Bazı İnsanlardan Tiksiniyorum.

ben de tiksiniyorum. bir gece annem elinde bir kediyle geldi. yoldan geçerken görmüş adam sopayla vurmak üzereymiş annem bağırmış. almış kediyi getirmiş eve. kediyi bir görseydiniz, görünce tutamadık kendimizi iniverdi yaşlarımız. kedi önünü göremeyecek kadar kötü sürekli kafası aşağıda dolanıyor. verdiğimiz yemeği yiyemiyor. minicik parçalara böldük ağzına verdik. deli dana gibi öyle döndü durdu aynı yerde onu gördük öyle perişan olduk. onu o hale getiren nasıl bir yaratıktır anlam veremiyorum. ya da diyelim kendisi o hale geldi bi şekilde, o haldeyken bile ona vurmak kadar iğrenç bir harekete kalkışan, insan diyemediğim tanımlanamayan cisme ne demeliyim! insan falan değiller, aşağılıklar. o kadar! her neyse. gece uyudu kedicik ve sabaha karşı da teslim etti canını. en azından son zamanlarını iyi geçirmesini sağlayabilmek için uğraşıp durduk. ama yaşayamadı. :KK43: ve daha böyle niceleri...
en azından son saatlerini huzur içinde geçirmiş.
nasıl bir pisliktir o adam. iğrenç.
 
Malesef çok duyarsız bi topluma sahibiz. Hayvan delisi bi insan olarak sizi cok iyi anlıyorum. Onlara hayvan demek bile hakaret ediyomus gibi hissettiriyor. Kediyi köpeği taslayan insan zararsız kendi halinde sevgi bekleyen canlilarsa hayvan . Haksızlık burda başlıyor
evet değil mi?
hani deriz ya insanlık öldü mü diye.
e masum bir canlının canını yakan insan. birine kızdık mı hayvan deriz. ama iki lokma kuru ekmek verseniz başını elinize yaslayan yine hayvan.
e ya hayvan hayvan değil, ya da insan insan değil.
 
güya çok dindar geçinen bir kadın vardı ben küçükken lojmanımızda.
apartmanda kedi vardı tam alıp sevcektim kadın ayağıyla merdivenlerden aldı attı kediyi. kaç basamak düştü hiç bilemiyorum zavallı kedi aşağıya.
en azından son saatlerini huzur içinde geçirmiş.
nasıl bir pisliktir o adam. iğrenç.
hala içim yanıyor. her aklıma gelişinde. bir değil iki değil bu yaşadığımız olay. maalesef son da olmayacak.
 
güya çok dindar geçinen bir kadın vardı ben küçükken lojmanımızda.
apartmanda kedi vardı tam alıp sevcektim kadın ayağıyla merdivenlerden aldı attı kediyi. kaç basamak düştü hiç bilemiyorum zavallı kedi aşağıya.

hala içim yanıyor. her aklıma gelişinde. bir değil iki değil bu yaşadığımız olay. maalesef son da olmayacak.
insanın içinde vicdan olmayınca ister Allah korkusu de adına isterse canlıya saygı hiç fark etmez ondan yerleşmiyor.
yazık benim kedim o kadar korkmuş ki yuvasından dışarı çıkmıyor ki normalde sokamam yuvanın içine hele yazın.
ağzı yok, dili yok, zararı yok ne istersin be insan bu canlıdan.
 
Ben de tiksiniyorum.
Ben de geçen gün Konak meydanında kendi halinde gölgeye yatmış bir köpeğe eziyet eden bir çocuk müsveddesi gördüm. Kendisine tepki gösteren insanlara küfürler ediyordu. En son orada oturan adamlardan biri dayanamayıp çocuğun üstüne yürüdü de öyle korkup kaçtı. Ben anlamıyorum bu nasıl bişey?
 
valla iki çocuğum var biri 9.5 diğeri 1.5 yaşında...çevremdeki ve kendi çocuklarımda gözlemlediğim olay:
mesela çocuk bi r kedi ya da köpek gördü ilgisini çekiyor illa ki....annesi:kediyi kovalıyor...çocuğa sıkı sıkı o pis sakın elleme falan diyorsa o çocuk da onu kötü görüyor....
ben çocuklarıma hayvan gördüklerinde verdiğim tepki:
aaaa minicikmiş daha küçük yavru ne tatlı falan filan diyorum uzaktan sevdiriyorum (eğer sokak kedisi ise)
bahçemizde birçok hayvanımız var ....en basit örneği bugün oğlum a verdim biraz büyümüş bir civciv ayyyy uyyy falan yapıyor öpüyor, nasıl bir sevgi taşıyor minicik bedeniyle....kzım yine öyle...okulu evimizin tam karşısında tenefüste çocukların yavruı kedi ile oynadıklarını görmüş..üzülmüş....beklemiş onlar içeri gidene kadar...almış eve getirmiş bi sepetin içine koymuş geri derse girmiş hiç haberim yok.... okul bitti geldi direk mahsen e gitti nereye dedim çıkardı anlattı ağlamaklı...kendi baktı büyüttü... bahçede...
kısacası is ebeveynlerde bitiyor.....çocuklara hayvan sevgisi aşılanmalı...
 
