• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bilgi : Bebeklerde ve Çocuklarda Uyku Düzeni

moonday79

Guru
Kayıtlı Üye
3 Mayıs 2007
177
3
296
45
İstanbul
Bebeğinizin Kaç Saat Uyuması Gerekir

Yetişkinlerde uyku ihtiyacı neredeyse kişiden kişiye farklılık gösterir. 5 saatlik uykuyla kendini dinlenmiş hissedenler olabileceği gibi 8 saat uyusa da enerjik olamayan kişiler vardır.

Yetişkinler için geçerli olan bu durum bir bakıma bebekler ve çocuklar için de aynıdır. Bebeklerin sadece gece uykusuna değil, aynı zamanda gündüz uyumaya da ihtiyacı vardır. Yapılan araştırmalara göre bebeklerin ortalama uyku gereksinimini şu şekilde özetleyebiliriz:

0 – 3 aylık 16 saat
3 – 5 aylık 14 saat
6 - 23 aylık 13 saat
24 – 36 aylık 12 saat
37 – 60 aylık 11 saat

Buradaki rakamlar yaklaşık ortalamalar olup her çocukta farklılık gösterebilir. Bebeklerin ortak noktaları ise, özellikle ilk haftalarda 3 – 4 saatte bir uyanmalarıdır. Bu aynı zamanda siz de kesintisiz bir uyku uyuyamayacaksınız demektir. Gece uyandıkça bebeğinizi beslemeniz, altını değiştirmeniz ve hatta onunla oynamanız gerekecektir. Anne baba olmanın kolay olduğunu kim söyledi?

Bazı bebekler 6. haftadan itibaren bütün geceyi uyuyarak geçirebilirler. Böyle bir çocuğa sahip şanslı bir ebeveyn değilseniz, kesintisiz bir uyku için en iyi ihtimalle 6. aya kadar beklemeniz gerekeceğini söylememiz gerekiyor. Yeni domuş bebeğinizin uykusunun belli bir düzeni alması 14 haftayı bulabilir.
Bebeğinizi nasıl uyutacağınız, uyanıp ağladığında nasıl davranmanız gerektiği ile ilgili pek çok tavsiye duyacaksınız. Bazıları ağlar ağlamaz onu alırsanız şımaracağını söylerken, diğerleri bebeğin ağlamalarına önem vermenizi ve ilgi göstermenizi tavsiye edecektir. Aslında doğru bu ikisinin ortasında bir yerlerde bulunur. Bebeğinizin uzmanı olarak onun için en iyi olana karar verme sorumluluğu size aittir.

Yeni doğmuş bebeğinizi ve ihtiyaçlarını ifade etme biçimini anlamanız zaman alabilir. Her bebeğin uyku düzeni ve gelişimi kendine özgüdür. Bebeğin ve bağlı olarak kendi uyku düzeniniz için onun dilinden anlamaktan başka bir çareniz yoktur. Sabırlı olun, bebeğinizi sakinleştirmeye çalışın ve kendinize zaman tanıyın.

Bebeklere Uyku Eğitimi Verilebilir mi?

Bebeğiniz büyüdükçe onun yeni şeyler öğrendiğini; güldüğünü, yürüdüğünü, konuştuğunu görmek sizi çok mutlu edecektir. Ama bir-iki haftalık bir bebeğe sahip anne babayı en mutlu edecek gelişme, hiç şüphesiz bebeklerinin bütün gece uyumayı öğrenmesi olurdu.

Ancak bebeğinizi zorlayarak uyutabilmeniz mümkün değildir. Yapabileceğiniz tek şey, bebeğinizin rahatça uykuya dalabileceği bir ortam yaratmaktır.

