http://www.diken.com.tr/bilal-erdoganin-bitmeyen-ogrenciligi-ve-tuhaf-iliskiler/
Malumunuz, Cumhurbaşkanı’nın gözde oğlu, TÜRGEV’in yönetim kurulu üyesi, ‘gölge eğitim bakanı’ ve 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının kilit isimlerinden Bilal Erdoğan, İtalya’nın Bolonya şehrindeki doktorasına devam etmeye karar verdi.
Junior Erdoğan, 1 Kasım seçimleri öncesi ‘Yurtdışına kaçtı’ iddiasının doğru olmadığını göstermek amacıyla şu sıralar Türkiye’de… Önceki gün TÜRGEV Mevlanakapı Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu’nda yaptığı konuşmada, Kemal Kılıçdaroğlu’nun vakfına yönelik iddialarına değindi.“Seçimlere gölge düşürmemek için” yakınları (babacım?) ve avukatlarıyla sürekli istişare içinde olduğunu, “yeni bir adım atması gerekirse” yapmaktan geri durmayacağını da belirtti.
Gündemi ölüm/kalım meseleleri işgal ederken Bilal Erdoğan’ın faaliyetleriyle ilgilenmeye fırsat olmuyor tabii… Kaldı ki yüzde 90’ı sindirilmiş medyanın şu sıralar yapmak isteyeceği son şey, Erdoğan familyasından herhangi birine bulaşmak.
Ancak Bilal Erdoğan ve TÜRGEV hakkında çıkan iddialar aklanmış değil. ‘Babacım siyaseti’nin din temelli eğitiminde ve finansal ilişkilerinde hayli aktif olan genç Erdoğan’ın faaliyetlerini sorgulamak ve yazmak, basının görevi.
Okulun eski dekanı, Bilal’in eski patronu Wolfowitz
Devlet Bahçeli, geçenlerde Bilal Erdoğan’ı kast ederek “57 İslam ülkesi dururken kaçacak, doktora yapacak Vatikan’ı mı buldun” diye seslendi.
Tabii ki Vatikan’la Bolonya’nın alakası yok… Ancak Bilal Erdoğan’ın Bolonya kampusunda doktorasını yaptığı Johns Hopkins Üniversitesi’ne bağlı İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu (SAIS), Amerika’da siyasetle kamu diplomasisinin iç içe geçtiği ilginç ‘ilişkiler ağı’na bir örnek.
Mesela SAIS’in şu anki dekanı Vali Nasr, Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın Dış İlişkiler Politikası Komitesi üyesi, Rockefeller Kardeşler Fonu’nun direktörü ve Dış İlişkiler Komitesi’nin ömür boyu üyesi…
Sıkı durun: Bilal Erdoğan’ın okulunun eski dekanı da Paul Wolfowitz. 1991 Körfez Savaşı’nın kilit isimlerinden Wolfowitz, George Bush yönetiminde savunma bakanı Dick Cheney’nin yardımcısıydı (1989-1993). Yani ABD’nin Ortadoğu politikasını şekillendiren, son derecede yanlış, sorunlu, usulsüz kararlara imza atan ve hala aklanmamış ekibin merkezindeydi.
ABD’nin Ortadoğu politikasının mimarları
Wolfowitz, 1994-2001 arasında SAIS’in dekanlığını yaptı. Bu süreçte üniversiteye 75 milyon dolar ‘vakıf geliri’ sağladı, 1996’daki başkanlık seçimlerinde Bob Dole’un danışmanlığını yaptı. Kampanyanın yöneticisi kimdi dersiniz? Donald Rumsfeld! George W. Bush döneminin savunma bakanı ‘karanlıklar prensi’ lakaplı Rumsfeld, 11 Eylül sonrası Afganistan ve Irak işgallerinin başındaki isimdi…
Wolfowitz, 2001-2005 arasında da savunma bakanı Rumsfeld’in yardımcısı oldu. Ardından bilin bakalım hangi kurumun başına geçirildi? Dünya Bankası’nın! 2007’de patlayan skandallar nedeniyle istifa etmek zorunda kaldı. Erdoğan junior’un aynı dönemde Dünya Bankası’nda staj yapması elbette tamamen tesadüftü…
Dokuz yıldır süren doktora
1999’da Kartal İmam Hatip Lisesi’nden mezun olan Bilal Erdoğan, Indiana Üniversitesi’nde lisans eğitiminin ardından Harvard Üniversitesi – John F. Kennedy Okulu’nda master’ını tamamladı.