Ayrıca bu kış titremekten ayakta bile duramayan bir yavru köpeğe sahip çıkmıştı bizimkiler, tabi hayvanı eve almak falan yok asla eve almazlar, aldırmazlar ama orda bahçede bi gölge bulmuştu kendine, giriş katı balkonunun altı... Mama vermişler, su vermişler, beslemişler biraz iyileşmiş falan. Sonra komşular sorun etmişler küçücük hayvanı, bizimkilerle tartışmışlar falan. Hatta yaşlı bi komşu hayvanı bastonla dürtüp kovuyormuş, rahatsız ediyormuş gitsin falan diye. Bizimkiler köpekle ilgilenmeye devam etmişler falan ama bi sabah bi uyandık hayvancağız yerinde yoktu diyor anneannem. Bir daha da gelmemiş, gören de yok. Ne zararı vardı anlamış değilim. Yine geçen sene bi kediye sahip çıkalım dedik bahçede, onu da yolladılar kim bilir nereye. Hayvan biraz göründü, bize de alışmıştı. Sonra ortadan kayboldu. Onu da komşular istememişti yok bahçeymiş de bilmem ne. E bizimkiler hayatta eve de almaz bir hayvanı. Bak aklıma geldi sinirlerim zıpladı yine.
 
hayvan seven vıcdan sahıbı ınsandır ve hayvan ınsan degıl can ön plandadır
emın olun cocuklarada aynı hassasıyetı gosterıyoruz
cocuklarımızı da oyle yetıstırıyoruz
ve kendı adıma cocuk esırgeme kurumundada bı ayagım

hayvanlara sahıp cıkılıyor ınsanlar unutuluyor
hayvana para harcayana kadar bı ınsanın karnını doyur meselesı yuzunden hem ınsanlar hem hayvanlar ac
bızler her acı doyurur her bakıma muhtaca kosarız
agzı dılı olanlarada
agzı olup konusamayanlarada
merak etmeyın ıcınız rahat olsun dıye soyledım

Bir insan bir lafı ancak bu kadar yanlış anlayabilir
 
çok üzüldüm çok...
ne yapabiliriz diye düşünüyorum da... o kadar uzun vadeli ve majör önlemler geliyor ki aklıma (hukuki yaptırım, okul çağı çocuklarına hayvan hakları ve sevgisi eğitimi)
gel de kısasa kısasçı olma şimdi, gel de kendi hukukunu kurmaya kalkışma!! o taş atanı bulup taş yağmuruna tutacaksın ki görecek gününü!!

ekleme: erich fromm diyor ki, "dünyada yıkıcı saldırganlığa sahip tek tür insandır. hayvanlar içgüdüsel gerekçelerle diğer canlılara zarar verebilirler (ölüm korkusu, beslenme güdüsü) ama insanlar kendi türüne ve diğer türlere zalimce ve içgüdüsel olmayan keyfi sebeplerle zarar veren tek türdür.

seminerimden alıntı:
Kıyıcı saldırganlık; yani zalimlik ve yıkıcılık insan türüne özgüdür ve esasında çoğu canlıda görülmez, kalıtımsal programlama söz konusu değildir ve biyolojik olarak uyarlanamaz, amaçsızdır ve doyurulması yoğun susamışlıkla ilişkilidir (Fromm, 1993: 22).

İşte saldırganlığın özünde bu ayrım yatmaktadır. Kendini koruma içgüdüsü olarak adlandırılabilecek yumuşak saldırganlığın karşısında yer alan zalimlik, bilinçli ve insana özgü bir eylem olarak çeşitli insansı özelliklerin yönlendirilmesiyle alt dallara ayrılır (Örneğin; kırıcı saldırganlık, kinci yıkıcılık, esrik yıkıcılık, sadistlik, ölüseverlik hatta ensest gibi…)

İnsan, bir katil olduğu gerçeğiyle hayvanlardan ayrılır. Biyolojik ya da ekonomik hiçbir nedene dayanmaksızın kendi türünün üyelerini öldüren, onlara işkence eden ve bunu yapmaktan haz duyan tek primat insandır. Bu kıyıcı saldırganlık gerçek bir sorun ve tehlikedir. İnsan saldırganlığı öteki memelilerle aynı düzeylerde olsaydı insanlar oldukça barışçıl ve şiddetten uzak canlılar olurdu oysa böyle bir benzerlik olmadığı için insanlık tarihi kelimenin tam anlamıyla kanla yazılmıştır (Fromm, 1993: 235).



kaynak: E. Fromm/ İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri-I-II
 
Son düzenleme:
Bizim de mahallede kuyruğunu kesmişler bir kedinin, gördükçe içim parçalanıyor.
Bunu yapanlar, "İnsan" psikolojisinden çıkmış artık "hayvan" konumuna gelmiş oluyorlar..
Hatta hayvan bile değil bunlar...Yaratık,canavar ne denirse...
 
Gecen sene ikamet ettigim yerde bir gariban sokak kedisine sut veriyorum diye az kalsin beni taslayacaklardi. Kediye neler yapmazlar. Allah merhamet versin yureklerine..
 
