beyim tümörü sonrası bebek fikri saçma mı?

hayatgibi

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
18 Aralık 2011
36
9
selam,
aslında derdimi daha önce açmıştım ama bir de hamilelik bölümünde sormak istedim.
(problemimi anlattığım kısmı yazının en altına kopyaladım )

ameliyattan beri düzelmeyen baş dönmesi ve denge problemim var.
şöyle ki:
belli bir hareket yaparken ya da aniden ayağa kalkınca değil,
devamlı 24 saat devam eden şiddetli baş dönmesi.
şiddetli sarhoşluk gibi.
kulak falandır zannedip onun da ilaçlarını kullandırdılar önce ama doktorların son kararları: ameliyata bağlı bir sorun bu.

biliyorsunuz sinir hücreleri yenilenip iyileşmiyor, felç olan insanların ömürleri boyunca öyle kalması gibi, benim de denge hücrelerim zarar görmüş sanırım.
bir de kemik alınmıştı omuriliğin başladığı yerden sanırım o da kafamı iyi tutamamama neden oluyor.
sürekli gözlerimin önünde uçuşan siyah noktalar vs de cabası.

kullanılacak bir ilaç ya da yapılacak bir şey pek yok,
vücudun zamanla bu yeni duruma adapte olmasını sağlamalısın diyorlar.
hani kolu kopan insanın tekrar kolu yerine çıkmaz ama bir süre sonra diğer eliyle yazmayı ya da onu daha iyi kullanmayı filan öğrenir ya onun gibi.
denge egzersizlerim filan var çok işe yaramıyor.
geçen seneki testte %78 çıkmıştı düşme riskim öyle söyleyeyim :KK43:(
ama koltuk değneksiz filan yürüyorum diye doktor şaşırdı.

zaten sadece yürürken değil otururken de devam eden berbat bir şey, bu bütün hayatını zehir ediyor insanın,
çok sevdiğim sinemaya bile gidemiyorum doğru dürüst çünkü karanlıkta artıyor.
oturduğum koltuk yattığım yatak hep sallanıyor gibi.
sanki teknedeyim ya da çok içki içmişim.
bu da algılamamı filan her şeyimi etkiliyor.
( ben çok az içki içerdim zaten başımın dönmesini eskiden de sevmediğim için, ameliyattan beri sadece 1 kez şarap içtim, artık hiç içmiyorum yılbaşı vs bile olsa )


ve yazdığım saatten anlaşıldığı gibi uykusuzluk devam.
(şu an saat 03:54)
işe dönemedim çünkü uzun süre bilgisayara bakamıyorum.
zaten otobüse vs binemiyorum.
arabada da kötü oluyorum kafama yastıklar falan koyup hafif uzanarak biniyorum mecbur olursam.

yani çok kısıtlı bir hayat yaşıyorum,
çok az şey yapabiliyorum yaptıklarım da hep bir camın ardından izler gibi ya da suyun altındaymışım gibi bir his veriyor.

hayat çok zor ve yorucu bir hal aldı.
yaşadığım her günün sonunda "bunlar hiç geçmeyecekse ben nasıl böyle yaşayacağım, bundan sonraki hayatımın ne anlamı var, tüm yaşamım gitti" gibi hissediyorum.
çünkü buradan sonra çok düzelme beklemiyorum.

işte belki de bu yüzden belki saçma diyeceğiniz bir isteğim var şu günlerde,
ki eşim dışında şu an ablam annem bile bilmiyor,
sadece sizinle paylaşıyorum:
çocuk sahibi olmak istiyorum!
sizce bencilce mi aptalca mı?
ya hamileliğim döneminde başım döner de hiç ayağa kalkamazsam?
ya çocuğu boynumdan dolayı taşıyamazsam?
ya doğduktan sonra şu halimle ona yeterli olamazsam?
ya da hastalığım tekrarlarsa ve onu çok küçük annesiz bırakırsam?

bunları düşüne düşüne yaşım 31'e geldi ki bu zaten hamilelik şansını azaltan bir şey.
bir de benim hastalıklarım var -tiroid filan da var, kontrol altında ama sonuçta ömür boyu o hastalık da var, ilerleyebilir, ameliyat gerektirebilir -

yani çok mu saçma olur çocuk sahibi olmaya çalışmam?
şu an daha tam deniyoruz bile sayılmayacağı için hiçbir yakınıma söylemedim,
ama 2 gündür acaba şu an hamile olma ihtimalim var mıdır diye bir düşünce düştü içime,
içimde öyle bir his var!
ve bunun hissi bile beni mutlu ediyor.
kasıklarım ağrıyor gibi sanki ama başka belirti de yok.
ama sadece duygusu bile güzel işte.

sizce benim çocuğum olur mu olursa bakabilir miyim durumum nasıl olur?

her türden görüşlerinize açığım çünkü çok zor durumdayım


eski yazım:

uzun zaman bekledim bu yazıyı yazabilmek için ama insan bir türlü hazır olamıyor işte..
başıma o kadar büyük bir şey geldi ki..
ben daha "bunun" bana olduğunu kendime itiraf edemedim..
hala kendimi hepsinin bir rüya olmasını umarken buluyorum..

yatacağım,
yeterince bekleyeceğim,
tertemiz bir uykuya dalacağım ve uyanınca..
yanımda uzanan eşime bakıp "aşkım çok kötü bi rüya gördüm " diyeceğim..
o da isteksizce dinleyecek..

sonra yine en büyük derdimiz evimizin taksidi olacak,
araba bozulursa nasıl yaptıracağız diye üzüleceğiz en fazla,
çözmekte en fazla zorlandığımız sorun "Arthur'un mamasını almayı unutmuşuz, bu saatte nereden bulacağız?" olacak..

ben en kötü ihtimalle ne yapacağımı hep biliyor olacağım..
ama olmuyor..
ben artık ne yapacağımı bilemiyorum.
ben plan yapamıyorum..

20 Mayıs'ta ilk kez oldu.
ben hayatımda ilk kez,
20 Mayıs 2011'de,
ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum!

bir hastanenin bahçesinde,
bir kolumda kayınpederim,
bir kolumda aşkım
"ne yapalım şimdi nereye gidelim" sorularına cevap veremiyordum!
hayatımda ilk defa!
düşünsenize bir..

