Belki zırva gelebilir ama Erdoğan ilk imparator olmak istiyor

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.873
40.715

belki-zirva-gelebilir-ama-erdogan-ilk-imparator-olmak-istiyor--2701151200_m.jpg



Belki zırva gelebilir ama Erdoğan ilk imparator olmak istiyor
Tartışılan, heyecanlandıran konu: Ulusal Devlet’ten İmparatorluğa geçiş süreci yaşıyor olmamız. Asiye Güldoğan yazdı

Kamuoyuna pek yansımıyor ama AKP çevresi, birkaç sene önce başlayan ama Erdoğan’ın “halk tarafından Cumhurbaşkanlığına seçilmesinden sonra” daha da yoğunlaşan birtartışmanın, bir heyecanın içersinde. Tartışılan, heyecanlandıran konu:Ulusal Devlet’ten İmparatorluğa geçiş süreci yaşıyor olmamız.

Birkaç sene öncesine kadar bu konuda hayal bile edilmezken, “olsa iyi olur ama sade hayal” denilirken, Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra bu hayalin gerçeğe dönüşmesi ihtimali üzerinde görüş alış verişleri yapılıyor. “Erdoğan bu zamana kadar her şeyi başardı, bunu da başarır” görüşünde olanların sayısı hayli çok. Erdoğan’ın yakın çevresindekiler ise sanki buna tam inanmışlar, özgüvenleri ise tavanlarda. “Erdoğan’a yapılacak eleştiri, İmparatora yapılan eleştiri” gibi algılanıyor ve “eleştiri cüretinde bulunanlar” acımasızca yerin dibine sokuluyor. Daha düne kadar“Erdoğan’dan sonra gelen önemli isimler” bile, bu acımasız hücumlara maruz kalabiliyorlar.

Erdoğan’ın Aksaray’da ikamet etmesi, yabancı konukların atlılarla karşılanması, Filistin Devlet Başkanı’nın gelişinde merdivenlerde 16 Türk devletini temsil eden kıyafetlerde askerlerin olması Erdoğan’ı imparatorgörenlerin coşkusunu artırıyor.

AKP Balıkesir milletvekili Tülay Babuşcu, "Bu resim okunması gereken bir resim. Filistin'i vermediği bahanesiyle yıkılan Osmanlı İmparatorluğu ve Filistin Devlet Başkanı'yla Cumhurbaşkanımızın arka plan görüntüsü. Muhteşem bir zeka. Tabiki Sn Cumhurbaşkanımızın zekası. 600 yıllık İmparatorluğun 90 yıllıkreklam arası sona erdi" dedi ve sosyal medya ayağa kalktı. Çoğu eleştirdi, dalga geçti, ciddi olarak kızanlar oldu, muhalefet tepkisini dile getirdi. “İşte AKP bu, amaçları cumhuriyeti yıkmak, şeriatı getirmek, Osmanlıyı canlandırmak” yorumları yapıldı.

Eleştirenlerin çokluğu kadar olmasa bile, destekleyenler de az değildi.Osmanlı armaları, tuğraları, bu kesimin en çok sevdiği Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Sultan Abdülhamit resimleri “Osmanlı İmparatorluğunun 90 yıllık reklam arası sona erdi. Tülay Babuçcu”capsleri eşliğinde paylaşıldı.

KÖŞK’TEN SARAY’A GEÇİŞ

AKP Balıkesir milletvekili Tülay Babuşcu onca tepkiye rağmen geri adım atmadı. "Film başladı, isteseniz de istemeseniz de 2023’de vizyona girecek" diyerek eleştirenlere meydan okudu.

Cumhuriyet boyunca devletin en tepesindeki makamın sahibi Cumhurbaşkanı, Köşk’te ikamet ediyordu. 90 yıl sonra halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı ise Saray’da ikamet etmeye başladı. Zaten Aksaray, aylardır her yönden eleştiriliyor. “Köşk Cumhuriyetin sembolü, saray ise padişahlığın, Tayyip’in sarayı, harcanan trilyonlar” vs. gibi eleştiriler uzun zamandır muhalefetin gündeminde.

