- 17 Ocak 2020
- 27.502
- 39.714
-
- Konu Sahibi morciveert
- #81
Hayır bıde adam dengeyi oyle guzel koruyor kiO zaman sizde kendinizi annesi yerine koyun, ilerde oğlunuz kızınız gelsin gitsin istemez misiniz? Ne var ki bunda Tabiyki yaşlı yalnız yaşayan bir kadin annesi, uğrayacakta kahvaltısını edip sevecekte
Bir psikologla görüşmeye başlamalısın, burada yazılanlar seni ikna etmiyor. Aynı türden benim gördüğüm 3. Konun bu. Kendimi senin yerine koyduğumda ben evde yokken kocamın anasıyla kahvaltı etmesi zerre umurumda olmaz, yanımda duran kocamı kendime düşman etmeye niyetlenmem she 1 sen 2 dertsiz başınıza itinayla dert arıyorsunuzkaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Ayy çok sacma birseye takilmissiniz.kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Konularınızi daha önceden hatırlıyorum,kayinvalidenziin haksız yanları var ama ben sizi daha haksız buldum,şimdi yeni evlisiniz daha,eşinizin size karşı olan sevgisini zaafını böyle saçma şeylerle tüketmeyin ,bu sefer çok ciddi şeyler olur adamın gözünde problemli yaftasi yediğiniz için şimdiki gösterdiği anlayışı zaafı bulamazsınız.Size tavsiyem eşinizin yanında kredinizi tüketmeyin, erkekler kadınlar gibi yıllarca alttan almıyor, konularınızdan gördüğüm kadarıyla adam size değer veriyor seviyor bunun için de bile olsa bazı şeyleri görmeyin kafanızda da büyütmeyin hele hele eşinize yansıtmayın,sonra çok pişman olursunuzkaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Başkalarının davranışlarını değiştiremezsiniz, hele yaşı gelmiş geçen birininkini hiç değiştiremezsiniz. Sadece kendi düşüncelerinizi ve bunun sonucunda da davranışlarınızı yönetebilirsiniz.bir çok yorum o kadar haklı ki. Ama ben kendimi net anlatamadım sanırım. Aslında diğer sorunlarımı katmadan direk şuan hissettiklerimi yazmak ve objektif yorumlar okumak istediğim için böyle yapmıştım. Öyle de oldu. Teşekkür ederim yorumlarınız için. Ama ben vicdansız bir insan değilim, bu yazılanları çevremdeki insanlara okutsam şok olurlardı. Beni tanıyan bilir. Ben kayınvalideme karşı böyleyim sadece. Kendimle barışığım, utanmadan yazmışsın diyorsunuz ya. Öyle doğru. Neler hissettiğimi ben biliyorum. Ben ona anne gözüyle bakamıyorum, çünkü o eski mevzulardan gerçekten çok etkilendim. Tamam bitti herşey normale döndük evet ama işte böyle küçük şeyler bile batıyor bana. Beraber kahvaltı etmelerinin bana ne gibi zararı olabilir kendime geleyim istiyorum. Böyle kötü niyetli düşünmek istemiyorum. Korkularım var sadece, yine aynı sorunları yaşamaktan korkuyorum. Eşim evlenmemiş gibi onun açlığını tokluğunu kontrol etmesi, bizi sürekli olarak kontrol etmesi ben bunları kaldıramıyorum. Tamam belki bunlar da kötü niyetli şeyler değil yaşlı kadın. Gidip gelelim ses olsun ona da evet. Ama ben kimsenin yalnızlığını gidermek için evlenmedim ki. Evlenen insan evini ayırır. Kaynanam bunu anlayamıyor. Farkında değil. Hala kapıda eşimin çamurlu ayakkabısını görse alır sormadan yıkar. Yani eşin düşünemiyor ben düşünüyorum edası veriyor. Bakın burdan anlatınca evet abartı bu mesele bile sizin için. Ama hissettirilenler bunlar. Yaşadığım şeyler duyduğum şeyler için bunları diyorum. Gözünüzde mazlum sessiz sedasız etliye sütlüyw karısmayan bi kadın canlandı sanırım. Tam tersini düşünün, komşuları ile görüşmemesinin kendisi ile alakalı olduğunu düşünün. Çünkü gerçekten zor bir insan, ne düşünse pat söyler. Ben katlanmak zorundayım. Evimizi taşıyamıyoruz, eşim annesi ona muhtaç olduğu için bırakmaz. Ben eşimi seviyorum onu bırakamam. Sadece bu hayata zamanla adapte olurum diye umut ediyorum, yabancı olduğum duygular çünkü
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..