2006’ya dek Dünya Bankası’nda çalışan Erdoğan, aynı tarihte Johns Hopkins Üniversitesi’ne bağlı SAIS’in Bolonya kampusuna doktora için başvurdu.
Bilal Erdoğan’ın Linkedin sayfasında, 2006’dan bugüne, yani tam dokuz yıldır doktora eğitiminin sürdüğü yer alıyor. SAIS’in web sitesinde bir doktora adayının ortalama beş altı yılda programı bitirdiği belirtiliyor.
Ancak “Hayatımın 20 yılı öğrencilikle geçti” diyen 35 yaşındaki Bilal Erdoğan, bu gidişle bir 20 yıl daha ‘öğrenci’liğe devam edebilir… Aynı Erdoğan Linkedin profilinde SAIS’deki doktora adaylık başlangıcı 2006 olarak gözükmesine rağmen, 2009’da İtalya’da eğitimine başladığını, 2012’de ‘sağlık’ sorunları nedeniyle ara verdiğini söylemişti.
‘Amerikan düşmanı’ liderlerin ABD düşkünlüğü
Bilal Erdoğan’ın SAIS doktora danışmanı Erik Jones, her yıl sekiz doktora öğrencisine burs verildiğini açıklamıştı. ‘Daimi öğrenci’mizin halen bir burstan yararlanıp yararlanmadığı ise bilinmiyor.
Amerikan üniversitelerinin burs sistemi farklı. Genelde okuldan mezun olan veya ‘yüksek eğitime katkıda bulunmak’ isteyen iş insanları ve siyasetçiler, her yıl eğitime katkı için istedikleri miktarda bağışta bulunuyor. Mesela Suudi işadamı Abdallah S. Kamel, Yale Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ‘İslam hukuku merkezi’ kurulması için 10 milyon dolar bağışladı (Eylül 2015).
‘Amerikan düşmanı’ ülkelerin zengin liderlerinin, çocuklarını Batı üniversitelerine yollamaları, Amerikan basınında tartışma konusu. Rus ve İran eliti başı çekiyor. Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin oğlu ve şimdiki başkan Saad Hariri, ABD’de okudu. Pervez Müşerref’in oğlu Bilal, Ürdün Kralı Abdullah, Filipinler ve Endonezya başkanlarının kızları da Amerika’da yüksek eğitimini tamamladı. (Newsweek, 2014)
Uluslararası şirket gibi yurtdışı kampusleri
Bilal Erdoğan’ın doktora yaptığı SAIS, saygın olmasına saygın, ancak Amerikan üniversitelerinin yurtdışında açtığı uluslararası şirket gibi yönetilen okullardan biri. 51 Amerikan üniversitesi, kendi topraklarının dışında toplam 83 kampus/okul açtı. Sadece Katar’da altı Amerikan üniversitesinin kampusu var. (Newsweek, ‘Amerikan üniversiteleri, uluslararası şirketlere mi dönüştü? 2015)
ABD ve AB ülkeleri, geleceğin liderlerinin Batı değerleriyle yetişmesinin onları daha ‘Batılı’ yapacağından hareketle üniversitelerine kabule etmekte cömert davranmakla eleştiriliyor. Fakat Bilal Erdoğan örneğinde olduğu gibi, ülkelerine döndüklerinde pek de ‘Batılı’ amaçlara hizmet etmeyebiliyorlar.
En azından görüntüde. Dikkat ediniz, din ve ahlak temelli eğitim, Amerikan neocon’larının da pek sevdiği bir strateji.