1 gün önce her şey bambaşkaydı,
bir gün sonra ben orada dikilmiş ağlıyordum!

19 Mayıs tatildi,
mucize eseri ben evdeydim,
mucize eseri nöbet bana düşmemişti iş yerinde,
sevgilim de çalışmıyordu,
hafta içi bir gün ikimiz de evdeyiz,
aylaklık edebiliriz,
istediğimzi yapabiliriz.
mutlu olabiliriz.
belki de hayatımda son kez!

kim bilebilirdi ki..
Arthur beni peşine düşürecek,
ben onu evde kovalarken küçük tuvaletin kapısını çekeceğim,
kapıya takılı spor aleti başıma düşecek ama hiçbir şey olmayacak..
hafif bir şiş,
morluk bile yok..

ama ben korkacağım,
ertesi gün işyerinde bana rahat vermeyecek başımdaki ağrı
ve izin alıp doktora gideceğim,
doktor "nörolojik muayene çok iyi aslında pek gerek yok ama tomografi de çekelim" diyecek.
ben tomografiden döneceğim.
doktorla beraber oturacağız bilgisayarın karşısına.
size tomografiniz üzerinden bir şey göstereceğim diyecek.

-bakın başınıza darbe aldığınız yer burası.
-evet.
-hiçbir sorun yok gördüğünüz gibi.
-evet.
-kafatasınız falan da sağlam çatlama falan yok..
-evet çok iyi.
-aşağı doğru iniyorum şimdi bakın beyin sapında problem yok.
-evet (eee ne gösteriyorsun o zaman diyorum ben de içimden )
-omuriliğin tam başladığı yerde bir sorun var. başka bir şey bu.
-nasıl yani?
-orada olmaması gereken bir şey var..
-evet?
-bakın büyütüyorum görüntüyü. bu kitle omuriliğinize baskı yapmış..
-kitle? derken?
-hemen boyun MR'ı çektirmeniz lazım aşağıya yolluyorum sizi..
-durun ben MR'a giremiyorum.
-çok acil bir konu bu, sanırım anlatamadım. omuriliğinize baskı yapan orada olmaması gereken bir şey var diyorum size!
-tamam baktırırım sonra detaylı. şimdi işe dönmem lazım.
-çok ciddi durum diyorum.
-yani en kötü ne olabilir?
-en kötüsünü söyletmeyin şimdi bana.
-orada kalsa olmaz mı şu an ben hiçbir rahatsızlık hissetmiyorum.
-tomografiye bakarak yorum yaptırmayın bana hayatınız hakkında. acilen MR çektirmeniz gerek diyorum.
-ailem yurtdışıda onlar gelsin çektiririm haftaya (hala durumu kavrayamamışım. fıtık filan gibi bir şey var, beni apar topar ameliyat etmeye çalışıyorlar sanıyorum )
-o zaman kağıt imzalayacasınız burada.
-ne kağıdı?
-doktorum beni uyarmasına rağmen gerekli tetkikleri yaptırmadım. sorumluluk bana ait yazacaksınız.
-ne demek şimdi bu?
-bir haftanın bile önemi var demek..

hala olayın tam farkında olmadan doktorla pazarlık yapıyorum.
yalvar yakar bir açık MR merkezinin kartını alıyorum,
çünkü ben gerçekten ayık halde MR'a giremem.
ama bugün mutlaka çektirip hemen getireceksin sonuçları ben seni hocalarla görüştüreceğim diyor.

hocalar derken?
iyi huylu da çıksa kesinlikle ameliyat olacaksınız diyor...
iyi huylu?..
zaten iyi huylu gibi görünüyor. etrafı kireçlenmiş. uzun zamandır burada demek ki ama bi şikayete yol açmamış. hemen çıkartılırsa...

Allahım tümor bu!
tümor var beynimde.
kafamın içinde tümor var.
ben anlamadan yıllardır büyümüş hem de!
bir de omuriliğe baskı yapıyor.
sakat kalacağım, öleceğim ya da!
ya da sırayla ikisi de olacak..

hastaneden fırlayıp bir taksiyle gidiyorum MR'a..
eşimi arıyorum kapıda, çektiremiyorum tek başıma.
sakinleştiricilerle filan zorla giriyorum açığına bile.
görüntüleri CD'ye attırıp dönüyoruz hastaneye..

bana ilk bakan doktor ve bir radyolog bakıyorlar görüntülere önce.
teşhisten emin olunca,
hocaların hocası diye bahsettikleri bir profesörün odasına giriyoruz.
4-5 doktor bakıyor bana ve haberi veriyorlar:
kafanda tümör var.
beyin zarı tümörü!
menengioma.
omuriliğine baskı yapıyor.
başlangıç seviyesinden hem de.
biraz daha büyüse boyundan aşağısını felç eder.
başka tedavisi yok iyi huylu da olsa ameliyatla çıkarılacak.

hepsi hemfikirler..
rahatlar..
ben ağlıyorum..
olduğum yerde çakılmış bekliyorum..
patolojiye gitmeden anlaşılmaz,
o ancak ameliyattan sonra olur ama,
iyi huylu gibi gözüyor, diyorlar.
2-3 gün içinde ameliyat tarihi verecekler bıraksam.

eşimin kolunda yarı baygın oradan ayrılıyorum.
devlet hastanesine de gidelim diyorum.
özel hastaneler hemen ameliyat ister belki gerek yoktur diyorum hala.
kabullenmiyorum hala..
teşhiste bi yanlışlık vardır diyorum hala!
koskoca profesörlere inanmıyorum!
düşünsenize!
insan başına gelmeden anlamıyor.
ama kabullenmenin neden zor olduğunu ben o saniye idrak ediyorum.
konduramıyorsun!
başka bir doktora gideceksin,
yok canım bişeyin bi fıtık başlangıcın var,
rahatsızlık verirse ameliyat olursun,
hadi dön işine demelerini bekliyorsun.

aynı gün devlet hastanesine de gidiyoruz,
ama devlet hastanesindeki doktor,
daha da soğuk,
teyit ediyor durumu.
eşim, görümcem, kayınpederim, ben,
karşısında dururken yanına çağırıyor bizi:
-siz misiniz? diyor.
ama yüzünde öyle bir bakış var ki.
o zavallı, o çaresiz sen misin der gibi bakıyor.
belki bana öyle geliyor.

