V
veronica
Ziyaretçi
- Konu Sahibi veronica
- #1
Bebek niye havale geçirir?
Beslenme konusunda sorularımızı yanıtlamaya devam eden Dr. Kadir Tuğcu, bebeği bekleyen ateşli hastalıklar konusunda uyarılarda bulundu:
"Ateşlenen çocuğa sirkeli suyla kompres yapıyor. Bu uygulama havaleye davetiye çıkarıyor. Vücut ısısı yapay yolla, yani içten değil dıştan düşünce, vücut şoka giriyor."
İçine çeşit çeşit sebzeler konulan çorbaların bebeğe faydası var mı?
Sebze çorbaları Amerikan toplumunda çıkmış bir hadisedir. Onların evinde tencere kaynamaz, bizim gibi kıymalı sebze yemekleri pişmez. Bu yüzden çocuklar düzgün beslensin diye çocuk doktorları annelere çorbayı önerir.
Ama bizim memleketimizde iyi kötü herkesin evinde sebze yemeği yapılır. Kıymalı bamya olur, kabak dolması olur, evde pişen bu tür yemekler çocuklara ezilip verilir. Yok içinde yedi çeşit sebze olsun içinde mutlaka kereviz, maydanoz veya sarmısak olsun diye bir kural yoktur. Çocuk evde pişen kıymalı sebze yemeklerinden, herkesin yediği çorbalardan da yiyebilir.
Tereyağ tüketimi çocuğun kalp sağlığını bozar mı?
Böyle bir şey yok. Her şeyin bir yaşı vardır. Büyüme çağındaki çocuk, tereyağı da yiyecektir, kırmızı et de yiyecektir, meyve-sebze de yiyecektir. Ama ileri yaşlarda bunların miktarının azaltılması gerekir. Yoksa bakın Kafkasya'da en uzun ömürlü insanların memleketinde et, tereyağı bol miktarda tüketilir.
Ama bu insanlar bir yandan da devamlı yürür ve sürekli hareket halindedir. Esas olan şehir yaşamının stresidir.
Çocuklar neden hastalanır?
Çocuklar ilkokula başladıkları zaman ilk iki kışı çok kötü geçirirler. Çünkü mikroplara karşı antikorları yoktur. Bu iki yıl içinde hastalanırlar ve antikorları kazanırlar. Ondan sonra da normal insanlar kadar hastalanırlar.
Çocuklarda antikorlar olmadığı için devreye lenfatik sistem girer. Bu yüzden ilkokul ve yuva çocuklarında lenf bezleri büyür. Bunun sonucunda geniz eti ve bademcik sorunları ortaya çıkar. Bunlar hastalıkları geçire geçire antikorlar oluşunca kaybolur. Antikorlar oluşunca lenfatik sistem geri plana kayar ve antikor sistemi ortaya çıkar. Bir anlamda hastalanmak iyidir ve vücut savaşmayı öğrenir.
Ateşlenmek çocuğa ne zarar verir?
İnsanoğlu asırlarca ateşli hastalıklardan korktu. Korkunun altında yatan, çocukların ateş ve havaleden sonra sakat kalmaları ve ölmeleridir. Ölüme, sakatlığa yol açan hastalıkların başında menenjit, sıtma, tifo gelir. Kızamık gibi döküntülü hastalıklarda ölüm, daha çok yanlış tedavi sonucunda oluşur.
Sıcak çarpması ve hastalık sonucu oluşan ateş asırlarca hastalık olarak kabul edilmiş ve tedavi edilmesi yoluna gidilmiştir. Oysa sıcak çarpmasında hayat kurtarıcı olan soğuk tatbiki ateş tedavisinde kullanıldığında tehlikeli olur. Bizde ateşli çocuklara sirkeli ve soğuk su tatbik edilmesi yaygındır, ama yanlıştır.
İspirto, ruh ve sirke
Peki niye ateşli hastaya sirke sürülür?
