- 14 Şubat 2011
- 3.451
- 11
- Konu Sahibi saciuzunaklikisa
- #61
Ne desem bilemedim şimdi.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Evlilik bir mutlu son değil, hayatın bir bölümüdür sadece...
Kimi erken atılır kimi geç.
Üstelik bir erkeğin evliliğe karar verdiğini de hiç düşünmedim evliliğe kadın karar verir...
Büyük ölçüde.
Ama istemek konusunda heves konusunda bir erkeğin evlenmeye kadından daha istekli olması gerektiğini düşünmüşümdür hep...
Bunu da sağlayacak olan gene kadındır...
Evliliğe kadın mı karar verir?! Evli arkadaşlar ne diyor acaba bu konuda?
Kesinlikle katılıyorum.
Eşimi gördüm ilk gün daha henüz tanışıyoruz.
Ben bu adamla evlenerim dedim.Hatta yakın arkadaşıma o günün akşamı söyledim.
Hayırlı olsun dedi.O lafı söyledikten 4 yıl sonra evlendik :)
evliliğin vaktine bile kadın karar verir.
Erkeklere kalsa ya acilen evlenirsiniz ya da menapoza girene kadar beklersiniz.
Onlarda denge sorunu var.
Duygularımı ifade edemediğimi düşündüm.
Siz size göre mükemmel vasıflara sahip ancak evlenenemiş bir hanımsınız.
Muhtemelen aynaya baktığınızda,güzelim,işim var,eğitimim var,evden barktan da anlarım..
Eee neden evlenemiyorum ben hemde emsallerime göre meziyetliyim diyorsunuz.
Bende size diyorum ki benim kasttetiğim veya sizin kasttettiğiniz vasıflar evlilik için kafii değil..
Bir erkek hmm iyi bu x mezunu,x lira kazanıyor,suratına da bakılır. ok tamamdır.
diyerek evlenmiyor.. erkekler ne kadar meziyetli vasıflı olursa olsun bu vasıflara sahip değilmiş gibi bağlı,naif ve korunmaya muhtaç kimselere ilgi duyuyor.
Siz kendinizi geliştirmişsiniz ve bunun farkındasınız ve öyle farkındasınız ki bu erkeklerin hoşlanmadığı bir özellik...
Ben iyiyim,harikayım ,güçlüyüm ideal kadınım .. bu erkeği korkutur..
Şöyle örnek vereyim evde yapmadığım yapamadığım hiçbirşey yoktur.
Elektrik işinden tutunda boya badanaya kadar.. Ama yapmam eşime rica ederim.Kavanozları eşim açar.
Ben açamadığım için değil,,kadının erkeğe muhtaçlığı erkeğin geninde olduğu için..
İlişkiler bu temele dayandığı için..
Bir kadın dilerse dünyaya hükmetsin kocası ona sadece karısı olarak bakar. Eğer bakamacağı kadının egosunu üzerinde hissedeceği bir durum var ise olay yerinden uzaklaşır..
Nasıl başladınız peki? Hadi en baştan anlat lütfen.
Duygularımı ifade edemediğimi düşündüm.
Siz size göre mükemmel vasıflara sahip ancak evlenenemiş bir hanımsınız.
Muhtemelen aynaya baktığınızda,güzelim,işim var,eğitimim var,evden barktan da anlarım..
Eee neden evlenemiyorum ben hemde emsallerime göre meziyetliyim diyorsunuz.
Bende size diyorum ki benim kasttetiğim veya sizin kasttettiğiniz vasıflar evlilik için kafii değil..
Bir erkek hmm iyi bu x mezunu,x lira kazanıyor,suratına da bakılır. ok tamamdır.
diyerek evlenmiyor.. erkekler ne kadar meziyetli vasıflı olursa olsun bu vasıflara sahip değilmiş gibi bağlı,naif ve korunmaya muhtaç kimselere ilgi duyuyor.
Siz kendinizi geliştirmişsiniz ve bunun farkındasınız ve öyle farkındasınız ki bu erkeklerin hoşlanmadığı bir özellik...
Ben iyiyim,harikayım ,güçlüyüm ideal kadınım .. bu erkeği korkutur..
Şöyle örnek vereyim evde yapmadığım yapamadığım hiçbirşey yoktur.
