Butun hemcinslerime sesleniyorum…
Saciniz, boyaniz, esyalariniz, kiliniz, tuyunuz, erkekleriniz hayatinizda onemli bir yer tutuyorsa, basinizi ellerinizin arasina alip bir dusunun…
Disarida gurul gurul akan bir dunya varken, dort duvardan olusan kagittan dunyanizda hayatinizin merkezinde o gun nasil gorundugunuz varsa eger bir daha dusunun…
Kirilan tirnaginiz degil de, umutlari kirilmis insanlarin dagilan parcalari acitsin caninizi…
O gun sizi degistiremediginiz haliniz degil de, degistiremediginiz yollariniz uzsun…
Soyle bir toparlanin, kendinize gelin…
Ya da biri sizi omuzlarinizdan tutup soyle bir sarssin, silkelesin…
Kendinize gelin, uyanin…
Birbirimizi rakip secmek yerine koruyup kollayalim… Biz ayni taraftaniz…
Okumusu, cahili, universitelisi, sehirlisi, koylusu, tarladaki, televizyondaki…
Yerlerimiz farklida olsa yollarimiz ayni…
Koyundeki kadininda, medyadaki mankeninde ‘bazen kadinlar dayagi hak ediyor’ cumlesini duymak bizi yiksin…
Yok etsin… Bitkilere bile zarar vermeye razi olmazken gonlumuz bunlar nasil canlilar diye bir daha dusunelim…
Biz kadinlariz, evrenin merkezi biziz.. Biz varsak her sey var..
Biz yoksak hicbir sey yok Bunu fark edelim artik… Oyle bir guc var ki elimizde, bitip tukenmek bilmeyen enerjimizi kila, tuye harcamak yerine kendimize bazi sorular soralim… Hesaplasalim, yargilayalim…
Biz insan yetistiriyoruz…
Daha kendimizi bulamamisken, kendimizi yetistirememisken, aynadaki hayalimizi taniyamazken kime ne verebiliriz ki…
O insanlarin hali nice olur… Bunu da bi dusunelim…
Birey yetistirmek icin once birey olmak gerekir…
Su kisacik hayatimizi birilerine yaslanarak, baskalarinin basarilarinin arkasindaki siginti olarak degil, kucuk bile olsa kendimize ait, bize ozgu cerceveler olusturarak yasayalim…
Bi titreyip kendimize gelirsek lutfen…