Yeni doğan bebekler çok uyur ama sık sık uyanırlar. Uyanma sebepleri çoğunlukla acıkmak ya da altını ıslatmak gibi nedenler olsa da birkaç günlük bebeğinizin temel problemi gece ve gündüz arasındaki farkı anlayamamasıdır. Oldukça uzun bir süreyi anne karnında geçirdikten sonra sürekli ışıklı ortamlarda ilgi gören bir bebek için bu ayırıma varmak çok da kolay değildir.

Bebeklerin çoğu gece gündüz farkını 2-3 haftada anlayabilirler. Bu süre bile yorgun anne babası için oldukça uzundur aslında. Gece gündüz farkını daha çabuk anlayabilmesi için geceleri onunla ilgilendiğiniz zamanları karanlıkta geçirmeye çalışın. Emzirirken veya altını değiştirirken ışık yakmamaya ve hızlı hareket etmeye gayret edin. Gündüzleri ise olağan sesleri (televizyon, konuşmalar gibi) engellemeyin; uyandığında 20 dakika kadar bir süre uyumadan oyalanmasını sağlayın.

Bebekler acıktıkları için ortalama olarak gündüz 2-3, gece ise 3-4 saatte bir uyanırlar. Burada bahsedilen süre, bir emzirmenin başladığı andan diğerinin başladığı ana kadar kadar geçen süredir. Bebeklerin saati sizin emzirmeyi ya da biberonla beslemeyi bitirdikten sonra yaptıklarınızı bu hesaba dahil etmez. Eğer bebeğiniz gece-gündüz sürekli açmış gibi davranıp 2 saatte bir uyanıyorsa büyük ihtimalle sütten çok sizin yakınlığınıza ihtiyaç duyuyor demektir.

Bebekler düzeni severler. Uzmanların çoğu bebeğinizin uyku düzenini sağlamak için her zaman tekrarladığınız, onu rahatlatacak belli bir rutin oluşturmanızı önermektedir. Beslemek, altını temizlemek, pışpışlamak, ninni söylemek ve yatırmak gibi. Bu sistemi gece uyandığında da uygulamanız önerilir.

Pek çok bebek, annesini emerken veya onun kucağındayken uykuya dalar. Kucağınızda uyumayı alışkanlık haline getirirse aynı şeyi gece uyandığında da isteyebilir. Bazı uzmanlar ilk 3 ayda bebeğin bu şekilde uyutulabileceğini ama daha sonra beşiğine yatırılıp kendi kendine uykuya geçişi sağlamanızı önermektedirler.

Bu tür bir sistem işe yarayabilir ama yaramama ihtimalini de unutmamanız gerektiğini hatırlatmak isteriz. Bütün gece deliksiz uyumasını sağlamak için önerilecek sihirli formüller sizin bebeğinizde sonuç vermeyebilir. Yöntemleri deneyin ama sonuç vermiyorsa değiştirmekten çekinmeyin. Bebeğinizi belli bir kurala uydurmak için ağlatmaktansa sizin için en doğru olanı bulmaya çalışın.

Bebeğinizin uyumak için sizin yardımınıza ihtiyacı olabileceğini unutmayın. Güven ve huzur içinde uyuyabilmesi için onu emzirin, kucağınıza alın, sallayın; kısaca güvenini sağlayın. Onun ihtiyaçlarını anlamaya çalışın, kendi davranışlarınızda neler değiştirebileceğinizi düşünün. Bütün bebeklere uyacak, hatta bir bebek için bile her zaman geçerli olacak bir uyku formülünün henüz keşfedilmediğini bilin.
 
Bebekler Nasıl Uyur?

Bebeklerin uykusundan önce yetişkinlerin nasıl uyuduğuna kısaca bir göz atalım. Herkesin yatmadan önce yapmayı alışkanlık haline getirdiği davranışlar vardır: Okumak, televizyon seyretmek, dişlerini fırçalamak, vs. Yattıktan sonra beyniniz dinlenme durumuna geçmeye başlar. Kapalı da olsa göz kırpmalarınız devam eder, yavaş yavaş kaslarınız gevşer, soluk alıp vermeniz değişir ve derin uykuya dalmış olursunuz.