Eski çağlarda Avrupa'da şehirleşme ve nüfus yoğunluğunun artmasıyla içme suları aşırı derecede kirleniyordu. Çünkü kanalizasyon sistemi yoktu.
İnsanlar içme suları içine bira, şarap, sirke gibi fermantasyon ürünleri girince hasta olmadıklarını fark ettiler. Ayrıca su şarapla karışınca hastalık yapmıyordu.
Bunun sonucu şarapta iyi bir ruh olduğunu ve sudaki kötü ruhu kovduğunu zannettiler. Bu yüzden de fermantasyonlu içeceklere 'ruh' anlamına gelen 'spirit' adını verdiler. Bu bizim dilimize de 'ispirto' olarak geçmiştir.
Daha sonra içinde 'iyi ruh' barındıran şarabın hastalıkları da tedavi edebileceği düşünüldü. Bu düşünce ile cilde şarap sürüldüğünde çok etkili bir şekilde ateşin düştüğünü gördüler. Çünkü alkol sudan daha hızlı bir şekilde buharlaşıyor ve ciltten ısıyı söküyordu. Bu yeni buluş zamanla her yere yayıldı.
İslam âlemi de bu buluşu sevdi, ama tek sorun şarabın haram olmasıydı. Bu güçlük de şarap şişeleri üzerine 'ateş sirkesi' yazılmasıyla çözüldü. Zamanla işin aslını bilmeyenler hastalara sirke sürmeye başladı. Günümüzde hâlâ bazı hastalıklarda sirke tatbiki yapılıyor. Sirke, şaraptaki alkolün parçalanarak 'asetik asit' şeklini almasıyla oluşur ve ateş düşürmekte ancak su kadar etkilidir. Kötü kokusu da cabası.
Ateş nasıl düşer, düşürmek gerekli midir?
Ateş vücudun bünyesine giren mikroorganizma veya toksik maddelere karşı gösterdiği bir tepkidir. Çünkü 36 dereceden yüksek ısılarda vücutta mikropların yaşaması ihtimali azalır, dokuların metabolizması artar ve bağışıklık sistemi devreye girer.
Vücudumuz zaman içinde dış uyaranlara karşı ateşi yükseltmenin bir avantaj olduğunu öğrenmiştir. Ateşi düşürmekle hiçbir hastalık iyileşmez. Ateş bir hastalık değil arızadır ve mühim olan hastalığın doğru teşhisidir.
Peki ya yüksek ateşten dolayı çocuğa havale gelirse?
Bunun için öncelikle havale niye olur onu anlamamız gerekiyor. Mikrop veya toksik maddelerin beyni uyarmasıyla vücudumuzda bir ısı oluşur. Vücutta ısının yükselmesiyle birlikte dokuların oksijene duyduğu ihtiyaç artar. Bunu karşılayabilmek için kalbin ve solunumun hızlanması gerekir.
Eğer ateş hızlı yükselir ve vücut bu yükselişe ayak uydurarak kalbi ve solunumu hızlandıramazsa beyin, gelen oksijeni yeterli bulmaz, tasarruflu çalışmak ve fazla oksijen tüketmemek için de vücut ile olan irtibatını keser ve havale dediğimiz olay ortaya çıkar.
Ancak ateş yavaş yavaş yükselir ve vücuda ısınması için zaman tanırsa, havale gelmez.
Ateşi 39'a çıkmış bir çocuk, ateş düşürücü ilaç verilmeden, yani iç ısısı düşmeden soğuk tatbikiyle dış ısısı düşürülürse kalp ve solunum yavaşlatılırsa havale geçirebilir.
Kolesterolden D vitamini
Güneş çocuğa yararlı mı?
Güneş çocuklarda D vitamini yapımını sağlayacaktır. Bizim cildimizde, kolesterolden ultraviyole ışınları sayesinde D vitamini yapılır. Tabii güneşe çıkarmak da belirli bir oran çerçevesinde iyi. Temmuz, ağustosta, öğle saatinde çocuk güneşin altına bırakılmamalıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
Kasların gelişmesi için ayağını serbest bırakın
Çocuk ne zaman yürümeye başlamalı?
