- 14 Eylül 2012
- 10.762
- 12.403
- 298
- Konu Sahibi ispanakliborek
- #1
Şaşıracağımız ne kaldı ki bu ülkede?
2012 yılı biterken, Başbakan Erdoğan PKK'lılarla kucaklaşan milletvekillerinin yargılanması ve hapse atılması için bir çalışma başlattı.
Halk avuç içleri patlarcasına alkışladı.
2013 yılı geldi; bu defa yarıda kalan açılım süreci daha kuvvetli bir şekilde sürmeye başladı; Apo'yla görüşmeler, Akil Adamların çalışmaları, Dicle'de piknikler, Fırat'ta halaylar...
Halk, bu defa da avuç içleri patlayana dek alkışladı.
Özellikle Başbakan sempatizanları öyle bir topluluktu ki, bir gün içerisinde hem savaşı, hem de barışı destekleyebiliyordu.
Ve son 12 yıl, bu tip "tavır değişiklikleri" ile geçmişti aslında...
Verilen haklar, alınan haklar; yıkılan cezaevleri, yapılan cezaevleri; kepçe vurulan karakollar, inşa edilen kalekollar...
Hiçbir adım Başbakanın gücünü zerre azaltmıyordu.
***
Daha Lice'de olaylar yoktu ki, bir arkadaş toplantısında aynen şunları söyledim:
- Başbakan BDP-PKK oylarından vazgeçebilir.
- Nasıl yani?
- 12 Eylül 2010 Referandumunda milliyetçi oyları konsolide etmesini bildi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yine aynısı, neden olmasın?
- Ama açılım süreci var. Milliyetçiler tepkili...
- Referandumdan önce de Habur süreci vardı.
- Peki, ne yapacak?
- BDP-PKK destekli aday olmaması için siyasi tavır noktasında bir değişikliğe gidebilir. Hatta açılım askıya dahi alınabilir. Bir buçuk yıl bekleyebilir Kürt hareketi ve Abdullah Öcalan da iki ay daha bekleyebilir.
***
Son 12 yıl çok açık ve çok net bir şekilde gösterdi ki;
Türk seçmeni öyle ince eleyip sık dokuyan, güçlü bir diyalektik yaklaşımla oy tercihini belirleyen bir seçmen değil.
Başbakan tavrını değiştirir;
Seçmen de değiştirir.
30 Mart 2014 yerel seçimlerinde MHP'ye oy vermiş kitle, "Adam Osmanlı'dan bahsediyor, adam dünya liderliğinden bahsediyor, adam güçlü Türkiye'den bahsediyor" deyip, gider ve oyunu Erdoğan'a verir.
Unuttunuz mu Başbakan mitinglerindeki MHP bayraklarını...
Peki, açılım?
Peki, yol kesmeler, bayrak indirmeler?
Peki, Öcalan ile görüşmeler?
Unutur gider halk...
***
Türkiye, tarihinin en önemli seçimlerinden birisine giderken, aynı zamanda da tarihinin en kaotik dönemlerinden birisini yaşıyor.
Ve belki de muhalefet için önemli bir şans;
İktidar sadece kendi oylarıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak seçemiyor.
Ne lazım?
Başka bir siyasi partinin güçlü desteği...
Biz bu zamana kadar hep BDP-HDP tabanının ikinci turda Erdoğan'ı destekleyeceğini var saydık...
Sürprizleri seven Başbakan, bakarsınız bu son 2 ay MHP tabanı ve milliyetçi seçmene göz diker.
Çünkü biliyor;
Bu seçmeni kendine yönlendirmek, Kürt seçmenin desteğini almaktan çok daha kolay.
- Osmanlı, de, tamam...
- Büyük Türkiye, de, tamam...
Çünkü gördük...
Dünyanın en unutkan seçmeni Türkiye'de...
Dün "barış" der, bugün "savaş"...
***
Peki, açılım biter mi?