Beyniniz 1.5 saat kadar sonra tekrar çalışmaya başlar; hafif uykuya geçersiniz. Bu evrede rüya görür, yatakta döner ve hatta tam uyanmadan üstünüzü örtersiniz. Hafif uyku aşamasında tamamen uyanıp banyoya gidip döndükten sonra tekrar uykuya dalabilirsiniz. Bu uyku evreleri tüm gece boyunca devam eder. Kesintisiz uyuduğumuzu düşünsek bile geceyi yaklaşık 6 saat derin ve 2 saat de hafif uykuda geçiririz.

İyi bir uyku için "bebekler gibi uyumak" deyimi kullanılsa da aslında bebeklerin bizim tanımladığımız anlamda iyi uyumazlar. Hafif uykuda geçirdikleri süre yetişkinlerden 2 katı fazladır, çok sık uyanırlar. Bebekler ancak 20 dakika veya daha uzun bir süre hafif uyku evresinden sonra derin uykuya geçebilirler. Üstelik uyandıktan sonra nasıl uyayacaklarını bilemezler.

Bebeği uyutmaya çalışırken sallarsınız, pışpışlarsınız tam uyudu diye yatağa bırakırken yeniden uyanır. Bunun sebebi henüz derin uykuya geçmemiş olmasıdır. Derin uykuya dalan bebeğinizin kolları gevşer, nefesleri düzene girer. Bebeğinizi uyurken seyretmek muhteşem bir duygudur. İzlerseniz 50-60 dakikada bir hatta daha kısa sürede kıpırdandığını, gözlerini kırptığını göreceksiniz. Hafif uykunun başladığı bu zamanlarda yeniden derin uykuya dalabilmek için sizin sesinize, dokunuşunuza ve yardımınıza ihtiyacı olabilir.

Gece uyanmaları bebeğin sağlığı için önemlidir. İlk aylar bebeğin ihtiyaçlarının en yoğun, iletişim kurabilme yeteneklerinin en az olduğu dönemlerdir. Bütün gece uyuyan bir bebeğin ihtiyaçlarının nasıl karşılanabileceğini bir düşünün. Küçük midelerinde anne sütü çabucak sindirilir. Açlık duygusu bebeği uyandırmazsa uzun saatler aç kalmaya dayanamaz. Burnu tıkanıp nefes alamayan ya da üşüyen bir bebeğin derin uykuda olması can sağlığını tehlikeye atabilir.

Son yapılan araştırmalar sık uyanmaların bebeği koruduğunu ve hafif uykuda geçirilen sürenin beyin gelişimi açısından büyük önem taşıdığını göstermektedir. Prematüre doğan bebekler uykularının %90’ını hafif uykuda geçirirler. Bebeğinizin yetişkin gibi bütün gece deliksiz uyuduğunu düşünün, kulağa harika geliyor değil mi? Sizin için iyi olabilir ama kesinlikle bebeğiniz için değil. Özellikle ilk aylardaki sık uyanmalar, bebeğinizin ihtiyaçlarının en yoğun ve en zayıf olduğu bu dönemde onu korumak üzere gerçekleşmektedir.

Bebekler büyüdükçe kolay uyumayı ve daha uzun süre uykuda kalmayı öğrenirler. Bazıları kolay uyur ama sık uyanır, diğer bir bölümü zor uyur ama sık uyanmaz. Kimi yorucu bebeklerse hem zor uyur hem sık sık uyanır.

İlk üç ayda zayıf bebekler çacuk acıkır ve genellikle 4 saatten fazla uyuyamazlar. Günün 14-18 saatini uykuda geçirirler. Bazı bebeklerde 7.aydan sonraya kalsa da çoğunun uykusu 3. aydan 6. aya kadar düzene girer. Geceleri 5 saat uyuyabilirler, bu dönemde geceleri 1-2 kez uyanırlar. Sık uyanmalar azalırken derin uykuya daha çabuk dalarlar.