Elektrik işinden tutunda boya badanaya kadar.. Ama yapmam eşime rica ederim.Kavanozları eşim açar.
Ben açamadığım için değil,,kadının erkeğe muhtaçlığı erkeğin geninde olduğu için..
İlişkiler bu temele dayandığı için..
Bir kadın dilerse dünyaya hükmetsin kocası ona sadece karısı olarak bakar. Eğer bakamacağı kadının egosunu üzerinde hissedeceği bir durum var ise olay yerinden uzaklaşır..
Dediklerine biraz katiliyor da olsam, bana göre sanki daha cok Türkiye ve Türk erkekleri icin gecerli gibi geldi ....
Yani Türk toplumunda erkeklerin aile icindeki rolü ve yeri Avrupa ülkelerine göre zaten daha önemli ve ön planda oldugu icin, sanki korkulari daha fazla gibi geliyor bana...
Avrupa'daki erkeklerin güclü kadinlari kabullenmekte daha az zorluk cektigini düsünüyorum.. tabi bu yinede hepsi icin gecerli degil
Kanına girmişsin demek ki gerçekten istemişsin. Ben kanına gireyim diye niyet bile etmiyorum. Bu istemedğim anlamına mı gelir, kendini motive mi etmek lazım acaba?
Bazen de erkek peşimde koştu durdu deniyor. Gerçi artık pek duymuyorum bunu ama.
Dediklerine biraz katiliyor da olsam, bana göre sanki daha cok Türkiye ve Türk erkekleri icin gecerli gibi geldi ....
Yani Türk toplumunda erkeklerin aile icindeki rolü ve yeri Avrupa ülkelerine göre zaten daha önemli ve ön planda oldugu icin, sanki korkulari daha fazla gibi geliyor bana...
Avrupa'daki erkeklerin güclü kadinlari kabullenmekte daha az zorluk cektigini düsünüyorum.. tabi bu yinede hepsi icin gecerli degil
Şimdi ilişkilerinizi bilmiyorum.İlişkide nasıl bir tipsiniz bilmiyorum.
Yardımcı olmak isterim elbette uzman değilim ama bir arkadaş olarak kabul edebilirsin.
Niyet bile etmiyorum derken neyi kasettin anlayamadım.Bir ilişkin var ise hem tadını çıkartıp hemde treni evlilik rayına götürmek kadına düşüyor.Buna inanıyorum.
"Erkek peşimden koştu" hmm ben bunu sitede çoook duyarım."Ayy peşimden 5 sene koştu yok dedim olmaz dedim sonra kabul ettim sonra evlendik şimdi suratıma bakmıyor." Kadınlar için ego tatmini bu peşinde koşma durumları ama benim için ahlaki olarak yanlış.Birşey hissetmediğim bir erkek peşimdeyse bir kız olarak bundan onur duymam asla.. ne münasebet elin manyağıyla mı uğraşacağım..Peşinden koşma hikayelerine pek itibar etme o kadınlar kendini şey sanıyor işte ne bileyim bir ürün bir madde gibi.. erkek arzu ediyor.arzu nesnesi gibi. sağlıklı değil bu durum..
Olur mu yaa, yüzyıllardır peşinden koşulan kadın makbuldür. Kadın erkeğin peşinden koşarsa abes karşılanır mesela. Ya da kaçan kovalanır vs. denir ya hep.
Şu an bir ilişkim yok ama çok istediğim biri var aslına bakarsan. O da çok ilgili ancak şartlarımız uygun görünmediği için birbirimize yaklaşamıyoruz, o ailesiyle yaşamak zorunda hissediyor kendini ve benim de kendi ailesiyle yaşamam gerekiyor onun gözünde. :))) Tam benlik yani.
Ben ilişkide nasılımdır bilmiyorum her duruma göre şekillenir insan sanırım. Ylanız değiştiremediğim prensip türünden şeyler var, birey olarak yaşayabilmek birbirini boğmamak biraz da çılgın farklı bir hayat biçimi arıyorum. Ama gel gör ki böyle düşünen adam mı yok bana mı denk gelmiyor anlamadım.