Gecen sene ikamet ettigim yerde bir gariban sokak kedisine sut veriyorum diye az kalsin beni taslayacaklardi. Kediye neler yapmazlar. Allah merhamet versin yureklerine..
ay tabii canım biz sokaktaki kedilere köpeklere kuru mama veriyoruz diye neler yapıyorlar.
yazık yapacağın önlerine azıcık mama koymak, su koymak ona da eriniyorsan, insanım diye gezme zaten.
 
ay tabii canım biz sokaktaki kedilere köpeklere kuru mama veriyoruz diye neler yapıyorlar.
yazık yapacağın önlerine azıcık mama koymak, su koymak ona da eriniyorsan, insanım diye gezme zaten.
Ben sut verince alismis bizim sokaga hanim efendinin bahcesine giriyormus ciceklerini eseliyormus. Sanki nazi kampi bahcesi benim besledigim girmese baska kedi illa girecek.

Hayir sen merhamet etmiyorsun merhamet edene engel olma bari. Nedir bir avuc mama bir kap sut.. ne oldurur ne öldürür yahu. Allah islah etsin.
 
ben sokakta ne kadar kedi bulursam toplayıp belediyelerin veterinerlik işlerine götürüp kısırlaştırıyorum. keşke insanlar için de aynı imkan olsa.
bir insan çocuğuna nasıl bir canlıya zarar vermeyi öğretebilir, aklım almıyor.

Kısırlaştırmak doğru birşey mi acaba ? Bana nedense doğru gelmiyor.

Kalp taşımıyor onlar, kesinlikle buna inanıyorum.. Karıncalara basmamak için uğraşan bir nesil yetiştiririz inşaallah.
 
Su hayvan ve cocuklara eziyet eden mahluklardan bende tiksiniyorum. ne isterler derdini bile anlatamayan varlığa masuma zarar vermekten? Bu nasıl bir ruh halidir Aklım almıyor? Insan esrefi mahlûkattır, yani yaratılanların en şereflisi. Ama yaratılanların en serefsizide insandan çıkıyor malesef :KK43:
 
Kısırlaştırmak doğru birşey mi acaba ? Bana nedense doğru gelmiyor.

Kalp taşımıyor onlar, kesinlikle buna inanıyorum.. Karıncalara basmamak için uğraşan bir nesil yetiştiririz inşaallah.
ne yazık ki kısırlaştırılmayan sokak kedilerinin ortalama ömrü 2 yıl. bir yılda ortalama 4 kez bir dişi kedinin kızgınlık dönemi olur, bu da hayatını kısaltır.
kediler bir batında ortalama 5 yavru doğurur, bir sene dolmadan kızgınlık dönemine girerler ve sadece dişi olanlar ortalama 5 yavru doğururken erkekler birden fazla dişiyi döller çoğunlukla.
yani kısırlaştırılmadığında sokakta aç ve eziyet gören yüzlerce can demek oluyor.
 
Hayvanlara zarar veren herkesten cok korkarım bende zate ķesinlikle psikolojik sorunlu insalar cocukta olsa ilerde sadist tipli oluyorlar ..biyerde okudum tum seri katillerin gecmisinde çocukken hayvanlara eziyet varmis...
bizim Uzunköprü Edirne evimiz gar Bahçeli yazlaro gideriz gecen yaz minicik bi kedi bulduk okadar hirpalnmiski arka patileri felç olmus:KK43:(((yasamz dediler ama okadar iyi baktikki ozel tavuklar hasladim tavuk suyu paça çorbalari baliklar..inanin 3 gunde bir ona ozel yemek yapıyorduk baya toparlandı kocaman oldu 5 ayda tabi mlsf ist gelirken burda bakicak yer yok mlsf tuvalet egitimi veremedik baska kedi gorse titriyodu yavrum kacmaya calisirken surune surune yapıyodu:KK43:(neyse getiremiycegimiz icin ki cok dusunduk ile edirne barinagima goturduk :KK43:(cok iyi bakacaklarina soz verdiler cunku salya sumuk seklinde ayrildik surekli arayip soruyoduk sonra birinin sahiplenme istegi olmuş vermisler ki inlh oyledir iste bizim sevimlinin hikayesi..
 
insanlar ne kadar cahil ve vicdansız.. azıcık vicdan..
şazimenti öp benim yerime :KK43:
 
Ben bu yüzden eve kapattım kendi çoğu zamanda depresif oluyorum :KK12: dışarı çıkınca sağda solda bi hayvanın başına bişey gelmiş diye çok korkuyorum ve genelde evden çıkmıyorum ama oturduğum mahalle şükürki hayvan besleyenlerle dolu burda eziyet eden görmedim hiç bu konuda çok şanslıyım :KK51: ama ben kedimi dışarıya salamam başına kim bilir ne gelir :KK43: o kendini insan sanalara lafım yok ağzımı kirletmeye değmez o pislikler için :KK62:

Bunları yazarken kuzum geldi yanıma sarıldım sıkı sıkı bebişime :KK42:
 
X