Bebeğin geceleri daha az uyanması için önlemler almaya çok erken başlamak, onun sağlığı için çok da doğru olmayabilir. Şunu unutmamakta yarar var; bebeğin uyku düzeni sizin yaptıklarınızdan çok onun yaradılışıyla ilgilidir. Bebeklerinin bütün gece deliksiz uyutabildiklerini söyleyen anne babalar genelde durumu abartıyorlardır. Bebeğinizin sık uyanıyor olmasını kendi hatanız olarak görmeyin, sadece sizin yavrunuzun ihtiyaçları biraz daha fazla olabilir.

Bebekler uykuları düzene girmiş olsa bile dönem dönem diş çıkarma, gaz sancısı, soğuk veya başka ağrılar sebebiyle sık uyanmaya başlayabilirler. Oturmayı, emeklemeyi, yürümeyi öğrenmek de bebeğin uyku düzenini etkileyebilir. 1-2 yaşlarındaki çocular hastalıklar dışında kabus gördükleri için uyanabilirler.

modernanne.com
 
Nerede Uyutmalı?

Bebeklerin nerede uyutulması gerektiği, uzmanlar arasında fikir ayrılıklarının yaşandığı konulardan biri olagelmiştir. Bir bölüm uzman, bebeğin kesinlikle kendi yatağında uyuması konusunda ısrar ederken diğer bir grup, anne babayla aynı yatakta yatmanın avantajlarını savunmaktadır. Anne baba olarak bebeğinizi büyütürken pek çok “Yapın” ve “Sakın yapmayın” önerileriyle karşılacaksınız. Önerilerden mutlaka yararlanmalısınız ama daha önce de belirttiğimiz gibi sizin için en doğru olana karar vermek yine size düşüyor. Uzmanların görüşlerini yakından inceleyelim.

Bebeklerin kendi yataklarında yatmasından yana olan uzmanların görüşlerini şu şekilde özetleyebiliriz:

* Aileleriyle uyuyan bebekler yaşları ilerlese de psikolojik olarak bağımsız bir kişilik geliştiremezler. Ailelerine sürekli olarak bağımlı kalırlar. Uyurken kendi kendine yetebilen çocuk, büyüyünce de kendine yeten bir çocuk ve birey olur.
* 3 aydan hatta doğumdan hemen sonra yalnız yatmaya alışmayan bebeklerin kendi başlarına uyumayı öğrenmesi çok zor olur. Bu yüzden bebeği kendi yatağında yatırmaya erken başlamalıdır.
* Büyüdükten sonra ayrı yatırılmak istenirse bunu artık sevilmediği şeklinde yorumlayabilir.
* Bebekleriyle uyuyan anne baba, uykuda iken üstüne yuvarlanarak bebeğin ölümüne sebep olabilir.
* Aileyle yatılan yatağın ısısı fazla yüksek olup bebeğe zarar verebilir.

Bebeklerin en azından ilk 6 ay aileleriyle uyumaları gerektiğini savunan uzmanların görüşlerine gelince:

* Aileleriyle yan yana yatan bebekler, vücut ısıları ve nefes alış verişlerini daha düzenli olur. Hatta anne, baba ve çocuk ortak bir ritme sahip olabilirler.
* Bebeğin emzirmeniz daha kolay olacağı için uyku daha az bölünür. Bebeğin ihtiyaçlarını tam uyanmadan daha kolay ve çabuk giderirsiniz.
* Özellikle gün içinde bebekleriyle zaman geçiremeyen anne babalar, ihtiyaç duydukları fiziksel ve duygusal yakınlığı birlikte uyuyarak giderebilmektedirler.
* Uyurken yatağın kenarını hissedip aşağı düşmediğimiz gibi anne baba iç güdüsel olarak bebeğin varlığını hisseder ve ona zarar vermez.
* Bebekte oluşabilecek apne gibi herhangi bir uyku problemi daha çabuk farkedilir.