Ne zaman açıldı ki bitsin?
http://blog.radikal.com.tr/politika...gecip-gozunu-milliyetci-oylara-diker-mi-62957
2012 yılı biterken, Başbakan Erdoğan PKK'lılarla kucaklaşan milletvekillerinin yargılanması ve hapse atılması için bir çalışma başlattı.
Halk avuç içleri patlarcasına alkışladı.
2013 yılı geldi; bu defa yarıda kalan açılım süreci daha kuvvetli bir şekilde sürmeye başladı; Apo'yla görüşmeler, Akil Adamların çalışmaları, Dicle'de piknikler, Fırat'ta halaylar...
Halk, bu defa da avuç içleri patlayana dek alkışladı.
Özellikle Başbakan sempatizanları öyle bir topluluktu ki, bir gün içerisinde hem savaşı, hem de barışı destekleyebiliyordu.
Ve son 12 yıl, bu tip "tavır değişiklikleri" ile geçmişti aslında...
Verilen haklar, alınan haklar; yıkılan cezaevleri, yapılan cezaevleri; kepçe vurulan karakollar, inşa edilen kalekollar...
Hiçbir adım Başbakanın gücünü zerre azaltmıyordu.
***
Daha Lice'de olaylar yoktu ki, bir arkadaş toplantısında aynen şunları söyledim:
- Başbakan BDP-PKK oylarından vazgeçebilir.
- Nasıl yani?
- 12 Eylül 2010 Referandumunda milliyetçi oyları konsolide etmesini bildi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yine aynısı, neden olmasın?
- Ama açılım süreci var. Milliyetçiler tepkili...
- Referandumdan önce de Habur süreci vardı.
- Peki, ne yapacak?
- BDP-PKK destekli aday olmaması için siyasi tavır noktasında bir değişikliğe gidebilir. Hatta açılım askıya dahi alınabilir. Bir buçuk yıl bekleyebilir Kürt hareketi ve Abdullah Öcalan da iki ay daha bekleyebilir.
***
Son 12 yıl çok açık ve çok net bir şekilde gösterdi ki;
Türk seçmeni öyle ince eleyip sık dokuyan, güçlü bir diyalektik yaklaşımla oy tercihini belirleyen bir seçmen değil.
Başbakan tavrını değiştirir;
Seçmen de değiştirir.
30 Mart 2014 yerel seçimlerinde MHP'ye oy vermiş kitle, "Adam Osmanlı'dan bahsediyor, adam dünya liderliğinden bahsediyor, adam güçlü Türkiye'den bahsediyor" deyip, gider ve oyunu Erdoğan'a verir.
Unuttunuz mu Başbakan mitinglerindeki MHP bayraklarını...
Peki, açılım?
Peki, yol kesmeler, bayrak indirmeler?
Peki, Öcalan ile görüşmeler?
Unutur gider halk...
***
Türkiye, tarihinin en önemli seçimlerinden birisine giderken, aynı zamanda da tarihinin en kaotik dönemlerinden birisini yaşıyor.
Ve belki de muhalefet için önemli bir şans;
İktidar sadece kendi oylarıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak seçemiyor.
Ne lazım?
Başka bir siyasi partinin güçlü desteği...
Biz bu zamana kadar hep BDP-HDP tabanının ikinci turda Erdoğan'ı destekleyeceğini var saydık...
Sürprizleri seven Başbakan, bakarsınız bu son 2 ay MHP tabanı ve milliyetçi seçmene göz diker.
Çünkü biliyor;
Bu seçmeni kendine yönlendirmek, Kürt seçmenin desteğini almaktan çok daha kolay.
- Osmanlı, de, tamam...
- Büyük Türkiye, de, tamam...
Çünkü gördük...
Dünyanın en unutkan seçmeni Türkiye'de...
Dün "barış" der, bugün "savaş"...
***
Peki, açılım biter mi?
Ne zaman açıldı ki bitsin?
http://blog.radikal.com.tr/politika...gecip-gozunu-milliyetci-oylara-diker-mi-62957