Tülay Pabuçcu görünürde modern bir kadın, şeriatçı bir havası yok, başı açık. Milletvekilliği görevine baktığınız zaman ise, neredeyse her devletin dostluk grubunda. Çoğu da batı ülkesi.

Babuşcu’nun sözleri “dikkat çekmek, AKP’nin gerçek niyetini açık etmek, önümüzdeki seçimde milletvekilliği adaylığını garanti altına almak, Erdoğan’a bağlılığını göstermek” gibi değerlendirmek de mümkün. Tepedekilerin sözleri, tabandakilere nasıl yansıyor biraz daha önemli.

AKP ve sağ tabanın geneli “Osmanlı İmparatorluğunun 90 yıllık rüyası sona erdi.” sözlerinden hoşnut. Aralarında dalga geçenler, “şimdi zamanı mı?” diyenler olsa da, çok da şikayetçi olan yok. Aslında “CHP’yi, ulusalcıları, Atatürkçüleri sinir eden” bu tarz sözler onları memnun ediyor. Hele de “çaresiz sol” muhalefetten, “iktidara gelemeyecek CHP’den” Atatürk ve Atatürkçülük adına tepkiler geldikçe, sosyal medyada“Osmanlıya, padişahlığa” karşı sert sözler yazıldıkça keyifleri daha da artıyor. Bazıları inadına “CHP’lilerin en sevmediği padişah Sultan Abdülhamit’in” resmini kullanarak Babuşcu’nun sözlerini paylaşıyor.

İmparatorluk, sağ kesimin her zaman kurduğu hayaldir. En çok düşlenenOsmanlı İmparatorluğu, milliyetçi kesimde Türk İmparatorluğu olsa da, Erdoğan ve taraftarlarının hayali Batı İmparatorları gibi bir imparatorluktur. Tabii ki, kurup yıktığımız 16 Türk devletinin, en çok da Osmanlı İmparatorluğunun bazı özellikleri, gelenekleri “görsel olarak” alınsa da,“devletimizin yönetim şekli Cumhuriyet” olarak kalsa da arzulanan, hatta hedeflenen, “Başkanlık Sistemi” görünümlü batılı ve emperyal imparatorluktur. İngiliz İmparatorluğu gibi, Alman İmparatorluğu gibi, hatta“Cumhuriyetle yönetilen, Senatosu olan” Roma İmparatorluğu gibi.

Çünkü AKP’lilerin çoğu, “ulusal devletten imparatorluğa” geçiş yapılmasının, dünyada gerçek güç olmak olduğunu düşünüyor. Onlara göreAmerika Birleşik Devletleri değil, Amerikan İmparatorluğu var,İngiltere değil İngiliz İmparatorluğu var, Rusya’da da Rus İmparatorluğu. Artık “dünyaya kafa tutma” noktasına geldiğimize göre, Türkiye’nin de Türk İmparatorluğunu tesis etme zorunluluğu var. Türkiye ve İstanbul, imparatorluk merkezi olacaksa, “İslam Ülkelerini, Türk Cumhuriyetlerini ve Afrika’yı” yanına alması gerekiyor. Umulan ve çaba sarfedilen nokta da burası zaten.

Elbette Türk İmparatorluğunu kuracak olan Erdoğan’dır, ilk İmparator da Erdoğan olacaktır. Şaka, dalga sanmayın, AKP tabanının ezici çoğunluğu buna yürekten inanıyor. Yani sanıldığı gibi, Erdoğan’ı Halife ya da Padişah olarak görmüyorlar, İmparator olarak görüyorlar ve hak ettiğini düşünüyorlar. En uzun süre iktidarda kalan, girdiği her seçimi kazanan, “Türkiye’ye çağ atlatan”, “IMF’ye borçları sıfırlayan”, “Marmaray’ı, Üçüncü Köprü’yü, Körfez Köprüsü’nü, duble yolları, Manhattan’daki gibi gökdelenler, sağlıkta reformlar” yapan, Allah vergisi hitabet gücü olan, “doğal, dobra ve cesur” Erdoğan’ın, “Yerli uçak, yerli tank, yerli gemi, yerli denizaltı, yerli otomobil” hedeflerinin bazılarını gerçekleştiren ve diğerlerini de gerçekleştirmeye çalışan, “bütün zorlukları aşıp her başarıyı elde ettiği”gibi, MSP Gençlik Kolları’ndan belediye başkanlığına, Başbakanlıktan Cumhurbaşkanlığına ulaşmayı başardığı gibi, Türkiye’yi dünyanın en güçlü devletlerinden birini yapmayı, “adı şekli öyle olmasa bile” İmparatorluğu gerçekleştireceğini düşünüyorlar.

