Beren Saat: Kanal yöneticileri ve oyuncunun tacizine uğradım, bu ülkede kadın her geçen gün daha değ

Biz hiç bir şeyi anlamıyoruz. eğitim 3 günlük bebeğe kimsenin dokunmaması ile başlar. dokunmayacak arkadaşım! o bebeğin kendi vücudu saçına dokunmakla poposuna dokunmak aynı şey! bir yabancı dokunmamalı. Olayı sekse indirgememeli. seks değil önemli olan çünkü, taciz. <taciz her türlü olur. Özgüven aşılayacaksın. Yabancıların bebeklerini okşa bakayım adam sana ne tepki veriyor!

Zaten son yıllarda artan subliminal mesajlar, 4 yaşınd apokemondan etkilenip kendini atan çocukla aynı zeka yaşına sahip 27 yaşında fatmagülün suçu ne izleyip uygulayan adamlar yarattı. Her şey de siyaset, din ya da seks. Kitap hakkında tartışıyoruz en basitinden Ahmet ümit adamın biri çıkıyor o adamın görüşü malum diyor? ne alaka lan konuyla? TV nin insanımızda bende dahil etkisi bu. farkında olmasak da beynimiz alıyor.


Çocuklar içinde böyle. Herkes için böyle. 90 larda bötyle şeyler daha azxdıı. İdamdan da kaynaklanmıyor bu tamamen TV den, maalesef ben de karşı çıkıyordum tek suçlu bu olamaz diye halen mantıksız geliyor ama bize mantıksız gelen bazılarını etkiliyor işte. Çünkü herkes ayırt etme yeteneğine yada zekasına sahip değil olmak zorunda da değil. bu eğitilebilir zekadır ki eğitim malum?!

Her açıdan yanlıştayız millet olarak. Bizim durumumuz yine iyi, acilen çözüm bulamazsak bugünün çocukları geleceğin psikopatları olacak.
 
çocuklar televizyondan gördükleri şeylerden etkilenirler, evet ama kocaman insanların televizyonda gördükleri şeylerden etkilenmeleri bana pek mantıklı gelmiyor.etkilenenler de vardır tabi ama onlar normal değildir zaten, sapıktırlar veya tecavüz gibi şeyler zaten içlerinde vardır; böyle insanlar da sadece dizilerden vs değil her şeyden etkilenirler.her şeyden.bunun çözümü kızları kısıtlamak yerine erkekleri insan gibi yetiştirmektir.
 
Sanirim bu hicbir zaman olmayacak. Kimse erkek cocugunu olmasi gerektigi gibi yetistirmeyecek. Benim 11 yasinda erkek yegenim var. Erkek arkadaslari kufurlu, cinsel icerikli konusuyor diye, onlardan surekli uzak duruyor. Bir kere bile kufur etmemistir, edemez de zaten. Birinden kufur duyunca midesinin bulandigini soyluyor cocuk. Bu yuzden kimse kalmadigi icin kizlarla arkadaslik ediyor. Ve bu yuzden okulda alay konusu kiz gibi diye. Aslinda olmasi gerektigi gibi. Erkek cocuklarimiz icin bile diken ustunde yasiyoruz biz. Nasil korkuyorum birgun okulda bu yuzden basina kotu birsey gelecek diye. Yavrum bu yuzden terapi goruyor. Neden? Aslinda olmasi gerektigi gibi oldugu icin. Kac kere terapide aglayip doktorunu da aglatti. Aslinda burda olmasi gereken cocuk bu cocuk degil, agzindan cinsel icerikli kufurleri dusurmeyen cocuklar dedi doktoru. Kahroldugumuz bu gercegi kim degistirebiliyor? Yemin ediyorum cocuk yapmaktan olesiye korkuyorum. Kiz olsa, basina ne gelecegi belli degil, erkek olsa, belki gidip bi kizin canini yakacak, agiz dolusu kufurler edecek. Ya da normal bi cocuk olup toplumdan ÖLESIYE dislanacak.
 