-benim..
-omurilik başlangıç seviyesinde tümör var.
-e.. ev.. evet..
-ameliyat olacaksınız. yalnız bu boyundan aşağısını felç eder. (gayet sakin söylüyor bunu )
-nas-nası-nasıl yani kurtulma şansım yok mu?
-zor bi ameliyat. tümör baskı yapıyor.. geçen hafta iki tane yaşlı hasta masada kaldı bu ameliyatta.. ama ilerlemişti onların ki.. elini kolunu sallayarak yürüyerek çıkanlar da oluyor tabi.

gidenler de var.
ama kalanlar da var!
o buz gibi masada narkoz altında yapayalnız ölenler yani!
ya da uyanıp elini kolunu boynundan aşağısını hareket ettiremeyenler!

o hastanenin bahçesine çıkıyoruz.
ve soruyorlar "napalım? nereye gidelim?"
BİLMİYORUM!
HAYATIMDA İLK DEFA NE YAPACAĞIMI BİLMİYORUM.

ağlamak ağlamak ağlamak..
inanamamak...
hele o sabah uyanmaları..
insanın içinde bir ocak yanar mı?
benim göğsümde yanıyor.
uyanır uyanmaz.
içim ateş gibi,
karnıma yayılıyor sancılar,
gerçek fiziksel bir ağrı bu!
içim yanıyor dedikleri işte bu.
o zaman anlıyorum..
keşke hiç anlamasam..
aşk acıları,
yakınları kaybetmek bile buna benzemiyor.
beyninde bir tümör taşımak.
Allah kimseye göstermesin.
tüm samimiyetimle söylüyorum Allah düşmanıma bile vermesin o duyguyu...

sakat mı kalacağım ölecek miyim belli değil ve ben daha 28 yaşındayım!
neden ya neden ben neden neden NEDEN NEDEN NEDENNNNNN..
NAPTIM BEN BUNU HAK EDECEK KADAR!
NAPTIM ALLAHIM NOLUR AFFET GERİ AL BUNU RÜYA OLSUN HEPSİ ALLAHIM NOLUR

o gün 20 Mayıs 2011 Cuma.
benim birinci hayatım bitti.
haftasonu tatili araya girince ben 2 gün bu duyguyla yaşadım.
2 koca gün hiç susmadan ağladım.
annemler Portekiz'deydi, geldiler..
anneme söyleyemedik.
babama da ben söyleyemedim.
ablam söyledi.
pazartesi günü 2 doktordan daha randevu aldık.
ikisi de MR'a baktı.
ben ikisinin karşısında da ağladım.
ikisi de aynı şeyleri tekrarladı.
ameliyat olacaksın!

ama ben bir hafta sonra tatile gidiyordum.
paramız yetmeyecek diye korka korka çok güzel bir otelde rezervasyon yaptırmıştık!
19 Mayıs'tı 3 gün önce,
ben evde eşimle kedimle mutluydum,
kendimi mutsuz sanıyordum ama mutluymuşum ben.
yaşıyormuşum ben!
allahım burda bana nefes yok.
ameliyat filan olamam ben diyorum.
önce planladığım tatile gideceğim ben diyorum.

psikiyatriste görünüyorum,
herkesin yapma etme bir an önce gir ameliyata demesine rağmen,
ben yanıma eşimi ve bir kutu yeşil reçeteli ilacımı alıp tatile gidiyorum.
sebebini anlamıyor,
neden bir an önce girmiyorsun diyorlar.
çünkü ben o masadan kalkacağıma inanmıyorum!
kalksam da elimi kolumu kullanamayacağım,
ya da beynim ödem yapacak hasar kalacak kimseyi hatırlayamayacağım,
bitki gibi boş bakacağım belki insanlara,
belki aşık olduğum adamı tanımadan ben, bir hastane odasında onun suratına bakacağım!
belki de bu benim "ben" olarak son 1 haftam.

anlatamıyorum ama yine de gidiyoruz.
Kaş ve Kemer..
eşsiz güzellikler,
tekne gezileri,
Patara, Kekova, Demre, Kaputaş..
ağlasam da,
dönüşte olacaklardan korksam da hepsine gidiyorum..
ve 8 Haziran'da ameliyata girmek üzere 6 Haziran'da İstanbul'a dönüyorum.

ameliyattan önceki 2 gün belki de yaşadığım en zor günlerdi.
anneannemlere gittim..
alışverişe gittim,
hastanede giymek için pijamalar aldım.
son gün sinemaya da gittim belki de son gidişimdir diye.
İstinye Park'ta Karayip Korsanları, 3 boyutlu.

herşeyi denedim ama o göğsümde yanan ocak,
hiç sönmedi.
hele sabah uyanmak!
Allahım nolur kimseye gösterme. başka türlü anlatamıyorum bu duyguyu.
kimse bu duruma düşmesin.

ameliyattan bir gün önce anestezi muayenesine gittim.
o doktorun karşısında da ağladım.
o gün eşimin ateşi çıktı.
soğuk denizlerde yüzmektendir sandım ama üzüntüdenmiş,
ben ameliyata girince düşmüş.
ablamla eşi bize geldiler o gece evde ikimiz oturup oturup düşünmeyelim diye.
tatili filan anlattık,
fotoğraflara baktık.
belki de son günlerim diyorum ben içimden.

sabah babam almaya geldi.
arkada ablamlar,
ben annemden habersiz,
yastığımı ağlaya ağlaya öpüp çıktığım evimin önünden ameliyata gittim.
elimde sevdiceğin yıllar önce hediye aldığı bir ayıcık...

