Başkaları adına utanmanın da bir sınırı olmalı sanki.

Idrakyollariiltihabi

Nirvana
Kayıtlı Üye
2 Kasım 2013
7.797
37.037
Merhaba hatunlar.

Baştan belirteyim uzun uzun anlatacağım derdimi. İki satır yazı okumaya üşenenler için uygun bir konu değil. Sabah sekizden itibaren ayaktaydım, bünyem o kadar yorgun ki umarım zihnimi toparlayıp derdimi en doğru şekilde ifade edebilirim.

Başlıkta yazdığım mevzu derdimdir. Uzun zamandır çözmeye çabaladığım ancak başaramadığım, hayatımın tamamını etkileyen bir sorun bu. Öyle ki artık insan içine çıkmak istemeyecek kıvama geldim. Bugün yaşadıklarımı anlatayım, belki bir yerlerden bir şeyler yakalanır da "sebebi ve çözümü bu" denir.

Bugün eşimin doğum günüydü. Eşimin ailesi doğum günü kutlamaz. Partide coşmaktan bahsetmiyorum iyi ki doğdun bile demezler. Onlar böyle imiş, sorgulamıyor ve kabulleniyorum bu durumu. Benim ailem de aksine özel günlere fazlaca önem verirler. Eşimin ailesinin tutumunu bildikleri için, eşime sürpriz yapıp gelmek istediler. Ben de kendimce hazırlık yaptım. Oğlumla hazırlık yapmak adeta işkenceydi ama başardım. Ailem elinde pasta "iyi ki doğduunn damaaat" naraları ile geldiler. Eşim ailesinin genetiğini gururla taşıdığından olsa gerek adeta bir kalas, efendime söyleyeyim bir ruh emici gibi "aaa anne" dedi. Bu tepki içerisinde; şaşkınlık, mutluluk falan barındırıyor ama kimse anlamıyor. Çünkü nasıl anlasınlar ki.

Birinci utanma, eşim adına: neden daha normal tepkiler veremiyor bu adam. Hayır yani aa anne çok teşekkür ederim ne güzel sürpriz buyurun gelin deyip gülümsemek ne kadar zor olabilir ki? Benim enerjimi sömürüp ruhumu emdiği yetmiyor, insanların heyecanlarını da baltalıyor.

Sonra çay, ikram faslı başladı. Oğlum oradan oraya koştururken kayınvalidem de olağanca doğallığıyla oğlumun ona ne kadar düşkün olduğundan, bir gün görmese ne kadar özlediğinden bahsediyordu. Bir yandan da benim sıpaya "koşma dur düşersin. Gel yemek ye yemek. Ay ne tatlı kurban olurum" gibi söylemlerde bulunuyordu. Zaten annemler henüz kapıdan girerken "ay çoraplarını çıkardı idrak çorap yok mu çorap" diye yırtınıyordu. Çünkü ben annemlere hoş geldin diyene kadar çorapsız bekleyemez. Mazallah çorapsızlıktan nöbet falan geçirir.

İkinci utanma kayınvalidem adına: 65 yaşında kadın toplum içinde nasıl davranması gerektiğini, nerede ne konuşması gerektiğini bilmiyor. Hele hele tavırlara bak. Havan kime olum senin? Hayır yani torununa düşkün olduğunu kime neden ispat etmeye çabalıyorsun? Amaç ne ola ki.

Oturduğumuz iki saat boyunca gerim gerim gerildim. Eşim neden sohbet etmiyor? Oğlum neden kuzenine koala gibi yapışıp çocuğu Taciz ediyor? Abim neden kardeşime manalı manalı bakıp güldü? Kardeşim çok mutsuz görünüyor. Tabi sıkıldı çocuk. Benim kalas koca yine saçma sapan çıkışacak çocuğa. O bunu düşünecek, öteki böyle davranacak vs vs. Beynim yanıyor. Asla salamıyorum kendimi. Herkes adına empati kurup, mümkün olsa herkesin davranışlarını kontrol etmek istiyorum. En azından görgü kurallarına riayet edecek ölçüde davransınlar istiyorum.

Bu durum öylesine kontrol edilemez bir hal aldı ki bende, kalabalık ortamlarda inanılmaz geriliyorum. Kim ne saçmalayacak, kim neye üzülecek, kim nasıl davranacak diye düşünmekten ve kasılmaktan vücudum ağırıyor artık.