Bilimsel bir araştırmayı kopyaladım yapıştırdım oraya. Hadi uzun uzun okumak istemeyenler için "İnsanların zamanla izlediklerinin etkisi alanına girerek (görmeninokuması)bir süre sonra izlediği bu kurgulanmış olayları kendisinin gerçekleştirmesi, bilimsel olarak gözlenmiştir." kısmını da özellikle belirttim.

Anlayamadığım dizilerin etkisiz olduğunu iddia edenler bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçeği görmezden gelenler başka konularda sıkı birer bilim savunucusu... Bir an olsun kendi düşüncelerini savunmaktan sıyrılıp toplumsal ve bilimsel bir gerçeği kabullenmek bu kadar mı zor? Kim ne derse desin medyada bile bir taktik vardır bir şeyi ne kadar tekrar edersen o kadar normalleştirirsin. Bu bilgilere ulaşması zor değil iki tıka ve sabırla okumaya bakıyor.

Not: Daha önce de belirttiğim gibi tv tek başına bir sebep değildir ama en etkili azmettiricidir.
 
duşuncelerinize tamamen katılıyorum. Azmettirici,yonu çok fazla.. Bi dizi patlıyo misal enişte baldız ilişkili ( masumca aşk susu verilmiş bir dizi) hemn sonrsında enişte baldız aşkları yuruyup gidiyo., bazen insanların aklında olmayan şeyler bile dizilerle filmlerle cazip halde insanlara sunuluyor
 


Bunu görebilmek lazım bazılarının saçma bulduğu yöntemle birtakım oluşumlar toplumlarda zihin kontrolü yapıyor. Evet izleyip izlememek bizim elimizde ama bunun farkında olmayan milyonlarca insan var. Şahsım adına eğer bir gün evlat sahibi olursam yararlı programlar yapılmadığı sürece tvden uzak tutmak istiyorum.
 
tecavüz ya,yazın google a, tecavüz bakın neler çıkacak. google da yasaklayalımm mı.
haberlerden de tahrik oluyorarmıdır . haberlerde 5 haberin biri tecavüz.haberleride yasaklayalım ne dersiniz..


o zaman yasaklayın interneti,yasaklayın savaş filmlerini,yasaklayın polisiye filmleri,yasaklayın aşk filmlerini,yasaklayın sevgililerin elele olduğu filmleri. herşeyden etkileniyorsa bu pislikler tamamen kapayın tv yi.

yasakçı zihniyetle hiçbir yere varamazsınız. çünkü buna başladınız mı,internetinizi bile kapatırlar.
sonu gelmez yasakların
bakın bir haber. etkilenme dedik ya,

Samar Şaban 50 yaşında, hayata karşı tüm inancını yitirmiş bir kadın. Abu Dabi’de yaşıyor. Kocası tarafından 13 yıl hapsedildiği evinde defalarca tecavüze uğramış. Acılı hayatını değiştirense ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ dizisi olmuş.

Beren Saat’in canlandırdığı, üç kişinin tecavüzüne uğrayan ve davasından hiç vazgeçmeyen Fatmagül’den çok etkilenmiş. Evden çıkmanın bir yolunu bulup, mahkemeye başvurmuş ve boşanmış. Artık özgür ve özgürlüğünü Fatmagül’den aldığı güce borçlu olduğunu söylüyor.
 
Son düzenleme:
Beren saati guzel buluyorum basarilida

Oynadigi dizileride izledim
Ama bu ulkede bukadar cahil! Bukadar tv muptelasi! Yemegini bile tv karsisinda yiyen! Ammman dizim var gidemem! Yoook dizim var bi susun! Olmaz dizim var zihnyetindekilerle, hipnoz olmiscasina, dizilerdeki olaylara beddua okucak kadr dizi manyagi insanlar varken oynadigi dizilerle millete ne verebilmis? Once onu sorgulasin

4erkegin 1kadina tecavuzunu(fatmagulun sucu ne) agzi acik ayran budalasi gibi izleyen bizleriz!
Videosu bile rekorlar kirdi
Kocasinin yegeniyle yatip (ask-i memnu) bunuda cocugumuza izleten/izleyen bizleriz.
Sadece omru dizi olan insanlar var
Bu dizilerdekileri rol model alan cahiller var
Beren saat insan olarak kinamis
Ama beren saate bakinca fatmagulu goruyorum /bihteri goruyorum hadi la ordan! Diyesim geliyo
Hepimiz icin oyle degil mi?

