Basur Belirtileri Nelerdir?

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
291.755
599.570
43
Basur; anüs ve alt rektumda şişmiş ve iltihaplı damalardır.

Bu damarlar, bağırsak hareketleri sonrasında, ıkınma ya da gebelik döneminde bölgede yoğunlaşan baskı neticesinde şişebilir.

Şişen damarlar rektum içindeyse buna “iç basur”, anüs dışındaysa “dış basur” olarak adlandırılır.

Basur oldukça yaygın bir rahatsızlıktır ve 50 yaş üzeri yetişkinlerin yaklaşık yarısında görülür.

Basurun en sık görülen belirtileri; anüste kaşıntı, oturduğunuzda şişen damarların üzerindeki basıncın artması nedeniyle yaşanan şiddetli ağrılar ve kanamadır.

Basura neden olan damarlar beslenme alışkanlıklarında yapılan değişimlerle normale döndürülemezse, aralarında cerrahi müdahalenin de bulunduğu çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Basur Belirtileri
Basur belirtileri genellikle, basurun iç basur mu, yoksa dış basur mu olduğuna bağlı olarak değişir.

İç basur, rektum içinde olduğu için şişen damarlar gözle görülmez, hissedilmez ve çoğunlukla (aşırı büyümediği taktirde) herhangi bir rahatsızlığa neden olmaz.

İç basur belirtileri ancak tuvalete çıktığınızda görülür. Kabızlık nedeniyle sertleşen ve anüsü zorlayan dışkı şiş damarların bulunduğu bölgeden geçerken kanamaya yol açabilir. Bu kanamalar basur nedeniyle görülen ağrıların şiddetlenmesine neden olabilir.

Dış basurda ise şişen damarlar anüs çevresindeki derinin yüzeye yakın bölümündedir ve gözle görülebilir. Dış basur tahriş olduğunda kaşıntı ve kanama olabilir.

Damarlar aşırı şiştiğinde ve şişen damarlar basınca maruz kaldığında (hamilelikte ya da uzun süre oturulan durumlarda) ağrıların şiddeti artar.

Basurun yaygın olarak görülen belirtileri şu şekildedir;

Kaşıntı: Kaşıntı, özellikle iç basurun neden olduğu bir belirtidir, çünkü rektum içinde şişen damarlardan mukus benzeri bir sıvı sızar ve bu sıvı anüs çevresinde bulunan deride tahrişe yol açarak kaşıntıya neden olur.

Rahatsızlık: Tuvalete çıktıktan hemen sonra yine tuvalete çıkma isteği hissedebilirsiniz. Bu rahatsızlık, şişen damaların kalın bağırsağın son kısmına (anal kanal) baskı yapması nedeniyle görülür. Basur ne kadar büyükse rahatsızlık o kadar artar.

Ağrı: Basur yaygın bir sorundur ancak basur ağrıları basuru olan herkeste görülmez. Basurun ağrı yapması için, damarların anüs çevresindeki kaslar tarafından basınca maruz kalacak kadar şişmesi gerekir.

Şiddetli ve sürekli ağrılar, basur nedeniyle şişen damarlara olan kan akışının durduğuna (sıkışma nedeniyle) işaret ediyor olabilir.

Kanama: Şişen ve basınca dayanamayan damarlar hafif bir zorlanmayla kanayabilir. Basurun neden olduğu kanama tuvalet kağıdında, iç çamaşırda ve dışkının üzerinde görülebilir.

Dikkat: Rektal kanama, bölgede görülen ağrılar ve değişen tuvalete çıkma alışkanlıkları aynı zamanda rektal, anal ve kolon kanseri belirtisi olabilir. Bu nedenle özellikle 50 yaş üzerindeyseniz ve ailenizde kolon kanseri vakası varsa doktora gitmeniz önerilir.



Kaynak:belirtilerinelerdir
 
Basur Nedenleri
Kabızlık ve kabızlık nedeniyle ıkınma, uzun süre oturmayı gerektiren işler nedeniyle damarların fazla baskıya maruz kalması ve hamilelik döneminde bu bölgede yoğunlaşan basınç basur nedenleri arasında ilk sıralarda gösterilmektedir.

Ayrıca, pelvis bölgesindeki tümörlerde damarlara basınç yaparak damarların şişmesine neden olabilir.

Basurun Riskleri Nelerdir?
Basur genel olarak yaşam kalitesini düşüren bir rahatsızlıktır ve hayati bir tehlike yaratmaz. Ancak basurun genel sağlık üzerinde yarattığı risk damarların tıkanmasıyla birlikte artabilir.