Anne baba açısından durumu değerlendirecek olursak: Bebeği ayrı yatırdığınızda kendiniz için bir mola vermiş gibi olabilirsiniz (tabii kulağınız tetikte her 10 dakikada bir kalkıp bakmadıkça). Eşinizle olan özel ilişkiniz daha rahat devam eder. Bebeğin en ufak bir kıpırtısından uyanmazsınız.

Bebekle birlikte uyumak, anne ve babanın birlikte vermesi gereken bir karardır. Bebek yüzünden karı koca ilişkisinin zarar gördüğünü düşünen bir taraf varsa konuyu karşılıklı konuşarak halletmek yararlı olacaktır. Hem anne hem baba bebekle uyumaktan mutluysa, bebeği zamanla kendi kendine uyutmaya alıştırmak koşuluyla, birlikte uyumalarında bir sakınca yoktur.

Bebeği ve çocuğu kendi başında yatırmak için, ona en uygun yöntemi bulmalısınız: Hafif ışıklı bir odada yatırarak, uykudan önce rahatlamasını sağlayacak banyo, ninni, vs. uygulamalarını rutin halde yaparaki uyuyana kadar yanında bulunarak yalnızlığa alıştırabilirsiniz. Bir diğer yöntemse, beşiğini ya da yatağını uzanabileceğiniz bir mesafede tutmak ama kendi yatağında yatırmaktır.

Bebekle uyurken yatağınızın güvenliği ve ısısı hususunda tedbirli olmalısınız, yastıklar, yorgan çocuğun nefes almasını engellememeli. Alkol veya uyku tesiri olan ilaçlar aldığınızda özellikle dikkatli olmalısınız. İster yanınızda ister ayrı, bebeğiniz ve sizin için en iyi olan konusunda iç güdülerinize güvenmenizi öneririz.
 
Uykuda Yaşanabilecek Problemler

Gece uyanmalarının özellikle 3 aya kadar olan bebeklerde normal hatta gerekli olduğunu belirtmiştik. Ama bebeğinizin uykusu bir türlü düzene girmiyor ve aşağıdaki durumlardan birini yaşıyorsanız bir sağlık problemi olma ihtimalini düşünmeniz gerekir:

* Bebek aniden gaz sancısı varmış gibi karın ağrısı çekerek uyanıyorsa
İyi uyuyan bebeğiniz birden huzursuzlanmaya başlamışsa
* Bebek doğduğundan beri düzgün uyumuyorsa
* Başka hastalık belirtileri varsa
* Ne yaparsanız yapın sakinleşmeden ağlıyorsa
* İçinizde bir şeylerin ters gittiğini söyleyen bir his varsa

Bebeğinizde var olabilecek gizli sağlık problemlerini ise şu şekilde özetleyebiliriz:

Midesindeki rahatsızlıklar. Bebeğin mide kapağı görevini gören kasdaki zayıflık yüzünden sindirim asitlerinin boğazına gelmesiyle, yetişkinlerde görülen mide yanmasına benzer sancılar oluşabilir. Besledikten sonra boğazından kısık sesler geliyor ve sancıyla ağlıyorsa, sebebi midesindeki bu problemdir.

Mamasına ya da emzirilen bebeklerde, annenin içtiği inek sütüne olan allerji. Bebek bütün gece huzursuz ve sürekli gazlıysa, ishal veya poposunda tahriş varsa özellikle kontrol ettirmekte yarar var.

Kulak rahatsızlıkları. Bebeğin burnundan ya da gözlerinden sarı bir akıntı geliyorsa kulağında bir sorun olma ihtimali yüksektir.

