kızlar öncelikle iyi geceler.
inanın burda ne dertler okuyoruz, "seninki de dert mi" diyebilirsiniz belki ama herkesin derdi kendine işte.
2 gün önce evlenme teklifi aldım, çok aşırı mutlu olmam gerekir ama olamıyorum.
çok fazla derine inmeden konuyu özetlemeye çalışacağım. ama özeti bile uzun olacak, baştan uyarayım.
beklemiyordum, şaşırdım çünkü tek taşı gider beraber seçeriz diye konuşmuştuk. içime sinsin istemiştim. neyse sevgilim de sürpriz olsun istemiş, almış gelmiş.
alyanslarımızı önceden almıştık, alyans numaramı söylemiş ona göre almış. ama kuyumcu onu kalın alyansla ince tek taşın numarasının farklı olacağı konusunda uyarmamış. haliyle büyük geldi. ama kesimi falan tam istediğim gibi. taşında sıkıntı yok yani.
büyük gelince biraz bozuldum çünkü hemen takasım gelmişti, sonuç olarak 9 yıldır beraberiz ve ben bu yüzüğü gerçekten çok bekledim. bi de iç kısmı kalın olup taşa doğru incelen bi model, alyansla takınca alyans ekleme doğru yanaştığı için sıkıyor, tek taş da alyansın üstüne biniyor, avuç kısmı çok rahat değil yani.
sevgilim önce kardeşini aradı söyledi, ki aramız iyidir ben de konuştum, sonra dedi ki "annem "teklif edince haber ver" demişti bi de onu arayayım".
aradı, konuştu, annesi beni istemiş bana verdi. ben de konuştum mecburen.
büyük gelmiş falan filan konuşuyoduk, "üstüne alyans takınca alyans onu tutar" dedi, "evlenince kilo alırsın zaten o zaman takarsın" dedi. "ama istiyorsan küçülttür tabi" diye de ekledi.
ay ben senden akıl istemedim ki. "büyük geldi, düşüyor" dedim sadece. ya benim o yüzüğü takabilmem için 9 aylık hamile falan olmam lazım. annem evlendikten sonra 20 kilo almış mesela ama yüzük ölçüsü hâlâ aynı. baktım olmuyor, "başparmağıma bile büyük geliyor" dedim, "ona tak o zaman" dedi. "peki" dedim ama benim gözler doldu. "nasıl teklif etti" dedi, ya ben sana niye anlatayım, çok istiyorsa oğlun anlatır. "eh işte" dedim, "sen çok şekilcisin, hiçbir şeyi beğenmiyorsun, benim oğlum çok doğal, çocuk sana yaranamıyor" falan dedi, iyice ağlamaya başladım, sonrasında söylediklerini dinlemedim, "evet, peki, haklısınız"la geçiştirip kapattım.
kardeşiyle annesi durumdan haberdar olunca ben de benimkini biraz sıkıştırdım, o da döküldü. benim için asıl sorun burda başlıyor:
bu yüzük iki gün evde ortada gezmiş, herkes görmüş falan. ki sülale geniştir bi de yakın oturuyorlar, herkes görmüş yani. "ben görmedim" falan diyor ama muhtemelen beni üzmemek için söylemiyor, yüzüğü sülalenin bütün kadınları denemiş.
şimdi kızlar derdim şunlar:
ben nazara, uğursuzluğa falan çok inanırım, başkasının evlilik yüzüğü, tek taşı falan takılmaz. biz de cahiliye dönemlerimizde başkalarının yüzüklerini gizli gizli denerdik, hepsi bi şekilde ayrıldı. yüzüğü görmeyen, denemeyen kalmamış, bana böyle bi nazarı, uğursuzluğu var gibi geliyor, parmağıma denemeye kalksam içim daralıyor. resmen pırlantaya pul muamelesi yapıyorum ama aldım tıktım çekmeceye. görmeye dayanamıyorum. yüzüğe ısınamadım. annesinin onca lafından sonra da daralttırmak istemiyorum, zaten takmak da istemiyorum.
bu sefer benimkiler başladı, çocuk sürpriz yapmış ama ben onun hevesini kırmışım, mis gibi yüzükmüş istediğim model almışmış, herkes takmışsa takmış noluyomuş falan filan.
ben de dedim buraya yazıp fikir alayım çünkü kimseye bi şey diyemeyince bunaldım.
ya ben bu yüzüğü sahiplenemedim, takasım yok, daralttırasım yok, göresim bile yok. ya ailede evlisi bekarı boşanmışı hepsi takmış yüzüğü ben nasıl takayım onu ya. öbür taraftan sevgilim çok mutsuz, "annem biraz büyük sanmıştır ya bu kadar olduğunu anlamamıştır, hem ona ne yüzük senin gider parmağına göre yaptırırız" diyor.
takmak istemiyorum, sevgilimi üzmek de istemiyorum.
bi de pırlanta dediğin tencere tava değil ki birkaç ay sonra yenisini alasın. yıllarca takılacak bu, içime sinmesini çok istemiştim, sinmedi. "değiştirelim" desem çok üzülecek.
bi orta yol bulamadım.
napıcam ben?
ekleme: yüzüğün herkesçe denenmiş olmasıyla ilgili sevgilime bir şey söylemedim, sanırım orası yanlış anlaşılmış. burda tekrar belirteyim dedim.