Ne kadar açık ve doğru ifade edebildim kendimi bilmiyorum. Yakın zamanda bu olayı yaşadığım için bu örnekleri verdim. Ancak konudaki olaylar kadar basit değil durum. Mesela eşimle bir yere yemeğe gideriz. Garsona neden daha nazik konuşmadı diye gerilirim. Gidip garsona sarılarak "kusura bakma ailesi de böyle patavatsız. Genetik işte naapcan" demek istiyorum. Annemle bir topluluktayken, annemin o muhteşem beyin yakan esprilerine tanık olunca herkese dönüp "gerçekten gülmek zorunda değilsiniz. Ben anlıyorum acınızı" demek istiyorum. Bunun gibi bir sürü örnek sayabilirim size.

Gerçekten, samimiyetle soruyorum. Aman bana ne ki demeyi nasıl başarıyorsunuz. Herkesin adına düşünüp üzülmemeyi nasıl başarıyorsunuz? Ben çok yoruldum bu durumdan. O kadar çok düşünüyorum ki mevzunun sonunda "keşke daha normal davranan biriyle evlenseydim" diyecek duruma geliyorum. Sonra bir de böyle düşündüğüm için üzülüyorum. Manyak mısın kızım adam sen anksiyete atağı geçirme diye kişiliğini mi değiştirsin diyorum.

Anladınız değil mi beni? Anlamadığınız kısımlar varsa sorun cevaplayayım. Bakın mesela bu saat oldu inanılmaz uykusuzum ama uyuyamıyorum. Çünkü bu akşam hiç kimsenin mutlu olmadığını düşünüyorum. Şöyle olsaydı daha iyi olurdu diyerek zamanı geri çevirmek istiyorum. Bir dostumun dediği gibi, incelikler yüzünden mi bunlar, yoksa ben dümdüz deli miyim. Şimdiden teşekkürler.
 
Son düzenleme:
Dümdüz deli olsaydın umrunda olmazdı ama bu yoldan devam edersen dümdüz deli olacak ve hiçbirşeyi kafaya takmayacaksın :)

İnan bu yoldan devam etmeyi hiç istemiyorum. Eşim ve ailem adına utanıp gerilmek istemiyorum. Herkesin hayatına kimse karışamaz, o şu şekil konuşur deyip çayımı yudumlamak istiyorum ben de. Amma velakin kurban olduğum kafam yanmış.
 
cok fazla kafaya takıyor cok buyutuyorsunuz
saydıklarınızın hıcbırısı onemlı mevzular degıl
ınsanları oldugu gıbı kabul edıp anlayıslı olursanız o nıye boyle yaptı bu nıye soyle dıye dusunup gerılmekten kurtulursunuz

esınız aaa anne dıyerek kotu bırsey yapmamıs hazırlıksız yakalanmıs sasırmıs koca adam bızım gıbı ya da cocuk gıbı sevınmesı beklenemez
bellıkı cok yorgun veya sohbet edesı yok yabancı degıl kı annelerınız mısafır gıbı davranmaya calısmıyor oyuzden kasmıyor rahat oldugu gıbı

sız nıye sureklı ınsanların nasıl davranması gerektıgını dusunuyorsunuz kı ya oldugunuz gıbı gorunun ya gorundugunuz gıbı olun madem boyle dusunuyorsunuz esınıze canım bır mutfaga gelır mısın deyıp
geldıkten sonra hayırdır cok sessız duruyorsun bıraz sohbete katıl bırazdan gıderler zaten dıyebılırdınız ? ya da sız guler yuz ve sohbet ıle ortamı neselendırebılırdınız neden cok gergınsınız

kayınvalıdenız cocuga corap var mı dedıgınde de kotu bırsey dememıs kı ?

hayatı kendınıze zehır edıyorsunuz
 
Buna benzer bir durum bende de var. Çok iyi anlıyorum seni.

Ama şöyle düşün; ortamdakilerin hemen hepsi hos olmayan birtakim davranışlar sergilediğine göre kimse kimseyi üzmüş sayılmaz.

Skor eşitlendi yani.

Bi de hepimizin tuhaf davranışları olabilir . Tuhaflıkların ömrü bir sonraki buluşmaya kadardır en fazla..

Bunlar da unutulacak.

Ve Allah bunları unutturacak dert vermesin.
 
