- 16 Ağustos 2010
- 293.104
- 603.052
- 43
Damla, ampul ya da sprey şeklinde vücuda alınan D vitamini takviyeleri fazla kullanıldığında sağlık problemlerine yol açıyor. Uzmanlar vücuda takviyelerle fazladan alınan D vitaminin, böbrekte kalsiyum taşı oluşturabileceği konusunda uyarıyor.
Kış aylarında karanlıkta işe gidip gelmek, soğuk hava nedeniyle güneş almayan kapalı mekanlarda bulunmak D vitamini eksikliğine neden olabiliyor.
Kişilerin bu aylarda kulaktan dolma bilgilerle D vitamini takviyesi aldıklarını ve bunun olumsuz sonuçlar doğurabildiğini söyleyen Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nihan Çakır, bu takviyelerin doktor tarafından reçeteyle verilmeden kullanılmaması gerektiğini belirtti.
'D VİTAMİNİ AMPULLERİ ÇOK SIK KULLANILIYOR'
Son yıllarda Türkiye’de D vitamini ampullerinin sıklıkla kullanıldığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Nihan Çakır, “D vitamini damla, sprey ve ampul halleri var ve bunların etken madde içerikleri birbirinden farklı oluyor. Ampul aynı hacimde daha fazla D vitamini içeriyor. En büyük sıkıntı ampullerin kırılarak tek bir seferde önerilenden daha fazla tüketilmesi. Ampullerin fazla kullanılması özellikle D vitamini fonksiyonu kalsiyum emilimi üzerinde olduğu için kalsiyumun daha fazla emilmesine ve böbrek rahatsızlıklarına neden olabiliyor” dedi.
'D VİTAMİNİN ANA KAYNAĞI GÜNEŞ'
Kişinin vücudundaki D vitamini eksikliğini kolaylıkla anlayamayacağını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Nihan Çakır, “Klasik yorgunluk, halsizlik gibi belirtiler olabilir. Uluslararası tıp enstitülerinin rutin halk sağlığı taramalarında D vitamininin rutin olarak bakılmasına yönelik bir önerisi yok. Çocuklar için özellikle ilk 3 yaş çok önemli. İlk 3 yaşta doğar doğmaz başlatılan D vitamini damlalarıyla çocuklarda başarılı olduğu bildiriliyor.
D vitamininin besin kaynakları balık, süt olarak geçebilir. Türkiye’deki denizlerde balıklardaki D vitamini miktarını düşündüğümüzde yurt dışında olduğu gibi Türkiye’de çok olmadığı için biz besinlerden çok fazla D vitamini alamıyoruz. Ana kaynak olarak her zaman için güneşi vurguluyoruz. Güneşlenmek veya güneşten yararlanmak çok önemli” diye konuştu.
FAZLASI KALSİYUM METABOLİZMASINI BOZUYOR
Doktor tavsiyesinin dışında D vitamininin fazla kullanımının son yıllarda çok yaygın olduğunu vurgulayan Yrd.Doç. Dr. Nihan Çakır, bu durumun kalsiyum metobolizmasını bozduğuna dikkat çekti.
Fazla vitaminin bağırsakları da olumsuz etkileyeceğini söyleyen Yrd.Doç.Dr. Nihan Çakır, “Kalsiyum metabolizmasını bozduğu için, özellikle bağırsaklardan emilimini değiştireceği için böbrekteki kalsiyum taşları oluşturma ya da nefrokalsinoz dediğimiz duruma yol açabiliyor. Bu özellikle endokrin hekimleri tarafından oldukça sık karşılaşılan bir durum haline geldi. O yüzden önerilen dozlarda, önerilen şekilde, önerilen süreyle kullanmak son derece önemli” ifadelerini kullandı.
'YAZIN ALINAN KIŞ BOYUNCA YETİYOR'
Yaz aylarında cilt tipine göre ortalama günde 10-15 dakika güneşlenmenin kış aylarında da vücuda yeteceğini ifade eden Yrd.Doç.Dr. Nihan Çakır, güneşten yararlanırken dikkat edilmesi gereken kuralları şöyle sıraladı:
“Kış aylarında özellikle UV ışınlarının daha fazla eğik geldiğini ve hava kirliliğinin daha da artması nedeniyle etkin olan dozunun düştüğünü biliyoruz. Yazın güneşlenmek bizim rahatlıkla önerebildiğimiz bir şey. Cilt rengine göre 10-15 dakikalık kısa sürelerle güneşin en dik geldiği saatlerde çok kısa süre güneşlenmek ve hafif kızarmaya başladığı noktada da güneşten kaçınmak basit uygulanabilir çözüm önerileri. Güneşlenirken tüm vücudun değil yüzün, dirseğin, boyun kısmının olması, direkt güneş ışığına temas etmesi en temel uygulanabilir öneriler. 3 ay boyunca güneşi vücudumuza almak kış aylarında bizleri koruyabiliyor.”