Çocuğun yürümesi tamamen genetiktir. Çocuğun kromozomlarında yazılıdır. Vakti gelince yürüyecektir. 8.5 ayda da yürüyen çocuk vardır 19'uncu ayda da. Ortalaması, çocuğun doğum gününde yürümesidir.
Eğer çocuğun ayaklarında herhangi bir sorun varsa, ki bu zaten doğmundan sonraki ilk muayenesinde belli olur, o zaman önlem almak ve tedaviye başlamak gerekir.
Mesela kız çocuklarında kalça çıkıklığı olabilir. Veya doğum sırasında geçirdiği travmadan dolayı bebeğin bacağa giden sinirlerinde arızalar oluşmuş olabilir.
Kalça çıkıklığı nasıl anlaşılır, şimdi birçok hastane doğumdan hemen sonra kalça çıkıklığını teşhis etmek için ultrason yapılmasını öneriyor.
Kalça çıkıklığı doktorun muayenesi ile anlaşılabilir. Ultrason şart değildir. Ultrasonla da bakıldığında kalça çıkıklığının teşhisi konulur ama ilk muayene kalça çıkıklığı teşhisi için yeterli değildir. İlk günlerde araz vermeyen bir kalça çıkıklığı durumu iki veya üçüncü ayda ortaya çıkabilir. Bu nedenle çocuğun düzenli olarak muayene edilmesi gerekir. Kalça çıkığı doğuştan olan bir şeydir ve genelde kızlarda görülür. Erkeklerde görülmesi çok nadirdir. Genetik bir hastalıktır.
Kundağın zararları
Kundak zararlı mı?
Özellikle kalça çıkıklığı vakalarında kundak büyük ölçüde zarar verir. Kalça çıkıklığı olan bir bebekte kundak yapılmaması dahi yüzde 50 iyileşme sağlayacaktır. Ayrıca çocuğun kaslarının gelişimi için elleri ve ayaklarının serbest olması çok önemlidir.
Kundak konusunda bir diğer önemli husus da şu: Çocuk gazını hareket ederek çıkaracağı için kundak içindeki bebek hareketsiz kalıp gazını çıkaramamasıdır.
Yürüteçler zararlı mı?
Ne yararı ne de zararı vardır. Yürüteç çocuğun yürümeye başlama süresini kısaltmaz.
Çocuk yürümeye başladığında ortopedik ayakkabı giymesi şart mı?
Ortopedik ayakkabı, ortopedik özürlüler içindir. Normal bir çocuğun buna ihtiyacı yoktur. Çocuk ilk günlerde mümkün olduğunca parmak ucunda yürümeye teşvik edilmelidir. Çocuklar bu şekilde yürürlerse ayak kasları gelişecek ve düztaban olmayacaklardır. Ama erken ayakkabı giydirilirse çocuk tabanının üzerine basacaktır. Bu nedenle çocuğun ayağındaki hareket kabiliyetini azaltan sert ayakkabılar yeni yürüyenlerde çok sakıncalıdır. Mümkün olduğunca yalınayak veya ayağını rahatça hareket ettirebileceği yumuşak tabanlı ve kenarlı ayakkabılar tercih edilmelidir.
Düztabanlık ve taban düşüklüğü neden oluşur?
Genetik etkenler ve aşırı şişmanlık taban düşüklüğünün başlıca nedenidir.
Tuvalet eğitimi çocukta kaç yaşında yapılmadır?
Öncelikle 'tuvalet eğitimi' diye bir şey yoktur. Tuvalet eğitimi kedi-köpek yavrusuna yapılır. İnsanların çiş söyleme yeteneği genetiktir, kromozomlarında yazılıdır ve vakti geldiği zaman çocuk bu işi halledecektir. Herhangi bir şekilde eğitime gerek yoktur.
Eğer olsaydı bunun özel okulları, kursları ve hocaları olurdu. Alıştırmak, çişe tutmak, zorlamak, çocukta psikolojik bozukluklara dahi yol açabilir.