İnan bu yoldan devam etmeyi hiç istemiyorum. Eşim ve ailem adına utanıp gerilmek istemiyorum. Herkesin hayatına kimse karışamaz, o şu şekil konuşur deyip çayımı yudumlamak istiyorum ben de. Amma velakin kurban olduğum kafam yanmış.
Bir nevi mükemmeliyetçilik, bence ne kendinize ne de başka insanlara hata yapma toleransı tanımıyorsunuz. Direkt olarak kişisel algılıyorsunuz konuları. Bir de sizin mükemmellik ölçütünüzü şöyle bir genel insanlara ve olaylara yayın, kim bu ölçütün üzerine çıkabildi şuana kadar size göre(en azından sürekli şekilde), kendiniz dahil?
 
Valla sevgili idrak , bence kendi kendine yapıyorsun . Bu saatten sonra kimseyi değiştiremezsin . Belki başkaları senin gördüğün kadar ‘feci’ görmüyordur olayları . Bana da oluyor bazen , ben de utanıyorum kayınvalidemin ya da eşimin ya da bazen kendi ailenin bir davranışından . Ama çok üzerinde durmuyorum , çünkü bir yerden sonra ‘takıntı’ haline geliyor senin de yazında belirttiğin gibi .
Bence çok çok büyük bir sorun değil ama senin genel yorgunluğun -uykusuzluk vs . Hepsi üst üste gelince işin içinden çıkamamışsın . Çocuğun kaç yaşında bilmiyorum ama büyüyünce daha rahatlarsın.
Benim ilk bebeğim hayırlısı ile, benimde şimdiden herkesin bir fikir söyleyip ,karışacağı düşüncesi tüylerimi diken diken ediyor .
Neden bunu araya soktum onu da bilmiyorum . Ben de pek iyi değilim zaar .:KK64:
Demem o ki takma , ya da sen de onları mahçup et belki anlarlar :KK53:
 
Şimdi davranislarindan rahatsızlık duyduğunuz kişiler 30 yaş ve üstü. Bu nedenle ne yapıp ne yapmayacaklarına siz karışamazsınız ve başkaları da onlar adına sizi suçlayamaz.

Her koyun kendi bacağından asılır yani. Kimse eşinizi yabanilik yapıyor diye sizi suçlayamaz. Annenizin soğuk dediğiniz esprileri belki bir başkasına sıcak gelebilir.

Yani bu tür şeylerde otonomiye saygı duymanız gerekiyor. Başkası adına utanmanin suyunu çıkarmışsınız siz birazcık.

Yav he he demeyi öğrenmeniz lazım ama nasıl:KK64:
 
cok fazla kafaya takıyor cok buyutuyorsunuz
saydıklarınızın hıcbırısı onemlı mevzular degıl
ınsanları oldugu gıbı kabul edıp anlayıslı olursanız o nıye boyle yaptı bu nıye soyle dıye dusunup gerılmekten kurtulursunuz

esınız aaa anne dıyerek kotu bırsey yapmamıs hazırlıksız yakalanmıs sasırmıs koca adam bızım gıbı ya da cocuk gıbı sevınmesı beklenemez
bellıkı cok yorgun veya sohbet edesı yok yabancı degıl kı annelerınız mısafır gıbı davranmaya calısmıyor oyuzden kasmıyor rahat oldugu gıbı

sız nıye sureklı ınsanların nasıl davranması gerektıgını dusunuyorsunuz kı ya oldugunuz gıbı gorunun ya gorundugunuz gıbı olun madem boyle dusunuyorsunuz esınıze canım bır mutfaga gelır mısın deyıp
geldıkten sonra hayırdır cok sessız duruyorsun bıraz sohbete katıl bırazdan gıderler zaten dıyebılırdınız ? ya da sız guler yuz ve sohbet ıle ortamı neselendırebılırdınız neden cok gergınsınız

kayınvalıdenız cocuga corap var mı dedıgınde de kotu bırsey dememıs kı ?

hayatı kendınıze zehır edıyorsunuz

Eşimin ağrısı vardı biraz rahatsızdı. Lakin genel olarak bir sorunu yokken de pek sohbet eden, sosyalleşme isteği olan bir insan değil.

Bahsettiğim olaylar basit evet. Ben de belirttim konuda bunlardan ibaret değil durum, bunlar nispeten basit olaylar diye. Esasında vurgulamak istediğim, olaylara değil benim durumuma odaklanmanızdı. Olayın pek bir önemi yok. Sorun, benim diğerleri adına düşünüp kızmam, üzülmem, utanmam veya endişe etmem.

