- 24 Kasım 2009
- 4.381
- 8
- 116
- 41
- Konu Sahibi Poseidon83
- #1
İsviçre’nin kuzeyinde, Basel şehrinde her yıl Mart ayında düzenlenen ve 3 gün süren Fasnacht Karnavalı; çılgın bir halk eğlencesidir. Kıştan ve soğuk havadan sorumlu tutulan kötü ruhları ve hayaletleri uzaklaştırmak amacıyla yapılan festival, doğa olaylarının anlaşılmasıyla komik ögeler içeren eğlenceli bir karnavala dönüşmüştür.
Fransa ve İsviçre sınırında bulunan Basel şehrinde tüm yıl festival hazırlıkları sürer. Fasnacht başladığında şehrin bütün sokakları, kasabaları ve köyleri hareketlenir. Rengârenk fenerler, birbirinden ilginç kostümler, maskeli insanlar, trompet ve pikolo (küçük flüt) sesleri, geçitler, dans partileri ile tüm şehir çılgınca eğlenir.
1376 yılından beri yapılan bu karnaval, eski zamanların karanlık ve ürkütücü maskeleri ve çağdaş espri anlayışını bir arada sunmaktadır. Korkunun eğlenceye çevrildiği karnavalda sosyal içerikli mesajlar esprili şekillerde maskelere, kostümlere, hazırlanan süslü panolara, şarkılara ve bildirilere yansıtılır.
“Yılın en güzel üç günü” olarak adlandırılan bu karnaval, Basel’daki toplum hayatının önemli bir unsurudur. Fasnacht hazırlıklarında, belirli konulara uygun olarak gruplar (clique) oluşturulmaktadır. Bu gruplar ve oluşturdukları fikirler sosyal yaşamı oldukça etkilemektedir. Yılın en önemli olaylarını, panolara ve bildirilere en güzel şekilde aktarmak için tekrar tekrar bir araya gelmektedirler. Müzik grupları ve orkestra, defalarca prova yapmaktadır.
Yüzyıllardır sürdürülen bu festival için dünyanın dört bir yanından insanlar akın etmektedir. Festival katılımcıları üç gün boyunca kostümleri ve maskeleriyle sokaklarda festival coşkusunu yaşatırlar.
Morgestraich (Festival Başlangıcı)
Pazartesi sabahı saat 4’te kilise çanları çalmaya başlar ve tüm Baselliler Markplatz Meydanı’nda toplanır. Şehrin tüm ışıkları, sokak lambaları da dâhil olmak üzere, söndürülür. Binlerce kişilik fener alayı ve bando, saat tam 4’te tüm ihtişamıyla birden belirir ve katılımcılar çok renkli halk şenliğini başlatırlar.
Festival başlangıcında (Morgestraich’ta) seyircilerin fotoğraf çekmesi hoş karşılanmaz. Başka festivallerde gelen turistlere festival kostümleri, maskeleri, mumları vb. satılarak gelir sağlanır. Fasnacht Festivali’nde ise bir rozet alıp takmanız yeterli olacaktır. Katılımcılar ve seyirciler birbirinden ayrı tutulmaktadır. Fasnacht Festivali’nin Rio Karnavalı ya da Venedik Maske Festivali kadar ünlü olmaması bu nedenlerden ve Basel’a özgü oluşundan kaynaklanmaktadır.
Guggen Müziği
İsviçrelilere ait olan tuhaf, vahşi ve ilginç Guggen müziği yapılmaktadır. Ortaçağ döneminden kalma bu müzik; farklı dinsel ritüellerde ve özellikle ölüm dansında (totentaz) çalınmaktaymış. Büyük besteci Franz Liszt'in "Dies Irae" adlı ilahi üzerine yaptığı çeşitlemelerden oluşan, ölüm dansı anlamına gelen beste; binlerce kişilik bando tarafından çalınır.