Beslenme konusunda sorularımızı yanıtlamaya devam eden Dr. Kadir Tuğcu, bebeği bekleyen ateşli hastalıklar konusunda uyarılarda bulundu:
"Ateşlenen çocuğa sirkeli suyla kompres yapıyor. Bu uygulama havaleye davetiye çıkarıyor. Vücut ısısı yapay yolla, yani içten değil dıştan düşünce, vücut şoka giriyor."
İçine çeşit çeşit sebzeler konulan çorbaların bebeğe faydası var mı?
Sebze çorbaları Amerikan toplumunda çıkmış bir hadisedir. Onların evinde tencere kaynamaz, bizim gibi kıymalı sebze yemekleri pişmez. Bu yüzden çocuklar düzgün beslensin diye çocuk doktorları annelere çorbayı önerir.
Ama bizim memleketimizde iyi kötü herkesin evinde sebze yemeği yapılır. Kıymalı bamya olur, kabak dolması olur, evde pişen bu tür yemekler çocuklara ezilip verilir. Yok içinde yedi çeşit sebze olsun içinde mutlaka kereviz, maydanoz veya sarmısak olsun diye bir kural yoktur. Çocuk evde pişen kıymalı sebze yemeklerinden, herkesin yediği çorbalardan da yiyebilir.
Tereyağ tüketimi çocuğun kalp sağlığını bozar mı?
Böyle bir şey yok. Her şeyin bir yaşı vardır. Büyüme çağındaki çocuk, tereyağı da yiyecektir, kırmızı et de yiyecektir, meyve-sebze de yiyecektir. Ama ileri yaşlarda bunların miktarının azaltılması gerekir. Yoksa bakın Kafkasya'da en uzun ömürlü insanların memleketinde et, tereyağı bol miktarda tüketilir.
Ama bu insanlar bir yandan da devamlı yürür ve sürekli hareket halindedir. Esas olan şehir yaşamının stresidir.
Çocuklar neden hastalanır?
Çocuklar ilkokula başladıkları zaman ilk iki kışı çok kötü geçirirler. Çünkü mikroplara karşı antikorları yoktur. Bu iki yıl içinde hastalanırlar ve antikorları kazanırlar. Ondan sonra da normal insanlar kadar hastalanırlar.
Çocuklarda antikorlar olmadığı için devreye lenfatik sistem girer. Bu yüzden ilkokul ve yuva çocuklarında lenf bezleri büyür. Bunun sonucunda geniz eti ve bademcik sorunları ortaya çıkar. Bunlar hastalıkları geçire geçire antikorlar oluşunca kaybolur. Antikorlar oluşunca lenfatik sistem geri plana kayar ve antikor sistemi ortaya çıkar. Bir anlamda hastalanmak iyidir ve vücut savaşmayı öğrenir.
Ateşlenmek çocuğa ne zarar verir?
İnsanoğlu asırlarca ateşli hastalıklardan korktu. Korkunun altında yatan, çocukların ateş ve havaleden sonra sakat kalmaları ve ölmeleridir. Ölüme, sakatlığa yol açan hastalıkların başında menenjit, sıtma, tifo gelir. Kızamık gibi döküntülü hastalıklarda ölüm, daha çok yanlış tedavi sonucunda oluşur.
Sıcak çarpması ve hastalık sonucu oluşan ateş asırlarca hastalık olarak kabul edilmiş ve tedavi edilmesi yoluna gidilmiştir. Oysa sıcak çarpmasında hayat kurtarıcı olan soğuk tatbiki ateş tedavisinde kullanıldığında tehlikeli olur. Bizde ateşli çocuklara sirkeli ve soğuk su tatbik edilmesi yaygındır, ama yanlıştır.
İspirto, ruh ve sirke
Peki niye ateşli hastaya sirke sürülür?
Eski çağlarda Avrupa'da şehirleşme ve nüfus yoğunluğunun artmasıyla içme suları aşırı derecede kirleniyordu. Çünkü kanalizasyon sistemi yoktu.