 
günlerdir sitenin 2 yanında grinin 50 tonu filminin reklamı vardı. kim etkilendi o reklamdan. söyleyin hadi
 
kısaca sapık ruhlu insanı delirten şey çok. onu yapma bunu yasaklayla ollmaz bu iş. sokakta askılı giyen kadını görüp sapıtan kişiler var. yada çocuk görüp. bunun sonu yok. yasaklar çözüm değil. sadece kadının kısıtlanmasına gider. evden çıkmamasına. sapık etkilenir diye eve hapsolmasına. sapık herşeyden etkilenir. herşeyden. millet sapık diye hayatımızı biz kadınlar kendimize zindan etmeyeceğiz. bunun çözümü bu değil. bunun çözümü elbirliğiyle birşeyler yapmak.
mesela minibüs,otobüs ve taksi söförlerinden sabıka kaydı,akıl sağlığı yerinde belgeleri istenmesi için imza kampanyası başlatmak gibi.

bu katilin sabıkasına baktınızmı hiç,babayı bıçaklamış,anneyi dövmüş kardeşini karısını dövmülş. o şirket bunu araştırdımı. biliyorduda neden bu işte çalıştırdı bu pisliği.
 
Ne yapmalı?
Kadına cinsel tacizi…
Kadına tecavüzü…
Kadına hiç bitmeyen şiddeti…
Bütün bunları yok etmek için neler yapmalı?..
Evet, eğitim.
Evet, zihniyet değişimi.
Evet, etkili ve caydırıcı ceza.
Evet, polisiye önlem.
Evet, yargı düzenini düzeltici adımlar.
Evet, toplum ve devlet düzeninde kadına bakışı köklü biçimde sarsacak, değiştirecek dönüşümler.
Evet, kadının bu kadar aşağılandığı, horlandığı, itilip kakıldığıerkek-egemen aile ve toplum düzeninde radikal değişim.
Ve bütün bunları belirtirken bir noktayı özellikle vurgulamak:
Kadın-erkek eşitliği’ni temel alan bir zihniyet devrimiyaşanmadan, devlet ve toplum düzeni ‘kadın-erkek eşitliği’ne göre tepeden tırnağa şekillenmeden kadına şiddet son bulmaz.
Elbette kolay değildir bu.
Ya da ince uzun bir yoldur.
Ama her yolculuk bir ilk adımla başlar.
O ilk adım, ‘kadın-erkek eşitliği’ni ciddiye almaktır.
Laf olmaktan çıkarmaktır.
Uygulamaktır.
Kadın-erkek eşitliğinin ışığında, bu memleketin toplum ve devlet düzenini, yargısını, polisini, eğitimini gözden geçirmek, iyileştirmeye çalışmaktan başka çaremiz yok.
Maalesef Türkiye bugün bu noktadan uzak, gittikçe de uzaklaşıyor.
Üstelik kutuplaşıyor, cepheleşiyor, birbirine düşman kamplara bölünüyor.
hasan cemalden..
 

Bu başka konularda bilim savunucusu olan ben miyim acaba? Bilim falan yazınca üzerime alındım :) Ben değilsem de cevap vereyim.

Öncelikle sizin buraya taşıdığınız yazı bilimsel bir ispat değil Canip Doğutürk'ün bir denemesi. Yazar dizilerin insan üzerindeki etkisini yazmış ve bilimsel olarak da gözlenmiş demiş. Bu bilimsel olarak da gözlendiği verisini nereden almış? Hangi kontrollü deneylerle bunu gözlemlemişler? Kaldı ki sosyolojik olaylarda bilimsel bir ispat nasıl yapılır, bilemedim.

