beni istemiş bana verdi. ben de konuştum mecburen.
büyük gelmiş falan filan konuşuyoduk, "üstüne alyans takınca alyans onu tutar" dedi, "evlenince kilo alırsın zaten o zaman takarsın" dedi. "ama istiyorsan küçülttür tabi" diye de ekledi.
ay ben senden akıl istemedim ki. "büyük geldi, düşüyor" dedim sadece. ya benim o yüzüğü takabilmem için 9 aylık hamile falan olmam lazım. annem evlendikten sonra 20 kilo almış mesela ama yüzük ölçüsü hâlâ aynı. baktım olmuyor, "başparmağıma bile büyük geliyor" dedim, "ona tak o zaman" dedi. "peki" dedim ama benim gözler doldu. "nasıl teklif etti" dedi, ya ben sana niye anlatayım, çok istiyorsa oğlun anlatır. "eh işte" dedim, "sen çok şekilcisin, hiçbir şeyi beğenmiyorsun, benim oğlum çok doğal, çocuk sana yaranamıyor" falan dedi, iyice ağlamaya başladım, sonrasında söylediklerini dinlemedim, "evet, peki, haklısınız"la geçiştirip kapattım.
kardeşiyle annesi durumdan haberdar olunca ben de benimkini biraz sıkıştırdım, o da döküldü. benim için asıl sorun burda başlıyor:
bu yüzük iki gün evde ortada gezmiş, herkes görmüş falan. ki sülale geniştir bi de yakın oturuyorlar, herkes görmüş yani. "ben görmedim" falan diyor ama muhtemelen beni üzmemek için söylemiyor, yüzüğü sülalenin bütün kadınları denemiş.
şimdi kızlar derdim şunlar:
ben nazara, uğursuzluğa falan çok inanırım, başkasının evlilik yüzüğü, tek taşı falan takılmaz. biz de cahiliye dönemlerimizde başkalarının yüzüklerini gizli gizli denerdik, hepsi bi şekilde ayrıldı. yüzüğü görmeyen, denemeyen kalmamış, bana böyle bi nazarı, uğursuzluğu var gibi geliyor, parmağıma denemeye kalksam içim daralıyor. resmen pırlantaya pul muamelesi yapıyorum ama aldım tıktım çekmeceye. görmeye dayanamıyorum. yüzüğe ısınamadım. annesinin onca lafından sonra da daralttırmak istemiyorum, zaten takmak da istemiyorum.
bu sefer benimkiler başladı, çocuk sürpriz yapmış ama ben onun hevesini kırmışım, mis gibi yüzükmüş istediğim model almışmış, herkes takmışsa takmış noluyomuş falan filan.
ben de dedim buraya yazıp fikir alayım çünkü kimseye bi şey diyemeyince bunaldım.
ya ben bu yüzüğü sahiplenemedim, takasım yok, daralttırasım yok, göresim bile yok. ya ailede evlisi bekarı boşanmışı hepsi takmış yüzüğü ben nasıl takayım onu ya. öbür taraftan sevgilim çok mutsuz, "annem biraz büyük sanmıştır ya bu kadar olduğunu anlamamıştır, hem ona ne yüzük senin gider parmağına göre yaptırırız" diyor.
takmak istemiyorum, sevgilimi üzmek de istemiyorum.
bi de pırlanta dediğin tencere tava değil ki birkaç ay sonra yenisini alasın. yıllarca takılacak bu, içime sinmesini çok istemiştim, sinmedi. "değiştirelim" desem çok üzülecek.
bi orta yol bulamadım.
napıcam ben?
ekleme: yüzüğün herkesçe denenmiş olmasıyla ilgili sevgilime bir şey söylemedim, sanırım orası yanlış anlaşılmış. burda tekrar belirteyim dedim.
kızlar öncelikle iyi geceler.
inanın burda ne dertler okuyoruz, "seninki de dert mi" diyebilirsiniz belki ama herkesin derdi kendine işte.
2 gün önce evlenme teklifi aldım, çok aşırı mutlu olmam gerekir ama olamıyorum.
çok fazla derine inmeden konuyu özetlemeye çalışacağım. ama özeti bile uzun olacak, baştan uyarayım.
beklemiyordum, şaşırdım çünkü tek taşı gider beraber seçeriz diye konuşmuştuk. içime sinsin istemiştim. neyse sevgilim de sürpriz olsun istemiş, almış gelmiş.
alyanslarımızı önceden almıştık, alyans numaramı söylemiş ona göre almış. ama kuyumcu onu kalın alyansla ince tek taşın numarasının farklı olacağı konusunda uyarmamış. haliyle büyük geldi. ama kesimi falan tam istediğim gibi. taşında sıkıntı yok yani.
büyük gelince biraz bozuldum çünkü hemen takasım gelmişti, sonuç olarak 9 yıldır beraberiz ve ben bu yüzüğü gerçekten çok bekledim. bi de iç kısmı kalın olup taşa doğru incelen bi model, alyansla takınca alyans ekleme doğru yanaştığı için sıkıyor, tek taş da alyansın üstüne biniyor, avuç kısmı çok rahat değil yani.