İnsanlar içme suları içine bira, şarap, sirke gibi fermantasyon ürünleri girince hasta olmadıklarını fark ettiler. Ayrıca su şarapla karışınca hastalık yapmıyordu.
Bunun sonucu şarapta iyi bir ruh olduğunu ve sudaki kötü ruhu kovduğunu zannettiler. Bu yüzden de fermantasyonlu içeceklere 'ruh' anlamına gelen 'spirit' adını verdiler. Bu bizim dilimize de 'ispirto' olarak geçmiştir.
Daha sonra içinde 'iyi ruh' barındıran şarabın hastalıkları da tedavi edebileceği düşünüldü. Bu düşünce ile cilde şarap sürüldüğünde çok etkili bir şekilde ateşin düştüğünü gördüler. Çünkü alkol sudan daha hızlı bir şekilde buharlaşıyor ve ciltten ısıyı söküyordu. Bu yeni buluş zamanla her yere yayıldı.
İslam âlemi de bu buluşu sevdi, ama tek sorun şarabın haram olmasıydı. Bu güçlük de şarap şişeleri üzerine 'ateş sirkesi' yazılmasıyla çözüldü. Zamanla işin aslını bilmeyenler hastalara sirke sürmeye başladı. Günümüzde hâlâ bazı hastalıklarda sirke tatbiki yapılıyor. Sirke, şaraptaki alkolün parçalanarak 'asetik asit' şeklini almasıyla oluşur ve ateş düşürmekte ancak su kadar etkilidir. Kötü kokusu da cabası.
Ateş nasıl düşer, düşürmek gerekli midir?
Ateş vücudun bünyesine giren mikroorganizma veya toksik maddelere karşı gösterdiği bir tepkidir. Çünkü 36 dereceden yüksek ısılarda vücutta mikropların yaşaması ihtimali azalır, dokuların metabolizması artar ve bağışıklık sistemi devreye girer.
Vücudumuz zaman içinde dış uyaranlara karşı ateşi yükseltmenin bir avantaj olduğunu öğrenmiştir. Ateşi düşürmekle hiçbir hastalık iyileşmez. Ateş bir hastalık değil arızadır ve mühim olan hastalığın doğru teşhisidir.
Peki ya yüksek ateşten dolayı çocuğa havale gelirse?
Bunun için öncelikle havale niye olur onu anlamamız gerekiyor. Mikrop veya toksik maddelerin beyni uyarmasıyla vücudumuzda bir ısı oluşur. Vücutta ısının yükselmesiyle birlikte dokuların oksijene duyduğu ihtiyaç artar. Bunu karşılayabilmek için kalbin ve solunumun hızlanması gerekir.
Eğer ateş hızlı yükselir ve vücut bu yükselişe ayak uydurarak kalbi ve solunumu hızlandıramazsa beyin, gelen oksijeni yeterli bulmaz, tasarruflu çalışmak ve fazla oksijen tüketmemek için de vücut ile olan irtibatını keser ve havale dediğimiz olay ortaya çıkar.
Ancak ateş yavaş yavaş yükselir ve vücuda ısınması için zaman tanırsa, havale gelmez.
Ateşi 39'a çıkmış bir çocuk, ateş düşürücü ilaç verilmeden, yani iç ısısı düşmeden soğuk tatbikiyle dış ısısı düşürülürse kalp ve solunum yavaşlatılırsa havale geçirebilir.
Kolesterolden D vitamini
Güneş çocuğa yararlı mı?
Güneş çocuklarda D vitamini yapımını sağlayacaktır. Bizim cildimizde, kolesterolden ultraviyole ışınları sayesinde D vitamini yapılır. Tabii güneşe çıkarmak da belirli bir oran çerçevesinde iyi. Temmuz, ağustosta, öğle saatinde çocuk güneşin altına bırakılmamalıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
Kasların gelişmesi için ayağını serbest bırakın
Çocuk ne zaman yürümeye başlamalı?
