- 15 Mart 2011
- 5.631
- 12.679
-
- Konu Sahibi morciveert
- #61
Adi üstünde kayinvalide tabikii herseyi merak edecek huyları bu evlat başka birsey kapıda karsilamasida normal cunki kayinpederde yok ilgilenen başka biri yok geçmiş henüz 60 yaş size ileri gelebilir ama genç kayinvaliden gece kapı yaptırması saçma banada göre ama düşündüm belki kortugu için yaptırmış olabilir ve gülerek anlatmasina takılmayın oglum gece yarısı yaptı sözümü dinledi diye size anlattı diyeceğim ama zannetmiyorum cunki cahil bir kayinvalide bencede bu kadar detaylı düşünemez cevap ver demem ben sana cunki yüzsüz olursunuz kayinvalide ile yüzsüz olmak en kötü olandır esin hakkını koruyup konuşuyor bence sen olaya karışma derim inan seni anlıyorum ben 29 yıl aynı evde yaşadım kayinvalidem ile değişmez o sen konuşup böyle nefret ettikçe olan sana olurBen onu durduk yere sevmemezlik yapmıyorum. Herşeyi merak etmesi herşeyime karışması sinirimi bozuyor. Ben bekarken anneme hesap vermezdim bu bizden otuz yaşındaki insanlardan hesap bekliyor. Eşimin işten gelme saatlerini kovalıyor, kapıda karşılıyor çoğu zaman. Ben miyim eşi o mu? Ben bunda art niyet ararım her zaman. Gece bir de işten geliyor kapısı bozulmuş diye onu yaptırmaya calısıyor eşime. Ben işe gittiğim halde onu bekliyorum gece. Bunu bana gülerek anlatıyor. Laftan anlamayan bir insan. Ben hep lafımı söylüyorum artık ezdirmiyorum kendimi, ama anlamıyor, ona göre onun doğruları var ve sen değiştiremezsin. Çok zor bir insan.
Cok kiskandimAnne 30 yaşındaki çocuğunu öpemez diye bir şey mi var Allah aşkına. Abim 1977 doğumlu, ben 1995 doğumluyum biz annem hala öper sarılır bize.
Bence siz çok bakıyorsunuz. Sonuçta siz yokken kahvaltılara iniyor. Ne yazık ki fazla kıskançsınız. Bu gidişle kaynananızlada çok problem yaşarsınız.kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Benim eşim de 3 vardiyalı çalışıyor.Bu yüzden sizi anlayabiliyorum.kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Eşiniz işte,anneniz alt katınızda tek yaşıyor kimsesiz kendi halinde bir kadın,siz ne yapardinız? Gidip annenizle kahvaltı yapmak yerine anne sen evinde ye ben kendime hazırlar yerim mi derdiniz?kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Hanımefendi öncelikle siz kendinizi eşinizin yerine koymalısınız,bakın; ben kayinvalidemle pek görüşmem samimi değilim,ararım aramaz,gülerim gülmez,şaka yaptım sanırım o ciddiye alır böyle garip gurup biri,fakat burada haksizsiniz yani kadının gözle görülür,bir zararı yoksa,takmayacaksiniz,bu kadın onun sevgilisi değil, yemek yemek için uğradığı annesi..eğer siz evde tekken sürekli bunu yapıyorsa sizi yanlız bırakıyorsa başka,konuşursunuz,ama siz zaten işteymissinz,yani kaldiki alt katında oturuyrsa,arada sende uğra sohbet et,herzaman olmazsada,arada yani hep olmaz tabiki,onuda dışarı çıkarın..şöyle düşün o kişi eşinin annesi..senin annen de olabilirdi..bunu kavinvalidesi ile samimi olmayan biri olarak yazıyorum..herkez kendine yakışanı yapar..sizinki kıskançlığa girmiş sanki nefs işte öyle bir düşmandır ki gelip gidip seni kadına doldurur..yapmayın.kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Okurken o kadar korktum uzuldum vs vs duygularımı anlatamamkaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Bence abartıyorsun. Annesi neticede. Kadın da yaşlı ve yalnız yaşıyor. Hakaret ya da kabul edilemez bi konuşma yapmadığı sürece duymazdan gelin. Siz adım atın.kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..