Festival gecelerinde müzik grupları, barları ve restoranları gezerek kendi yazdıkları şarkıları söyleyerek halkı eğlendirmektedirler. Bando üyeleri, gruptan ayrılsalar bile, tek başlarına pikolo ya da trompetlerini çalmaya devam ederler.
Cortège
Pazartesi ve perşembe olmak üzere iki geçit töreni düzenlenir. Bu geçitler halka şeklinde olur. İç kısımdaki saat yönünde, dış kısımdaki ise tersi yönde hareket eder. Bu iki rota, mavi ve kırmızı rota olarak da adlandırılır. Rotalar haritada o renklerde gösterildiği için böyle adlandırılmıştır. Kortejlerde festival katılımcıları gelen izleyicilere küçük hediyeler, şeker, oyuncaklar, şiir ve konfeti dağıtmaktadır.
Kostümler
Yaklaşık 18000 aktif festival katılımcısı, çeşitli dizaynlardaki kostüm ve maskelerle tamamen incognito(kim olduğunu belli etmeyen kişi) olur. Festival esnasında kişinin kimliğinin belli edilmesi âdeta ayıptır.
Katılımcıların kostüm ve maskeleri, belli bir Sujet yani temaya özel olarak hazırlanır.
Kostümlerin temaları; ünlü kişiler, politikacılar, hayvanlar hatta çizgi film karakterleri olabilmektedir. Tüm festival boyunca o kostümlerle dolaşılır. Kostümler, pagan kültürünün eseri olan korkutucu ve vahşi görünümlü ölüm maskeleri Mummenschanz’larla ve sonradan ortaya çıkan komik figürlü maskelerle kullanılmaktadırlar.
Temalar (sujet), büyük ebatlardaki fenerlere de yansımaktadır. Üç boyutlu figürleri ve üzerlerindeki çizimleriyle Fasnacht fenerleri sıradan fenerler değildir. Kostümler, maskeler ve fenerler belirli ortak temalarda buluşmaktadır.
Bir not: Basel’da oturmuyorsanız, kostüm giyip maske takmanıza gerek yoktur. Bu Basellılar tarafından pek hoş karşılanmıyor.
Konfeti
Eskiden geçitteki insanlara küçük şeker topları atılmakta ve bunlara confetti denmekteymiş. 19. yy’da bu yasaklanmış ve şeker yerine kâğıt parçaları ve saman sapları atmaya başlamışlar. Şu anda da hâlen Basel kasabalarında saman saplarının konfeti yerine atıldığı yerler bulunur.
Basel’da yalnızca tek renk konfetiler atılır. Düşünebileceğiniz her renkte konfeti bulabilirsiniz ama karışık konfeti yoktur. Bunun sebebi konfeti üreticilerinin aldığı toplu bir karardır. Satılan kullanılmış konfetilerin yerden toplanıp tekrar satılmasını önlemek için tek renk konfeti satılması kararını almışlardır.
Yoldan geçenler, aniden kendilerini rengârenk konfeti yağmuru altında bulabilirler. Basellılar, hazırladıkları tonlarca konfetiyi rastgele yoldan geçenlerin başından aşağı döker. Basel yollarında gezerken böyle sürprizlerle karşılama şansınız çok yüksektir. Örneğin 5 m boyunda, burnu 60 cm olan bir adam sizi bir partiye götürebilir ya da mor renkli iki kafalı insanlar tarafından içki içmeniz için ikna edilmeye çalışılabilirsiniz. Bunlar, onların gelenekleridir ve buna uyum sağlayabildiğiniz takdirde oldukça keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Basel’a nasıl gidilir?
Basel, İstanbul’a yalnızca 3 saatlik uçuş mesafesindedir. Euroairport Basel-Mulhouse-Freiburg Havaalanı dünyadaki tek çift uluslu havaalanıdır. Basel Havaalanı; Fransız toprakları üzerinde yapılmış olup Basel’a 4 km uzaklıkta bulunur. THY’nin ve birçok havayolu şirketinin Basel şehrine direkt uçuşları mevcuttur. Orada yaşayan Türklerin çok oluşu sebebiyle THY uçuşlarını sıklaştırmıştır.