şu an için işim yok.elimde olmayan nedenlerden dolayı
ama eğitimliyim,güzelim....malesef bitirdiğin okullar,aldığım iş eğitimleri,sertifikalar v.s... yetmiyor işte!
yetmiyor bi ilişkiyi evliliğe götürmeye.ya da ben beceremiyorum
her ilişkimde çok güvenilen taraf oldum,çokta sevildim
ha diyeceksiniz yahu bu kadar donanımlısın,övmüşsün kendini neden yalnızsın
ben galiba cevabını buldum eskiden hayatıma giren kimi şahıslar baskı altına almak istedler girmedim; bu otorite altına girmemek için bitirdim.benm evlilikten anladığım bu değil işte
bu adam bana kapan dedi istemedim,kimsi annemle aynı binada oturalım dedi olmaz dedim.
kimisiylede her yönden uyuştuk ama bitirdim,işte en çok buna üzülürüm:26:
bazen bakıyorumm etrafıma.her erkekle gezen,hoppa kızların bir çoğu
(reel hayattan bahsediyorum yanlış anlaşılmasın) evlenmiş barklanmış
hani herkeste bu kızlar hakkında konuşur.inanın yalan değil.nasıl ikna ettiler,bu yaşadıkları gerçek sevgi miydi?
bir ilişkiyi evliliğe götüren sadece sevgi değil ki....peki saygı ve güven nerde?
ya bi de evlendikleri adamlara bakıyorum kul köleler bu kadınlara.ya diyorum neym eksik işte burda her şey tıkanıyor!...
bence bu biraz kısmet meselesi.istersek dünyaının en mükemmel kadınları olalım,olmayınca olmuyor işte
düşün düşün bitmiyor,bir yere varılmıyor.bi eli tutmayalı o kadar uzun zaman oldu ki...
aşkın varlığına inananlardanm ben,aşk istiyorum
çevremdekilerin bana layık gördüklerine bakıyorum çıldırmamak işten değil!
çok svdiğim bi aile dostumla tartıştım bu yüzden aklıma geldi şmdi bak,ağlayasım var
bazen annem şakayla der şu tam senlik,kızarım anne bu mu layık bana aşkolsun.yaa off hadi annem şaka yapıyo.sevgililerimi bilir tanır hepsini
ya çevre?
banada eksiklerim,varsa hatalarımı söyler misiniz.inanın açık yüreklilikle konuşmak istiyorum....:
Yalnızlık tamamen senin seçimindir.Etraftan seninle tanışmak isteyen, ilgilenen erkekler mutlaka vardır.Ben mesela kendimden örnek veriyim; etrafta çok beğenilen biriyim genelde senin kadar güzel olsam varya gibi cümleler duyarım ama ben de yalnızım.Sürekli de sorarlar etrafında yakışıklı erkekler çok fazla niye yalnızsın diye lezbiyen misin diyen bile oldu hatta:95:Etrafta sana ilgi gösteren erkeklerin birine evet demek çok kolay ama içine sinmeyince de olmuyor işte n'aparsın.Benim hiçbir erkek ilgimi çekmiyor şu sıralar mesela.Kendini üstün görme gibi bir şey de değil bu ama olmayınca olmuyor işte eksikliği aranıyor tabi ama beklemek en iyisi..
Kaçma kovalama hikayelerinin sonu pek içaçıcı değil.
Kısa süreli hmm bir ileri iki geri taktiğini söylemiyorum elbette.
ama hani yıllarca kovdum kapıdan kovdum bacadan girdi falan
yok sonu yok iş yapmıyor,erkek ulaştığı anda ığk bu mudur yani falan diyor ,maalesef
Sende tam bulmuşsun ya..
Şans işte gerçekten istiyorsan ikna edebilirsin gibime geliyor.
hiç mi şans yok ? Tek sorun aile ile oturmaksa..
işe aile ile tanışmakla başlanabilir..
hoşlandığın biri mi yoksa flört mü ediyorsunuz_?
bir de imkansızlıklar çok da mühim değil konu evlilik olunca hiç önemi kalmıyor.
Aslında erkeklerin istediği tam da senin gibi biri..
Boğmamak ben bunu öğrenene kadar 4 yıl geçti ki hala ara ara cozuturum.
Bir erkek seninle 3-4 ay geçirse evlenmek için yeterince sebebi olur gibimegeliyor.