Apne ise bebeklerin uykularında yaşayabildikleri bir diğer önemli hastalıktır. Apneyi, nefes almanın durması şeklinde tanımlayabiliriz. Apnenin bilinen en yaygın sebebi prematüre doğumlardır. Fakat apne; enfeksiyonlar, kansızlık, düşük kan şekeri ve mide rahatsızlıkları (sindirim enzimlerinin boğaza gelmesi) gibi tedavi edilebilir sebepler yüzünden normal bebeklerde de karşımıza çıkmaktadır.

Kandaki oksijen seviyesinin düşüklüğüne ve dolayısıyla beyin hasarlarına yol açabilen apne, bebeğin kalbini ve akciğerlerini etkileyebilir hatta ölüme sebep olabilir. Apne, sebebi mutlaka araştırılması ve tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.

Yukarıda belirtilen durumlarda mutlaka bir uzman hekime başvurularak gerekli önlem ve tedavilerin alınması gerektiğini tekrar hatırlatalım.
 
Çocuklardaki Uyku Problemleri: Kabuslar, Korku, Sayıklama

Uykuda görülen sayıklamalar, fiziksel veya duygusal olarak bir rahatsızlığın işareti değildir. Yaygın olarak görülmekle birlikte yaşın ilerlemesiyle genelde kaybolur.

Gece korkuları da sık rastlanan bir durumdur. Çocuklar geceleri karanlıktan, yalnız kalmaktan, yatağın altında veya dolabın içinde canavar olduğuna inandıklarından korkabilirler. Bu tür korkular, çocuğun yatma zamanına direnç göstermesine neden olur.

Korkuların ortaya çıkma sebepleriyse farklı olabilir: Çocukla ilgilenen kişinin yokluğu, evde yaşanan bir değişiklik (taşınma, misafir gelmesi, ailevi problemler, vs.), yeni bir kardeşin gelmesi, yuvaya başlamak, şiddet içeren yayınlar izlemek, seyahat etmek, allerji veya başka bir hastalık sonrası gibi nedenlerle karşımıza çıkabilir.

Uyku terörü ya da gece terörü olarak adlandırılan uyku bozukluğu ise daha ciddi bir sorun olup 3 – 5 yaş arası çocukların yaklaşık %5’inde görülebilen bir durumdur. Genellikle çocuk uyuduktan ilk 2 saat sonra ortaya çıkar. Çığlık atıp yatağın içinde oturan veya odada dolaşan korku içinde gözleri açık olan çocuk, aslında uyumaya devam etmektedir. Uyandırmaya çalışsanız da cevap vermez. 10 – 30 dakika arasında süren bu durumu çocuk ertesi sabah hatırlamayacaktır.

Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte ailesinde bu durum yaşanan çocuklarda daha sık görülür. Gece terörü, psikolojik stres veya yorgunluk sebebiyle de ortaya çıkabilir. En geç 12 yaşında sona eren bu nöbetlerde yapmanız gerekenleri şöyle özetleyebiliriz:

* Yeniden uyumasına yardımcı olun. Çocuğu uyandırmak için zorlamayın. Işıkları açın, sakin olun. Yumuşak bir sesle "geçti, evdeyiz, herşey yolunda, hadi uyu" gibi rahatlatıcı sözler tekrarlayın. Elini tutmayı veya sarılmayı deneyebilirsiniz ama iterse direnmeyin.
* İncinmekten koruyun. Çocuk kalkıp dolaşıyorsa pencere, balkon, merdiven veya sert cisimlerden koruyun. Sakin bir biçimde yatağına döndürmeye çalışın.
* Gece sizin dışınızda ilgileneceklere durumu ve yapacaklarını açıklayın.

Gece terörünü engellemek için kullanılan ve oldukça olumlu sonuç alınan bir yöntemi uygulayabilirsiniz. Çocuğu izleyin ve korku nöbetlerinin geldiği zamanı belirleyin. Nöbetin başlamasından 15 dakika önce çocuğu tamamen uyandırın, yataktan çıkarın ve 5 dakika uyanık tutun. Bu yöntemi 7 gece peşpeşe tekrarlayın, nöbetler tekrarlarsa 7 gece daha aynı yöntemi uygulayın.