sevgilim önce kardeşini aradı söyledi, ki aramız iyidir ben de konuştum, sonra dedi ki "annem "teklif edince haber ver" demişti bi de onu arayayım".
aradı, konuştu, annesi beni istemiş bana verdi. ben de konuştum mecburen.
büyük gelmiş falan filan konuşuyoduk, "üstüne alyans takınca alyans onu tutar" dedi, "evlenince kilo alırsın zaten o zaman takarsın" dedi. "ama istiyorsan küçülttür tabi" diye de ekledi.
ay ben senden akıl istemedim ki. "büyük geldi, düşüyor" dedim sadece. ya benim o yüzüğü takabilmem için 9 aylık hamile falan olmam lazım. annem evlendikten sonra 20 kilo almış mesela ama yüzük ölçüsü hâlâ aynı. baktım olmuyor, "başparmağıma bile büyük geliyor" dedim, "ona tak o zaman" dedi. "peki" dedim ama benim gözler doldu. "nasıl teklif etti" dedi, ya ben sana niye anlatayım, çok istiyorsa oğlun anlatır. "eh işte" dedim, "sen çok şekilcisin, hiçbir şeyi beğenmiyorsun, benim oğlum çok doğal, çocuk sana yaranamıyor" falan dedi, iyice ağlamaya başladım, sonrasında söylediklerini dinlemedim, "evet, peki, haklısınız"la geçiştirip kapattım.
kardeşiyle annesi durumdan haberdar olunca ben de benimkini biraz sıkıştırdım, o da döküldü. benim için asıl sorun burda başlıyor:
bu yüzük iki gün evde ortada gezmiş, herkes görmüş falan. ki sülale geniştir bi de yakın oturuyorlar, herkes görmüş yani. "ben görmedim" falan diyor ama muhtemelen beni üzmemek için söylemiyor, yüzüğü sülalenin bütün kadınları denemiş.
şimdi kızlar derdim şunlar:
ben nazara, uğursuzluğa falan çok inanırım, başkasının evlilik yüzüğü, tek taşı falan takılmaz. biz de cahiliye dönemlerimizde başkalarının yüzüklerini gizli gizli denerdik, hepsi bi şekilde ayrıldı. yüzüğü görmeyen, denemeyen kalmamış, bana böyle bi nazarı, uğursuzluğu var gibi geliyor, parmağıma denemeye kalksam içim daralıyor. resmen pırlantaya pul muamelesi yapıyorum ama aldım tıktım çekmeceye. görmeye dayanamıyorum. yüzüğe ısınamadım. annesinin onca lafından sonra da daralttırmak istemiyorum, zaten takmak da istemiyorum.
bu sefer benimkiler başladı, çocuk sürpriz yapmış ama ben onun hevesini kırmışım, mis gibi yüzükmüş istediğim model almışmış, herkes takmışsa takmış noluyomuş falan filan.
ben de dedim buraya yazıp fikir alayım çünkü kimseye bi şey diyemeyince bunaldım.
ya ben bu yüzüğü sahiplenemedim, takasım yok, daralttırasım yok, göresim bile yok. ya ailede evlisi bekarı boşanmışı hepsi takmış yüzüğü ben nasıl takayım onu ya. öbür taraftan sevgilim çok mutsuz, "annem biraz büyük sanmıştır ya bu kadar olduğunu anlamamıştır, hem ona ne yüzük senin gider parmağına göre yaptırırız" diyor.
takmak istemiyorum, sevgilimi üzmek de istemiyorum.
bi de pırlanta dediğin tencere tava değil ki birkaç ay sonra yenisini alasın. yıllarca takılacak bu, içime sinmesini çok istemiştim, sinmedi. "değiştirelim" desem çok üzülecek.
bi orta yol bulamadım.
napıcam ben?
ekleme: yüzüğün herkesçe denenmiş olmasıyla ilgili sevgilime bir şey söylemedim, sanırım orası yanlış anlaşılmış. burda tekrar belirteyim dedim.
uzun da yazdım halbuki ama bazı yanlış anlamalar olmuş. bir de özet geçeyim madem seri şekilde.
evlenme teklifinden sonra yüzüğe bakıyoruz, numarayla aldığı için büyük gelmesine şaşkınız.
"annem "teklif edince ara, merak ederim" dedi, arayayım" dedi. aradı konuştu sonra bana verdi. ben telefonu aldığımda zaten büyük geldiğini biliyordu.
"evlenince kilo alırsın, üstüne alyans takarsın" falan dedi, ben de geçiştirmek istemedim, ne kadar büyük olduğunu anlasın diye "başparmağıma anca oluyor" gibisinden bi şey söyledim, o da "oraya tak o zaman" dedi. nasıl teklif ettiğini sorunca da o kadar özele girmek istemedim, "eh işte" dedim geçiştirdim çünkü övsem detay soracak. o zaman "sen şekilcisin, oğlum sana yaranamıyor" dedi.
sonra da yüzüğü benden önce herkesin görüp dendiğini öğrenince yüzükten iyice soğudum çünkü kursağımda kaldı.
ha "altı üstü bi yüzük" diyenler de olmuş, ki çok haklılar, ama bana "sen cahilsin, bilmezsin, karışma biz hallederiz" dendiği için düğün hazırlıklarına dahil değilim, nasıl bi nişan istediklerini de net olarak belirttiklerinden ona da karışamıyorum, ben de incik boncukla oyalanıyorum.