Hayatım boyunca bu durum vardı. Çocukluğumda bile. Şimdilerde konu açacak kadar vahim durumda olduğumu düşünmemin sebebi, artık bu düşünceler dolayısıyla herhangi bir sohbete odaklanamıyor, geriliyor olmam.
 
Buna benzer bir durum bende de var. Çok iyi anlıyorum seni.

Ama şöyle düşün; ortamdakilerin hemen hepsi hos olmayan birtakim davranışlar sergilediğine göre kimse kimseyi üzmüş sayılmaz.

Skor eşitlendi yani.

Bi de hepimizin tuhaf davranışları olabilir . Tuhaflıkların ömrü bir sonraki buluşmaya kadardır en fazla..

Bunlar da unutulacak.

Ve Allah bunları unutturacak dert vermesin.

Elbette unutuluyor. Belki ben onların adına üzülürken, onlar üzerinde düşünmüyor bile.

Ben sadece bu durumu yenmek istiyorum artık. Hayatımı ciddi anlamda etkiliyor. Zihnim yoruluyor artık.
 
Merhaba hatunlar.

Baştan belirteyim uzun uzun anlatacağım derdimi. İki satır yazı okumaya üşenenler için uygun bir konu değil. Sabah sekizden itibaren ayaktaydım, bünyem o kadar yorgun ki umarım zihnimi toparlayıp derdimi en doğru şekilde ifade edebilirim.

Başlıkta yazdığım mevzu derdimdir. Uzun zamandır çözmeye çabaladığım ancak başaramadığım, hayatımın tamamını etkileyen bir sorun bu. Öyle ki artık insan içine çıkmak istemeyecek kıvama geldim. Bugün yaşadıklarımı anlatayım, belki bir yerlerden bir şeyler yakalanır da "sebebi ve çözümü bu" denir.

Bugün eşimin doğum günüydü. Eşimin ailesi doğum günü kutlamaz. Partide coşmaktan bahsetmiyorum iyi ki doğdun bile demezler. Onlar böyle imiş, sorgulamıyor ve kabulleniyorum bu durumu. Benim ailem de aksine özel günlere fazlaca önem verirler. Eşimin ailesinin tutumunu bildikleri için, eşime sürpriz yapıp gelmek istediler. Ben de kendimce hazırlık yaptım. Oğlumla hazırlık yapmak adeta işkenceydi ama başardım. Ailem elinde pasta "iyi ki doğduunn damaaat" naraları ile geldiler. Eşim ailesinin genetiğini gururla taşıdığından olsa gerek adeta bir kalas, efendime söyleyeyim bir ruh emici gibi "aaa anne" dedi. Bu tepki içerisinde; şaşkınlık, mutluluk falan barındırıyor ama kimse anlamıyor. Çünkü nasıl anlasınlar ki.

Birinci utanma, eşim adına: neden daha normal tepkiler veremiyor bu adam. Hayır yani aa anne çok teşekkür ederim ne güzel sürpriz buyurun gelin deyip gülümsemek ne kadar zor olabilir ki? Benim enerjimi sömürüp ruhumu emdiği yetmiyor, insanların heyecanlarını da baltalıyor.

Sonra çay, ikram faslı başladı. Oğlum oradan oraya koştururken kayınvalidem de olağanca doğallığıyla oğlumun ona ne kadar düşkün olduğundan, bir gün görmese ne kadar özlediğinden bahsediyordu. Bir yandan da benim sıpaya "koşma dur düşersin. Gel yemek ye yemek. Ay ne tatlı kurban olurum" gibi söylemlerde bulunuyordu. Zaten annemler henüz kapıdan girerken "ay çoraplarını çıkardı idrak çorap yok mu çorap" diye yırtınıyordu. Çünkü ben annemlere hoş geldin diyene kadar çorapsız bekleyemez. Mazallah çorapsızlıktan nöbet falan geçirir.

İkinci utanma kayınvalidem adına: 65 yaşında kadın toplum içinde nasıl davranması gerektiğini, nerede ne konuşması gerektiğini bilmiyor. Hele hele tavırlara bak. Havan kime olum senin? Hayır yani torununa düşkün olduğunu kime neden ispat etmeye çabalıyorsun? Amaç ne ola ki.

