Bir erkeğin dilinden

BenCano

~HürGeneral~
Kayıtlı Üye
17 Aralık 2006
2.221
12
Murat Heper ;



“Bir adam bir kadını sevdiğinde

Gözü başka hiç bir şey görmez

Bulduğu güzel bir şey için dünyayı satar

Kadın kötüyse adam kadının hata yapabileceğini göremez

Adam kadını aşağılarsa eğer en iyi arkadaşına sırtını dayar



Bir adam bir kadını severse son kuruşuna kadar harcar

Elinden geleni yapar

Rahatından vazgeçer

Eğer kadın öyle olmak zorunda olduğunu söylemişse

Yağmurlara da aldırmaz





Bir adam bir kadını sevdiğinde

Sahip olduğum her şeyi veririm

O muhteşem aşkı korumak adına

Bebeğim ne olur bana kötü davranma…”



Demişti 1994’te Michael Bolton şarkısında mealen ( when a man loves a woman)…



Erkeğin sevgisini bu şekilde özetlemek geldi içimden…



Hani hafiften feminizm kokan yazılar karalıyorlar ya Onpunto’da…



Okursanız, sanki hayatta tek sevmeyi bilen, şefkat gösteren kadınlar, kul köle olan onlar, sadakat da göbek adları…



Aşk, sevgi adına duygusal anlamda ne varsa, güzellikler, saflıklar onların tekelinde, onlara mahsus.



Hepsi sütten çıkmış, pür- u nur, ak kaşık…



Aylardır erkeklerle ilgili yazılan tüm yazıları okuyorum. Tespitlere beraberce bakalım:




Kıllı, göbekli, maganda, duygusuz, kaba, sorumsuz, uçkur düşkünü, tembel, pis, obur, patavatsız, iş bilmez, uyuşuk, bencil, ev işi yapmaz, ter kokar, yıkanmaz, dağınık, ruhsuz, erken boşalır, bakımsız, daha iyisini bulunca boşar/terk eder, aklınıza gelen bütün çirkin yakıştırmalar o "gübre tayfasına"…



Amma kötü insan cinsiymişiz yahu! Edilmeyen hakaret, söylenmeyen söz, yazılmayan yazı kalmadı...



Bir de böbürlenmeleri var: Bize ihtiyaçları kalmamış (çocuklar seralarda turfanda yetişiyor ya), kendi ayakları üstünde durabilirlermiş, artık akıllanmışlar, erkeklerden daha üstün meziyetleri varmış, metabolizmaları gereği üst üste 100 defa orgazm olabilirlermiş ( bize ihtiyaç yok ama tek başlarına skor hesaplıyorlar, nasıl oluyorsa?) falan filan…



Yok, kusura bakmayın, kazın ayağı öyle değil… Artık yeter…



Tepeden baktığınız, hakir gördüğünüz her daim aşağılamaya çalıştığınız o erkek milleti siz rahat edin diye eşek gibi çalışıyor. Elinizi sıcak sudan soğuk suya sokturmamak için yırtınıyor. Elinden geldiğince, anladığı kadar size yardımcı olmaya çalışıyor. Buna “ başkasının rahatı için hizmet etme“ diyorlar. Bir nevi “"Doğru çıra budağıyla, göz farklı şeyler" anlayacağınız…



En basitinden bir örnek vereyim; tersini düşünün, siz erkek olun ve eşiniz (yani karınız) adet sancıları çekiyor olsun ve çektiği, her acıyı, sıkıntıyı zahmeti size an be an çektiriyor olsun. O “muhteşem iradenizle” ve “engin sabrınızla” kaç saat tepki vermeden durabilirdiniz acaba?



Sırf bu hadise bile erkeklerin en yakın parkta “anıtının” dikilmesi için yeterli sebeptir.



Alışveriş yapılan mağazanın kapısında çekilen “nokta nöbetini”, kıskançlıkları, kaprisleri, duygusal gel - gitleri, olur olmaz kavga çıkarmaları hiç hesaba katmıyorum daha…



Erkeğini evinin direği gören, hayatı beraber yaşayan, paylaşan, seven ve saygıda kusur etmeyenler için diyecek en ufak bir sözüm yok. Olamaz da. Onlara şapka çıkartıyorum sadece...



Ama ikide bir evin direğine tekme atıp da çatının üstüne yıkılacağını fark etmeyenler var ya…



Erkek severse köle olur hayatını, ruhunu adar. Hem de şartsız, karşılıksız… Şarkı öyle diyor. Doğru, erkek tam da böyle sever… Sizin düşündüğünüz gibi değil…



Sözüm anlayana...



Umarım hatun kısmı yakın gözlüklerini takıp bir daha bakar yazdıklarına, söylediklerine, düşündüklerine…
 
aslında çok ilgi çekici bi yazı oldugunu düşünmüştüm ama uzun oldugundan sanırım dikkat edilmedi
teşekkürederim sibelgül.....
 