Buna ek olarak aşırı kanamaya neden olan basur bir süre sonra kan kaybıyla birlikte kandaki demiri azaltarak “anemiye” yol açabilir.

İç basurda damarlara olan kan akışı, damarın büzülmesi nedeniyle durursa şiddetli ağrıların yanı sıra doku kaybı görülebilir.

Bir diğer tehlikeli durum ise basurun iltihaplanması ve çevresinde bulunan diğer doku ve kasları etkilemesidir.

Basur Tedavisi Nasıl Yapılır?
Basur tedavisinde izlenecek yolu, basur belirtilerinin şiddeti ve basura neden olan damarların büyüklüğü belirlemektedir.

Ancak iç ve dış basur için uzmanların ilk önerisi beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesidir.

Dışkıyı gereğinden fazla sertleştiren, tuvalete çıkmayı zorlaştıran ve kabızlığa neden olan gıdaları olabildiğince az tüketmelisiniz. Çünkü ıkınmaya mecbur kalırsanız damarlar üzerindeki basınçla beraber ağrılar artar ve kanama görülebilir.

Basur için uygun bir beslenme programı (sebze ve meyve ağırlıklı olarak beslenme, bol su içme gibi) belirtilerin şiddetinin önemli oranda azalmasına yardımcı olur.
 
Eczanelerde basur tedavisi ve belirtilerinin hafifletilmesi için satılan pek çok losyon, merhem, jel bulabilirsiniz. Ayrıca damarlar üzerindeki basıncı azaltan pedler ve yastıklar basur tedavisinde kullanılmaktadır.

Merhemler genel olarak şişen damarları yatıştırmak ve kaşıntıyı almak için etkilidir. Merhem, losyon ve jeller anüs çevresinde bulunan damarların üzerine ince bir tabaka halinde sürülmelidir. Bazı ürünlerin ambalajları anüsün bir kaç santim içine ulaşabilecek şekilde üretilmektedir.

Basurun yol açtığı şiddetli ağrılar için sinir uçlarını uyuşturan bazı merhemler bulunmaktadır. Bu merhemler anüs bölgesindeki sinirleri hissizleştirerek ağrıyı, kaşıntıyı ve yanmayı bir süreliğine geçirir.

Bu lokal uyuşturucu merhemler bazı kişilerde yanma ve kaşıntı gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Böyle bir durumda merhem kullanımı durdurulmalıdır.

Damarlardaki şişliğin ve iltihabın neden olduğu sorunları azaltmak için kullanılan diğer bazı merhemler şu şekildedir;

Koruyucu Merhemler: Rektum bölgesindeki şişen ve tahriş olmuş damarların üzerinde fiziksel bir bariyer oluşturarak dışkıyla temasını önler ve daha fazla tahriş olmalarını önler.

Astrenjan Merhemler: Kanamayı durdurucu özelliği bulunan bu merhemler damarlardaki topaklanmayı engelleyerek basura bağlı ağrı riskini azaltır.

Antiseptik Merhemler: Bölgede bakteri birikimi önler.

Şişen damarların günlük hayatı etkilediği ve şiddetli ağrılara neden olduğu durumlarda cerrahi operasyon uygulamasına gidilebilir. Problemli damarları alma operasyonu olan “hemoroidektomi” genellikle iç basurlar için kullanılır.

Basur tedavisinde kullanılan diğer yöntemler ise şişen damarların kurutulmasını hedefleyen lastik bant ligasyonu, ısıyla damarı kurutan infrared koagülasyon ve iğneyle uygulanan “sclerotherapy”dir.

Sonuç olarak; dış basur iç basurdan daha kolay tespit edilebilir. Ancak her iki basur tipinin belirtileri benzerlik göstermektedir. Basurun ilk belirtisi, anüs ve çevresinde nedensiz kaşıntılar olabilir. Kabızlık yaşanan dönemlerde damarlar üzerindeki basınç artacağından kanama görülebilir.

İlerlemiş basurda ise oturmak ya da yürümek gibi basit hareketler bile şiddetli ağrılara yol açabilir. Basurun ilk belirtilerinden itibaren kendinizi ağrılardan korumak için beslenmenize özen göstermeli ve kabızlığa neden olabilecek gıdalardan kaçınmalısınız. İlerlemiş basur için hangi tedavi yönteminin uygun olduğu konusunda ise doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.
 
X