Korkulu rüyalar olan kabuslar, gece teröründen çok daha yaygın bir durum olup genelde gece yarısı veya sabahın erken saatlerinde görülür. Çocuklar kabuslarını hatırlarlar ve çok korkmuşlarsa ertesi gün anlatmaya devam ederler. Kabusların gerçekte olmadığı sadece hayal oldukları anlatılmaya çalışılabilir ama çocukların korkması bütünüyle engellenemez. Anne baba olarak nasıl bir terbiye uyguladığınıza bağlı olarak yeniden uyuyana kadar yanında olmak, yatağınıza almak, kapısını ve ışığını açık bırakmak gibi çeşitli yöntemlerle sakinleştirmeye çalışabilirsiniz.
 
Sağlıklı Bir Uyku Düzeni İçin Öneriler

Bebeklerin ve çocukların uyku düzenini etkileyen çeşitli faktörler olduğunu daha önceki haftalarda işlemiştik: Sağlık durumu, yürümek gibi yeni bir beceri edinmesi, altının ıslak olması, üşümesi, evin düzeninde bir değişiklik gibi. Bebeğin düzenli uykuya alıştırılması,

belli bir düzen içinde hareket edilmesi ve rahatsız olabileceği unsurların mümkünse yok edilmesi, değilse azaltılması büyük önem taşıyor. Sağlıklı bir uyku düzeni için şu önerileri deneyebilirsiniz:

* Çocuğunuzu uyuttuğunuz yerin rahat edebildiği sıcaklık ve aydınlıkta olmasına dikkat edin. Odayı havalandırın.
* Odada yeterince nem olmasını sağlayarak burun tıkanıklığını önleyin.
* El ve ayakları üşüyorsa patik ve eldivenlerle sıcak tutun.
* Yatağını radyatör, soba gibi sıcak eşyalardan uzak tutun.
* Güvenli ve rahat bir yatak veya beşik seçin.
* Yatma zamanından önce çok hareketli oyunlar oynatmayın, heyecanlandırmamaya çalışın.
* Yatmadan önce çikolata, çay, kola gibi kafeinli gıdalar vermeyin.
* Televizyon izleme süresini sınırlayın, korkulu ve şiddet içeren programları izletmeyin.
* Odada hafif bir ışık bırakın.
* Bebeğin karnını yeterince doyurup gazını çıkartın.
* Sakinleştirici bir müzik çalın veya ninni söyleyin.
* Emzik verin.
* Yatırmadan önce uygun büyüklükte temiz bir bez bağlayın.
* Bebeği gün içinde daha fazla uyanık tutmaya çalışın.
* Yanına sevdiği bir eşya verin (bir oyuncağı, size ait bir giysi,vs.)
* Size ve çocuğunuza en uygun olan hareketleri içeren ve uyku vaktinin geldiğini hatırlatan basit bir düzeni alışkanlık haline getirin:: Altını değiştirmek/tuvalete götürmek, ninni söylemek/kitap okumak, sarılmak, iyi geceler deyip yatırmak gibi.
* Sevgi dolu ve sabırlı olun.

Bebeklerde ve Çocuklarda Uyku Düzeni konulu yedi haftalık e-kursumuz bu hafta tamamlanmış oluyor. Sağlıklı bir uyku düzeni sağlamak için çocuğunuzu anlamanız, hem onun hem sizin için en uygun yöntemi gözlemleyerek, deneyerek bulmanız gerektiğini tekrar hatırlatmak isteriz. Bebeğinize ve size iyi uykular dileriz.
 