Çok yerinde, çok geçek tespitler. Çok iyi anlatmışsın. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki o feminist geçinenlerin hepsi de bunları biliyorlar fakat işlerine öyle davranmak geliyor. Sonuçta ortada insan var. Kişiliksiz olmak ve sevgi bilmemek cinsiyet gözetmez. Sevgilerle...
 
Bazen olaylara ve insanlara farklı açılardan bakmak gerekir... Nasıl her kadın için aynıdır genellemesi yapılamazsa , her erkek için aynıdır demek de yanlıştır bence... Ne kadar objektif olmaya çalışsamda beceremeyeceğim, zira istisnalar kaideyi bozmuyor...


Tepeden baktığınız, hakir gördüğünüz her daim aşağılamaya çalıştığınız o erkek milleti siz rahat edin diye eşek gibi çalışıyor. Elinizi sıcak sudan soğuk suya sokturmamak için yırtınıyor. Elinden geldiğince, anladığı kadar size yardımcı olmaya çalışıyor. Buna “ başkasının rahatı için hizmet etme“ diyorlar. Bir nevi “"Doğru çıra budağıyla, göz farklı şeyler" anlayacağınız…

Bu hep söylenen eşşek gibi çalışma olayı erkeklerin günlerinin 8-10 saatini alıyor. Oysaki kadınların mesaisi yok! Ev kadını da olsa , çalışan kadında olsa 24 saat iş başındayız. Cumartesi- pazar- bayram- yılbaşı tatili de yok! Yalan mı???

En basitinden bir örnek vereyim; tersini düşünün, siz erkek olun ve eşiniz (yani karınız) adet sancıları çekiyor olsun ve çektiği, her acıyı, sıkıntıyı zahmeti size an be an çektiriyor olsun. O “muhteşem iradenizle” ve “engin sabrınızla” kaç saat tepki vermeden durabilirdiniz acaba?
Sırf bu hadise bile erkeklerin en yakın parkta “anıtının” dikilmesi için yeterli sebeptir


Buna gülerim işte peh çok büyük fedakarlık yani....
Kocasının her türlü duyarsızlığına, ketumluğuna, anlayışsızlığına, kabalığına , benciliğine, ,içkisine, kumarına , çapkınlığına katlanan kadınların dikilmeli asıl anıtı ki ''ABD deki Hürriyet Anıtı'' boyutunda olsa iyi olur!


Alışveriş yapılan mağazanın kapısında çekilen “nokta nöbetini”, kıskançlıkları, kaprisleri, duygusal gel - gitleri, olur olmaz kavga çıkarmaları hiç hesaba katmıyorum daha…

Alışveriş merkezlerinde eşlerinin yanında başka kadınlara çok afedersiniz ama öküz gibi bakıp kadınları çileden çıkaran, kıskançlık krizleri yaratan, duygusal gel gitlere sebep olan erkeklerin ta kendisi değilmidir??? Ben tek başına yada bayan arkadaşlarıyla alışverişe giden hiçbir kadının böyle bir duruma düştüğüne şahit olmadın doğrusu....

Kadınların gözü açıldı artık!
Özgüvenli, akıllı, başarılı ve ''kendi ayakları üzerinde durabilen'' kadınlar belliki rahatsızlık vermiş.
Eh tabi kim istemez herşeye katlanan saçını süpürge eden, erkeğinin sözünden çıkmayan , hertürlü hatasını affeden , kalbi ve ruhu üzerinde at koşturulan ve buna boyun eğen kadını.

Yok arkadaşım yok o kadar ucuz değil hayatlarımız! Bizdeki yürek, sabır, azim, sevgi, fedakarlık, metanet ve güç sizlerde yok. Bunuda her fırsatta dile getirmek en doğal hakkımız. Bikaç istisna için kurallar değişmiyor.

Sözüm anlayana...
 
Hayret bişey yani..Kaç erkek bu düşüncede olur acaba??Ya da biz çoğunluk kötü kadınlarKötü Kazenolarak bu kanatsız melekleri mi bulamıyoruz:1shok:Saçını erkekler için süpürge eden sabahtan akşama kadar ağır işçi standartlarında bir nevi çalışan biz,aldatılan çoluk çocuk gözü yaşlı ortada kalan yine biz o da yetmezmiş gibi kaynana görümce dırdırıyla uğraşan da maalesef yine biz...Sonra iki süslü cümleyle birer kanatsız meleğe dönüşme çabaları tabi sözüm meclisten dışarı gerçekten öyle olanları ayırıyorum yazar gibi..kısacası bu yazı hiç hoşuma gitmedi..ne ayol bu günah mı çıkarıyorsunuz..Allah Allahklava:
 
çokkkkk hoşuma gitti yazı cano ablam ellerine sağlık bravo
 
Güzel yazı emme biz hatunlara öyle her erkek yaranamaz tatlicadiarzu nede olsa en ince ayrıntısına kadar düşünen yapıya sahibizzzz....
 
canım tesekkürler şarkıyı da tekrar dinledim sayende michael bulton iyi geldi
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…