Peki kötü olan yanın ne ??
dürüst ol
Merhaba..
Öncelikle evliliğe bakışınızda bence bir sıkıntı var.
"Vasıflı" diye nitelendirdiğiniz ve sizce evlilik için önemli bir unsur olan bu kelime daha ziyade işverenler tarafından kullanılır.İnsan ilişkilerinde vasıflı olmak sosyal hayatta sizi üst sıralara taşır sizr saygınlık,para ve kariyer katar.Ancak bütün bunlar iş duygusal ilişkilere geldiğinde bir noktada tıkanır.
Nihayetinde dil bilmeniz,y lisans yapmanız,işinizde çok başarılı olmanız hatta ve hatta çok iyi yemek yapmanız gibi vasıflar dahi evlilik için kafii değil.Bunu kavrayarak yola çıkarsanız kendinizi suçlamaktan vazgeçersiniz,kaldı ki siz vasıflarınızı hayata iyi tutunmak,para ve saygınlık kazanmak için yaptınız eş seçmek için değil..
Ben de hayatındaki tek öncelik okul,sonra iş ve sonra eş diye dikte edilerek büyütüldüm.Faydasını gördüm mü tartışılır evet okudum hatta birden fazla üniversite okudum,istikrarlı ve beni mutlu eden bir işe sahip değilim hala,işsizim.. Evliyim. Ailemin benim için yaptığı sıralamayı bozdum.
Ülkemizde ataerkil yapı yüzünde biraz mantıklı aileler kız çocuklarını ayakları üzerinde durması mantığıyla yetiştirdi bu bizi eminim ülke olarak da ileriye taşıyacak.Ancak bu durum da kadınların kadın olma durumlarını yitirmesine sebep oldu.Okuyan,çalışan kadın erkeksidir demiyorum mantık bu değil.
Kadının naifliği,düzlüğü,sığınmaya müsait yapısı bozuldu.Artık güçlüyüz ve bu erkeklerin pek de haz etmedikleri bir durum.Çoğu erkek paraya düşkün olmasa karısının çalışmasından nefret eder halde.Kadınlar değişti ama erkekler değişmedi.Onlar hala aynı bakıyor hayata..
İlkokul mezunu hayatı boyunca evden çıkmamış bir genç kız,alımlı ise iyi ev kızı ise,adı çıkmamış ise sizin hayalini kurduğunuz kariyer sahibi bir mimar ile bir doktor yada ne bileyim iş adamı ile evlenebilir.. Erkekler özellikle bu tip kadınları tercih eder çünkü ev yaşantısına daha müsait bir yapıdalar. Bu durumda ben özgürüm,güçlüyüm,güzelim,kariyerim de var diyen kadın evlenemiyor.Ve bence özellikle tercih edilmiyor.Elbette özellikle güçlü kadını tercih eden erkek de var ama hmm çok istisnai..
Eğer vasıfla önemli olsaydı çok varlıklı çok eğitimli bir iş adamı ilköğretimini bile tamamlayamamış göğüs uçlarını yalarmış gibi poz veren bir mankenle evlenmez,ondan çocuk sahibi olmaz ,baştacı etmezdi.
Ben bulurum öyle şahane tipleri. :82:
İknanın i si mümkün değil ve baya baya etkilenmiştim ben ondan, bu durumu bir sır gibi sakladı benden, ortaya çıkınca da çok korktu ilgisi kalmazsa diye ama haklı. Kafamda bitirmeye çalışmakla meşgulüm şu an. İmkansızlıklar mhim değil derken olabilirliği var mı sence böyle bir şeyin? Yani kaynanaylşa oturmak filan? Çekilebilir şeyler midir sence?
Zaten birinden hoşlan sonra saçma bi durum ortaya çıksın depresyona gir vazgeç sıralamasını aşamıyorum.
Teşekkür ederim böyle düşündüğün için boğmayı boğulmayı sevmem evet ama bana da hep bu tipler denk gelir ne hikmetse. Evlendikten sonra naparım bilmem kıskançlığım da vardır şimdi yalan söylemiyim.
Kötü huyum rol yapamayışım, aşırı açık sözlü oluşum, ulaşılamaz görünüşüm, titizliğim... O hoo say say bitmez.