burada doktor hastane ismi filan vermek belki sakıncalıdır,
ama Türkiye'nin en iyi hastanelerinden birinde,
Türkiye'nin en iyi doktorlarından birine ameliyat oldum.
ameliyata girmeden,
odada hazırlıyorlar sizi,
kıyafetlerinizi çıkarttırıp ameliyat elbisesi giydiriyorlar,
varis çorabı giydiriyorlar,
damar yolu açıyorlar..
ben bunları nasıl yaptırdım?
nasıl dayandım..
ağlaya ağlaya..
canımdan can kopa kopa..
hani bi efsane vardır,
sana bir ilaç veriyorlar,
güle oynaya giriyorsun ameliyata diye..
bana öyle bir şey vermediler..
sadece 1 tane sakinleştirici verdiler o da o üzüntüye etki metki etmedi..
arkadaşlarım kuzenlerim bayağı bi kalabalık ile beraber gittik ameliyathane kapısına.
görseniz bir film sahnesi zannedersiniz..
ben son an kapıda yatakta yatarken "yol bitti mi geldik mi?" diyorum telaşla..
evet burası diyorlar.
"ne olur girmeden bi vedalaşayım son kez sarılacağım durun" diye haykırıyorum.
duruyorlar.
deli gibi ağlıyorum artık zaten narkoz vermeseler de bayılacağım neredeyse.
eşimi kendime çekip Arthur sana emanet diyorum.
öpüyorum kokluyorum..
Allahım nolur bi daha yaşatma!
o da ağlıyor.
kaçıyor artık kollarımın arasından yoksa giremeyeceğim.
sonradan anlatıyor ben ameliyata girince kopmuş zaten arkadan herkes..
ağlamayan kalmamış..
yönetmen orada "tamam" dese bitecek bir film gibi..
zaten böyle şeyler sadece filmlerde olur di mi?..
biri evet desin..
ama demiyor..

bir gün önce karşısında "uyanamamaktan korkuyorum ben" diye ağladığım kadın,
anestezi uzmanı,
melek gibi,
tatlı rüyalar göreceksin ve uyanacaksın korkma demişti bana..
ameliyathaneye girer girmez,
"şimdi tatlı rüyalar başlayacak" diyor...
benim korkum narkozu son anda vermeleri.
yani saçlarımın kazınmasını (enseden bir bölüm) masaya sabitlenmemi filan bekleyecek olmam.
Allahıma çok şükür ki narkozu hemen veriyorlar.
kapkaranlığa sürükleniyorum ve sonra ilk hatırladığım eşimin ismini haykırarak kalkmaya çalışışım!
o yanımda dikiliyor zannetim bir an.
öyle değilmiş.
hayalmiş.
kafanızı kaldırmayın lütfen diyorlar.
ameliyat bitti mi dediğimi hatırlıyorum.
bitti diyorlar.
doktorun ellerine sarılıyorum.
bana 15 sn kadar gelen bir süre tekrar kendimden geçmişim.
sonra tekrar gözümü açtım.
1 saliselik zaman dilmi içinde aklıma ellerim ayaklarım geldi.
oynatabiliyordum!
onu anladım...
sonra da zaten bağırmaya başladım.
kafamdaki korkunç ağrıyı çünkü o zaman algıladım.
sanki kafamı ortadan yarmışlar ve kapatmamışlar.
öyle beynim açıkta kafamda baltayla filan duruyormuşum gibi bir ağrı.

4 saat aralıksız bağırdım.
yoğun bakımda.
5 dk. için yanıma bir kaç yakınım geldi gitti ama ben hep bağırdım.
ağrı dayanılmazdı.
benzer ameliyat geçirecekler varsa isterlerse buraları okumasınlar.
bünyeden bünyeye değişirmiş tabi ama ilk gece inanılmaz bir ağrı oluyor.
nörolojik vaka olduğunuz için uyutmuyorlar.
ağrı kesicileri son haddine kadar verdik dediler,
ama ben tam 4 saat aralıksız bağırdım.
ne kadar ayıp hastanede bağırılmaz falan denilecek gibi değil.
hani birisi kolunuzu alıp büker falan da istemsiz bağırırsınız ya.
bağırmadan durulmayacak kadar ağrıdı.

ilk gece yoğun bakımda geçiyor.
yanınızda bir yakınınız da olmuyor.
doktorlara bayıltın beni ölmeye razıyım diye yalvardım ama bayıltmadılar.
sabaha kadar o ağrıyla yaşadım.
sabah o büyük ağrı geçmişti ama yerine yine hatırı sayılacak bir ağrı bırakmıştı.
5 gün hastanede yattım,
ameliyat sonrası da 10 ay kadar geçti ama hala ağrılarım geçmedi.
biraz azaldı ama hala boynumu tam hareket ettiremiyorum.
uyuyacak bir pozisyon bulamıyorum.
kafamın arkası hala uyuşuk,
bacağımın üzerine yatmışım da karıncalanmış gibi..

hastane günlerimi sonraki olayları filan artık bu yazıda anlatamayacağım,
ama gerçekten zor bir sürecin içindeyim.
ameliyattan beri hiçbir gece 1 saatten fazla uyumadım.
15 dk dalıyorum sonra 3-4 saat uykusuzum.
işten ayrıldım.
günlerim başıma neden bu felaketin geldiğini ve bundan sonra ne olacağını düşünmekle geçiyor.
kendimi oyalamak için herşeyi yapıyorum ama sorular gitmiyor.
neden oldu bu bende?
tekrar olmaması için ne yapmalıyım.
bu soruların yanıtları yok.
patoloji sonucum iyi huylu çıktı.
çok şükür.
zaten kötü huylusunda ortalama yaşam süresi 5-6 ay diyor nöroloji sitelerinde.
iyi huylularda..
%20'si 10 yıl içinde tekrar edebilirmiş.

şu an benim tedavim durdu.
tümör alındı.
MR çekildi.
tamamı alınmış.
şimdi yapacağım ameliyattan kaynaklanan sorunların iyileşmesine uğraşmak.
ve 1 yıl sonra çekilecek MR'I beklemek.
o temiz çıkarsa 1 yıl sonrakini..
sonra...

kısacası çok karanlık bir yola girdim ben.
her an acaba şu an tekrar içimde bi lanet tomurcuklanıyor mu,
bir daha o acıları yaşayacak mıyım diye düşünüyorum.
her gün her saat her dakika her saniye..
düşünün bir!
daha da kötüsü bir daha olursa kötü huylu olabilirmiş,
yayılım gösterebilirmiş,
beynin farklı bir noktasında da olabilirmiş..