Bir not: Çıkış kapısında İsviçre pasaport kontrolünden geçtiğinize emin olmalısınız, yoksa kendinizi Fransa’da bulabilirsiniz.
..::Maximiles::..
Fransa ve İsviçre sınırında bulunan Basel şehrinde tüm yıl festival hazırlıkları sürer. Fasnacht başladığında şehrin bütün sokakları, kasabaları ve köyleri hareketlenir. Rengârenk fenerler, birbirinden ilginç kostümler, maskeli insanlar, trompet ve pikolo (küçük flüt) sesleri, geçitler, dans partileri ile tüm şehir çılgınca eğlenir.
1376 yılından beri yapılan bu karnaval, eski zamanların karanlık ve ürkütücü maskeleri ve çağdaş espri anlayışını bir arada sunmaktadır. Korkunun eğlenceye çevrildiği karnavalda sosyal içerikli mesajlar esprili şekillerde maskelere, kostümlere, hazırlanan süslü panolara, şarkılara ve bildirilere yansıtılır.
“Yılın en güzel üç günü” olarak adlandırılan bu karnaval, Basel’daki toplum hayatının önemli bir unsurudur. Fasnacht hazırlıklarında, belirli konulara uygun olarak gruplar (clique) oluşturulmaktadır. Bu gruplar ve oluşturdukları fikirler sosyal yaşamı oldukça etkilemektedir. Yılın en önemli olaylarını, panolara ve bildirilere en güzel şekilde aktarmak için tekrar tekrar bir araya gelmektedirler. Müzik grupları ve orkestra, defalarca prova yapmaktadır.
Yüzyıllardır sürdürülen bu festival için dünyanın dört bir yanından insanlar akın etmektedir. Festival katılımcıları üç gün boyunca kostümleri ve maskeleriyle sokaklarda festival coşkusunu yaşatırlar.
Morgestraich (Festival Başlangıcı)
Pazartesi sabahı saat 4’te kilise çanları çalmaya başlar ve tüm Baselliler Markplatz Meydanı’nda toplanır. Şehrin tüm ışıkları, sokak lambaları da dâhil olmak üzere, söndürülür. Binlerce kişilik fener alayı ve bando, saat tam 4’te tüm ihtişamıyla birden belirir ve katılımcılar çok renkli halk şenliğini başlatırlar.
Festival başlangıcında (Morgestraich’ta) seyircilerin fotoğraf çekmesi hoş karşılanmaz. Başka festivallerde gelen turistlere festival kostümleri, maskeleri, mumları vb. satılarak gelir sağlanır. Fasnacht Festivali’nde ise bir rozet alıp takmanız yeterli olacaktır. Katılımcılar ve seyirciler birbirinden ayrı tutulmaktadır. Fasnacht Festivali’nin Rio Karnavalı ya da Venedik Maske Festivali kadar ünlü olmaması bu nedenlerden ve Basel’a özgü oluşundan kaynaklanmaktadır.
Guggen Müziği
İsviçrelilere ait olan tuhaf, vahşi ve ilginç Guggen müziği yapılmaktadır. Ortaçağ döneminden kalma bu müzik; farklı dinsel ritüellerde ve özellikle ölüm dansında (totentaz) çalınmaktaymış. Büyük besteci Franz Liszt'in "Dies Irae" adlı ilahi üzerine yaptığı çeşitlemelerden oluşan, ölüm dansı anlamına gelen beste; binlerce kişilik bando tarafından çalınır.
Festival gecelerinde müzik grupları, barları ve restoranları gezerek kendi yazdıkları şarkıları söyleyerek halkı eğlendirmektedirler. Bando üyeleri, gruptan ayrılsalar bile, tek başlarına pikolo ya da trompetlerini çalmaya devam ederler.