Oturduğumuz iki saat boyunca gerim gerim gerildim. Eşim neden sohbet etmiyor? Oğlum neden kuzenine koala gibi yapışıp çocuğu Taciz ediyor? Abim neden kardeşime manalı manalı bakıp güldü? Kardeşim çok mutsuz görünüyor. Tabi sıkıldı çocuk. Benim kalas koca yine saçma sapan çıkışacak çocuğa. O bunu düşünecek, öteki böyle davranacak vs vs. Beynim yanıyor. Asla salamıyorum kendimi. Herkes adına empati kurup, mümkün olsa herkesin davranışlarını kontrol etmek istiyorum. En azından asgari görgü kurallarına riayet edecek ölçüde davransınlar istiyorum.

Bu durum öylesine kontrol edilemez bir hal aldı ki bende, kalabalık ortamlarda inanılmaz geriliyorum. Kim ne saçmalayacak, kim neye üzülecek, kim nasıl davranacak diye düşünmekten ve kasılmaktan vücudum ağırıyor artık.

Ne kadar açık ve doğru ifade edebildim kendimi bilmiyorum. Yakın zamanda bu olayı yaşadığım için bu örnekleri verdim. Ancak konudaki olaylar kadar basit değil durum. Mesela eşimle bir yere yemeğe gideriz. Garsona neden daha nazik konuşmadı diye gerilirim. Gidip garsona sarılarak "kusura bakma ailesi de böyle patavatsız. Genetik işte naapcan" demek istiyorum. Annemle bir topluluktayken, annemin o muhteşem beyin yakan esprilerine tanık olunca herkese dönüp "gerçekten gülmek zorunda değilsiniz. Ben anlıyorum acınızı" demek istiyorum. Bunun gibi bir sürü örnek sayabilirim size.

Gerçekten, samimiyetle soruyorum. Aman bana ne ki demeyi nasıl başarıyorsunuz. Herkesin adına düşünüp üzülmemeyi nasıl başarıyorsunuz? Ben çok yoruldum bu durumdan. O kadar çok düşünüyorum ki mevzunun sonunda "keşke daha normal davranan biriyle evlenseydim" diyecek duruma geliyorum. Sonra bir de böyle düşündüğüm için üzülüyorum. Manyak mısın kızım adam sen anksiyete atağı geçirme diye kişiliğini mi değiştirsin diyorum.

Anladınız değil mi beni? Anlamadığınız kısımlar varsa sorun cevaplayayım. Bakın mesela bu saat oldu inanılmaz uykusuzum ama uyuyamıyorum. Çünkü bu akşam hiç kimsenin mutlu olmadığını düşünüyorum. Şöyle olsaydı daha iyi olurdu diyerek zamanı geri çevirmek istiyorum. Bir dostumun dediği gibi, incelikler yüzünden mi bunlar, yoksa ben dümdüz deli miyim. Şimdiden teşekkürler.
Adresini ver huni yollayacam :deli:
 
İnsanları olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmelisiniz. Kabul etmediğiniz için rahatsız oluyorsunuz ve herkesin de rahatsız olduğunu zannediyorsunuz.
Onun bunum adına utanmaktan ziyade sizinki komtrolcülük. Herkes benim istediğim gibi olsun düşüncesi. İlk önce bunu yenmelisiniz.
Eğer başarır ve insanları olduğu gibi kabul edip akışa bırakırsanız dert felan kalmaz. Sonra hatta biri size bir başka kişiyi şikayet ettiğinde "o da öyle biri öyle kabul edelim" dersiniz.
 
Eşimin ağrısı vardı biraz rahatsızdı. Lakin genel olarak bir sorunu yokken de pek sohbet eden, sosyalleşme isteği olan bir insan değil.

Bahsettiğim olaylar basit evet. Ben de belirttim konuda bunlardan ibaret değil durum, bunlar nispeten basit olaylar diye. Esasında vurgulamak istediğim, olaylara değil benim durumuma odaklanmanızdı. Olayın pek bir önemi yok. Sorun, benim diğerleri adına düşünüp kızmam, üzülmem, utanmam veya endişe etmem.