Sen kendi düğününü bile planlamıyorsan, sana cahil diyen bir kv varsa, evleneceğin adam bu bizim düğünümüz, siz karışmayın, biz planlayacağız diyemiyorsa, bu adamla niye evleniyorsun?
Gene kabahat senin. Benim nişanlım böyle bir zayıflık gösterse, ben ayrılırdım. Sen neden evleniyorsun?
çünkü o da öyle görmüş ve ilk defa düğün yapıyoruz diye cahil olduğumuz konusunda haklı. oğluna da cahil dedi onu da karıştırmıyor bu arada. keşke bu kadar dışlamasa ama baktım kadın benden daha hevesli, dedim bi tane oğlu var varsın hevesini alsın, tatsızlık olmasın. ama fark ettim ki kadının sınırı yok.
Nişanı kız tarafı yapar bir de sizden istekleri mi var bu kaynana biraz bilmiş şimdiden sana yaranamıyor yok baş parmağına tak beni ara falan umarım nişanlın ana kuzusu değildir yada evlenince uzak bir yerde oturursunuzuzun da yazdım halbuki ama bazı yanlış anlamalar olmuş. bir de özet geçeyim madem seri şekilde.
evlenme teklifinden sonra yüzüğe bakıyoruz, numarayla aldığı için büyük gelmesine şaşkınız.
"annem "teklif edince ara, merak ederim" dedi, arayayım" dedi. aradı konuştu sonra bana verdi. ben telefonu aldığımda zaten büyük geldiğini biliyordu.
"evlenince kilo alırsın, üstüne alyans takarsın" falan dedi, ben de geçiştirmek istemedim, ne kadar büyük olduğunu anlasın diye "başparmağıma anca oluyor" gibisinden bi şey söyledim, o da "oraya tak o zaman" dedi. nasıl teklif ettiğini sorunca da o kadar özele girmek istemedim, "eh işte" dedim geçiştirdim çünkü övsem detay soracak. o zaman "sen şekilcisin, oğlum sana yaranamıyor" dedi.
sonra da yüzüğü benden önce herkesin görüp dendiğini öğrenince yüzükten iyice soğudum çünkü kursağımda kaldı.
ha "altı üstü bi yüzük" diyenler de olmuş, ki çok haklılar, ama bana "sen cahilsin, bilmezsin, karışma biz hallederiz" dendiği için düğün hazırlıklarına dahil değilim, nasıl bi nişan istediklerini de net olarak belirttiklerinden ona da karışamıyorum, ben de incik boncukla oyalanıyorum.
Yanlış düşünüyorsun. Kusura bakma çok safsın.
Yerinde olsam asla evlenmem. Çünkü ilerde ev temizliğine karışacak, neden sen cahilsin çünkü o deneyimli. Çocuk olunca karışacak, her şeye karışacak. Allah aşkına kör müsün?
Öyle dediğinde bu benim düğünüm, sizin zamanınızdan bu yana çok değişti, bende hevesliyim ben planlayacağım diyemedin mi?
Sen böyle çok ezilirsin.
Nişanı kız tarafı yapar bir de sizden istekleri mi var bu kaynana biraz bilmiş şimdiden sana yaranamıyor yok baş parmağına tak beni ara falan umarım nişanlın ana kuzusu değildir yada evlenince uzak bir yerde oturursunuz
Gidip değiştirin sertifikası yoksa 1-2 hafta içinde değiştiriyolar
Sertifikalıysa nezaman istersen
Bende takıntılıyım ne takarım ne taktırırım alyansı
düğünü onlar yaptığı için bi şey demedim. istediği gibi yapsın. düğün faslının en sevdiğim yanı yüzük ve davetiyedir, davetiye ne olur bilmiyorum.
sevgilim "şindiden olay çıkarmaya gerek yok, kimse kırılmasın, zaten evlenince herkesin evi kapısı ayrı" diyor. umarım öyle olur.
eve falan karışmaya kalkarsa "herkesin kendi evi kendi düzeni, yemeseydi evlenmezdim, ben hallederim" derim. yeterince hoşgörü gösterdiğimi düşünüyorum.
evlenince karışmaz diye umuyoruz, sadece merasim gösteriş kısmına çok hevesli.
sertifikası varmış ama bana vermeyi unutmuş.
Onun bir tane oğlu varsa sende bir kere evleneceksin. Karıştırma bir şeyine sonra içinde kalır. İyice alışır sonra herşeye burnunu sokmayaçünkü o da öyle görmüş ve ilk defa düğün yapıyoruz diye cahil olduğumuz konusunda haklı. oğluna da cahil dedi onu da karıştırmıyor bu arada. keşke bu kadar dışlamasa ama baktım kadın benden daha hevesli, dedim bi tane oğlu var varsın hevesini alsın, tatsızlık olmasın. ama fark ettim ki kadının sınırı yok.