Allahım nolur bir daha gösterme..
ben artık iyileşeyim.

eski ben olayım, unutayım diyorum ama olmuyor.
benim artık birinci hayatım bitti.
tekrar olacak mı olursa da daha kötüsü mü olacak diye bir bekleyişe dönüştü benim hayatım.
hiç olmadığım kadar mutsuz, umutsuz ve psikolojik durumumun düzeleceğinden inançsızım.
belki 5 yıl sorunsuz yaşayacağım ama ya sonra?
ya sonra tekrar gelirse.
ben bir daha nasıl mutlu olacağım Allahım nasıl hayata tutunacağım.
bilen varsa yol göstersin bunca acı unutulur mu?
olmaz bir daha boşver denilip hiçbir şey olmamış gibi yola devam edilir mi?

bana edilmez gibi geliyor..
bir gün bir MR sonrası başıma daha gelecekler var gibi geliyor.
korkunç ağrılara korkunç üzüntülere uzanıyor benim yolum..
nasıl dayanacağım..
Allahım nolur rüya olsun.

bunlar benim başıma gelmemiş olsun ne olur..

düzelmesinin başka yolu yok bunun..
bir daha mutlu olmamın başka yolu yok..
 
Yaşadıklarını aglayarak okudum sana bana ve butun insanlara dua ediyorum rabbim kimseye dermansiz dert vermesin hepimizi korusun ve bence senide korumus basina bir darbe alman bunun bahanesi ile baska bir sorunu ogrenmen ve ameliyat olman aslinda yiyecek ekmegin oldugu icindi. Asıl soruna gelmek istiyorum bebek isyegini doktorlarinla konustuysan gebelik icin bir sakinca gormuyorlarsa bence sende o kucuk melege bakamayacagini dusunme allah yardim eder en kötü kendini zorlamaz 9 ay yatarsin inanki buna değer o melegi kucagina aldigin anda guc gelir ömrün bebegin olur ve yasama daha siki baglanirsin çünkü bilirsinki onun icin yasamak zorundasin ya yasayamazsam deme soyle dusun 2 oglum var 3 bebegimi bekliyorum ya ayagim takilir dusersem olmeyecegimin garantisimi var hayir yok ben kendim icin ettigim duayi senin icinde edeyim sende et insallah hayirlisiyla hayirli olana kavus.

Allahım arkadasima gucu kuvveti olacak bakabilecek gucu bulabilecek ve hayirlisi olacaksa melek bebegine kavustur.herseyin hayirlisini bilen sensin en hayirli olanini nasip et yarabbim.
 
öncelikle dualar ve iyi dilekler için çok teşekkürler :))

bazı konulara açıklık getireyim,
son kadın doğum rutin muayenem iyiydi.
beyin ameliyatımı yapan doktorla da son kontrolüm bir kaç ay önceydi,
aralığa kadar da gitmem gerekmiyor normalde.
o yüzden özellikle hamilelikle ilgili bir muayeneden geçmedim ama o zamanki MR vs'ye bakarak hamile kalabilirsin hatta kal bir daha ki MR'da çocuğun doğmuş olsun demişti :)
bana moral olurmuş bir de o çocukları çok seviyor.

sadece çok kilo almamam lazımmış ve normal doğum yapamazmışım.
ki bu da bir korku sebebi çünkü tekrar narkoz alıp bayıltılmayı vücudum kaldırmazsa masada kalırsam da çocuğumun yüzünü bir kez daha göremezsem gibi korkularım da var.
bir de işte çok başım dönerse hiç yaşayamaz hale gelirsem?
çünkü bilen bilir başın dönünce yatsan bile geçmiyor,
9 ay yatar atlatırsın gibi bir durum değil.
tuvalet banyo bile çok zorlaşıyor, tek kalamıyorsun.
şu an da bunları zor yapıyorum ama çok şükür yardımsız yapabiliyorum.
dinlene dinlene de olsa evimin işini (süpürme hariç her şey) yemeğimi filan kendim yapıyorum.
dışarıda ve arabada daha sorunlu ama ittire kaktıra hayata karışmaya çalışıyorum.
şimdi ya onu kaybedersem diyorum?
evet daha hamile olmadan bu korkuları geliştirdim :))

hamile kalmış olabileceğimle ilgili küçük bir risk oluştu sadece, ayrıntıya girmek istemiyorum :))
çok ufak bir ihtimal ama 2 gündür kendi kendime hamileymişim gibi hissetmeye başladım ve bu fikir dahi beni,
benim kadar mutsuz bir insanı mutlu etti.
adet zamanını nasıl bekleyeceğimi şaşırdım.

şimdi bu çok bilinçsiz ve az ihtimali bir ay oldu ama madem ihtimali bile beni sevindiriyor,
şu an değilsem bile bir daha ki ay bu işe adam gibi kafa yorarak,
işte ne bileyim ovulasyonu filan doğru düzgün takip etmek ateş ölçmek vs gibi şeylere dikkat ederek doğru dürüst denesem mi,
yoksa hamile kalmadıysam " oh hadi bu hasta halinde hamile kalmadığına şükret de korunmana bak " mı desem? kendime.

çok hastalanır mıyım bakabilir miyim büyüdüğünü bilmem görebilir miyim?
annem yakın oturuyor ama o şu an ablamın çocuğuna bakıyor.
ara sıra gelse de sürekli yardım edemez.
kayınvalidem var ama o da bir çocuğa tek başına 24 saat bakamaz.
ha ama ilk 3 ay teyzem gelip kalır bende onu biliyorum bana hiç kıyamaz çünkü :))
tabi emzirmesi vs anne her zaman en çok dahil olması gereken kişi ama,
ben çok yorgunsam ara sıra da olsa altını değiştirecek banyosunu yaptırıp uyutacak filan birileri var yani.
ama annenin yerini kim ne tutabilir?

benim için nolur dua edin şu an hamile olayım,
bir dahaki ay cesaretimi kaybederim gibi hissediyorum :)

bir de içimdeki bu mutluluk boşa çıkmamış olsun?
 
