Bazı İnsanlardan Tiksiniyorum.

Allah herkese bu sevgiyi nasip etmiyor hayvanlara yardım etmek sadakadır, benim bir komşum var güya namazında niyazında , evinin orada ki inşaat halinde daha yerleşmedi bile köpek besledik diye etmediğini bırakmadı, bende dedim bekle sen cennete gidersin daha çok gez sohpetlere , kaldı öyle, vicdansızlar Allah biraz vicdan versin böylelerine, çocuklara kızamıyorum hepsi böyle cahil ailelerin ürünü işte, hayvanlar konusunda da çok hassasım özellikle kedileri sevmiyorum diyen insandan ışık hızıyla soğuyorum.
 
Birincisi, çelişkiden kastım; arkadaşın hem hayvanlar bizim gibi değil, hemde ha insan ha hayvan yavrusu demesi,
İkincisi, genel anlamda anlatmak istediğim insanlar kötülük yapıyor diye hayvanın hepten doğallığını etkileyecek kısırlaştırma işleminin yapılması. Mesela 2 3 yavru yada size göre olması gereken kaç yavruysa o kadar yavrusu olan hayvanı kısırlaştırıyorum demiyor konu sahibi.. Her bulduğumu kısırlaştırtıyorum diyor.. Bu da en az diğer hayvana zulmedenlerin yaptığı kadar kötü birşey diyorum.. Tuttuk bizde her bulduğumuzu kısırlaştırdık.. Bitti.. yolda hayvan kalmadı.. Sefil hayvanda kalmadı.. onların ömrü bitince ne olacak peki?


Kaç hayvan besliyorsunuz? Mesele diğer insanların bencilliği değil.. Onların bencilliğiyle kendi yaptığınızı örtpas etmek..
8 hayvan besliyorum yeterli mi?
Diğer insanlar dedikleriniz bencil falan değil gayet makul. Sokağa gideceğini telef olacağını bile bile üremeleri ne derece mantıklı?
 
Ya ben mi yanlış anlıyorum? Niye kimse birşey dememiş buna? Hayvana taş atan zaten karaktersizdir, düşüncesizdir... Ama onun attığı taş ayağını topallatmış, senin yaptığın kısırlaştırma onun hayatını etkiliyor! Açıklamanda ömrü 2 yılken kısırlaşınca 4 yıl oluyor? Buna göre yaratılmış hayvan, buna göre yavrusu oluyor. Olması gereken ömrü de oymuş demekki! Senin yaptığın taş atmaktan çok daha beter bence!!!
merak edenler oldu, makul bir tonda da sordular ben de bildiğim kadarıyla cevap verdim, zahmet edip okusaydınız cevabı da görürdünüz.
lakin, madem merak ettiniz size de yazayım.
genetik olarak kalp hastalığına yatkın bir insan düşünün ya da bir tansiyon hastası, olması gereken buymuş demek ki diyerek tedavi olmasın mı, ilaç kullanmasın mı? eğer sizin mantığınızdan hareket etseydi insanoğlu bugün tıp diye bir bilim dalı yoktu.
bilmediğiniz gibi okumuyorsunuz da.
ben kedinin ömrü 2 yıldır demedim. kısırlaştırılmamış bir sokak kedisinin ortalama ömrü 2 yıldır dedim. yoksa kısırlaştırılmamış bir ev kedisi olağan yaşam süresi olan 10-12 yılı tamamlar.
yani ortalama yaşam süresi 10 yıl olan bir canlı kısırlaştırılmadığında sokakta 2 yıl yaşayabiliyor.
ama bu siz ima etmekle yetinmişsiniz, ben açıkça yazayım İlahi Takdir bu yönde olduğu için değil. biz insanlar, başlangıçta tamamen vahşi olan köpekleri sürülerimiz korumak, kedileri farelerden korunmak için evcilleştirdiğimiz, sonra da onların doğal yaşam alanlarını kendimize binalar yaptığımız için.
yani kedileri kısırlaştırmak doğalarına yaptığımız en iyi ve hakkaniyetli müdahale.
eğer hayvanların doğalarında yaşamalarını, doğalarına uygun yaşamalarını o kadar önemsiyorsanız kısırlaştırma operasyonuna karşı çıkmadan önce evinizi yıktırın, orayı ağaçlandırın, doğal besinleri olan yılan, fare, kuş gibi hayvanlarla dolu bir habitat yaratın, biz de kısırlaştırmayalım.
bir kedi yılda ortalama 4 kez kızgınlık dönemine girer genellikle yılda 2 kez de yavrular.
bu durumda 12-20 arası yavru olur yılda o yavrular bir yaşına girmeden üremeye başlar her yavrudan 12 yavru, 2 yıl dolmadan tek bir kediden türeyen 144 yavru demek. bir sokaktaki 10 kediden 1440 yavru, mahalleyi de siz hesap edin.
kısırlaştırma kedilerin sağlıklı olmaları için gereklidir, siz aksini düşünseniz de.
kısırlaştırma ekiplerin kendi kafalarına göre yaptıkları bir şey değildir. kaldı ki barınaklarda ve sokakta o kadar çok sahipsiz kedi köpek var ki...
örneğin barınaktaki hayvanların tamamı kısırlaştırılmaz, sağlılıklı çiftlerin üremesine izin verilir ki nesli tükenmesin. yani merak etmeyin, hayvanseverler özünde zaten hayvanları sevdiklerinden onların soylarının tükenmesi ihtimalini sizden çok daha fazla düşünüyorlar.