Hayatım boyunca bu durum vardı. Çocukluğumda bile. Şimdilerde konu açacak kadar vahim durumda olduğumu düşünmemin sebebi, artık bu düşünceler dolayısıyla herhangi bir sohbete odaklanamıyor, geriliyor olmam.
burda kararı sız vereceksınız
mesela kendınızı boyle dusunceler ıcınde buldugunuz an ya kafamı yoracak daha onemlı seyler varken deyıp yön degıstıreceksınız
ya da aynen devam edeceksınız
bu sızın yapınız yapınızı degıstırmenız mumkun degıl esınızın sohbetı pek sevmemesı gıbı kayınvalıdenın patavatsız olusu gıbı gayrııhtıyarı ıstemsız olan bırsey sadece bunu azaltabılırsınız o da durumu farkettıgınız an baska seylere yonelerek

yanı gercekten de kafa yorulacak daha buyuk meseleler var ınsanlar adına dusunmek sıze gore sızın acınızdan mukemmellık standartları olusturulması falan bunlar sadece sızın acınızdan seyler bunu kendınıze tekrarlayın ben ne kadar mukemmelım deyın acaba benım yuzumden kım nerde kac kere mahcup oldu deyın . sızın dogrularınız baskası ıcın bambaska seyler ıfade edebılır cunku

kendı kendınızı boyle telkın edın derım baska care yok cunku
 
Bir nevi mükemmeliyetçilik, bence ne kendinize ne de başka insanlara hata yapma toleransı tanımıyorsunuz. Direkt olarak kişisel algılıyorsunuz konuları. Bir de sizin mükemmellik ölçütünüzü şöyle bir genel insanlara ve olaylara yayın, kim bu ölçütün üzerine çıkabildi şuana kadar size göre(en azından sürekli şekilde), kendiniz dahil?

Bittabi kimse çıkamadı kendim dahil :) böyle düşününce zaten insanlardan beklentimi minimum düzeyde tuttuğumu fark ediyorum. Ütopik isteklerim yok genel davranışları ile ilgili. Nezaket timsali ebeveynler, incelik saçan bir eş değil beklentim. Dediğim gibi, boş ve yersiz konuşmalar olmasın. Ne bileyim bir düşünsünler en azından "ben bunu neden söyledim" diye. Bunu söylerken karşımdaki insana rezil olur muyum vs.

Beni geren asıl sebep de bu. Hani asgari düzeyde saçmalamamayı başarmak neden bu kadar zor insanlar için.
 
Valla sevgili idrak , bence kendi kendine yapıyorsun . Bu saatten sonra kimseyi değiştiremezsin . Belki başkaları senin gördüğün kadar ‘feci’ görmüyordur olayları . Bana da oluyor bazen , ben de utanıyorum kayınvalidemin ya da eşimin ya da bazen kendi ailenin bir davranışından . Ama çok üzerinde durmuyorum , çünkü bir yerden sonra ‘takıntı’ haline geliyor senin de yazında belirttiğin gibi .
Bence çok çok büyük bir sorun değil ama senin genel yorgunluğun -uykusuzluk vs . Hepsi üst üste gelince işin içinden çıkamamışsın . Çocuğun kaç yaşında bilmiyorum ama büyüyünce daha rahatlarsın.
Benim ilk bebeğim hayırlısı ile, benimde şimdiden herkesin bir fikir söyleyip ,karışacağı düşüncesi tüylerimi diken diken ediyor .
Neden bunu araya soktum onu da bilmiyorum . Ben de pek iyi değilim zaar .:KK64:
Demem o ki takma , ya da sen de onları mahçup et belki anlarlar :KK53:

Mahcup edemem çünkü sonraki günler keşke mahcup etmeseydim, öfke kontrolümü sağlayabilirdim diyerek kendimi tüketirim :)

Allah sağlıkla kavuştursun bebeğini.
 
Ben de böyleydim. Fazla ince dusunmek, kontrol manyakligi ve sürekli sorumluluk duygusu. Sonra bıraktım ipin ucunu. Çünkü gerçekten sağlığımı bozacak boyutlara gelmişti bu durum. Düşündüm ki herkes yetişkin ve kendi yaptığından sorumlu. Böyle davranarak kimsenin davranışını degistiremedigim gibi sürekli diken üstünde olan ben oluyorum. Ben niye herkes adına utanıyorum ki utanacaksa o kişi utansın. Gerçi utanmak ne kelime vurup kafayı yatıyorlar gamsız gamsız. Bize de her şeyi ince ince düşünmek ve uykusuz geceler düşüyor...
 
X