Ben dizilerin insan hayatını hiç etkilemediğini düşünmüyorum zaten. Yani Kurtlar Vadisi izleyen ya da ondan önceki ismini hatırlamadığım Yusuf Miroğlu dizisini izleyen ergenlerin girdiği delikanlı komando ya da mit ajanı triplerini görmemek için kör olmak lazım. Ama Fatmagül'ün Suçu Ne dizisi bildiğim kadarıyla tecavüzcüyü öven, insanları tecavüz etmeye sevk eden bir dizi değildi. Fakir bir kız zengin tecavüzcülere karşı mücadele veriyor onları hapise attırıyordu. Yani orada asıl mesajı alamayıp tecavüz sahnesine salya akıtan kitle için Fatmagül gibi bir karakterin ya da öyle bir dizinin olmasına gerek yok. Bu diziyi izleyip tecavüze heveslenen insanın zaten şirazesi kayık. Bu tarz sapıklar yüzünden kısıtlanması gereken suçsuz insanlar olmamalı. Bu diziyi severek takip eden ve tecavüze de hiç heveslenmeyen normal insanların "sapık ruhlular görür de azıtır şimdi" gibi bir mantıkla engellenmesini doğru bulmuyorum.
 
Bu milletin ahlakını bozan dizilerin başrol oyuncusu Beren Saat hımm
Bu ne yaman çelişki böyle annee
 


Merhaba Duka. Direk seni kastetmedim hatta sen aklıma bile gelmedin genele konuştum ben ama madem üzerine alındın sana cevap vereyim.

Vallahi doğru bulmuyorsun ama senin de dediğin gibi içinde kötülük taşıyanın kötülüğünü besleyebiliyor tv denilen şey. Banane bana ve benim gibilere birşey olmuyor onların zaten içi kötüymüş de biraz yüzeysel bir bakış açısı. Neden? Çünkü senin ya da benim kısıtlanmak istemememiz o kötüleri alıkoymuyor sonuçta ucu bize dokunuyor.

Bir de bu durum tek başına sosyoloji değil psikolojinin de konusudur. Her bilim dalının kendi içinde deney, hipotez, sonuç ve yöntemleri vardır bunu bir bilim savunucusu olarak senin daha iyi bilmen lazım. Sosyoloji ve psikolojide ispattan çok gözlem aranır. Bu gözlemler sonucu genel eğilimler belirlenir. Fizik ya da matematik gibi ispat olayından bahsedilemez bahsetmedim de zaten. Can Doğutürk'ün yaptığı da sosyolojik ve psikolojik bir gözlem. Ha hangi kontrollü deney demişsin ya sosyoloji toplum bilimi olduğuna göre 3-5 kişiyle yapılan deneyler elbette ki gerçek sonucu yansıtmayacaktır. Toplumsal olarak neler oluyor anlamak için elbette ki topluma bakılacak. Deneye mi ihtiyacın var? Koca bir deneyin içindeyiz zaten! Etrafında her türden programı izleyen insan tipi mevcut geriye gözlemlemek kalıyor. Bunu yapabilmek için illede birtakım sıfatlara sahip olmak, yapılanı kalıplara sokmak gerekmiyor. Gözlem, basitçe gözlem. Mesela; soğan doğrama sahnesini musmutlu huzur verici bir müzikle verirsen insanın üzerinde olumlu etki bırakır, tam tersi olarak korkunç, endişe verici, dehşetli bir müzikle verirsen insanda korku uyandırır az sonra bir şey olacakmış hissi verir. Bunların hepsi psikolojik etkilerdir ve bu psikolojik etkiler davranışlarımızı belirler. En basit anlatımı bu olsa gerek.

Ama ben ille de bilimsel dilden anlarım kanıt isterim vs diyorsan aşağıdaki linkleri inceleyebilirsin.


1. file:///C:/Users/pc/Downloads/163-452-1-PB.pdf

© Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 www.InsanBilimleri.com'dan alıntı.


2. "Frankfurt Okulu düşünürleri, kitle iletişim araçlarının toplum üzerindeki etkisini bir şırınganın aşı şırıngalamasına benzetirler. Milyonlarca kişi kitle iletişim araçlarının şırıngaladığı mesajı her gün almakta ve bu mesajlar toplumda ani tepkilere ve hareketlenmelere yol açmaktadır.."

http://www.kameraarkasi.org/tv/makaleler/toplumsalkultureetkisi.html'dan alıntı.