Rabbim dileklerini kabul eder inşallah, pozitif düşun pozitif yasa olumsuzluklari bir kenara bılrakmayi dene. Yaşadiklarını tahmin bile edemeyiz ama moralini yüksek tutmaya calıs. Emin ol annen her zaman yanında olacaktır. Gelecekteki bebeğinle yaşlanana kadar ayrilmaman dilegiyle :) Rabbim sizi tez zamanda kavuştursun hep mutlu olun saglık ve sıhhatle inşallah
 
öncelikle dualar ve iyi dilekler için çok teşekkürler :))

bazı konulara açıklık getireyim,
son kadın doğum rutin muayenem iyiydi.
beyin ameliyatımı yapan doktorla da son kontrolüm bir kaç ay önceydi,
aralığa kadar da gitmem gerekmiyor normalde.
o yüzden özellikle hamilelikle ilgili bir muayeneden geçmedim ama o zamanki MR vs'ye bakarak hamile kalabilirsin hatta kal bir daha ki MR'da çocuğun doğmuş olsun demişti :)
bana moral olurmuş bir de o çocukları çok seviyor.

sadece çok kilo almamam lazımmış ve normal doğum yapamazmışım.
ki bu da bir korku sebebi çünkü tekrar narkoz alıp bayıltılmayı vücudum kaldırmazsa masada kalırsam da çocuğumun yüzünü bir kez daha göremezsem gibi korkularım da var.
bir de işte çok başım dönerse hiç yaşayamaz hale gelirsem?
çünkü bilen bilir başın dönünce yatsan bile geçmiyor,
9 ay yatar atlatırsın gibi bir durum değil.
tuvalet banyo bile çok zorlaşıyor, tek kalamıyorsun.
şu an da bunları zor yapıyorum ama çok şükür yardımsız yapabiliyorum.
dinlene dinlene de olsa evimin işini (süpürme hariç her şey) yemeğimi filan kendim yapıyorum.
dışarıda ve arabada daha sorunlu ama ittire kaktıra hayata karışmaya çalışıyorum.
şimdi ya onu kaybedersem diyorum?
evet daha hamile olmadan bu korkuları geliştirdim :))

hamile kalmış olabileceğimle ilgili küçük bir risk oluştu sadece, ayrıntıya girmek istemiyorum :))
çok ufak bir ihtimal ama 2 gündür kendi kendime hamileymişim gibi hissetmeye başladım ve bu fikir dahi beni,
benim kadar mutsuz bir insanı mutlu etti.
adet zamanını nasıl bekleyeceğimi şaşırdım.

şimdi bu çok bilinçsiz ve az ihtimali bir ay oldu ama madem ihtimali bile beni sevindiriyor,
şu an değilsem bile bir daha ki ay bu işe adam gibi kafa yorarak,
işte ne bileyim ovulasyonu filan doğru düzgün takip etmek ateş ölçmek vs gibi şeylere dikkat ederek doğru dürüst denesem mi,
yoksa hamile kalmadıysam " oh hadi bu hasta halinde hamile kalmadığına şükret de korunmana bak " mı desem? kendime.

çok hastalanır mıyım bakabilir miyim büyüdüğünü bilmem görebilir miyim?
annem yakın oturuyor ama o şu an ablamın çocuğuna bakıyor.
ara sıra gelse de sürekli yardım edemez.
kayınvalidem var ama o da bir çocuğa tek başına 24 saat bakamaz.
ha ama ilk 3 ay teyzem gelip kalır bende onu biliyorum bana hiç kıyamaz çünkü :))
tabi emzirmesi vs anne her zaman en çok dahil olması gereken kişi ama,
ben çok yorgunsam ara sıra da olsa altını değiştirecek banyosunu yaptırıp uyutacak filan birileri var yani.
ama annenin yerini kim ne tutabilir?

benim için nolur dua edin şu an hamile olayım,
bir dahaki ay cesaretimi kaybederim gibi hissediyorum :)

bir de içimdeki bu mutluluk boşa çıkmamış olsun?


Hayatin insanlara ne getireceginin garantisi yok bunun en buyuk kaniti sensin. Yani soyle soyleyeyim saglam bir insanin yarin ne halde uyanacagi ya da bir saat sonra nasil olacagi ne malum? Evet sen riskli bir ameliyat gecirdin ama cok sukur atlattin doktorun hamilelik icin bir sakinca gormemisse - ki gorseydi soylerdi eminim - kendini bu mutluluktan mahrum birakma dene en azindan Rabbim belki sifani verir hamilelikle kadin vucudu tamamen yenileniyor diye duymustjm bakarsin daha iyi olursun. Ayrica dogum konusunda hastaligindan dolayi genel anestezi mi yaparlar bilmiyorum ama epidural sezeryan da var bildigim bir omurilikten igne yapiyolar bir de damardan yapiyorlar. Kadin dkgum doktoruna sorabilirsin. Hatta esin bile yaninda girebilir dogumuna. Hayat sana guzel yuzunu göstersin insaAllah :KK16::KK16::KK16::KK16::KK16:
 
Nasıl okudum..
Nasıl içim titredi..
Nasıl hissettim, hissettiklerini anlatamam.. An be an.. Satır satır..
Nasıl güzel yürekli bir insansın sen..
İnan kelimelerinin arasından seçtim bunu..
Çok büyük bir dönemeçten sağ salim dönmüşsün.
Tabiri caizse, gidip geri gelmişsin..
Gelmişsin! Buradasın. Nefes alıyor bu yazdıklarımı okuyabiliyorsun şu an. Görebiliyorsun. Algılayabiliyorsun. Ne mutlu!
Şükürler olsun!
Yaşadıkların koskocaman bi kabus.
Öyle farz et. Öyle olduğuna öylesine inan ki artık gerçelten sanki öyleymiş gibi olsun. Hepimiz hayattan izler taşıyoruz. Seninkiler daha ağır. Daha acı. Daha şiddetli. Daha kırık. Daha buruk belki. Fakat mühim olan şimdi. Şu an. Nefes alıp ver. Bak buradasın işte gördün mü? Tecrübe ettiğin kötü anlar, ilk öğrenişin, gözyaşların, korkuların, acılar.. hepsi birer kabustu. Ve sen uyandın. Bitti. Güçlüsün sen. Bak aştın bunca şeyi. Rabbim.bundan sonra daima güldürsün yüzünü dilerim ki. Sana bu yaşadıklarını tamamen unutturacak öyle güzel günler yaşa ki, yaşadığın her ana şükreden biri ol inşallah sonunda.. Elbette hakkın. Evladın.. Parçan.. Canın olmalı. Bunları yaşa veya yaşama. Düşünsene, sapasağlamız. Yattık uyuduk. Sabaha çıkacağımız ne malum? O zaman kimse yapmamalıydı dimi? Yapmalısın elbette. Yapacaksın. Olacak ve sen mutluluktan eskisinden bile daha sağlıklı biri olacaksın. Olacak. İnanıyorum.
 
