ÇOCUKLARDA KABIZLIK SIK KARŞILAŞILAN BİR RAHATSIZLIKTIR. EN SIK GÖRÜLEN ŞEKLİ KÖKENİNDE PSİKOSOSYAL SORUNLARIN YATTIĞI KABUL EDİLEN FONKSİYONEL KABIZLIKTIR.
Kabızlık derken çocuğun kakasını ıkınarak, zorlanarak yapmasını kastetmiyoruz. Kabızlık çocuğun belli bir süre içerisinde belli miktarda kakayı çıkaramamasıdır. Doğduktan sonra, iki gün içerisinde anne karnındaki artıkları dışarıya bıraktıktan sonra, anne sütü ile beslemeye başlayan çocukta asla kabızlık gelişmeyeceğini kabul ediyoruz. Çünkü bebek her beslendiği zaman, hatta o dakkada kakasını rahatlıkla çıkartır. Rahatlıkla çıkartırdan kastımız ıkınıp sıkınmaz değil, ıknıp sıkınarak çıkartır, ama yumuşak ve özellikli bir kakadır anne sütü ile oluşan kaka. Sulu kıvamda, içerisinde küçük parçacıklar barındıran genelde sarı renkte hatta altın sarısı tabir edilen renktedir. Yeni doğan günde 7-8 kere kaka yapabilir. Zaman ilerledikçe bebek anne sütünden daha fazla faydalanmak için dışarı attığı maddeyi azaltır, bu da kaka sayısını azaltmak anlamına gelir. Bir süre sonra çocuk kaka sayısını 2-3’e indirebilir, hatta gün aşırı kaka yapmaya başlayabilir. Bu çocuğun artık doymamaya başladığına dair de bir belirtidir. Bunlar kabızlık anlamını taşımamaktadır. Eğer bir bebek kakasını normal şartlarda sayısı ve kıvamı itibariyle beklediğimiz gibi yapamıyorsa, son derece biriktirerek ve uzun aralıklarla, çok basınçlı ve çok bol miktarda yapıyorsa mutlaka doktora başvurulması gerekir.
TUVALET EĞİTİMİ ÇOCUĞUN SOSYAL GELİŞİMİNDE ÖNEMLİ BİR BASAMAKTIR. HER ÇOCUĞUN TUVALET EĞİTİMİNE HAZIR OLMA YAŞI FARKLIDIR. BAZILARI 18-24 AY ARASI BUNA HAZIR OLMA BELİRTİLERİ GÖSTERİRKEN, BAZI ÇOCUKLARDA 30 AYA KADAR BEKLEMEK GEREKECEKTİR.
Gerçek komplikasyon çocuğun anatomik yapısında olabilir. Bu durum çekilecek filmlerle ve bazı araştırmalarla tespit edilmelidir. Yeni doğan dönemini aştıktan sonra kabızlığı kolaylıkla tespit edebiliriz. En önemli kabızlık sorunu karşımıza tuvalet eğitimi döneminde çıkar, ne zaman çocuğumuz tuvaletini artık tuvalete yapması gerektiğini kavrar, çevresi ona bu mesajı vermeye başlar, kakası onun için çok önemli bir malzeme olduğundan dolayı dışarıya bırakmak istemez. Bezine yaparken o yabancı bir bölge değildir, zorlanmaz ama tuvalet eğitimi sırasında biz onu bezden kurtarmaya çalışırken onu dışarıya bırakmak istemediği için tutmaya başlar. Tutmaya başladığı dönemde kaka suyunu kaybetmeye yönelir, suyunu kaybeden kaka sertleşir bu nedenle çıkarken çocuğun poposunu acıtır. Çocuğun bilinç altına –bunu yaparsan canın acır- bilgisi yerleşir ve çocuk hiç kaka yapmamaya gayret eder. Bu süreç uzadıkça su kaybı artar, kaka daha da sertleşir, nihayet günün birinde ıkınıp sıkınırken poposunda bir de çatlak oluşturur. Küçücük çatlak çocuğun canını çok yakar ve olay kısır döngü haline gelir. En fazla 2 - 2,5 yaşlar civarında bu sorunları yaşıyoruz, bu da tuvalet eğitimi dönemine denk gelir.
