- 28 Şubat 2007
- 842
- 7
- 55
Ben ölünce oğul,
Eski bir paltom kalacak sizlere,
Yakasında, hani o savaş sonrası taktıkları,
Dedenizden kalma bir madalya,
Ceplerinde sadece ve sadece tütün artıkları,
Ev bark bırakmak ne mümkün oğul,
Beklemeyin çıkar diye öyle para pul,
Hani deste deste, balya balya.
Soğuk geçerdi o yıllarda İstanbul”da kış,
Yürürdüm Cağaloğlu”na Sirkeci”den,
O kitapçı senin, bu kitapçı benim,
Gezmekten anam ağlar üşürdüm,
Hatırlarımda oğul,
İlk paramla almıştım bu paltoyu eskiciden,
Yok pahasına satıp şiirlerimi.
Rahmetli babam karın doyurmaz derdi şiir,
Un bulamazsın belki bulursunda ün,
İyi düşün derdi oğul,iyi düşün,
Sen iyisi mi var git bir marangozun yanına gir,
Vur eğri tahtalara vur ki rende,
Eğri tahtalar düzelir belki sayende,
Şairlik meşakkatli iş oğul.
Bilir misiniz ?
Kaç kez ters türs etti anneniz,
Allah”tan derdi rengi koyu,
Yoksa yıkamaya gelmez bu paltoyu,
Sarılıp az mı uyudum Anadolu yollarında,
Kah bir han odasında,kah bir tren garında,
Sırtımda ilk gördüğünde babam;
Meziyet değil dedi sahip olmak bir paltoya,
Sap olmaktır marifet bir baltaya.
Her şey olacağına varıyor oğul,
Kaderi bir yere kadar zorlarsın,
Hırs adamı bazen,
Ya hırsız eder, ya arsız,
Duyarsız yaşamak bana göre değil oğul,
Suskunsa şairi bir milletin,
Düşmüştür içine bil ki devasız illetin,
Zillet kurutur ruhtaki asil soyu,
Hakir görüp de sakın atmayın bir kenara,
Bu yıpranmış eski paltoyu.
Ne zerresi girmiştir ceplerine haramın,
Ne de yakasına uzanmıştır namerdin eli,
Evladır oğul,
Evladır elbet sürünmek,
Toz kadar menfaat için,
Zerre kadar küçülenin,
Hele noksanlığı varsa insanın insanlığından,
Adamı adam etmiyor,samur kürke bürünmek,
Mal bırakmadımsa sizlere,
Hamalda bırakmadım.
Ben ölünce oğul,
Eski bir paltom kalacak sizlere,
Yakasında hani o savaş sonrası taktıkları
Dedenizden kalma bir madalya,
Ceplerinde sadece ve sadece tütün artıkları.
Mehmet Çetin
10 eylül 1997
YEŞİLKÖY
Eski bir paltom kalacak sizlere,
Yakasında, hani o savaş sonrası taktıkları,
Dedenizden kalma bir madalya,
Ceplerinde sadece ve sadece tütün artıkları,
Ev bark bırakmak ne mümkün oğul,
Beklemeyin çıkar diye öyle para pul,
Hani deste deste, balya balya.
Soğuk geçerdi o yıllarda İstanbul”da kış,
Yürürdüm Cağaloğlu”na Sirkeci”den,
O kitapçı senin, bu kitapçı benim,
Gezmekten anam ağlar üşürdüm,
Hatırlarımda oğul,
İlk paramla almıştım bu paltoyu eskiciden,
Yok pahasına satıp şiirlerimi.
Rahmetli babam karın doyurmaz derdi şiir,
Un bulamazsın belki bulursunda ün,
İyi düşün derdi oğul,iyi düşün,
Sen iyisi mi var git bir marangozun yanına gir,
Vur eğri tahtalara vur ki rende,
Eğri tahtalar düzelir belki sayende,
Şairlik meşakkatli iş oğul.
Bilir misiniz ?
Kaç kez ters türs etti anneniz,
Allah”tan derdi rengi koyu,
Yoksa yıkamaya gelmez bu paltoyu,
Sarılıp az mı uyudum Anadolu yollarında,
Kah bir han odasında,kah bir tren garında,
Sırtımda ilk gördüğünde babam;
Meziyet değil dedi sahip olmak bir paltoya,
Sap olmaktır marifet bir baltaya.
Her şey olacağına varıyor oğul,
Kaderi bir yere kadar zorlarsın,
Hırs adamı bazen,
Ya hırsız eder, ya arsız,
Duyarsız yaşamak bana göre değil oğul,
Suskunsa şairi bir milletin,
Düşmüştür içine bil ki devasız illetin,
Zillet kurutur ruhtaki asil soyu,
Hakir görüp de sakın atmayın bir kenara,
Bu yıpranmış eski paltoyu.
Ne zerresi girmiştir ceplerine haramın,
Ne de yakasına uzanmıştır namerdin eli,
Evladır oğul,
Evladır elbet sürünmek,
Toz kadar menfaat için,
Zerre kadar küçülenin,
Hele noksanlığı varsa insanın insanlığından,
Adamı adam etmiyor,samur kürke bürünmek,
Mal bırakmadımsa sizlere,
Hamalda bırakmadım.
Ben ölünce oğul,
Eski bir paltom kalacak sizlere,
Yakasında hani o savaş sonrası taktıkları
Dedenizden kalma bir madalya,
Ceplerinde sadece ve sadece tütün artıkları.
Mehmet Çetin
10 eylül 1997
YEŞİLKÖY