öncelikle dualar ve iyi dilekler için çok teşekkürler :))

bazı konulara açıklık getireyim,
son kadın doğum rutin muayenem iyiydi.
beyin ameliyatımı yapan doktorla da son kontrolüm bir kaç ay önceydi,
aralığa kadar da gitmem gerekmiyor normalde.
o yüzden özellikle hamilelikle ilgili bir muayeneden geçmedim ama o zamanki MR vs'ye bakarak hamile kalabilirsin hatta kal bir daha ki MR'da çocuğun doğmuş olsun demişti :)
bana moral olurmuş bir de o çocukları çok seviyor.

sadece çok kilo almamam lazımmış ve normal doğum yapamazmışım.
ki bu da bir korku sebebi çünkü tekrar narkoz alıp bayıltılmayı vücudum kaldırmazsa masada kalırsam da çocuğumun yüzünü bir kez daha göremezsem gibi korkularım da var.
bir de işte çok başım dönerse hiç yaşayamaz hale gelirsem?
çünkü bilen bilir başın dönünce yatsan bile geçmiyor,
9 ay yatar atlatırsın gibi bir durum değil.
tuvalet banyo bile çok zorlaşıyor, tek kalamıyorsun.
şu an da bunları zor yapıyorum ama çok şükür yardımsız yapabiliyorum.
dinlene dinlene de olsa evimin işini (süpürme hariç her şey) yemeğimi filan kendim yapıyorum.
dışarıda ve arabada daha sorunlu ama ittire kaktıra hayata karışmaya çalışıyorum.
şimdi ya onu kaybedersem diyorum?
evet daha hamile olmadan bu korkuları geliştirdim :))

hamile kalmış olabileceğimle ilgili küçük bir risk oluştu sadece, ayrıntıya girmek istemiyorum :))
çok ufak bir ihtimal ama 2 gündür kendi kendime hamileymişim gibi hissetmeye başladım ve bu fikir dahi beni,
benim kadar mutsuz bir insanı mutlu etti.
adet zamanını nasıl bekleyeceğimi şaşırdım.

şimdi bu çok bilinçsiz ve az ihtimali bir ay oldu ama madem ihtimali bile beni sevindiriyor,
şu an değilsem bile bir daha ki ay bu işe adam gibi kafa yorarak,
işte ne bileyim ovulasyonu filan doğru düzgün takip etmek ateş ölçmek vs gibi şeylere dikkat ederek doğru dürüst denesem mi,
yoksa hamile kalmadıysam " oh hadi bu hasta halinde hamile kalmadığına şükret de korunmana bak " mı desem? kendime.

çok hastalanır mıyım bakabilir miyim büyüdüğünü bilmem görebilir miyim?
annem yakın oturuyor ama o şu an ablamın çocuğuna bakıyor.
ara sıra gelse de sürekli yardım edemez.
kayınvalidem var ama o da bir çocuğa tek başına 24 saat bakamaz.
ha ama ilk 3 ay teyzem gelip kalır bende onu biliyorum bana hiç kıyamaz çünkü :))
tabi emzirmesi vs anne her zaman en çok dahil olması gereken kişi ama,
ben çok yorgunsam ara sıra da olsa altını değiştirecek banyosunu yaptırıp uyutacak filan birileri var yani.
ama annenin yerini kim ne tutabilir?

benim için nolur dua edin şu an hamile olayım,
bir dahaki ay cesaretimi kaybederim gibi hissediyorum :)

bir de içimdeki bu mutluluk boşa çıkmamış olsun?

Istegini ve o sevincini hic kaybetme bence sen cok guzel vefali ve bebegine herturlu yetebilecek bir anne olacaksin yardim konusunda teyzen bir sure idare eder ev islerin icin haftada 1 yarim gun bayanla anlasirsin bas donmelerini tahmin edebiliyorum vertigo ya bagli bas donmesi benim hayatimi mahvedebiliyorsa rabbim sana sabirlar ve acil sifa versin diyorum. Ama bazen kotu beklediklerin cok iyi sonuclar dogurabiliyor seninkinin yaninda devede kulak kalabilir ama bende hipofiz adenomu hastasiyim makro adenomum vardi ve doktorlar hamile kalirsam hotmonlarimin 4000 lere cikacagini bunun adenomu hizla buyutecegini once kor kalabilecegimi arkasindan felc olabilecehimi soylemelerine ragmen allahim sana guveniyorum vr siginiyorum inaniyorumki beni ve bebegimi sen koruyacaksan nasop edeceksin dedim ikinci oglum suanda 7 yasinda ve gebelik hormonu dogumdan bir ay once sadece 140 olmustu tek zahmetimiz uzun sure emziremedim saglik olsundu canimiz feda onlara dusunsene bir bebekle birliktr seninde yeniden dogumun olabilir bu belkide.
 
Canim benim cok gecmis olsun cok uzulerek okudum Rabbim hakkinda hayirlisini versin olumu dusun belki de hic tekrarlamayacak ve sen gidgide duzeleceksin.gercekten insan hayatinda bi hastalikla karsilasinca onceden cok mutly oldugunu anliyor
 
Öncelikle çok geçmiş olsun.Normalde böle uzun yazıları okumaktan sıkılırım açıkçası ama o kadar güzel ve içten anlatmışsın ki yazdıklarını bir çırpıda okudum gözlerim dolu dolu.Yaşadıklarını hissettiklerini anlayabilmemiz mümkün değil elbette.ama bir anne olarak her kadın bu duyguyu tatmalı diyorum.Geçen ay ben de hem beyin hem boyun mr ı çektirdim.Bende de ara ara atklarla gelen vertigo var ve o baş dönmesiyle yaşamanın ne demek olduğunu çoook iyi bilirim ki benimki çok şükür 3-4 gün süren ataklar.Tüm hayatımı öyle geçirdiğimi düşünemiyorum.Dediğin gibi bırak tuvalete gitmeyi insan yatakta sağdan sola dönemiyo.Bunlar belki biraz zorlar seni çocuk bakımında ama imkanın varsa bir yardımcı tutabilirsen sen de her anne gibi çocuğuna çok güzel ve de rahat bakarsın.Ya bana bişey olursa diye düşünmen çok normal ama her anne bunu zaten düşünüyo.HErhangi bir sağlık problemim olmasa da ben de zaman zaman ya bana bişey olursa onu annesiz bırakırsam diye düşünüp ağladığım çok olmuştur.Klişe bir söz olacak ama kimsenin 1 saat sonrası belli değil.Böyle düşünürsek yaşamımızın bir amacı kalmaz.Hem o bebek seni daha da sıkı bağlar hayata moral olur.Çocuk doğurmak zaten herkes için bencilce bir durum.Sen de bu bencilliği yap dünyanın ennnnn güzel şeyi.Keşke daha önce yapsaymışım diyeceksin :))))
 