Çocuklarda Gece Terörü ve Uyku Bozukluğu konusunda güzel bir blog yazısı;

9 Temmuz 2014
Çocuklarda Gece Terörü ve Uyku Bozukluğu
Gece terörü genel olarak 4-12 yaş arası çocuklarda görülen bir tür uyku bozukluğu durumudur. Uyku terörü de olarak bilinen gece terörü nadiren yetişkinlerde de görülse de genel olarak ergenlik dönemine kadar sona ermektedir.
Gece terörü yaşayan çocuk gece uykusundayken herhangi bir uyaran olmaksızın uyanır. Fakat bu uyanma normal bir şekilde olmamaktadır. Çocuk korku içinde ve çığlıklarla uyanır. Bu durum ebeveynler için de korku oluşturabilir. Çünkü çocuk farkında olmadan çığlık atar ve bazı hareketlerde bulunur. Uyku terörü çocuğun kabus görmesiyle karıştırılabilir. İkisine de benzer tepkiler verilir. Aralarındaki fark; çocuk kabus gördüğünde ertesi gün bunu hatırlayabilir. Fakat uyku teröründe çocuk yaptıklarını hatırlayamaz.

Gece teröründe;

- Çığlık atmak, ağlamak

- Korku ve huzursuz davranışlar

- Şiddet içeren davranışlar

- Yatakta oturma veya koşma

- Terleme

- Çarpıntı

- Hızlı şekilde nefes alıp verme

- Anlamsız sesler çıkartma gibi belirtiler görülebilir.

Çocuk gece bu tarz belirtilerle bir atak yaşadığında anne- babaya düşen öncelikle sakin olabilmek ve atak devam ederken de bu sakinliği ve soğukkanlılığı koruyabilmektir. Çünkü çocuk atak geçirirken anne ve babasını tanımayabilir. Onların söylediklerini anlayamaz. Bu yüzden anne-babanın sakinleştirme çabaları hemen sonuç vermeyebilir. Bu durum da ebeveynler kendilerini çaresiz hissedebilirler. Böyle bir durum yaşandığında ebeveynler hemen ışığı açmalıdır. Sonrasında ise yapılması gereken çocuğu uyandırmaya çalışmak yerine uykusuna devam etmesini sağlamaktır.Çocuğun yanında kalınmalıdır. Kendine zarar vermediği sürece hareketleri engellenmemelidir. Çocuğu engellemeye çalışmak daha da hareketlenmesine neden olabilir. Çünkü o esnada çocuk hareketlerini kontrol edebilecek bilinçte değildir. Çocuğunuza izin verdiği ölçüde sarılarak, elini tutarak veya sırtını sıvazlayarak rahatlatıcı bir ses tonuyla sakinleştirici sözler söyleyebilirsiniz. Eğer kendine zarar verme durumu varsa herhangi bir kazaya karşı tedbir almalısınız. Uyku teröründe düşme, çarpma gibi kazalar gerçekleşebilir. Genelde birkaç dakika süren atak sonunda çocuk hiçbir şey olmamış gibi kolayca uykusuna devam eder.

Gece terörü (uyku terörü) önlemek için yapılması gerekenler

Uyku terörünü önlemek için uykudan önce evin ortamını ve çocuğunuzu uyku için hazırlayabilirsiniz. Evdeki ışıkları azaltmak, televizyonu kapatmak, hareketli müzikler yerine rahatlatıcı müzikler açarak uykuya hazırlanabilirsiniz. Çocuğunuzun uyku saati yaklaştıkça aşırı hareketli oyunlardan kaçınmalısınız. Kitap okumak gibi sakin etkinlikler çocuğun sakinleşmesini sağlar. Çocuğunuzun için oluşturacağınız düzenli gündüz ve gece uykusu atakları azaltabilir. Ayrıca stres ve kaygının da bu soruna neden olabildiği bilinmektedir. Gün içinde çocuğu kaygılandırabilecek ortamlardan uzak tutmak sorunu azaltmayı sağlayacaktır.



.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Back