Çocuğun yürümesi tamamen genetiktir. Çocuğun kromozomlarında yazılıdır. Vakti gelince yürüyecektir. 8.5 ayda da yürüyen çocuk vardır 19'uncu ayda da. Ortalaması, çocuğun doğum gününde yürümesidir.
Eğer çocuğun ayaklarında herhangi bir sorun varsa, ki bu zaten doğmundan sonraki ilk muayenesinde belli olur, o zaman önlem almak ve tedaviye başlamak gerekir.
Mesela kız çocuklarında kalça çıkıklığı olabilir. Veya doğum sırasında geçirdiği travmadan dolayı bebeğin bacağa giden sinirlerinde arızalar oluşmuş olabilir.
Kalça çıkıklığı nasıl anlaşılır, şimdi birçok hastane doğumdan hemen sonra kalça çıkıklığını teşhis etmek için ultrason yapılmasını öneriyor.
Kalça çıkıklığı doktorun muayenesi ile anlaşılabilir. Ultrason şart değildir. Ultrasonla da bakıldığında kalça çıkıklığının teşhisi konulur ama ilk muayene kalça çıkıklığı teşhisi için yeterli değildir. İlk günlerde araz vermeyen bir kalça çıkıklığı durumu iki veya üçüncü ayda ortaya çıkabilir. Bu nedenle çocuğun düzenli olarak muayene edilmesi gerekir. Kalça çıkığı doğuştan olan bir şeydir ve genelde kızlarda görülür. Erkeklerde görülmesi çok nadirdir. Genetik bir hastalıktır.
Kundağın zararları
Kundak zararlı mı?
Özellikle kalça çıkıklığı vakalarında kundak büyük ölçüde zarar verir. Kalça çıkıklığı olan bir bebekte kundak yapılmaması dahi yüzde 50 iyileşme sağlayacaktır. Ayrıca çocuğun kaslarının gelişimi için elleri ve ayaklarının serbest olması çok önemlidir.
Kundak konusunda bir diğer önemli husus da şu: Çocuk gazını hareket ederek çıkaracağı için kundak içindeki bebek hareketsiz kalıp gazını çıkaramamasıdır.
Yürüteçler zararlı mı?
Ne yararı ne de zararı vardır. Yürüteç çocuğun yürümeye başlama süresini kısaltmaz.
Çocuk yürümeye başladığında ortopedik ayakkabı giymesi şart mı?
Ortopedik ayakkabı, ortopedik özürlüler içindir. Normal bir çocuğun buna ihtiyacı yoktur. Çocuk ilk günlerde mümkün olduğunca parmak ucunda yürümeye teşvik edilmelidir. Çocuklar bu şekilde yürürlerse ayak kasları gelişecek ve düztaban olmayacaklardır. Ama erken ayakkabı giydirilirse çocuk tabanının üzerine basacaktır. Bu nedenle çocuğun ayağındaki hareket kabiliyetini azaltan sert ayakkabılar yeni yürüyenlerde çok sakıncalıdır. Mümkün olduğunca yalınayak veya ayağını rahatça hareket ettirebileceği yumuşak tabanlı ve kenarlı ayakkabılar tercih edilmelidir.
Düztabanlık ve taban düşüklüğü neden oluşur?
Genetik etkenler ve aşırı şişmanlık taban düşüklüğünün başlıca nedenidir.
Tuvalet eğitimi çocukta kaç yaşında yapılmadır?
Öncelikle 'tuvalet eğitimi' diye bir şey yoktur. Tuvalet eğitimi kedi-köpek yavrusuna yapılır. İnsanların çiş söyleme yeteneği genetiktir, kromozomlarında yazılıdır ve vakti geldiği zaman çocuk bu işi halledecektir. Herhangi bir şekilde eğitime gerek yoktur.
Eğer olsaydı bunun özel okulları, kursları ve hocaları olurdu. Alıştırmak, çişe tutmak, zorlamak, çocukta psikolojik bozukluklara dahi yol açabilir.