HEDEF: ÇÖZÜM SÜRECİ VE CEMAATİN KAZINMASI

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptıklarına, yapmak istediklerine baktığınızda da bu yönde emareler görmek mümkün. Başbakanlığından beri İstanbul’a gelişlnde “saraylarda mesai yapması”, Cumhurbaşkanı seçileceğinden emin olmuşcasına “daha seçilmeden krallara, imparatorlara yaraşır saray yaptırması”, Çankaya’daki Köşk’te durmadan Beştepe’deki Saray’a yerleşmesi, Abdullah Gül döneminde başlayan “Batılı devletlerdekine benzer atlı karşılamaları”, daha da kalabalık ve görkemli şova dönüştürmesi, Sarayın merdivenlerinde 16 Türk Devletini sembol eden,“16 Türk devletinin kıyafetlerini giyen askerlerin dizilmesi”, alternatif bakanlar oluşturuyor görünümü vermesi, “danışmanlar ordusu kurması”gibi emareler bunlar.

Sadece bunlar değil, TİKA, IHH ve benzeri kuruluşlar eliyle Ortadoğu’dan Avrupa’daki Müslümanların yoğun olduğu devletlere, Afrika’dan Asya’ya“yardım, tarihi eserleri onarma, camii, okul ve hastane inşaatı” gibi çalışmalar da var kamuoyunun çok fazla bilmediği. Bu tarz işler “ulusal devletlerin değil, imparatorlukların yapabileceği” işler olarak görülüyor. Ayrıca sınırdaki savaş bölgelerinden kaçanların Türkiye’ye getirilmesi, misafiredilmesi de böyle algılanıyor.

“Adı konulmasa da, yönetim şeklimiz Cumhuriyet olsa da, bir imparatorluğa geçiş süreci yaşıyoruz gerçekte” diye konuşuluyor, tartışılıyor İslami kesimin değişik çevrelerinde. Başarıya ulaşabilmek için öncelikle “Çözüm Süreci’nin hayata geçirilmesi ve Cemaatin devletin bütün bünyelerinden çıkarılması gerekiyor” deniliyor. Çünkü hedeflerimiz bu kadar büyükken Çözüm Süreci başarıya ulaşmazsa, yine“Türklerle-Kürtlerin kavga ettiği, savaşın sürdüğü, şehitlerin geldiği ve sürekli çekişmelerin yaşandığı, gelişemeyen Ulusal bir devlet olarak kalırız” diyorlar.

Cemaatin de, sözde “Çözüm Süreci’nden yana görünmüşken, aslında bu süreci baltalamaya çalıştığı”, 17-25 aralık operasyonlarından sonra da açıkça Çözüm sürecine karşı mücadele ettiği, hükümete yönelik savaşlarının sebebinin bu olduğu, “Türkiye’nin büyük devlet olmasını istemeyen dış güçlerin (İngiltere ve İsrail) emriyle hükümeti içeriden kalleşçe vurarak yıkmaya çalıştığını” iddia ediyorlar.