Kaynak: Posta
Kış aylarında karanlıkta işe gidip gelmek, soğuk hava nedeniyle güneş almayan kapalı mekanlarda bulunmak D vitamini eksikliğine neden olabiliyor.
Kişilerin bu aylarda kulaktan dolma bilgilerle D vitamini takviyesi aldıklarını ve bunun olumsuz sonuçlar doğurabildiğini söyleyen Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nihan Çakır, bu takviyelerin doktor tarafından reçeteyle verilmeden kullanılmaması gerektiğini belirtti.
'D VİTAMİNİ AMPULLERİ ÇOK SIK KULLANILIYOR'
Son yıllarda Türkiye’de D vitamini ampullerinin sıklıkla kullanıldığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Nihan Çakır, “D vitamini damla, sprey ve ampul halleri var ve bunların etken madde içerikleri birbirinden farklı oluyor. Ampul aynı hacimde daha fazla D vitamini içeriyor. En büyük sıkıntı ampullerin kırılarak tek bir seferde önerilenden daha fazla tüketilmesi. Ampullerin fazla kullanılması özellikle D vitamini fonksiyonu kalsiyum emilimi üzerinde olduğu için kalsiyumun daha fazla emilmesine ve böbrek rahatsızlıklarına neden olabiliyor” dedi.
'D VİTAMİNİN ANA KAYNAĞI GÜNEŞ'
Kişinin vücudundaki D vitamini eksikliğini kolaylıkla anlayamayacağını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Nihan Çakır, “Klasik yorgunluk, halsizlik gibi belirtiler olabilir. Uluslararası tıp enstitülerinin rutin halk sağlığı taramalarında D vitamininin rutin olarak bakılmasına yönelik bir önerisi yok. Çocuklar için özellikle ilk 3 yaş çok önemli. İlk 3 yaşta doğar doğmaz başlatılan D vitamini damlalarıyla çocuklarda başarılı olduğu bildiriliyor.
D vitamininin besin kaynakları balık, süt olarak geçebilir. Türkiye’deki denizlerde balıklardaki D vitamini miktarını düşündüğümüzde yurt dışında olduğu gibi Türkiye’de çok olmadığı için biz besinlerden çok fazla D vitamini alamıyoruz. Ana kaynak olarak her zaman için güneşi vurguluyoruz. Güneşlenmek veya güneşten yararlanmak çok önemli” diye konuştu.
FAZLASI KALSİYUM METABOLİZMASINI BOZUYOR
Doktor tavsiyesinin dışında D vitamininin fazla kullanımının son yıllarda çok yaygın olduğunu vurgulayan Yrd.Doç. Dr. Nihan Çakır, bu durumun kalsiyum metobolizmasını bozduğuna dikkat çekti.
Fazla vitaminin bağırsakları da olumsuz etkileyeceğini söyleyen Yrd.Doç.Dr. Nihan Çakır, “Kalsiyum metabolizmasını bozduğu için, özellikle bağırsaklardan emilimini değiştireceği için böbrekteki kalsiyum taşları oluşturma ya da nefrokalsinoz dediğimiz duruma yol açabiliyor. Bu özellikle endokrin hekimleri tarafından oldukça sık karşılaşılan bir durum haline geldi. O yüzden önerilen dozlarda, önerilen şekilde, önerilen süreyle kullanmak son derece önemli” ifadelerini kullandı.
'YAZIN ALINAN KIŞ BOYUNCA YETİYOR'
Yaz aylarında cilt tipine göre ortalama günde 10-15 dakika güneşlenmenin kış aylarında da vücuda yeteceğini ifade eden Yrd.Doç.Dr. Nihan Çakır, güneşten yararlanırken dikkat edilmesi gereken kuralları şöyle sıraladı:
“Kış aylarında özellikle UV ışınlarının daha fazla eğik geldiğini ve hava kirliliğinin daha da artması nedeniyle etkin olan dozunun düştüğünü biliyoruz. Yazın güneşlenmek bizim rahatlıkla önerebildiğimiz bir şey. Cilt rengine göre 10-15 dakikalık kısa sürelerle güneşin en dik geldiği saatlerde çok kısa süre güneşlenmek ve hafif kızarmaya başladığı noktada da güneşten kaçınmak basit uygulanabilir çözüm önerileri. Güneşlenirken tüm vücudun değil yüzün, dirseğin, boyun kısmının olması, direkt güneş ışığına temas etmesi en temel uygulanabilir öneriler. 3 ay boyunca güneşi vücudumuza almak kış aylarında bizleri koruyabiliyor.”
Kaynak: Posta