Arkadaşlar,
galiba içimdeki his doğruymuş!
Adetime 1 gün kalmasına rağmen dayanamadım idrar testi yaptım bugün,
silik de olsa iki çizgi vardı çok şaşırdım eşimi aradım akşam işten gelince beraber gittik kan vermeye 53 çıktı!
3-4 haftalık hamileliğe işaretmiş sanırım.
Yarın kadın doğumcuya gideceğim ama galiba hamileyim!!!

Sizce de bebek var mıdır kese görünür mü? Adetim gecikmeden yaptırdığım için biraz korkuyorum kimyasal veya dış gebelik olabilir mi diye tecrübeli olanlar yazabilir mi?

Mutluluktan eşim de ben de ağladık, dayanamadım ablama da söyledim daha annem bile bilmiyor emin olmadan söylemeyeyim dedim!

Var mıdır bir kuzucuk?
 
Son düzenleme:
Arkadaşlar,
galiba içimdeki his doğruymuş!
Adetime 1 gün kalmasına rağmen dayanamadım idrar testi yaptım bugün,
silik de olsa iki çizgi vardı çok şaşırdım eşimi aradım akşam işten gelince beraber gittik kan vermeye 53 çıktı!
3-4 haftalık hamileliğe işaretmiş sanırım.
Yarın kadın doğumcuya gideceğim ama galiba hamileyim!!!

Sizce de bebek var mıdır kese görünür mü? Adetim gecikmeden yaptırdığım için biraz korkuyorum kimyasal veya dış gebelik olabilir mi diye tecrübeli olanlar yazabilir mi?

Mutluluktan eşim de ben de ağladık, dayanamadım ablama da söyledim daha annem bile bilmiyor emin olmadan söylemeyeyim dedim!

Var mıdır bir kuzucuk?

Bence vardır :)
Hayırlı olsunnn inan çok sevindimm
Annelerin içine doğarmış bak :)
Hayatın en güzel hediyesi 9 ay sonra kollarına gelsin sağlıcakla dilerim ki..
Yüzün hep gülsün arkadasım..
Kese görünür belki de bebek biraz geç görünebilir.
Bizi de haberdar et noluuur!
 
Arkadaşlar,
galiba içimdeki his doğruymuş!
Adetime 1 gün kalmasına rağmen dayanamadım idrar testi yaptım bugün,
silik de olsa iki çizgi vardı çok şaşırdım eşimi aradım akşam işten gelince beraber gittik kan vermeye 53 çıktı!
3-4 haftalık hamileliğe işaretmiş sanırım.
Yarın kadın doğumcuya gideceğim ama galiba hamileyim!!!

Sizce de bebek var mıdır kese görünür mü? Adetim gecikmeden yaptırdığım için biraz korkuyorum kimyasal veya dış gebelik olabilir mi diye tecrübeli olanlar yazabilir mi?

Mutluluktan eşim de ben de ağladık, dayanamadım ablama da söyledim daha annem bile bilmiyor emin olmadan söylemeyeyim dedim!

Var mıdır bir kuzucuk?

Sanki ben hamileymişim gibi çok sevindim :)) içindeki his yanlış değildir umarım sonuçları bize bildirirsen çok seviniriz kuzucuk bereketiyle, şansıyla gelir inşallahhh :))


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Canım cok sevindim hayirli olsun rabbim saglikla kucaginiza almayi nasip etsin hemen dr a gitme bende ayni hatayi yaptim 36 test sonucuyla gittim ne kese ne kalp gorunmedi yok bos olabolir yok kalp atisi yok kurtaj gerekebilir zirvalarindan sonra 7+3 te anca duydum kalp atisini simdi 11 haftalik olduk hayirlisi. Guzrl haberlerini bekliyoruz ve yine dualarimdasin mis gibi bir hamilelik gecir insallah
 
3-4 haftalık hamilelikte kese kalp atışı görünmeyebilir ..o yüzden canınızı sikmayin sakin hayırlı olsun çok sevindim



Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Konunuzu okurken inşallah dedim içimden, inşallah geliyordur bir kuzu, geliyormuş. Şimdi önünüzde heyecanlı bir süreç var. Artık hastaneyi hem bir telaş hem de bir mutlulukla ziyaret etme zamanı. Dualarım sizinle, sakın korkmayın, stres yapmayın. Her hafta doktorunuz kontrole çağıracak kalp atışlarını görene kadar. O haftaları keyifle geçirin, kuzunuz da sizin mutluluğunuzu hissetsin de size kavuşmaya çaba harcasın :))
 
Son düzenleme:
Arkadaşlar,
galiba içimdeki his doğruymuş!
Adetime 1 gün kalmasına rağmen dayanamadım idrar testi yaptım bugün,
silik de olsa iki çizgi vardı çok şaşırdım eşimi aradım akşam işten gelince beraber gittik kan vermeye 53 çıktı!
3-4 haftalık hamileliğe işaretmiş sanırım.
Yarın kadın doğumcuya gideceğim ama galiba hamileyim!!!

Sizce de bebek var mıdır kese görünür mü? Adetim gecikmeden yaptırdığım için biraz korkuyorum kimyasal veya dış gebelik olabilir mi diye tecrübeli olanlar yazabilir mi?

Mutluluktan eşim de ben de ağladık, dayanamadım ablama da söyledim daha annem bile bilmiyor emin olmadan söylemeyeyim dedim!

Var mıdır bir kuzucuk?
selam konu sahibi konunuz benzer konular arasında altta çıkınca dikkatimi çekti okudum ve şu an ki durumunuzu merak ettim.ne yaptınız sağlığınız nasıl şu an evladınız doğdu mu mutlumusunuz .umarım her şey yolundadır
 
X