Cortège
Pazartesi ve perşembe olmak üzere iki geçit töreni düzenlenir. Bu geçitler halka şeklinde olur. İç kısımdaki saat yönünde, dış kısımdaki ise tersi yönde hareket eder. Bu iki rota, mavi ve kırmızı rota olarak da adlandırılır. Rotalar haritada o renklerde gösterildiği için böyle adlandırılmıştır. Kortejlerde festival katılımcıları gelen izleyicilere küçük hediyeler, şeker, oyuncaklar, şiir ve konfeti dağıtmaktadır.
Kostümler
Yaklaşık 18000 aktif festival katılımcısı, çeşitli dizaynlardaki kostüm ve maskelerle tamamen incognito(kim olduğunu belli etmeyen kişi) olur. Festival esnasında kişinin kimliğinin belli edilmesi âdeta ayıptır.
Katılımcıların kostüm ve maskeleri, belli bir Sujet yani temaya özel olarak hazırlanır.
Kostümlerin temaları; ünlü kişiler, politikacılar, hayvanlar hatta çizgi film karakterleri olabilmektedir. Tüm festival boyunca o kostümlerle dolaşılır. Kostümler, pagan kültürünün eseri olan korkutucu ve vahşi görünümlü ölüm maskeleri Mummenschanz’larla ve sonradan ortaya çıkan komik figürlü maskelerle kullanılmaktadırlar.
Temalar (sujet), büyük ebatlardaki fenerlere de yansımaktadır. Üç boyutlu figürleri ve üzerlerindeki çizimleriyle Fasnacht fenerleri sıradan fenerler değildir. Kostümler, maskeler ve fenerler belirli ortak temalarda buluşmaktadır.
Bir not: Basel’da oturmuyorsanız, kostüm giyip maske takmanıza gerek yoktur. Bu Basellılar tarafından pek hoş karşılanmıyor.
Konfeti
Eskiden geçitteki insanlara küçük şeker topları atılmakta ve bunlara confetti denmekteymiş. 19. yy’da bu yasaklanmış ve şeker yerine kâğıt parçaları ve saman sapları atmaya başlamışlar. Şu anda da hâlen Basel kasabalarında saman saplarının konfeti yerine atıldığı yerler bulunur.
Basel’da yalnızca tek renk konfetiler atılır. Düşünebileceğiniz her renkte konfeti bulabilirsiniz ama karışık konfeti yoktur. Bunun sebebi konfeti üreticilerinin aldığı toplu bir karardır. Satılan kullanılmış konfetilerin yerden toplanıp tekrar satılmasını önlemek için tek renk konfeti satılması kararını almışlardır.
Yoldan geçenler, aniden kendilerini rengârenk konfeti yağmuru altında bulabilirler. Basellılar, hazırladıkları tonlarca konfetiyi rastgele yoldan geçenlerin başından aşağı döker. Basel yollarında gezerken böyle sürprizlerle karşılama şansınız çok yüksektir. Örneğin 5 m boyunda, burnu 60 cm olan bir adam sizi bir partiye götürebilir ya da mor renkli iki kafalı insanlar tarafından içki içmeniz için ikna edilmeye çalışılabilirsiniz. Bunlar, onların gelenekleridir ve buna uyum sağlayabildiğiniz takdirde oldukça keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Basel’a nasıl gidilir?
Basel, İstanbul’a yalnızca 3 saatlik uçuş mesafesindedir. Euroairport Basel-Mulhouse-Freiburg Havaalanı dünyadaki tek çift uluslu havaalanıdır. Basel Havaalanı; Fransız toprakları üzerinde yapılmış olup Basel’a 4 km uzaklıkta bulunur. THY’nin ve birçok havayolu şirketinin Basel şehrine direkt uçuşları mevcuttur. Orada yaşayan Türklerin çok oluşu sebebiyle THY uçuşlarını sıklaştırmıştır.
Bir not: Çıkış kapısında İsviçre pasaport kontrolünden geçtiğinize emin olmalısınız, yoksa kendinizi Fransa’da bulabilirsiniz.
..::Maximiles::..