CEMAATİN HEDEFİ DE İMPARATORLUK

Cemaat sadece bu yönden engel değil üstelik. Aslında “Cemaatte, kendi imparatorluğunu kurmak için” böylesine örgütlenmiş. 160 ülkede açtıkları okullar vasıtasıyla, o ülkelerde zamanla kendi taraftarlarının yönetime geleceğini ve “bu devletlerin Kainatın İmamı’nın hükmedeceği, onun İmparatorluğunun parçası” olacaklarını hedeflemişler. Nitekim “Türk Cumhuriyetlerinden ve Afrika’dan 3-5 devlet neredeyse bu kıvama gelmiş”. Bu hedeflere ulaşabilmek için yıllarca her alanda örgütlenmişler. Yardım derneği, işadamları derneği, lobiler, akla gelecek gelmeyecek her konuda sivil toplum örgütleri, medya, kadrolaşmalar hep kendi imparatorluklarını oluşturabilmek, kurabilmek içinmiş.

Ülkemizde zaten hükümet içinde en etkili konuma gelmişler, dahası“Almanlara çalışan” Doğan grubu, T24 çevresi gibi liberallerle işbirliğine girmişler. Ancak bir rivayete göre, Türkiye Cemaat imparatorluğu adına ele geçirilmek üzereyken “savcılarının beceriksizlikleri, polislerin yetersizlikleri” nedeniyle aksilikler yaşanmış, devleti ele geçirmek yerine tam tersine, “devlete ihanet eden konuma düşerek” başarısızlığa uğramışlar. Diğer rivayete göre ise, “Erdoğan’ın Türkiye’yi imparatorluğa dönüşmesini istemeyen dış güçler, hükümetin içinde en etkili konumda olan Cemaati sıkıştırıp, acele ettirip başarısız olmasına sebep olmuşlar”. Eğer birkaç sene daha sabretselermiş belki de Türkiye, cemaatin hakim olduğu bir devlet olacakmış.

O yüzden çözüm süreci ve “devletine brütüslük yapan” cemaatin devlet kadrolarından tamamen kazınması, 2015 Haziran seçimlerinin “Anayasayı değiştirecek sayıda milletvekili çıkaracak şekilde” kazanılması, bu gerçekleşirse Başkanlık Sistemi’ne geçilmesi AKP’nin en büyük hedefi. Başkanlık Sistemi’ne geçmek demek, bir nevi İmparatorluğa geçmek olacak.

Belki saçma, hayal, zırva gelebilir, “hadi canım” denebilir ama Erdoğan galiba İmparatorluğa yürüyor.

Asiye Güldoğan
http://odatv.com/n.php?n=belki-zirva-gelebilir-ama-erdogan-ilk-imparator-olmak-istiyor--2701151200
 
Hiç rüyasında değil çok doğru bir tespit olmuş.

Anayasa'da AKP'nin yeterli çoğunluğu sağlaması ya da AKP+HDP'nin yeterli çoğunluğu sağlaması başkanlık sisteminin geldiğinin resmidir. Erdoğan'ın geçen gün anlattığı başkanlık sistemi de dünyadaki muadillerinden farklı olarak başkanın denetlenemez, yargılanamaz, sorgulanamaz tek güç olmasını öngörüyor. Güçler birliği konusundaki fikirlerini zaten daha önce de dile getirmişti. Yani bir imparatorluk düzeni kapıda.
 
yapılmak istenen senelerdir beynimize oya gibi işlenen zihniyet tam olarak bu.
osmanlı tutturmalarının sebebi kafaya imparatorluk fikrini sokma.
2023e kadar yaşar mı bilemem ama yaptıkları tarihe derin izler bırakacak.
olumlu anlamda düşünmüyorum üstelik.Ayrıca bugünkü pasif ve gereksiz muhalefette tarihe yazılacak.
Hiç kimse kendi başına konuşma cesaretini gösteremez bunların düzeninde Tülay Babuşcu ufaktan nabız yoklaması yapıyor ve konuşulmasını sağlıyor.
Tam olarak hazırmıyız değilmiyiz diye.
senelerdir aynı taktik.
 
Hicde zirba degil valla. Oyle 10-20 yilda degil, Yakin bir zamanda, Bigun sabah bir kalkacagiz ki, eski TC ye dahil hicbisey kalmamis...
Siiii ses etmeyin, Türkiye uyuyor...
 
X