İstediğin kontrollü deney 2. linkte var.



Bunu da bilimden saymıyorsan artık cidden yapacak birşey yok. Haklı çıkmak gibi bir derdim yok sadece üzülüyorum keşke farkında olsalar diyorum..
 

Ben televizyonun insanlar üzerinde etkisi olduğuna katıldığımı söyledim zaten. "Bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçeği görmezden gelenler..." dediğin için bu bilimsel bir kanıt değil dedim, yanlış anlama. Yoksa dediğim gibi zaten hiç etkisi yoktur demek için kör olmak lazım.

Sansürün bir sonu yok bence. Kurtlar Vadisi izleyip cinayet işleniyorsa, Fatmagül'ün Suçu Ne izlenip tecavüz ediliyorsa bu yayınları yasaklamak değil insanlarda bilinç ve eğitim seviyesini yükseltmek gerekir. Dizilerdeki insanlara öykünen ve örnek alanlar çok bilinçli, dolu insanlar değil neticede. Sadece eğitim ve refah seviyesini yükseltmekle de cinayet ve tecavüzün önüne geçilmez tabii ama azaltılabilir. Bozuk bir alt yapıda uygulanan sansür insan nefsini köreltmez aksine merak ettirir, tahrik eder bence.
 


Bazı fikirlerine katılıyorum eğitim ve refah seviyesi yükseltmek kısmen çözüm olabilir ama hem bunu bilinçli olarak yapmıyorlar zaten hem de insanoğlunun eğitimle veya refahla yok edemediği bazı dürtüleri oluyor malesef işte bu noktalar bilinçaltı yoluyla düzenli olarak uyarılıyor tıpkı dna kodu gibi belli bir kod aşılanmaya çalışılıyor. İnsanlar robotlaştırılmaya çalışılıyor. Yani belli kalıplarda belli tipler. Aslında şu şu programlar ve diziler yayınlanmasın demenin de anlamı yok. Adamların amacı belli zaten neden kaldırsın ki? İş bize düşüyor izlememek lazım.
 
Evet Beren ahlakımızı bozdu,kafamıza silah dayadılar Aşk-ı Memnu izlememiz için...Fatmagül'ün Suçu Ne'deki tecavüz sahnesini izlememiz için...
Lütfen insanları ''cahilliğimiz'' yüzünden suçlamayın.
Sapık ruhlu adam bunu internetten de bulur izler.
X kişisinin psikolojisine,y kişisinin sapık kişiliğine göre dizi/film çekilecekse hiçbir şey çekemeyiz.

Kendisini de tebrik ediyorum güzel bir yazı olmuş gayet de güzel noktalara değinmiş aslında bu ülkede sadece kadın olmak da değil bence ''insan'' olmak zorlaşıyor.
 
Fatmagülün suçu ne dizisinden yaklasik 15 sene önce Serpil öğretmen ve annesine 4 kişi tecavüz edip defalarca bıçaklamış ve eziyet ederek öldürmüşlerdi.
Sayın çok bilen jürisi buna da bir açıklık getirsin bari. Onlar neylerden nemalandı?
 
Yok fatmagülün suçu ne gibi diziler olursa bunlar olurmuş da filan eğer siz dizinin sadece çok küçük bir bölümünü alıp değerlendirirseniz o suç çıkar ama dizinin asıl amacı bu gibi olaylarda kadınların susmayıp haklarını araması gerektiğiydi, çevre baskısı gibi sebeblerle sindirilmemesiydi ki öyle de oldu Fatmagül direndi, kendine güvendi, şikayetçi oldu hepsi cezalarını çekti. Zaten beyninde bu gibi düşünceler olan kişilerin bu gibi diziler bahanesi olur. Beren sadece bir oyuncu. Aşkı memnu ise seneler önce romanı yapılan kitaptı ne yani romanı okuyanlarda mı yasak aşk yaşadılar romanda mı buna sevketti ne alaka Beren'i içten buldum anlattıklarında.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…