benim kedime gelince, kendisi şu anda mutlu, içeride en sevdiği oyuncağına sarılmış uyuyor. anne olup olmamak umurunda bile değil. karnı acıktığında en iyi maması önünde, susadığında temiz ve taze suyu önünde, yatağı temiz, etrafında yırtıcılar yok. Şaziment'in sizinle aynı fikirde olduğunu sanmıyorum. Fitnat ise zaten kimseyle aynı fikirde olmaz çoğunlukla, çok huysuzdur, kendi kardeşlerine bile tahammülü yok, sizi dinleyeceğini hiç sanmam.
 
Hayvanları sevmek zorunda değil kimse peki tamam ama hayvanlara merhamet duymak zorunda bir insan eğer insanım diyorsa. Nefret ediyorum o merhametsiz insan görünümlü yaratıklardan.
Bizim de burada var öyle manyak komşular neler çektim neler. Seni öyle iyi anlıyorum ki..
Annesiz kalan sokaktan aldığımda yirmi günlük olan yavrum vardı benim. Elimde büyümüştü koynumda uyumuştu. Bensiz bir gece kalamazdı. Tuvalete girsem kapımı zıplar açar kucağıma otururdu yine. Hiç sokak görmemişti. Anne görmediğinde yavrucuğum şu meşhur kabartma hareketini bile bilmezdi. Dört yıl beraber yaşadık böyle mutlu mesut. Kızım kızgınlığa iki kere girdi. İlkinde küçük diye kısırlaştırmamıştık. Yani apartmanı başına giydi komşuların duymaması mümkün değildi. Bir gün annem eve geliyor akşam ve ne yazık ki kızımızın apartmana çıktığını fark edemiyor. Ama yemiş nerede niye karşılamadı diye on dakikada fark ettik ve kızı aramaya apartmana çıktık. Apartman kapısı şifrelilerden ve kimse giremez dışardan. Kömürlük yok altta dükkan yok. Sokaktan kedi gelme ihtimali yokken ve kızım kızgınken geceleri canhıraş miyavladığı halde beş adım ötedeki kapı komşumuz (ki hapşursa sesi gelir sesler geçiyor kağıt gibi duvarlar. duymaması mümkün değil) benim kedim olduğunu bilmediği için benim yemişimi sokağa tekme tokat zorla atmış oğluyla. Ben o gece bağırdım çağırdım beddua okudum. Nasıl bilmezsin kedim olduğunu alt kat yada üst kat komşum değilsin duvarlarımız bir dedim. Ama adam nerden bileyim tekir kediydi girdi bi delikten sandım, tasma taksaydın dedi. O gün bugündür yüzüne bakmam ve hala da affetmem. Merhametsiz insanlar benim sokak bilmez kedimi öldürdüler. Üç gün kapıda sabahladık battaniyelerle bekledik sabaha kadar. Mamasıyla yollarda seslenip gezdik, kum abını koydum ki kokusunu bulsun gelsin diye dönmedi yavrum. Eminim öldü ve günahı bu merhametsiz komşu bozuntularında.

