Bilim dünyasının en korkunç deneyi: Küçük Albert’a ne oldu?

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
293.957
605.005
43
Bilim için yapılan her şey mübah mıdır? Amerikalı Psikolog John Broadus Watson etik kuralları hiçe sayarak, 8 aylık bebek Albert üzerinde tarihin en utanç verici deneyini yapıyor. “Korku, insanda sonradan edinilen bir refleks mi yoksa doğuştan gelen bir dürtü mü?" sorusunun cevabını ararken, ufacık bir bebeğin hayatını karartıyor. İşte içiniz acıyarak okuyacağınız küçük Albert deneyinin arka planı...

55ea6f0cf018fbb8f87fa4b1.jpg

Davranış Psikolojisi ekolünün kurucusu Watson ve asistanı Rosalie Rayner, çalıştıkları John Hopkins hastanesi kreşinde oynayan çocukları uzaktan incelemeye başlarlar.

Fakat, ‘korku’ hakkındaki sorularının cevapları için kesin yanıtlar alabilecekleri testler yapmaları gerekir. Araştırma için izin alabilecekleri bir aile ararlar. Sonuç olarak 8 aylık sağlıklı bir bebek olan Albert ile bir deney tasarlamaya karar verirler.
Tarihteki en önemli psikolojik deneylerden biri olarak kabul edilen Little Albert Experiment’a başlamadan önce küçük Albert’a birkaç duygusal test yapılır.

55ea6f0cf018fbb8f87fa4b3.jpeg

Minik bebeğe sırasıyla beyaz bir fare, tavşan, yanan kağıt parçaları, peruk, maske gibi ilk kez karşılaşabileceği nesneler ve durumlar gösterilir. Amaç, Albert’ın bunlara koşulsuz karşı tepkisi olup olmadığını incelemektir. Sonuç olarak Albert, gördüğü hiçbir nesneye karşı korku göstermez; her şeye gülümser.

Bu testten sonra Albert'ı boş bir odaya götürürler. Odada Albert'ın üzerine oturduğu bez yatak haricinde hiçbir eşya bulunmaz. Daha sonra Watson ve asistanı Rayner odadan çıkar, yalnız bıraktıkları Albert'ın yanına beyaz laboratuvar faresi salarlar. Albert, fareden korkmadığı gibi, tam tersi bir tepki göstererek fareyi çok sever, yakalamaya çalışıp, gülmeye başlar.

55ea6f0cf018fbb8f87fa4b5.jpeg

Artık bir sonraki aşamaya geçmeye hazırdırlar. Albert, fareye her dokunduğunda iki demir çubuğu (biri çekiç, diğeri çelik çubuk) birbirine vurarak rahatsız edici sesler çıkarmaya başlarlar. Sesleri duyan küçük Albert ağlamaya başlar. Oda yeniden sessizleşince fareyle oynamaya devam eden Albert, yine fareye dokunduğu ilk anda psikologların çıkardığı o gürültülü sese maruz kalır.
Ağlaması yatışıp, aklı tekrar fareye kayan Albert, dokunmaya çalıştığı an hep aynı sesi duyduğu için fareye dokunmaktan korkmaya başlar.

Bu deney birkaç gün sürer ve tekrarlanır.
Watson ve Rayner deneyi ileri noktaya taşıyıp tavşan ve başka tüylü objeler de getirirler. Çıkan sonuç: Albert, özellikle beyaz renkli, tüylü bir nesne görse ondan korkup, ağlamaya başlar ve kaçmak ister.

Artık Albert gördüğü pamuk, beyaz tavşan ve benzer nesnelerin karşısında demir çubuklarla çıkarılan ses olmamasına rağmen korkmaya başlar.

55ea6f0cf018fbb8f87fa4b3.jpeg


Vardıkları sonuçla yetinmeyen psikologlar, son olarak beyaz sakallı ve tüylü kostümler giyerek odaya girerler. Karşısında git gide büyüyen tüylü nesneler gören zavallı Albert’ın korkusu artık hafızasına tamamen kazınır.

55ea6f0cf018fbb8f87fa4b9.jpeg


1920’lerde yapılan bu deneyle bilim insanları koşullu korkuyu kanıtlar. Fakat deney uğruna 8 aylık bir bebeğe yapılan koşullandırmayı geriye almadıkları, onu iyileştirmedikleri için büyük tepki çekerler. Gerçi Albert'ın ruh sağlığı için bir iyileştirmeye başlasalardı da, geçmişin derin ve karanlık izlerini ne denli silebileceklerdi bilinmez.

Küçük Albert’a deney sonrasında ne olduğuyla ilgili birçok rivayet var.
Yazar Tom Bartlett’a göre, küçük Albert’in annesi Arvilla Merritte aynı hastanede süt annelik yapıyordu. O devre göre, sosyal statüsü hastanenin diğer çalışanlarına göre daha düşüktü. Maddi imkansızlıktan dolayı bebeğinin deneyde kullanılması teklifini geri çeviremedi. Finding Little Albert kitabına göre ise, annesinin küçük Albert’ın üzerinde yapılan deneylerden haberi yoktu. Deneylerin farkına vardığında bebeğini alıp, ortadan kayboldu.
55ea6f0cf018fbb8f87fa4bb.jpeg

KÜÇÜK ALBERT'IN TRAJİK ÖLÜMÜ

American Psychological Association verilerine göre ise küçük Albert’in asıl adı Douglas Merritte.
Kayıtlara göre, Douglas 6 yaşında hidrosefali’den ( Beyinde su toplanması) hayatını kaybetti.

5696147667b0a94b6855e5a0.jpeg


Böyle bir deneye maruz kalan bir bebeğin, hayatı boyunca karşılaşacağı olumsuzlukların önemsenmemesi hala daha davranışçı ve hümanistik psikologlar tarafından tartışılan bir konu olarak gündemde. Daha uzun süre de devam edecek gibi görünüyor.

http://www.hurriyet.com.tr/bilim-du...kunc-deneyi-kucuk-alberta-ne-oldu_dishaberler
 
Aaaa
Psikolojiye giriş 101 dersinden bu :))
Duygulandım.

Annesi koşullamanın geri alınmasına izin vermemiş.
Aslında izin verseymiş ancak başlangıçta, izinsiz yapılması çok yanlış zaten.

Psikoloji tarihinde çok daha korkunç deneyler var, etiğe aykırı yapılmış.
Bir ara bulup paylaşayım bak aklıma geldiği iyi oldu :)
 
Nasıl psikopatça deneyler bunlar ya. Cidden ürkütücü.

Ben şu hapishane deneyinden de çok korkuyorum. Neydi o? Okuldaki çocukları gardiyan ve tutsak olarak ayırıyorlardı, çocuklar bir süre sonra kendilerine biçilen role göre hareket etmeye başlıyordu. Kabus gibi.
 
Nasıl psikopatça deneyler bunlar ya. Cidden ürkütücü.

Ben şu hapishane deneyinden de çok korkuyorum. Neydi o? Okuldaki çocukları gardiyan ve tutsak olarak ayırıyorlardı, çocuklar bir süre sonra kendilerine biçilen role göre hareket etmeye başlıyordu. Kabus gibi.

Zimbardonun - Stanford hapishane deneyi
Filmi de çekildi hatta
Das Experiment :)
 
X