TEDAVİ ÇOCUĞUN YAŞI VE DERECESİNE GÖRE FARKLILIK GÖSTERİR. LİFLİ GIDALARIN DAHA FAZLA TÜKETİLMESİ, DAHA FAZLA SIVI ALINMASI VE DAHA FAZLA EGZERSİZ YAPILMASI GENELLİKLE SORUNUN ÇÖZÜLMESİNİ SAĞLAR.
Sert kaka yapmayı önlemenin birinci çaresi çocuğun kakasını tutmasını önlemektir, ikinci çaresi de beslenmesinde bazı kurallara çok önem vermek lazım. Özellikle şekerli ve nişastalı gıdalar, örneğin; pirinç, patates, muz, havuç gibi yüksek nişasta içeren gıdalar kakayı sertleştirir, yapışkanlaştırır, bir de muhallebi gibi şekerli nişastalı yiyecekler yediriliyorsa kaka formasyonu zaten sert olacaktır bir de çocuk tuttuğu zaman konu içinden çıkılmaz bir hale gelir. Çocuğumuzun beslenme düzenini posa ağırlıklı olarak ayarlamalıyız. Yeşil sebzeler mutlaka yedirilmeli, meyvaların bazıları kabız yaparken bazılarının barsağı çalıştırmakta faydalı olduğunu biliyoruz. Örneğin armut, üzüm, kayısı gibi barsağı çalıştıran kırçıllı meyveler grubundadır. Kabız olan çocuğa mümkün olduğu kadar ekşi elmayı, muzu yedirmemek gerekir. Beslenmesinde belli aralıklarla posalı gıdaları yüklemek gerekir. Posalı gıdayı ittirme gücü açısından mutlaka bol miktarda sıvı takviyesi yapmalıyız. Tuvalet eğitimi için zorlamamak gerekir ve bu eğitimde çocuğun hem fiziksel hem de psikolojik yönden etkilendiği biliniyor, bu nedenle ödüllendirme sistemi uygulanmalıdır. Çocuk böylelikle hüzün duymamaya başlar, bunun güzel bir şey olduğunu, çevresinde takdir kazandığını görerek, rahat bir tuvalet eğitimi alır. Kabızlık sorununun da üstesinden gelinmiş olunur.
KABIZLIK TEDAVİSİ İÇİN DOKTOR TAVSİYESİ DOĞRULTUSUNDA MÜSHİL İLAÇLARI VE BARSAK HAREKETLİLİĞİNİ ARTTIRAN İLAÇLAR ALINABİLİR. ANCAK BU İLAÇLARIN SÜREKLİ KULLANILMASI ZARARLIDIR.
Kişiler hemen ilaca yönelirler, hatta evde uygulanan, poposuna sabun, zeytinyağı sürmek gibi geleneksel yöntemler vardır. Bu tarz yabancı maddelerin poposuna uyarı vermesi kesinlikle sakıncalıdır, özellikle sabun uygulaması kimyasal bir etkileşim söz konusu olduğundan son derece risklidir. Kişiler fitil uygulamasına çok kolaylıkla yönelirler, gliserin içeren fitiller kullanırlar, bu uygulamanın da mutlaka doktor kontrolünde olması gerekir. Çünkü poponun en alt ucundaki sinirler son derece hassastır ve belli bir sure sonra uyaran beklemeye başlarlar, fonksiyonlarını kendi kendilerine uygulamaktan vazgeçerler, bekledikleri uyarı genellikle fitildir. Bu nedenlerle sık sık ilaç kullanımından kaçınılması gerekir. Ancak kakayı yumuşatacak şurup tarzı ilaçlar veya bitkisel bazı karışımlar doktor önerisi dahilinde uygulanabilir. Evde alacağımız ilk tedbir çocuğun diyetini düzeltmektir, yeterince sıvı aldığından emin olmaktır. Özellikle pişirilmemiş zeytinyağının, çocuğun o anda yiyeceği mamasının veya çorbasının içine çiğ olarak bir kaşık karıştırmak faydalı olacaktır