Alt kat komşumuzla girişte kedi beslerdik bir dönem ona da yönetici ve bu karşıı komşu pislik oluyor diye izin vermemeye çalışıyor. Benim kedimi attı yetmedi şimdi sokaktaki üç beş kedimize düşmanlar...

Çok yakın bir hayvansever dostum var. Ona öyle ömründe bir lira sadaka vermeyen cimri bir arkadaş der hep, kedi köpeğe mama parası dökene kadar bir çocuk doyur diye. Bir gün dayanamadı çocuk ben böyle yardım ediyorum. Sende benim yardımıma yön vereceğine, benim sevabıma karışacağna kendin bir çocuk doyur senin sevabın olsun dedi. Haklı.
Kendi kimseye yardım etmez insan, hayvan kimseye. Ama hayvansever birinin yaptığına karışma hakkını bulur kendine, sevabına günahına karışır.
Çocukları, bebekleri, insanları düşünmek güzel. Hayvanseverler onlarada elinden geleni yapar siz merak etmeyin. Ama başkasının yaptığına karışmak yerine, çocukları düşünüyorsanız biraz da siz yardım eli uzatın başkasına karışmak yerine.
Bunu da yapamıyorsanız bari hayvanlara da merhamet gösterin en azından zarar vermeyin yeter.
hayır insanlar hayvanları nasıl sokağa atabiliyor.
ben bütün kış apartman kapısını açık bıraktım ki içeri girebilsinler, soğuktan donmasınlar. söylenen komşulara da dedim, pislik görürseniz bana haber verin, iner temizlerim, sorun değil. kedi zaten temiz hayvandır, kum olmadan pislemez. pislese ne olacak? yani için rahat mı edecek kedi soğuktan dondu ama olsun, en azından b.k temizlemedim mi?
hep sinir olurum hayvanla insan kıyaslamaya. belki benim gücüm hayvan bakmaya yetiyor? kolay mı bir çocuğu bakmak? o çocuğa aynı düzende aynı miktarda sürekli ilgi göstermek. hiç değil.
ama hayvan aldığınız yarım kilo amam, önüne koyduğunuz bir kap musluk suyu bekliyor sizden, sokak hayvanıysa veteriner zaten ücretsiz. aynı şey değil yani.
ha benim isteğim sokakta insanlar yatmasın, çocuklar üşümesin ama belki benim gücüm buna yetiyor.
bir öğrenci cebindeki 20 liranın 5 lirasını kediye, köpeğe harcıyorsa cebinde parası olduğunda çocuk da doyurur zaten.
 
3-4 ay kadar önce bir sokak kedisi bizim apartmanın çatısına yavrulamıştı. 2 tane yavrusu vardı. Normal bir bebeğe bakar gibi baktık ikisine de. Sütün içine bisküvi ezip besliyordum. Bodrum kata düştü veterinere götürdüm.Ama komşularımızın tepkisini görünce şok oldum.Asıl anormal olan onlarken bize anormal muamelesi yaptılar.Uğraşacak başka işleriniz yok heralde sizin demeler,dalga geçmeler. Büyüdüler biraz dedik, evde de bakamayacaktık sokağa geri götürdük 1 ay içinde ikisi de öldü malesef :cry:
 
3-4 ay kadar önce bir sokak kedisi bizim apartmanın çatısına yavrulamıştı. 2 tane yavrusu vardı. Normal bir bebeğe bakar gibi baktık ikisine de. Sütün içine bisküvi ezip besliyordum. Bodrum kata düştü veterinere götürdüm.Ama komşularımızın tepkisini görünce şok oldum.Asıl anormal olan onlarken bize anormal muamelesi yaptılar.Uğraşacak başka işleriniz yok heralde sizin demeler,dalga geçmeler. Büyüdüler biraz dedik, evde de bakamayacaktık sokağa geri götürdük 1 ay içinde ikisi de öldü malesef :cry:
kıyamam onlara yazıkkk :KK43: çok üzüldüm.
 
X